Suriye rejiminin İdlib'in güneyine yönelik bombardımanında 9 sivil ölürken yeni bir çatışmanın ayak sesleri duyuluyor

Türkiye’nin M4 uluslararası kara yolunda büyük bir askeri konuşlandırma gerçekleştirdiğine dair haberler gelirken Rusya’nın düzenlediği hava saldırılarında Beyaz Baretliler’den 5 gönüllü yaralandı.

Suriye rejiminin Cebel ez-Zaviye’de düzenlediği bombardımanda hayatını kaybedenlerden birinin ağlayan yakını (SOHR)
Suriye rejiminin Cebel ez-Zaviye’de düzenlediği bombardımanda hayatını kaybedenlerden birinin ağlayan yakını (SOHR)
TT

Suriye rejiminin İdlib'in güneyine yönelik bombardımanında 9 sivil ölürken yeni bir çatışmanın ayak sesleri duyuluyor

Suriye rejiminin Cebel ez-Zaviye’de düzenlediği bombardımanda hayatını kaybedenlerden birinin ağlayan yakını (SOHR)
Suriye rejiminin Cebel ez-Zaviye’de düzenlediği bombardımanda hayatını kaybedenlerden birinin ağlayan yakını (SOHR)

Suriye rejim güçlerinin, Rusya’nın hava saldırıları ile eş zamanlı olarak bir yılı aşkın bir süredir ateşkesin yürürlükte olduğu ülkenin kuzeyindeki İdlib’in kuzeyine düzenlediği bombardımanlarda altısı çocuk, biri kadın en az dokuz sivil öldü. Bölgedeki ateşkes geçtiğimiz yıl Mart ayında Ankara ile Moskova arasında imzalanmıştı. Öte yandan Türkiye’nin ülkenin kuzeybatısındaki M4 uluslararası karayolunda yoğun bir şekilde askeri konuşlandırma gerçekleştirdiğine dair haberler geliyor.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), rejim güçlerinin İdlib ve çevresinde ateşkes anlaşmasına yönelik ‘artan’ ihlallerini sürdürdüğünü belgeledi. SOHR, rejim güçlerinin dün (Cumartesi) sabah  İdlib'in güney kırsalındaki Cebel ez-Zaviye bölgesini onlarca top ve füzeyle hedef alarak yedisi çocuk dokuz sivilin ölümüne yol açtığına dikkat çekti. Rejimin hedef aldığı Belyun köyünde iki çocuk, Eblin belde anne-baba ve üç çocukları ve Belşun köyünde iki kız çocuğu şehit oldu.  Rejim güçlerinin bahsi geçen bölgelere düzenlediği bombardımanlar sonucunda yaklaşık 16 sivil de yaralandı.
SOHR, 23 Haziran'da rejim güçlerinin İdlib’in doğu kırsalındaki Afes köyünü bir cenaze töreni sırasında top mermileriyle hedef alması nedeniyle dört sivilin öldürüldüğünü, 6 sivilin yaralandığını belgeledi.
Suriye Sivil Savunması’nın (Beyaz Baretliler) İdlib'deki ikinci basın ofisi yetkilisi Muhammed Hammadi, yaptığı açıklamada, “Rus savaş uçaklarının bu sabah (dün) İdlib'in batısındaki Sehl er-Ruc ilçesine bağlı Şeyh Yusuf beldesindeki Suriye Sivil Savunması Merkezi'ne dört hava saldırısı düzenlemesi sonucu beş sivil savunma gönüllüsü yaralandı. Bombardıman, sivil savunma faaliyetlerinin yapılamamasına, binanın neredeyse tamamen yok olmasına, kurtarma ve yangın söndürme araçlarının zarar görmesine neden oldu” ifadelerini kullandı. Bombardımanlardan kuzeydeki er-Ruc su istasyonunu da nasibini alırken istasyon hizmet dışı kaldı.
Suriye Sivil Savunması merkezlerinin bir aydan kısa bir süre içinde ikinci kez hedef alındığına dikkati çeken Hammadi, rejim güçlerinin 19 Haziran'da Kastun’daki Sivil Savunma Merkezi’ndeki sivil savunma ekiplerini ve insani yardım gönüllülerini doğrudan hedef alan bombardımanlarında bir gönüllünün hayatını kaybettiğini söyledi.
Bu arada SOHR'un aktardığı bilgilere göre Rus savaş uçakları, yaklaşık 3 bin 500 hektar tarım arazisini sulama kapasitesine sahip, on pompalı er-Ruc su istasyonuna iki hava saldırısı düzenledi.
Öte yandan sahadaki aktivistler, Türk kuvvetlerinin ve Suriyeli muhalif grupların, rejimin İdlib’in güney ve batısındaki yerleşim bölgelerindeki sivillere yönelik devam eden ihlalleri ve bombardımanlarına yanıt olarak Maaret en-Numan, Kefer Nebil, Kefer Batih, Serakib ve Cevreyn kışlasında rejim güçlerinin ve onları destekleyen milislere ait askeri bölgeleri çok sayıda top ve roketle hedef aldıklarını bildirdiler. Ardından Türk kuvvetleri, İdlib'in güneybatısındaki M4-Halep-Lazkiye uluslararası karayolu üzerindeki Eriha kenti yakınlarında bulunan tuğla fabrikasına kadar konuşlandırıldı. Bu gelişmeler, rejim güçlerinin sivillerin ciddi şekilde yaralandığı Eriha şehri ve çevresinin yanı sıra Cebel El-Erbain’i hedef almasıyla aynı zamana denk geldi.
Muhalif grup Suriye Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin (adının açıklanmasını istemeyen) liderlerinden biri, geçtiğimiz günlerde İdlib'in güneyinde muhaliflerle temas hatlarına yakın askeri noktalara ulaşan rejim güçlerine yeni askeri takviyelerde bulunulduğunu izlediklerini ve bunun rejim güçlerinin askeri operasyon başlatma niyetinde olduğunu işaret ettiğini söyledi. Ulusal Kurtuluş Cephesi liderinin açıklamalarına göre bu durum muhalefet gruplarını, rejim güçlerinin herhangi bir ilerleme girişimini püskürtmeye hazırlık olarak, İdlib'in güneyinde, doğusunda ve batısındaki ileri mevzilere savaşçılar ve askeri araçlar da dahil olmak üzere askeri takviyeler göndermeye sevk etti.

Halep’teki çatışmalar
Diğer yandan SOHR, Halep'in kuzeyinde bulunan Afrin kırsalındaki Derviş Obası köyünde, Türkiye yanlısı el-Ceyş  en-Nuhbe ve Sukur eş-Şimal grupları arasında orta ve hafif menzilli silahlarla yaşanan çatışmalarda, her iki taraftan 6 kişinin yaralandığını bildirdi. SOHR, bölgede, söz konusu gruplar arasındaki gerilim devam ettiğini de ekledi.
SOHR 26 Haziran’da da Türk kuvvetlerinin ve Türkiye yanlısı muhalif grupların nüfus alanları içinde, Afrin kırsalındaki Cindires beldesinde bir taziye çadırında çok sayıda kişi arasında silahlı kavga çıktığını, olayda en az üç kişinin öldüğünü ve bazılarının yaralandığını aktardı.



İnsani yardım misyonu ilk kez El Faşir'e girdi

El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)
El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)
TT

İnsani yardım misyonu ilk kez El Faşir'e girdi

El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)
El Faşir'den kaçan Sudanlılar, 19 Kasım 2025'te Sudan'ın kuzeyindeki El-Debba şehrinde bulunan "El-Afad" mülteci kampına ulaşmalarının ardından dinleniyorlar (AFP)

Birleşmiş Milletler insani yardım misyonu, Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) bir yıldan uzun süren kuşatmanın ardından kontrolü ele geçirdiği ve geride felaket boyutunda bir insani durum bıraktığı Kuzey Darfur eyaletinin başkenti El Faşir'e ilk kez girdi.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), El Faşir'e bir değerlendirme heyetinin ulaştığını ve bu adımı şehre insani yardım ulaştırılmasında "sınırlı bir atılımın göstergesi" olarak değerlendirdiğini açıkladı. Heyet, Dünya Gıda Programı'ndan bir delegasyon ve Dünya Sağlık Örgütü'nden bir ekibi de içeriyor.

ABD Başkanı'nın Arap ve Afrika işlerinden sorumlu kıdemli danışmanı Massad Boulos ise El Faşir'e değerlendirme heyetinin gelişini memnuniyetle karşıladı ve "X" platformunda attığı bir tweet'te bu gelişin Amerika Birleşik Devletleri'nin kolaylaştırdığı bir yolla gerçekleştiğini belirtti.


Aralarında Esed rejiminin bazı üyelerinin de bulunduğu beş kişi, Suriye’ye yasa dışı yollarla girmeye çalışırken gözaltına aldı

8 Aralık'ta Deyrizor'da düzenlenen askeri geçit töreni sırasında Suriye birlikleri (X)
8 Aralık'ta Deyrizor'da düzenlenen askeri geçit töreni sırasında Suriye birlikleri (X)
TT

Aralarında Esed rejiminin bazı üyelerinin de bulunduğu beş kişi, Suriye’ye yasa dışı yollarla girmeye çalışırken gözaltına aldı

8 Aralık'ta Deyrizor'da düzenlenen askeri geçit töreni sırasında Suriye birlikleri (X)
8 Aralık'ta Deyrizor'da düzenlenen askeri geçit töreni sırasında Suriye birlikleri (X)

Suriye Arap Haber Ajansı'nın (SANA) haberine göre, Suriye sınır muhafızları Tartus kırsalında Suriye topraklarına yasa dışı yollarla girmeye çalışan beş kişiyi gözaltına aldı.

Savunma Bakanlığı Medya ve İletişim Dairesi dün yaptığı açıklamada, " gözaltına alınanlarla ilgili ilk soruşturmalar, bazılarının eski rejimin unsurları olduğunu gösterdi" diyerek, "gerekli soruşturma ve işlemlerin tamamlanması için yetkili makamlara teslim edileceklerini" belirtti.

sadfgth
Suriye askerleri (AFP)

Ajans, bu operasyonun "vatan güvenliğinin ve topraklarının emniyetinin korunmasını sağlamak amacıyla, ordunun sınırları koruma ve her türlü yasadışı sızma girişimini önleme yönündeki devam eden çabaları çerçevesinde" gerçekleştirildiğini belirtti.


Kürt liderler Türkiye'yi Suriye'ye yönelik politikasını gözden geçirmeye çağırıyor

Halep'teki hareketlilik sırasında SDG mensupları (AFP)
Halep'teki hareketlilik sırasında SDG mensupları (AFP)
TT

Kürt liderler Türkiye'yi Suriye'ye yönelik politikasını gözden geçirmeye çağırıyor

Halep'teki hareketlilik sırasında SDG mensupları (AFP)
Halep'teki hareketlilik sırasında SDG mensupları (AFP)

Kürt liderler, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik politikasını ve "Suriye Demokratik Güçleri"ne (SDG) karşı tekrarlanan askeri müdahale tehditlerini eleştirerek, Suriye Kürtlerinin ülkeyi bölmeyi amaçlamadığını vurguladı.

Bu durum, Suriye'deki Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) bir kolu olarak kabul edilen Kürt Halk Koruma Birimleri (YPG) liderliğindeki SDG ile Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahalleleri arasında son haftalarda yaşanan çatışmalarla gerilimin yeniden arttığı bir dönemde ortaya çıkıyor. Ayrıca, SDG'nin 10 Mart'ta Şam ile imzaladığı, Suriye ordusu ve devlet kurumlarına entegrasyonuyla ilgili anlaşmayı uygulamaya koyacağına dair hiçbir işaret de bulunmuyor.

PKK’nın önde gelen liderlerinden ve Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Kurulu üyesi Mustafa Karasu, "Türk devletinin Suriye'ye yaklaşımı yanlıştır. Türkiye Gazze'deki savaşa ve İsrail'in Lübnan ve Suriye'ye yönelik saldırılarına karşı çıkıyor, yani savaşa karşı ve barış istiyor, ancak aynı zamanda SDG entegrasyon anlaşmasını uygulamadığı takdirde Suriye'ye müdahale edeceğini söylüyor... Bu mantık nasıl makul olabilir?" dedi.

Suçlamalar ve uyarılar

Karasu, bugün Türk gazetelerinde de yer alan Kürt medya kuruluşlarına yaptığı açıklamalarda, Türkiye'nin tüm bölgelerde barış istediğini ancak Kürtlere karşı savaş istediğini belirterek, "Kürtler ve Şam hükümeti sorunlarını kendi aralarında görüşüp çözebilirler, çünkü bu iç meseledir ve Kürtler 'Suriye'yi bölelim' demiyor, böyle bir yaklaşım söz konusu değil" diye vurguladı.

PKK liderlerinden Mustafa Karasu (Türk medyası)PKK liderlerinden Mustafa Karasu (Türk medyası)

Türkiye'nin Suriye'ye yönelik, baskı ve tehdit yoluyla adımlarını dayatmaya dayalı politikasını değiştirmesi gerektiğini vurgulayan Karasu, şunları ekledi: “Mesele birden fazla gücün elinde. Evet, farklı güçler söz konusu. Sadece Türkiye ile sınırlı değil; diğer güçler de Suriye'de karışıklık çıkarıyor. Yapılabilecek en iyi şey Suriye'de istikrarı sağlamaktır, ancak istikrar, Şam ile Kuzey ve Doğu Suriye yönetimleri arasında çatışma ve anlaşmazlık çıkararak sağlanamaz.”

Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu konusunda anlaşmaya varan Türkiye ve diğer tarafların sabrının tükendiğini belirterek, anlaşmanın uygulanması yönünde herhangi adım atıldığına dair bir işaret olmadığını vurguladı.

El-Şara, 22 Aralık'ta Şam'da Türk heyetiyle yaptığı görüşmede (Türkiye Savunma Bakanlığı - X)El-Şara, 22 Aralık'ta Şam'da Türk heyetiyle yaptığı görüşmede (Türkiye Savunma Bakanlığı - X)

Geçtiğimiz pazartesi günü Şam'da Suriye Dışişleri Bakanı Esad el-Şeybani ve Türk mevkidaşı Hakan Fidan'ın düzenlediği ortak basın toplantısında Ankara ve Şam, SDG'yi lideri Mazlum Abdi ile Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara arasında imzalanan anlaşmanın uygulanmasını geciktirmekle suçladı ve Suriye'nin birliğini ve istikrarını baltalamaya yönelik her türlü girişimi reddettiklerini yineledi.

Fidan, Savunma Bakanı Yaşar Güler ve İstihbarat Başkanı İbrahim Kalın'ın da aralarında bulunduğu bir Türk heyeti Şam'da El-Şara ile görüşmeler yaparken, SDG ateşkes anlaşmasını ihlal ederek Halep'in kuzeyindeki El-Şeyhan ve El-Layramun kavşaklarına yakın noktalara saldırdı. Bu saldırı, Şam ve Ankara'ya yönelik mesaj olarak değerlendirildi.

Halep'te Gerilim artıyor

Dün gece Halep'in kuzeyinde SDG ile Suriye hükümet güçlerine bağlı gruplar arasında çatışmalar yeniden başladı.

 Halep'in Şeyh Maksud mahallesindeki bir kontrol noktasında SDG unsurları (X)Halep'in Şeyh Maksud mahallesindeki bir kontrol noktasında SDG unsurları (X)

SDG'ye bağlı İç Güvenlik Kuvvetleri (Asayiş), hükümete bağlı grupların Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerine ağır makineli tüfek ve topçu ateşiyle şiddetli bir saldırı düzenlediğini, Şeyh Maksud kavşağı yakınlarındaki kontrol noktalarından birine iki RPG mermisi isabet ettirdiklerini ve bu saldırıya karşılık verdiklerini açıkladı.

Bu gerilim, SDG ile Şam arasında 10 Mart anlaşmasının uygulanmasına ilişkin müzakereler için bir tehdit oluşturuyor.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynak, dün resmi haber ajansı SANA'ya verdiği demeçte, SDG liderliğinin entegrasyon ve Suriye'nin birliğiyle ilgili yaptığı açıklamaların pratik adımlara veya net zaman çizelgelerine dönüşmediğini, bu durumun anlaşmaya olan bağlılıklarının ciddiyeti konusunda soru işaretleri yarattığını söyledi.

10 Mart'ta SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin anlaşmanın imzalanması sırasında El-Şara ve Abdi (EPA)10 Mart'ta SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonuna ilişkin anlaşmanın imzalanması sırasında El-Şara ve Abdi (EPA)

Kaynak, Suriye ordusu çerçevesi dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlantılara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesinin ulusal egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini vurguladı. Aynı durum, sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerlidir.

Geçtiğimiz hafta, Türkiye Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye'nin her türlü olasılığa hazır olduğunu belirterek, SDG’den anlaşmanın uygulanması için net bir yol haritası açıklamasını istemişti.

Türk müdahaleleri

Suriye'deki Kürt Demokratik Birlik Partisi başkanlık kurulu üyesi Salih Müslim, Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerini kuşatan hükümete bağlı grupların emirleri Şam'dan değil, doğrudan Türkiye'den aldığını belirtti.

Salih Müslim (Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi)Salih Müslim (Suriye Kürt Demokratik Birlik Partisi)

Müslim, Türkiye'nin bu gerilimle Suriye arenasını alevlendirmeyi ve SDG entegrasyon anlaşmasını engellemeyi amaçladığını, Türk politikasının ise "Suriye'deki Kürt ve demokratik iradeyi" kırmayı hedeflediğini iddia etti.

Şeyh Maksud ve Eşrefiye mahallelerinin Genel Konseyi ile Suriye hükümeti arasında 1 Nisan'da imzalanan anlaşmanın, Halep şehrinde birlikte yaşamı pekiştirmeyi ve sivil barışı teşvik etmeyi amaçladığını, iki mahallenin özel statüsünü teyit ettiğini ve Suriye hükümetindeki İçişleri Bakanlığına bağlı İç Güvenlik Güçlerinin (Asayiş) iki mahallenin korunmasından sorumlu olacağını belirtti; ancak "asi" silahlı kişilerin bu anlaşmayı tehlikeye attığını vurguladı.