ABD’liler, Afganlara haber vermeden gece vakti Bagram'dan ayrıldı bu nedenle üs yağmalandı

Bagram üssü (AFP)
Bagram üssü (AFP)
TT

ABD’liler, Afganlara haber vermeden gece vakti Bagram'dan ayrıldı bu nedenle üs yağmalandı

Bagram üssü (AFP)
Bagram üssü (AFP)

Afgan askeri yetkililer tarafından yapılan açıklamaya göre ABD güçleri, ülkede geçirdikleri 20 yılın ardından Afganistan’daki Bagram askeri üssünün elektriğini kesip, yeni Afgan komutana haber vermeden gece saatlerinde sessizce üsten ayrıldı. Komutanın, ABD güçlerinin üsten ayrıldığını yaklaşık olaydan iki saat sonra fark ettiği bildirildi.

Bagram üssünde malzemelerle dolu devasa çadırlar (AFP)
Afgan ordusu, nadir görülen bir hareketle, 5 Temmuz Pazartesi günü ABD’nin Taliban Hareketi’ni devirmek ve 11 Eylül saldırılarından sorumlu tutulan El Kaide teröristlerini yakalamak için verdiği savaşın başlangıç noktası olan geniş sınırlara sahip üssü sergiledi.
Washington tarafından Cuma günü yapılan bir açıklamada, Afganistan’daki en büyük hava üssünün tahliyesinin ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) önümüzdeki Ağustos ayı sonuna kadar tamamlanacağını duyurduğu nihai çekilmenin bir parçası olduğu ifade edildi.

Hırsız baskını
Bagram Hava Üssü’nün yeni Komutanı General Mir Asadullah Kohistani, AP’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “ABD’lilerin Bagram'dan ayrıldığına dair bazı söylentiler duyduk ve nihayet sabah saat 07.00 sularında Bagram'dan kesin olarak ayrıldıkları doğrulandı.”
Öte yandan ABD askeri sözcüsü Albay Sonny Leggett, terkedilmiş üssü teslim alan birçok Afgan askerinin şikayetleri hakkında herhangi bir yorum yapmadı. Bunun yerine geçen haftaki bir açıklamaya atıfta bulundu. Söz konusu açıklamada ABD üslerinin Afganlara devredilmesinin, ülkedeki liderlerle koordineli bir şekilde Başkan Joe Biden'in Nisan ayı ortasında Washington'un Asya ülkesinden son kuvvetlerini çekeceğini açıklamasından bu yana başladığı belirtilmişti.


Bagram Base Hastanesi'nde bir bakım odası (Reuters)
Afgan ordusu, başkent Kabil'den yaklaşık bir saatlik mesafedeki üssü ele geçirmeden önce mekan, kışlaları tek tek yağmalayan küçük bir grup hırsız tarafından işgal edildi. Afgan askeri yetkililerine göre, hırsızlar üsten çıkarılmadan önce devasa depolama çadırlarını deldiler.
Asker Abdurrauf, “Önce onların Taliban olabileceğini düşündük. ABD’liler bizi başkentten arayıp ‘Kabil Havaalanı’ndayız’ dediler” şeklinde konuştu.

Bagram üssünde Amerikalılar tarafından terk edilen sivil araçlar (AP)
Taliban'ın meydan zaferleri

Kohistani, Afgan güvenlik ve savunma güçlerinin, Taliban'ın son zamanlarda savaş alanında elde ettiği birçok zafere rağmen, yoğun bir şekilde güçlendirilmiş üssü elinde tutabildiğini vurguladı. Ayrıca üssün birçoğu Hareket üyesi olduğu bilinen yaklaşık 5 bin tutuklunun bulunduğu bir cezaevi içerdiğini ifade etti.
İsyancıların son saldırıları, çoğunluğu geçtiğimiz hafta itibariyle ülkeden ayrılan ABD ve NATO askerlerinin ülkeden çekilmesiyle eş zamanlı olarak gerçekleşti. ABD’li son askerlerin Türkiye'nin üstlenmesi muhtemel bir görevle Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nı korumak için bir anlaşma imzalanana kadar ülkede kalması bekleniyor.
Öte yandan Afganistan’ın kuzeyindeki birçok bölge birbiri ardına Taliban’ın eline geçti. Yalnızca son iki gün içinde yüzlerce Afgan askeri, isyancılarla savaşmak yerine sınırı geçerek Tacikistan’a kaçtı.
Kohistan, yaptığı açıklamada, “Savaşta bazen bir adım ileri, birkaç adım geri atarsınız” dedi. Afgan Ordusu’nun stratejik alanlara odaklanmak için taktik değiştirdiğine dikkat çekti. Bunu nasıl başaracağını açıklamadan hükümet güçlerinin önümüzdeki günlerde bu yerleri geri alacağını vurguladı.

Bagram üssünde Amerikalılar tarafından terk edilen zırhlı askeri araçlar (AP)
3,5 milyon adet

Küçük bir şehir büyüklüğünde devasa bir askeri üs olan Bagram, sadece ABD ve NATO kuvvetleri tarafından kullanılıyordu. Uçak hangarlarının yanı sıra kışlaları ve binaları birbirine bağlamak için yollar inşa edildi. Üs, iki pist ve her biri patlamalardan duvarlarla korunan savaş uçakları için 100'den fazla stand içeriyor. 2006 yılında inşa edilen pistlerden biri 12 bin fit (3 bin 660 metre) uzunluğunda. Ayrıca tesis bünyesinde bir yolcu terminali, 50 yataklı bir hastane ve mobilya gibi malzemelerle dolu devasa çadırlar bulunmaktadır.
Kohistani, Amerikalıların geride, tümü ABD ordusu tarafından sağlanan 3.5 milyon eşya bıraktığını söyledi. Bunlar arasında on binlerce şişe su, enerji içeceği ve askeri paket yiyecekler bulunuyor. General, bahsedilen 3.5 milyon parçanın kışladaki telefon, kapı, pencere kulpu gibi küçük parçaları bile bulunduğunu söyledi.
ABD’lilerin bıraktığı büyük parçalar arasında binlerce sivil araç da bulunuyor. Bununla birlikte üste anahtarsız yüzlerce sivil ve zırhlı aracın kaldığını ifade ediliyor. Kohistani, hafif silah ve mühimmatlarını da geride bıraktıklarını belirtti.

Vakit geldi
Afgan askerleri geçtiğimiz Pazartesi günü, daha önce 100 bin ABD askerini barındıran üssün etrafını gezerken, Washington güçlerinin, sitenin çevresinde devriye gezmekle görevli yerel güçlere haber vermeden gece vakti Bagram'dan ayrılmasını sert bir şekilde eleştirdiler.
İsminin tamamını açıklamak istemeyen asker Naematullah, “Dışarıda devriye gezen Afgan askerlerine haber vermeden, o gece yaptıklarıyla 20 yıldır inşa ettikleri tüm iyi niyetini kaybettiler” dedi.
Helmand ve Kandahar illerinde Taliban kalelerinde görev yapan bir asker olan Rauf, ABD’lilerin Cuma günü sessizce ayrılmasından 20 dakika sonra elektriğin kesildiğini ve üssün karanlığa gömüldüğünü anlattı. Ani karanlığın, kuzeyden giren hırsızlara bir işaret olduğunu söyledi. Hırsızlar dış bariyerleri kırıp, binaları yağmalayarak, sabitlenmeyen her şeyi yanlarında götürdü.
ABD’lilerin ülkeden ayrılmasından üç gün sonra, Afgan askerleri hala boş su şişeleri, enerji içecekleri ve hırsızların bıraktığı teneke kutuları içeren çöp yığınlarını topluyorlardı.
Öte yandan Kohistani, ABD ve NATO'nun Afganistan'daki yaklaşık 20 yıldır sürdürdükleri varlıklarından övgüyle bahsedip Afganların kendi işlerini üstlenmelerinin zamanının geldiğini söyledi. Ayrıca “Sorunumuzu çözmek zorundayız. Ülkemizi güvence altına almalı ve kendi ellerimizle yeniden inşa etmeliyiz” ifadelerini kullandı.



Zelenskiy, cuma günü New York'ta Ukrayna-ABD görüşmesi yapılacağını duyurdu

Volodimir Zelenskiy ve Donald Trump, 18 Ağustos'ta Beyaz Saray'da ikili görüşmede (EPA)
Volodimir Zelenskiy ve Donald Trump, 18 Ağustos'ta Beyaz Saray'da ikili görüşmede (EPA)
TT

Zelenskiy, cuma günü New York'ta Ukrayna-ABD görüşmesi yapılacağını duyurdu

Volodimir Zelenskiy ve Donald Trump, 18 Ağustos'ta Beyaz Saray'da ikili görüşmede (EPA)
Volodimir Zelenskiy ve Donald Trump, 18 Ağustos'ta Beyaz Saray'da ikili görüşmede (EPA)

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, dün yaptığı açıklamada, Rusya ile savaşı sona erdirme çabaları kapsamında yönetiminin cuma günü New York'ta ABD'li yetkililerle bir araya geleceğini duyurdu.

ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff, daha önce ABD medyasına bu hafta Ukraynalı temsilcilerle bir araya geleceğini açıklamıştı.

Zelenskiy, sosyal medyada yaptığı günlük açıklamada, perşembe günü “İsviçre'de yapılan toplantılar”ın ardından “cuma günü ABD'nin New York kentinde başkanın ekibiyle toplantılar yapılacak” dedi.

Başkanın özel kalemi Andriy Yermak ve eski Savunma Bakanı Rustem Umerov'un salı günü Katar'da düzenlenen arabuluculuk görüşmelerine katıldığını ve çarşamba günü Suudi Arabistan'da ilave toplantılar düzenlediğini belirtti.

Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman dün, Yermak ile Ukrayna krizindeki son gelişmeleri ve barış ve istikrarı sağlayacak şekilde krizi çözme çabalarını görüştü.

Son haftalarda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD'li mevkidaşı Donald Trump'ın Alaska'da yaptığı zirvenin ardından, Trump ile Zelenskiy'nin Washington'da Avrupa müttefiklerinin de katıldığı bir toplantı yapmasıyla, savaşı sona erdirmek için diplomatik çabalar hız kazandı.

ABD başkanı, Rus ve Ukraynalı meslektaşları arasında yüz yüze bir toplantı düzenleme arzusunu dile getirdi, ancak bu konuda herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.

Ukrayna, herhangi bir barış anlaşması imzalamadan önce, gelecekte Rusya'nın yeni saldırılarını önlemek için Batı'dan güvenlik garantisi istiyor.

Zelenskiy dün, “Moskova'dan müzakerelerle ilgili çok sert ve olumsuz sinyaller aldığını” söyledi. Ayrıca, “Rusya'yı somut adımlar atmaya zorlamak için baskı uygulanması” çağrısında bulundu.


Katz: Ordu her yerde gece gündüz çalışıyor

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (AP)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (AP)
TT

Katz: Ordu her yerde gece gündüz çalışıyor

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (AP)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (AP)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz bugün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin ülkenin güvenliğinin gerektirdiği her yerde gece gündüz çalıştığını söyledi. Bu açıklama, Suriye medyasında dün gece Şam yakınlarındaki bir askeri üsse hava saldırısı düzenlendiğine dair çıkan haberlerin ardından geldi.

Katz, X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “Güçlerimiz, İsrail'in güvenliği için tüm savaş alanlarında gece gündüz çalışıyor” dedi, ancak daha fazla ayrıntı vermedi. İsrail güçleri, AFP'nin sorularını yanıtlamadı.

Suriye ordusundan iki kaynak, İsrail ordu birliğinin Şam'ın güneybatısındaki stratejik bir tepede hava indirme operasyonu düzenlediğini ve iki saat süren operasyonu tamamladıktan sonra bölgeden ayrıldığını belirtti.

Suriye el-İhbariyye televizyon kanalı, İsrail uçaklarının Şam'ın güneyinde bulunan Cebel el-Mani yakınlarındaki bir bölgeye birkaç kez saldırı düzenlediğini, ardından dün bir hava saldırısı gerçekleştirdiğini bildirdi.

Suriye medyası dün, İsrail'in Şam kırsalındaki el-Kisve kenti yakınlarındaki askeri hedefleri vurduğunu duyurdu. Bu saldırı, altı Suriye ordusu personelinin bölgedeki İsrail saldırılarında öldürülmesinden bir gün sonra gerçekleşti.

Suriye devlet televizyonuna konuşan kaynak, Cebel el-Mani yakınlarında ordu personeli tarafından yapılan devriye sırasında gözetleme ve dinleme cihazları bulunduğunu söyledi. Kaynak, bu cihazlarla ilgilenmeye çalışırken bölgenin İsrail hava saldırısına uğradığını ve bunun sonucunda zayiat verildiğini ifade etti.

Kaynak, İsrail'in hava saldırısı düzenlemeden önce ‘bölgeye erişimi engellemek’ için kadar saldırılarını sürdürdüğünü açıkladı. Cebel el-Mani, geçen yılın sonlarında Beşşar Esed'in devrilmesinden önce önemli bir hava savunma üssüydü. Esed'in devrilmesinden sonra kurulan yeni Suriye ordusunun bir dizi üyesi bu bölgede konuşlandırılmış durumda.


Trump ve Putin arasında Alaska zirvesi sonrası yapılan gizli anlaşma

Trump, Alaska'da Putin'i karşılarken çekilmiş bir fotoğrafını gazetecilere gösterirken (AFP)
Trump, Alaska'da Putin'i karşılarken çekilmiş bir fotoğrafını gazetecilere gösterirken (AFP)
TT

Trump ve Putin arasında Alaska zirvesi sonrası yapılan gizli anlaşma

Trump, Alaska'da Putin'i karşılarken çekilmiş bir fotoğrafını gazetecilere gösterirken (AFP)
Trump, Alaska'da Putin'i karşılarken çekilmiş bir fotoğrafını gazetecilere gösterirken (AFP)

İsa en-Nehari

ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Alaska zirvesinin ardından aralarındaki ilişkileri geliştirmeyi istediklerini ifade ettiler. Trump müzakere becerilerini överek, “Anlaşmalar yapmayı sabırsızlıkla bekliyoruz” derken Putin, Washington ile ticareti genişletme olasılığını vurguladı. Ancak bu belirsiz söylemlerin arkasında, enerji sektöründe iş birliği yoluyla ilişkileri yeniden rayına oturtmak için ciddi ve açıklanmamış çabalar yatıyor.

Gizli müzakereler

Alaska’daki zirve öncesinde ABD merkezli enerji şirketi ExxonMobil, Rusya'nın devlete bağlı en büyük petrol şirketi Rosneft ile Rusya’daki üç petrol sahasına yönelik Sahalin Projesi’ni yeniden canlandırmak amacıyla gizli görüşmelere başladı. ExxonMobil, Moskova ile Kiev arasında savaş patlak vermeden önce projenin yüzde 30 hissesine sahipti.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal (WSJ) gazetesinden aktardığı habere göre ExxonMobil adına müzakereleri yürüten şirketin üst düzey yöneticisi Neil Chapman’ın Rosneft CEO'su İgor Seçin ile görüşmelere başladı.

WSJ’ye göre Trump yönetiminin Rusya'yı Ukrayna'da ateşkes yapmaya zorlamak için ekonomik baskıyı artırması nedeniyle, görüşmelerin gizliliğini korumak için sadece çok sınırlı sayıda şirket çalışanı bu görüşmelerden haberdardı.

WSJ, Chapman ile Seçin arasındaki gizli görüşmenin Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleştiğini açıkladı. Washington, ABD'nin yaptırımlarına tabi olan Seçin ile, Hazine Bakanlığı'ndan özel izin alınmadıkça iş yapılmasını yasaklamaktadır. Rus şirket, ExxonMobil’ın sermayesi, teknolojisi ve yönetim uzmanlığından yararlanmayı umuyor.

Reuters haber ajansı daha önce, ABD’li ve Rus yetkililerin bu ay ExxonMobil'ın Rusya’da yeniden faaliyet göstermesi de dahil olmak üzere olası enerji anlaşmalarını görüştüklerini bildirmişti.

ABD merkezli şirketler, Rusya merkezli şirketlerle ilk kez görüşmüyor. ExxonMobil ve diğer şirketler, Joe Biden'ın başkanlığı döneminde de Hazine Bakanlığı'ndan dondurulmuş varlıklar konusunda Ruslarla görüşme yapmalarını sağlayan izinler almıştı. İlk tur görüşmeler, 2022 yılında Rusya'nın çekilmesinden kısa bir süre sonra gerçekleşti.

İki taraf arasında geçtiğimiz şubat ayında, enerji sektörüne yatırımı artırmak için karşılıklı taahhütler de görüşüldü. Bu görüşme, ABD ve Rusya'nın üst düzey yetkililerinin, yıllardır süren soğukluğun ardından ilk kez Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da bir araya gelerek Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesi için müzakere ettikleri sırada gerçekleşti. O dönemde Moskova, ABD'nin Kuzey Kutbu'ndaki enerji projelerine yatırım yapmasını kolaylaştıracağına dair sözler verdi.

Trump yönetimi, ExxonMobil'ın Rusya pazarına geri dönmesi durumunda ABD hükümetinden destek talebine anlayış gösterdi. Şirketin CEO'su, Biden döneminde yıllarca süren soğukluğun ve düşmanlığın ardından ABD-Rusya yakınlaşmasını güçlendirecek bir hamle olarak, Rusya'daki projelerini yeniden canlandırma olasılığını Başkan Trump ile görüştü.

Batı'nın en büyük petrol üreticisi olan ExxonMobil, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından Rusya pazarına güçlü bir giriş yaptı. Rusya'daki en önemli yatırımı, üç petrol sahasından oluşan Sahalin-1 Projesi’nin yönetimini devraldığı 1995 yılına dayanıyor. Rusya'nın Rosneft şirketi ile 2022 yılına kadar Japonya ve Hindistan merkezli şirketlerle birlikte projenin yüzde 30'una sahipti.

ffvfr
Amerikan şirketleri, Ukrayna'daki savaşı sona erdirecek müzakerelerin başarılı olmasını bekliyorlar, çünkü böylece Rusya pazarına güçlü şekilde geri dönebilecekler (AFP)

Ancak, Amerikan şirketi Ukrayna'daki savaşın ardından ağır kayıplar yaşadı. Batılı rakipleri Rusya pazarından çekilirken, ExxonMobil üretimini azalttı ve hisselerini satmayı planladığını açıkladı, 4 milyar doların üzerinde zarar etti. Rusya daha sonra anlaşmayı engelledi ve ExxonMobil'in hisselerini şirketin ‘zorla el koyma’ olarak nitelendirdiği bir işlemle devraldı.

Kazan-kazan durumu

ExxonMobil'ın Rusya'ya dönüşü, Rusya’nın zengin pazarındaki konumunu geri kazanmak isteyen Amerikan şirketi için olduğu kadar, her iki taraf için de faydalı olacak. Moskova, Batılı şirketleri yatırım yapmaya teşvik etmek ve çekmek istiyor. Ancak, Amerikan enerji devi ExxonMobil'ın geri dönüşü garanti değil. WSJ’ye göre bu kısmen de olsa Trump'ın Ukrayna'daki savaşı sona erdirme başarısına bağlı.

Putin, Alaska’daki zirvenin yapıldığı gün yabancı şirketlerin Sahalin Projesi’ni yürüten Rus şirketinin hisselerine sahip olmalarına izin veren bir kararname yayınlayarak, ExxonMobil'ın geri dönüşünün önündeki engellerden birini kaldırdı. Kararnamede bazı şartlar bulunuyor. Bu şartlar arasında yurt dışından ekipman ve yedek parça temini ve yaptırımların kaldırılmasına yönelik çabalar da yer alıyor.

WSJ'ye göre Rusya’nın petrol endüstrisi ABD'nin uyguladığı yaptırımlara rağmen yüksek üretim oranlarını korumayı başardı, ancak uzmanlık ve yatırım eksikliği nedeniyle kapasitesi giderek azalacak. Öte yandan Ukrayna'nın saldırıları rafinerileri ve boru hatlarını hedef alarak yurt içi yakıt tedarikini aksattı.

Öte yandan Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek için yürütülen müzakereler çıkmaza girmiş durumda. Kiev ve müttefikleri acil ateşkes isterken, Putin Ukrayna'nın NATO dışında kalması ve işgal altındaki topraklar üzerinde Rusya'nın kontrolünü tanıması şeklindeki taleplerinde ısrar ediyor. Putin ile Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy arasında bir zirve yapılma olasılığına dair şüpheler özellikle de Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un Zelenskiy'nin meşruiyetini sorgulamasının ardından halen devam ediyor.