ABD, Devrim Muhafızları’nı Suriye’de binlerce çocuk askeri kullanmakla suçladı

ABD, Devrim Muhafızları’nı Suriye’de binlerce çocuk askeri kullanmakla suçladı
TT

ABD, Devrim Muhafızları’nı Suriye’de binlerce çocuk askeri kullanmakla suçladı

ABD, Devrim Muhafızları’nı Suriye’de binlerce çocuk askeri kullanmakla suçladı

ABD Dışişleri Bakanlığı, 2021 İnsan Ticareti raporunda İran hükümeti tarafından insan ticareti davalarından işlenen vahşeti ortaya koyarken bu uygulamaların oluşmasını engellemek ve suçların faillerinin cezalandırılması için katı kanunların uygulanması gerektiğini bildirdi. Bu kapsamda İran, yıllık olarak yayınlanan 2021 İnsan Ticareti rapor değerlendirmesinde üçüncü sırada yer aldı.
Raporda, çocuk askerlerin silah altına alınması ve kullanılmasına ilişkin bir hükümet politikası veya modelinin yanı sıra, yetişkin ve seks ticaretinde cezasız kalmanın da suç sayıldığı bildirildi. Raporda, İran hükümet yetkilileri, insan ticareti suçlarının faillerini görmezden gelmeye devam etmekle suçlanırken, hükümetin, binlerce çocuğu milis saflarında savaşmaya zorlama politikasına da değinildi. Ayrıca, hükümetin savunmasız nüfus arasındaki insan ticareti mağdurlarını tespit etme ve korumada başarısız olduğu kaydedildi.
2021 İnsan Ticareti raporuna göre, mağdurlar, seks ticareti ve göçmenlik ihlalleri gibi insan tacirleri tarafından zorlanan yasa dışı eylemler için ölüm de dahil olmak üzere ağır cezalarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Buna karşılık İran hükümeti insan ticaretiyle mücadelede yasaları uygulama çabalarına ilişkin rapor sunmadı. Yetkililer insan ticareti suçlarını cezasız bırakmaya devam ediyor. Fuhuş, kölelik veya zorla evlendirme amacıyla tehdit, zorlama, gücün kötüye kullanılması veya mağdurun savunmasızlığının kötüye kullanılması yoluyla insan ticareti suç olarak kabul ediliyor.
Raporda, İran hükümetinin insan ticareti ve kaçakçılık suçlarını birbirine karıştırmaya devam ettiği, seks ticareti ve zorla çalıştırma suçlarını ele alma çabalarını geniş çapta duyurmadığı, soruşturma, mahkumiyetler veya insan tacirlerine verilen cezalar hakkında istatistik sağlamadığı kaydedildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından sunulan raporda, İran Devrim Muhafızları, Besic güçleri ve Devrim Muhafızları’na bağlı paramiliter gücün savaş ve çatışma alanlarına zor kullanarak çocuk ve yetişkin aldığı ve bu uygulamaya devam ettiği kaydedildi. Raporda, Suriye’deki İran Devrim Muhafızları liderliğindeki milislerle savaşmak için bölgeye çocuk gönderildiği aktarıldı. Bir Devrim Muhafızı yetkilisi Ekim 2019’da yaptığı açıklamada, Huzistan vilayetindeki bir askeri üste Besic’e 3 bin 700 çocuğun alındığını söylemişti. Bahsi geçen çocuk askerlerin hali hazırda Devrim Muhafızları içinde olması muhtemel.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.