İran’da ülke genelindeki elektrik kesintilerine yönelik protestolar genişliyor

Cumhurbaşkanı Ruhani halktan özür dilerken hükümet krizin iki hafta daha süreceğini duyurdu

Pazartesi akşamı sosyal ağlarda paylaşılan bir video kaydına göre Tahran'ın güney kesiminde yer alan Rey şehrindeki elektrik dairesi önünde protestolar düzenlendi
Pazartesi akşamı sosyal ağlarda paylaşılan bir video kaydına göre Tahran'ın güney kesiminde yer alan Rey şehrindeki elektrik dairesi önünde protestolar düzenlendi
TT

İran’da ülke genelindeki elektrik kesintilerine yönelik protestolar genişliyor

Pazartesi akşamı sosyal ağlarda paylaşılan bir video kaydına göre Tahran'ın güney kesiminde yer alan Rey şehrindeki elektrik dairesi önünde protestolar düzenlendi
Pazartesi akşamı sosyal ağlarda paylaşılan bir video kaydına göre Tahran'ın güney kesiminde yer alan Rey şehrindeki elektrik dairesi önünde protestolar düzenlendi

İran’da elektrik kesintilerine karşı başlayan protestolar, pazartesiyi salıya bağlayan gece ülkenin birçok eyaletine genişlerken, Yargı Erki Başkanı, İran Başsavcısı’na elektrik kesintisinin nedenlerini araştırma talimatı verdi. Hükümet ise krizin iki hafta daha devam etmesinin beklendiğini açıklarken elektrik kesintilerini sanayi sektörleriyle kısıtlama sözü verdi.
Başkent Tahran'ın güney kesiminde yer alan Rey şehri sakinlerinin bir kısmı, Enerji Bakanı başta olmak üzere hükümet yetkililerinin istifasını isteyen sloganlar atarak elektrik kesintisini protesto ettiler. Ülkenin kuzeyindeki bazı şehirler, şehir valiliklerinin veya elektrik kurumlarının genel merkezlerinin önünde protestolara tanık oldu. Londra merkezli ‘Manoto TV’ adlı televizyon kanalının Twitter hesabından paylaşılan bir videoda dün akşam Karaj'daki elektrik işleri kurumu önünde yapılan protesto gösterileri yer aldı.
Başkent Tahran'da panik ve kızgınlık halinin bir kez daha ortaya çıkmasıyla Pazar akşamı ülkenin güneyindeki Fars eyaletinin merkezi olan Şiraz kentinde yapılan protestolarda halkın öfkesi ‘Hameney'e ölüm’ sloganlarına kadar ulaştı. Eylemciler, ülkenin bir numarasını (İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney) kınayan sloganlar atarken, kent halkı sosyal aylardan kaydettikleri videoları paylaştılar. Videolarda Şiraz'daki merkez sebze ve meyve halinde yangın çıktığı görüldü.
Yeniden başlayan elektrik kesintileri İranlıların hayatını felç etti. Ülkenin birçok bölgesinde internet hizmetini sağlanamadı. Elektrik kesintisi, sağlık merkezlerindeki çalışmalarını ve şehirlerdeki trafik akışını da etkiledi. Yetkililer yeni bir kapanış duyurusunda bulunurken güney eyaletlerinde sıcaklıkların 50 santigrat dereceyi aştığı bir dönemde vatandaşları yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının beşinci dalgasıyla mücadele için evde kalmaya çağırdılar. Hasan Ruhani hükümetinin yetkileri seçilmiş Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetine devretmeye hazırladığı bir zamanda Tahran’da sıcaklıklar rekor seviyelere ulaştı.
Devlet kurumları, dün itibariyle başkentin tüm bölgelerinde dönüşümlü elektrik kesintilerinin yapılacağı saatleri gösteren üç günlük bir zaman çizelgesi yayınladı. İran'da, özellikle başkent Tahran'da benzeri görülmemiş bir yaz sıcağı rekor seviyelere ulaşırken, elektrik kesintileri de arttı.
Reuters’ın haberine göre Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani yaptığı açıklamada, “Enerji Bakanlığı'nı suçlamayın, ama Bakanın sorunu halka anlatması, bizim de bu soruna bir çözüm bulmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. Hükümetinin enerji üretiminde bir rekora imza attığını savunan Ruhani, mevcut durumu artan sıcaklıklar ve kuraklıkla açıkladı. Ruhani, “Elektrik üretim kapasitesine yılda yaklaşık 2 bin 500 megavat ekledik. Bu hükümetten önce yılda sadece bin 700 megavat eklenmişti” dedi.
Ruhani’nin açıklamalarından bir gün önce Enerji Bakanlığı yetkilileri yaptıkları açıklamada, elektrik kesintisine, iki elektrik santralinin arızalanmasının neden olduğunu belirttiler. Yetkililer ayrıca Buşehr Nükleer Santrali’nin iki haftalık aranın ardından enerji üretimine yeniden başladığını duyurdular.
Cumhurbaşkanı Ruhani açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Elektrik, insanların yaşamı, refahı ve üretimi için büyük önem taşımaktadır. Ancak bu yıl benzeri görülmemiş bir kuraklıkla karşı karşıyayız, yağışlar geçen yıla göre yüzde 52 azaldı ve baraj suyundaki azalma nedeniyle 7 bin megavat elektrik üretimi yapılamadı.”
Öte yandan yeni Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, İran Başsavcısı Muhammed Caferi Muntazeri’ye elektrik kesintisinin nedenini derhal araştırması ve halkın haklarının elde edilmesi ve önceden haber vermeksizin sık sık meydana gelen kesintilerin neden olduğu zararların önlenmesi veya en aza indirilmesi bağlamında uygun eylem ve sonuçlar hakkında kendisini bilgilendirmesi talimatı verdi.
Bu arada Cumhurbaşkanı Yardımcısı İshak Cihangiri, elektrik kesintilerinin iki hafta daha devam etmesinin beklendiğini belirterek hükümetin elektrik kesintilerini sanayi sektörleriyle sınırlamaya karar verdiğini açıkladı. Cihangiri, Enerji Bakanı ile düzenlediği ortak basın toplantısında, lisanslı olsalar bile kripto para (Bitcoin) madenciliği cihazlarının çalışmalarının durdurulmasını talep etti. Cihangiri, bu çalışmaların durmaması halinde lisansı geri çekmekle tehdit etti.
Seçilmiş Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin halkla ilişkiler ofisi, Reisi’nin dün Enerji Bakanı Rıza Erdekaniyan ile istişarelerde bulunduğu ve elektrik kesintisinin insanlarda ve ekonomik sektörlerde yarattığı sorunlarla ilgili derin endişesini dile getirdiğini açıkladı.
İran'ın yarı resmi ajansı ISNA, Bakan Erdekaniyan’ın, Reisi'ye bakanlığın elektrik kesintilerine karşı aldığı önlemler hakkında bir rapor sunduğunu ve ayrıca bölge ülkeleriyle ilişkilerde uygun iletişim konusunda brifing verdiğini aktardı.
Öte yandan ülkenin güneybatısında, bazı Arap aşiretlerinin ileri gelenleri, Karhe ve Karun nehirleri üzerindeki barajların açılmasını talep etmek için Ahvaz (Huzistan) eyaletindeki valilik binası önünde bir oturma eylemi düzenlediler. Eyaletteki su işleri kurumunun ana binasına baskın yapan ve “Allahu Ekber” sloganları atan çiftçilerin görüntüleri sosyal medya platformlarında paylaşıldı. Daha sonra yetkililer, oturma eyleminin sona erdirilmesi için müdahale etti.
ISNA, yayınladığı “Enerji Bakanlığı’nın Susuz ve Elektriksiz Kampanyası” başlıklı bir analiz haberde, “Enerji Bakanlığı, 14 hafta önce, ülkenin çeşitli noktalarına su ve elektriği ulaştırmak için hükümetin gurur kaynağı sayılan bir kampanya başlattı. Ancak bugünlerde insanların gördükleri ve hissettikleri, kampanyanın sonucundan tamamen farklı” ifadelerini kullandı.
Hükümete yakınlığıyla bilinen ISNA, Enerji Bakanı Erdekaniyan’ın, iki haftadır sessiz kalmasını eleştirdi. ISNA’nın analiz haberinde, “Havaların erken ısınması, hidroelektrik istasyonlarının olmaması ve kripto paralar gibi hoş bir misafirin varlığı, elektrik sektörünün yükünü omuzlarında taşıması, elektrik kesintilerinin nedeninin halka açıklanmasında birer bahane haline geldiler” ifadeleri yer aldı. Devrim Muhafızları Ordusu’na (DMO) ait Civan gazetesi de Bakan Erdekaniyan’ı eleştirerek, İranlılar arasında sıcak yaz aylarında sık sık meydana gelen elektrik kesintileri nedeniyle yaşanan hayal kırıklığına dikkati çekti. Gazete, “Bakanın elektrik kesintileriyle ilgili sessizliği sürüyor” yazdı.
İran’daki diğer gazeteler de elektrik kesintilerini manşetlerine taşıdılar. ‘Asia News’ adlı ekonomi gazetesi, “Elektrik neden kesilir?” başlığı altında bin megavat üretim kapasitesine sahip iki tesisin çalışmalarının askıya alındığını belirtti.
Aftab News gazetesi ise “Bu iki kişi arasındaki fark nedir?” başlığıyla Enerji Bakanı ile Sağlık Bakanı'nın resimlerini yayınlayarak,  “Eylem sürecinde olumlu bir değişiklik olduğunda yönetici varlığı somutlaşır. Tüm bakanlıklar, küçük yetkililerin bildiği ve iyi yaptığı rutin prosedürleri uygular” eleştirisinde bulundu.
Donya-e-Eqtesad gazetesi ise ülkenin ilkbaharda yaşadığı ilk elektrik kesintisi dalgasının ardından gelen ikinci elektrik kesintisi dalgasının arkasında ‘komuta merkezinin’ olduğunu öne sürdü. Gazete, 2008 yılında elektrik alanında yapılan yatırımlar yaklaşık altı milyar doları aşarken geçen yıl 630 milyon dolara düştüğüne dikkati çekti.
Vatan Emrooz gazetesi de enerji alanına yapılan yatırımlardaki yüzde 85'lik düşüşün elektrik kesintilerinin nedeni olduğunu vurguladı. Devletin resmi gazetesi Keyhan, Irak'a elektrik ihracatını eleştirenleri hedef aldı. Gazete, resmi basını DEAŞ ve müttefiklerine ‘hizmet etmekle’ suçladı. Ancak her iki gazete de kripto para madenciliğinin elektrik kesintilerinde payı olabileceğine işaret ettiler.
Reformistlere yakınlığıyla bilinen İbtikar gazetesi ana başlığını  “Yaz sıcağında elektrik kesintileri ve Kovid-19” şeklinde attı. Hükümetin sözcüsü niteliğindeki İran gazetesi ise, İranlıların sosyal ağlarda kullandıkları ‘Elektrik kesintisi’ etiketine atıfla ‘Elektrik Kesintisi Krizi’ başlığını attı. Gazete, “Elektrik kesintilerinin boyutu kırmızı çizgilere ulaştığında kriz patlak verdi” yazdı.



Microsoft’un raporunda İran'ın siber saldırılarına dikkat çekildi

Microsoft yayınladığı raporda İran’ın siber saldırılarına yer verdi.
Microsoft yayınladığı raporda İran’ın siber saldırılarına yer verdi.
TT

Microsoft’un raporunda İran'ın siber saldırılarına dikkat çekildi

Microsoft yayınladığı raporda İran’ın siber saldırılarına yer verdi.
Microsoft yayınladığı raporda İran’ın siber saldırılarına yer verdi.

Microsoft'a göre İran, Gazze Şeridi'nde savaşın başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e yönelik siber operasyonlarına ve propaganda kampanyalarına hız verdi.

ABD merkezli Microsoft, Hamas Hareketi’nin 7 Ekim 2023'te gerçekleştirdiği saldırıların öncesi ve sonrasında İran'ın siber faaliyetlerine ilişkin ayrıntılı bir rapor yayınladı.

Raporda, İran hükümetiyle ittifak halinde olan bazı tarafların çok sayıda elektronik ve siber saldırı başlattığı belirtildi. Hamas'a yardım etmeyi ve İsrail'i, onun siyasi müttefiklerini ve ticari ortaklarını zayıflatmayı amaçlayan yapay zekâ tekniklerini ve nüfuz operasyonlarını kullandı.

Microsoft’un raporuna göre İran, Hamas'ı desteklemek amacıyla siber operasyonlarını ve çevrimiçi etki operasyonlarına hız verdi ve faaliyetlerinin yaklaşık yüzde 43'ünü İsrail'e karşı yürüttü.

Ancak rapora göre İran'ın 7 Ekim'den sonra gerçekleştirdiği operasyonların çoğu aceleci ve kaotikti; bu da İran ile Hamas arasında bir koordinasyon olmadığını gösteriyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre raporda ayrıca İran'ın Lübnan'daki Hizbullah grubuyla iş birliğine de dikkat çekildi. İsrail ile Hamas arasındaki çatışmanın devam etmesi ve ABD başkanlık seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte İran'ın nüfuz operasyonlarının ve elektronik saldırıların önümüzdeki dönemde daha hedefe yönelik ve yıkıcı olacağı öngörülüyor.

Microsoft'un raporuna göre 2024 yılında İran'ın ABD'yi başkanlık seçimleri döneminde daha fazla hedef alması bekleniyor. İran'ın, İsrail hastanesine ve Pensilvanya'daki Amerikan su sistemine karşı yaptığı gibi hayati altyapıyı hedef almak gibi ‘ABD’nin kırmızı çizgilerini test edeceği’ vurgulanıyor.

Rapor, 2020 seçimlerinde olduğu gibi, ABD'li aşırılık yanlılarının kimlik hırsızlığı yaparak ve ABD hükümet yetkililerine karşı şiddeti teşvik ederek gerçekleştirdikleri olaylara dayanarak 2024'te ABD'deki başkanlık seçimleri sırasında yoğunlaşan daha büyük tehditler konusunda uyarıda bulunuldu.

Saldırıların üç aşaması

Raporda üç aşamada gerçekleştirilen operasyonlara ilişkin açıklamalara yer verildi:

İlk aşama etkileşimli olarak başlıyor ve İran Devrim Muhafızları'na bağlı ‘Tesnim’ ajansı gibi devlet medyası aracılığıyla yanıltıcı bilgilerin yayılmasını içeriyor. Örneğin, İsrail elektrik şirketinin arızalanmasıyla ilgili haberlerin yayınlandığı haberlerle ilişkilendirilmiş olan İran Devrim Muhafızları tarafından yönetilen bir grup (muhtemelen) siber saldırılar hakkında bilgiler içeren raporlara dayanır. Bu raporlar, İsrail'deki elektrik kesintilerine ilişkin eski raporlara ve İsrail şirketinin web sitesinde yer alan tarihsiz bir arıza ekran görüntüsüne dayanıyordu.

İkinci aşama, İran hükümetine bağlı çeşitli grupların ve kuruluşların İsrail'e karşı yanıltıcı bilgilerin yayılmasında iş birliği yapmasıyla karakterize edildi. Tahran'ın belirlediği koordinasyon ve hedeflere göre, bu, büyük bir iş birliğine ve dolayısıyla bu saldırıların uzmanlaşmasına ve büyük etkinliğine olanak sağladı.

Raporda, birden fazla İranlı grubun birden fazla koordineli siber faaliyet yoluyla aynı örgütü veya İsrail askeri üssünü hedef aldığı belirtildi. İran'ın kullanmayı tercih ettiği bir yöntem olan İsrail'e yönelik çevrimiçi nüfuz operasyonları hız kazandı ve bu operasyonlar arttı ve Ekim ayında on operasyon kaydedildi. Bu, 2022 yılının kasım ayında bir ayda gerçekleştirilen altı operasyon rekorunun neredeyse iki katına işaret ediyor.

Raporda, İran Devrim Muhafızları'na bağlı ‘Şehit Kaave’ grubunun 18 Ekim'de, İsrail içindeki güvenlik kameralarına karşı elektronik saldırılar düzenlemek için özel olarak tasarlanmış fidye yazılımlarını kullandığı belirtildi. ‘Cund Süleyman’ isimli bir siber karakter, İsrail'in Nevatim Hava Üssü'ndeki güvenlik kameralarını ve verilerini ele geçirdiklerini iddia etti. Ancak ‘Cund Süleyman’ tarafından sızdırılan güvenlik görüntülerinin, Tel Aviv'in kuzeyindeki Nevatim Caddesi'nde bulunan bir kasabada çekildiği ve aynı ismi taşıyan İsrail Hava Üssü'yle ilgisi olmadığı belirtildi.

Üçüncü aşama, geçtiğimiz kasım ayının sonlarında başladı ve İran'ın İsrail'e destek verdiğini düşündüğü ülkeleri hedef alarak coğrafi kapsamı genişletti. Bu aşama, İran destekli Husilerin uluslararası nakliyatı hedef alan saldırılarına başladığı döneme denk geldi. Bu saldırılar özellikle Bahreyn, Arnavutluk ve ABD'yi hedef aldı.

erbtn5y6mu7
İran'ın başlattığı nüfuz operasyonlar arasında rehinelerle ilgili olarak İsrail kamuoyunu etkilemek ve İsrail Başbakanı'na karşı öfkeyi artırmak var. (Microsoft raporu)

20 Kasım'da, ‘kukla’ hesaplarından Arnavutluk'a karşı yakın zamanda gerçekleşecek olan elektronik saldırılara dair uyarılar yapıldı. Daha sonra bu hesaplar, çeşitli Arnavut kuruluşları ve kurumlarına saldırılardan sorumlu olduklarını duyurdu.

21 Kasım'da ‘Tufan’ adı verilen bir siber kukla, İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeye devam etmelerini engellemek için denizcilik hükümetini ve finans kurumlarını hedef aldı.

22 Kasım'da, İran Devrim Muhafızları'na bağlı bu gruplar, İsrail'in programlama kontrol ünitelerini hedef almaya başladılar (bu, üretim hatları ve robot cihazları gibi üretim kontrol işlemlerini gerçekleştirmek için geliştirilen endüstriyel bilgisayar cihazlarıdır) ve 25 Kasım'da Pensilvanya eyaletindeki su otoritesinin iletişimini kestiler.

Yanlış bilgi

Raporda hükümet medyasının Hamas saldırılarıyla ilgili yanıltıcı ayrıntılar yayınlamasına da değinildi. İran da İsrail'e yönelik siber saldırı operasyonlarını ve çabalarını artırdı. Saldırılar, savaşın ilk günlerinde bir tepki olarak başladı, ancak ekim ayının sonlarına doğru İran siber güvenlik güçlerinin İsrail'e yönelik saldırılarına odaklandığı belirtildi.

Microsoft’un raporunda, o dönemdeki siber saldırıların giderek daha yıkıcı hale geldiğini ve yanıltıcı bilgilerin yayılması kampanyalarının daha karmaşık hale geldiği belirtildi. Sosyal medya platformlarında sahte ve gerçek olmayan hesapların kullanıldığı ifade edildi.

Sayısal olarak bakıldığında, Microsoft'un gözlemlediği İran hükümet grupları, savaşın ilk haftasında dokuz saldırıdan bir sonraki haftada sadece bir hafta içinde on dört saldırıya çıkarak arttı.

2021'deki bir olaydan iki ayda bir düzenlenen etki operasyonları, sadece 2023 yılının Ekim ayında 11'e yükseldi. Ayrıca, Tahran'ın çevrimiçi eylemlerinde yüzde 42'lik bir artışın olduğu ve bir ay sonra yüzde 28'lik bir artışın daha kaydedildiği bildirildi.

İsrail’in ana hedef olmasına rağmen, Batı ve Arap ülkeleri de saldırılara maruz kaldı. Bunlar arasında, bir İran grubunun Bahreyn hükümetini ve finansal kurumları hedef alması da yer aldı. Son olarak, İran Devrim Muhafızları'na bağlı bir grup, Pensilvanya'daki ABD su yönetim merkezine siber saldırılar düzenledi.

İran'ın hedefleri

Raporda, İran'ın ana hedefinin, siber operasyonlarını kullanarak İsrail ve dünya genelinde kamuoyunu etkilemek olduğu belirtiliyor. Bu, ‘siyasi ve sosyal anlaşmazlıkları’ hedefleyerek manipülasyon veya korku yoluyla gerçekleştiriliyor.

Raporda, etki operasyonlarının sık sık çabalarını, Hamas'ın liderlik ettiği saldırı sırasında kaçırılan 240 rehineye veya İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun görevden alınmasına yönlendirdiği kaydedildi. Bu, kafa karışıklığı ve güven kaybı yaratmak için yapılan bir girişimdi.

Microsoft’un raporu, ana hedeflerine de değinildi: Birincisi, iç siyasi ve sosyal farklılıkları daha da kötüleştiren kutuplaşma yoluyla istikrarsızlaştırma. Bu nedenle, 240 rehine kriziyle başa çıkma konusunda İsrail hükümetinin benimsediği yaklaşıma odaklanıldı. Kendilerini barış isteyen aktivist gruplar olarak tanıttılar, İsrail hükümetini ve İsrail Başbakanı'nı eleştirdiler ve onun görevden alınması çağrısında bulundular.

Microsoft raporuna göre ikinci hedef intikamdı. İran'ın saldırıları, İsrail'in ‘göze göz dişe diş’ prensibinden hareketle Gazze'deki elektrik, su ve yakıtı keseceği yönündeki tehditlerine yanıt olarak İsrail'in elektrik, su ve yakıt altyapısını hedef aldı.

Üçüncü hedef, İsrail vatandaşlarını korkutarak ve İsrail askerlerinin ailelerini tehdit ederek korku yaratmaktı. Bu amaçla, İsrail ordusunun askerlerini koruma yetkisinin olmadığını belirten ve İsrail Savunma Kuvvetleri'nin askerlerini teslim olmaya ikna etmeyi amaçlayan mesajlar gibi, X platformu üzerinden hesaplar aracılığıyla mesajlar yayınladılar.

Dördüncü hedef ise İsrail'i destekleyen tarafları hedef alarak ve İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarının yarattığı hasarı öne çıkararak İsrail'e verilen uluslararası desteği baltalamaktı.

Yapay zekâ saldırıları

Rapora göre İran'ın en büyük saldırısı, 2023 yılının Aralık ayı başlarında televizyon yayın hizmetlerini keserek, yerine İngiltere, Kanada ve BAE'deki İran nüfuz kampanyası kapsamında (yapay zeka tarafından üretilen bir haber spikeri) kullanılan bir video klip kullanılmasıydı. Microsoft, bu olaya özel bir vurgu yaparak, Tahran'daki hükümet grupları tarafından benzer bir şekilde yapılan ilk saldırı olduğunu ve operasyonlarında büyük ölçüde yapay zekâ teknolojilerine güvendiklerini belirtti.

Microsoft şirketinin yapay zeka izleme bölümü, İran'ın propaganda göstergelerini takip etti.

Microsoft raporu, İran devletine bağlı medyanın, ABD ile yakın müttefik olan İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi İngilizce konuşulan ülkelerde büyük başarı elde ettiğini gözler önüne serdi. İran haber kaynaklarına olan ilgi ve trafiğin, genel internet trafiğiyle karşılaştırıldığında önemli ölçüde arttığını ifade etti. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısı sırasında, ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'dan İran kaynaklı internet sitelerine olan ziyaretlerin yüzde 42 arttığı kaydedildi. Bu durum, İran'ın Ortadoğu'daki çatışma hakkındaki raporlarıyla Batı halkına ulaşma yeteneğine işaret etti. Rapor, bu başarının özellikle savaşın ilk günlerinde daha güçlü olduğunu ve savaşın bir ayı aşkın bir süre geçtikten sonra bile, İran kaynaklarına erişimin savaş öncesi seviyelerinin yüzde 28 üzerinde kaldığını belirtti.

İran sızma operasyonları

Rapor, İranlı kurumların sadece düşmanlarını değil, aynı zamanda dostlarını da taklit ettiğini belirtiyor. İran'ın son operasyonları, İsrail ordusunu tehdit eden sahte mesajlar yayınlamak için Hamas'ın askeri kanadı olan Kassam Tugayı'nın adını ve logosunu kullandı. Ancak, İran'ın bunun için Hamas'tan onay alıp almadığı bilinmiyor.

İran, İsraillileri faaliyetlerine katılmaya çekmeyi başardı. ‘Savaşın Gözyaşları’ adlı son bir operasyonda, İranlı ajanlar İsraillileri, İsrail basınında yer alan haberlere dayanarak İsrail mahallelerinde yapay zeka ürünü görseller kullandı. ‘Savaşın Gözyaşları’ sloganlı pankartlar asmaya ve Binyamin Netanyahu'nun görevden alınmasını teşvik etmeye ikna etti.

E-posta kampanyaları

İran'ın, psikolojik etkileri artırmak için kitle mesajlaşma ve e-posta kampanyalarını artan bir şekilde kullandığı belirlendi. İnsanların telefonlarına veya gelen kutularına gelen mesajların, sosyal medyadaki sahte hesaplardan daha büyük bir etkiye sahip olduğu ortaya çıktı. Rapora göre İran, İran Devrim Muhafızları'na bağlı hem açık hem de gizli medya organlarını, siber operasyonların etkilerini büyütmek için kullanıyor. Eylül ayında, İranlı bir hacker grubu, İsrail demiryolu sistemine karşı elektronik saldırılar düzenlediğini iddia etti. İran Devrim Muhafızları'nın medyası da söz konusu iddiaları köpürterek yayılmasını sağladı.