‘Diktatöre ölüm’ sloganları yeniden İran sokaklarında... Elektrik kesintileri halkın öfkelenmesine neden oldu

5 Temmuz’da Tahran’da yüksek sıcaklıklarda tekrarlanan elektrik kesintilerinden mustarip olan bir çarşı (Mehr)
5 Temmuz’da Tahran’da yüksek sıcaklıklarda tekrarlanan elektrik kesintilerinden mustarip olan bir çarşı (Mehr)
TT

‘Diktatöre ölüm’ sloganları yeniden İran sokaklarında... Elektrik kesintileri halkın öfkelenmesine neden oldu

5 Temmuz’da Tahran’da yüksek sıcaklıklarda tekrarlanan elektrik kesintilerinden mustarip olan bir çarşı (Mehr)
5 Temmuz’da Tahran’da yüksek sıcaklıklarda tekrarlanan elektrik kesintilerinden mustarip olan bir çarşı (Mehr)

Başkent Tahran’da sıcaklığın rekor seviyelere yükseldiği bir dönemde İran genelinde yeni bir elektrik kesintisi dalgası yaşandı. Başkent halkı, başta Dini Lider Ali Hamaney olmak üzere yetkilileri kınayan sloganlar attılar.
İran’daki internet siteleri, ülkedeki çeşitli eyaletlerde elektrik daireleri önünde patlak veren protestolardan görüntüler yayınladı. Tahran ve komşu Kerec şehrindeki geniş alanlar, Pazartesi günü geç saatlere kadar sekiz saat boyunca ani bir elektrik kesintisine tanık oldu.
İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’na (ISNA) göre elektrik kesintileri, dairelerin suyunun kesilmesine, gıda malzemelerinin çürümesine ve elektrikli cihazların bozulmasına neden oldu.
Meclis Başkanı Muhammed Bakir Kalibaf, Twitter üzerinden yaptığı bir açıklamada, tekrarlanan elektrik kesintilerinin ‘yönetim ve idare gerektirdiğini’ yazdı. Kalibaf, “Tüketim ve talepteki artış kısa vadede telafi edilemiyorsa, en azından kesinti takvimini duyursunlar ki insanlar sorunlarını yönetebilsinler. İnsanlar, plansızlıktan bıkmış durumda” dedi.
Başkent Tahran’daki çoğu mahallenin üst üste iki gün boğulduğu karanlık ortasında Tahran’ın doğu bölgelerindeki vatandaşlar, geçtiğimiz Pazar akşamı ‘Diktatöre ölüm’ ve ‘Hamaney’e ölüm’ gibi Dini Lider’i kınayan sloganlar atarak, duruma öfkelerini dile getirdiler.
Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin medya platformu olan ‘Nour News’ ajansı, yaz sıcağında sık sık yaşanan elektrik kesintilerini gerekçelendirmeye çalıştı. Ajans, “Son günlerde yaşanan habersiz elektrik kesintileri, bazı bölgelerdeki su kesintileri ile kafa karışıklığına ve halkın hoşnutsuzluğuna neden oldu” açıklamasında bulundu.
Bununla birlikte ajans, İran dışındaki medya kuruluşlarını ‘sorunu siyasileştirmeye’ çalışmakla suçladı. Mevcut sorunu ise ‘kuraklığa’, ‘sıcaklıkların erken yükselmesi nedeniyle santrallerin üretim kapasitesinin azalmasına’ ve ‘elektrik tüketiminin artmasına’ bağladı. Ajans ayrıca, elektrik kapasitesinin üçte birinin ev kullanımına, üçte ikisinin ise endüstriyel ve ticari departmanlara ayrıldığına dikkati çekti.
‘Tarihi Hafıza’ adlı bir hesap da Twitter üzerinden Hamaney’in 14 Eylül 2007 tarihli ve ‘ABD güçlerini Iraklılara elektrik ve su sağlamadığı için eleştirdiği’ konuşmasının video kaydını yayınladı. Videoya göre Hamaney, “Irak halkının elektrik sorunu var, içme suyu sorunu var, cevap istiyorlar. ABD’liler cevap vermeli, cevapsız bırakamaz” ifadelerini kullanıyor. Aynı şekilde Dini Lider, “Bu meseleleri kayıtsızlıkla ele alıyorlar, ama işler sonsuza kadar böyle kalmayacak. Hitler ve Saddam ödüllerini aldığı gibi onların ödülleri de bir gün gelecek” diyor.
Bir hastanede yoğun bakım odalarındaki hastaların çektiği videoda da İranlı bir hemşirenin, kendilerine jeneratör verilmediğinden şikâyet ettiği, hastaların resüsitasyon ve solunum cihazlarının kesilmesi nedeniyle ölüm riskiyle karşı karşıya olduğu görüldü.
‘BFV İstiklâl’ takımı ile ‘BF Traktör Sazi’ takımlarının teknik direktörleri arasında gerçekleşen basın toplantısına da elektrik kesintisi gölge düşürdü. ‘Donya-e-Eqtesad’ gazetesi, piyasa aktivistlerinin, geçen hafta gördüğü yükselişin ardından doların gerilemesinin sebepleri arasında elektrik kesintisinin de yer aldığını belirttiklerini yazdı.
Bir trafik polis şefi de resmi ‘Habar’ kanalına yaptığı açıklamada, trafikte karışıklığa yol açan ve trafik ışıklarının kesilmesine neden olan elektrik kesintisi hakkında polise bilgi verilmemesini eleştirdi.
İçişleri Bakanı Abdurrıza Rahmani Fazli, 5 Temmuz’da yaptığı açıklamada “Elektrik kesintisinin nedenlerini belirledik. Önceden bir duyuru yapıldıktan sonra kesintinin yapılmasına karar verildi” dedi. Fazli, “En sıcak günlerin yaşandığı güney bölgelerinde elektrik sağlanmasının önemini ele aldık” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Parlamentonun Enerji Komisyonu Başkanı Milletvekili Feridun Hasanvend, sık karşılaşılan elektrik kesintilerini görüşmek üzere yarın (Çarşamba) acil bir toplantı çağrısı yaptı. Hasanvend, “Enerji Bakanlığı, olaydan önce önlem almalıydı” derken, “İdari, endüstriyel ve ev grupları açısından elektrik kesintileri için doğru bir zaman çizelgesi ilan edilmelidir” şeklinde konuştu. Milletvekili ayrıca, kripto para çiftliklerine (Bitcoin) de suçlama yönelterek, Enerji Komisyonu’nun uyarılarına rağmen faaliyetlerini sürdürdüklerini vurguladı.
İletişim Bakanı Muhammed Azeri Cehremi de Twitter üzerinden, başkent Tahran’ın bazı bölgelerinde cep telefonu hizmetinin kesilmesinin elektrik kesintisinden kaynaklandığı açıklaması yaptı. Cehremi, “Cep telefonu platformlarının bataryaları, güç kesildikten sonra iki saat çalışabilir” derken, tam olarak şarj olması için sekiz saate ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekti. Bakan, “Sekiz saat boyunca elektriklerin kesilmesi talihsiz bir durum, sorunu çözmeye çalışıyoruz. Sorun için özür dileriz” dedi.
Elektrik Kurumu Sözcüsü Mustafa Recebi de bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “Büyük bir elektrik kesintisi geliyor. Önümüzde üç sıcak gün var ve elektrik tüketimi ihtiyacının 66 bin megavatı aşması muhtemel” ifadelerini kullandı. Ülke genelindeki elektrik santrallerinin 55 bin megavattan fazla üretemeyeceğine dikkati çeken Recebi, “Elektriği kesmemiz gerekiyor” dedi. Mustafa Recebi ayrıca, İranlıları ‘yükselen sıcaklık beklentileri’ ışığında ‘elektrik enerjisi tüketimini azaltmaya’ çağırdı. İran’da yaz aylarında elektrik kesintilerinin nadir olmadığı biliniyor.
Elektrik krizinin yanı sıra İran’daki birkaç bölge, bu yıl yağış olmaması ve yetkililerin dağlardaki onlarca barajın arkasındaki su kaynaklarını koruma ısrarı nedeniyle kuraklık kriziyle karşı karşıya.
Tahran’daki Su Şirketi müdürü, başkent Tahran’ın bir alarm durumuna tanık olduğunu ve mevcut tüketim yönteminin iyileştirilmemesi durumunda suyun günde 4 ila 5 saat arasında değişen sürelerle kesileceğini açıkladı.
İran Su Şirketi İcra Direktörü Hamid Rıza Canbaz, su sıkıntısı yaşayan 304 İran kentinden 101’inde su temini açısından kırmızı alarm durumu yaşandığını ifade etti. Canbaz, yetkililerin ülke genelinde 8 bin köye su sağlamak için çalıştıklarına dikkati çekerken, su kartları dağıtıldığı yönündeki haberleri de yalanladı.

Buşehr’deki çalışmalar yeniden başladı
Öte yandan İran, 5 Temmuz’da tek nükleer enerji santrali olan Buşehr’deki çalışmalarına yeniden başladı. Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre yetkililerin ‘teknik bir arıza’ olarak nitelendirdiği iki haftalık bir aradan sonra santral, ulusal elektrik şebekesine yeniden bağlandı.
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’ya göre İran Elektrik Enerjisi Üretim Kurumu sözcüsü, Buşehr tesisinin üretime geri döndüğünü duyurdu.
İnsan hakları aktivisti İmadeddin Baki de Telegram uygulaması aracılığıyla yaptığı açıklamada, “Büyük petrol ve gaz rezervlerine sahip olan bir ülke, yıllarca nükleer enerji bahanesiyle halkına telafisi mümkün olmayan masraflar yükleyen bir ülke… Bu, sık ve rahatsız edici kesinti düzeyi, bu yenilgiler ve acılarla sonuçlanan iç ve dış stratejilerin verimsizliğinin ve hatasının kanıtıdır. Ama yine de boş ve pahalı sloganlar sobasına üflüyorlar” dedi.

İran- Irak sınırında çevre krizi
İran- Irak sınırındaki Huveyze bataklıklarının fotoğraf ve kayıtları, geçen hafta İran medyasında geniş yer buldu. Ahvaz’daki Arap aktivistler, Zagros Dağları’nın doğusundan akan (ve yüzölçümünün üçte biri İran topraklarında, üçte ikisi ise Irak topraklarında bulunan Huveyze bataklıklarında son bulan) Karkheh Nehri üzerindeki barajların kapatılması politikasına karşı gece nöbeti düzenlediler.
İran resmi kuruluşları, kuraklık sahnelerinin ve başta hayatı suyla bağlantılı olan su aygırları olmak üzere bu bölgelerde yaygın olarak bulunan çok sayıda balık ve diğer hayvanların öldüklerini gösteren fotoğraflar yayınladı. Gazeteciler ayrıca, köylülerin içme suyu elde etmek için sıraya girdiğini görüntüledi.
İran parlamentosunda Ahvaz şehrinden Milletvekili Kasım Saadi, ISNA haber ajansına yaptığı açıklamada, şehrin ‘bu yıl su gerginliğinden musdarip olduğunu’ belirtti. Saadi, sınır bataklıkları bölgesinin tanık olduğu durumu da ‘tarihin en korkunç çevre felaketlerinden biri’ olarak nitelendirdi.
İran Mehr Haber Ajansı da 5 Temmuz’da çevre uzmanlarından alıntı yaptığı haberinde, sınır bataklığının kötüleşen durumunun nedeninin Karkheh Barajı sularının boşaltılamamasından kaynaklandığını belirtti.
Aktivistler, bölgede kuyu açmak ve petrol bulmak için faaliyet gösteren İran petrol şirketlerine dikkati çekiyor. Yetkililer, birçok sınır köyü sakininin hayatını olumsuz etkileyen İran- Irak savaşından geri kalmış mayın tarlalarını da henüz temizlemedi.

 


Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe