ABD, Erbil havalimanında İHA, Ayn el Esed üssünde de roket saldırılarına maruz kaldı

Bu saldırılar, İran Devrim Muhafızları İstihbarat Şefi’nin gizli ziyaretiyle aynı zamana denk geldi.

Ayn el Esed’e füzelerin atıldığı kamyon yanarken (Reuters)
Ayn el Esed’e füzelerin atıldığı kamyon yanarken (Reuters)
TT

ABD, Erbil havalimanında İHA, Ayn el Esed üssünde de roket saldırılarına maruz kaldı

Ayn el Esed’e füzelerin atıldığı kamyon yanarken (Reuters)
Ayn el Esed’e füzelerin atıldığı kamyon yanarken (Reuters)

Kuzey Irak’taki Erbil Havalimanı’nın, Salı’yı Çarşamba’ya bağlayan gece insansız hava araçları (İHA) tarafından saldırıya uğramasından saatler sonra, Batı Irak’taki Anbar vilayetinde bulunan “Ayn el Esed” üssü de yaklaşık 14 füze ile benzer bir saldırıya maruz kaldı. Herhangi bir can kaybı yaşanmayan Erbil saldırısı havalimanı yakınındaki ABD Konsolosluğunu hedef alırken, Ayn el Esed üssünde de Amerikan askerleri bulunuyor.
Füze ve İHA’larla yapılan bu saldırılar, Irak’ta, İran’a yakın silahlı gruplardan biri olan Kataib Hizbullah’ın, ABD’yi, Irak’taki üsleri ve çıkarları hususunda “beklenmedik bir yanıt” ile tehdit etmesinden iki gün sonra geldi.
Kuzey’deki Erbil ve güneydeki Ayn el Esed’e yönelik saldırılar, İran Devrim Muhafızları İstihbarat Şefi Hüseyin Taib’in Irak’a yaptığı gizli ziyaret ile aynı zamana denk geldi. Birçok medya kuruluşu Hüseyin Taib’in gizlice Irak’ı ziyaret ettiğini bildirirken, Irak ve İran makamları böyle bir ziyareti ne doğruladılar ne de reddettiler.
Ayrıca, Irak parlamentosunda temsilcisi bulunan silahlı gruplardan biri olan “Asaib Ehlil Hak” yaptığı açıklamada Erbil uluslararası havalimanının bombalanmasını, “Haşdi Şabi”nin bombalanmasına Iraklı direniş gruplarının verdiği yanıt olarak değerlenirdi.
Asaib Ehlil Hak hareketinin siyasi büro üyesi Said el-Sadi yaptığı basın açıklamasında, “Erbil’de gerçekleştirilen operasyonlar, Koordinasyon Kurulu’nun açıklamasıyla direniş gruplarının vaat ettiği yanıt kapsamındadır. Amerikan yönetimini, Irak-Suriye sınırındaki 16. Tugayı bombalayarak Haşdi Şabi’ye karşı suç işledi” ifadelerini kullandı.
El-Sadi, “Amerikan yönetimi, Irak parlamentosunun Irak’tan ayrılmaları ve Irak’ın egemenliğine saygı göstermeleri kararına uyana kadar, önümüzdeki günlerde Amerikan varlığına yönelik operasyonların hızında bir artışa tanık olacaktır” dedi.
Açıklama, bu saldırıları “silahlı direniş gruplarının” gerçekleştirdiğine dair ilk açıklama. Ancak öncesinde hiçbir grup saldırıların sorumluluğunu üstlenmedi.
Erbil’e yapılan İHA saldırısı, türünün ilk örneği olarak aylar sonra gerçekleştirilen bir saldırıdan saatler sonra meydana geldi. Yeşil Bölge’deki (Bağdat’ın merkezi) ABD Büyükelçiliği, ikisi düşürülen ve ikisi de elektronik olarak kontrol altına alınan 4 İHA tarafından saldırıya uğradı.
Son iki gün içinde Erbil ve Irak’ın diğer bölgelerine yapılan insansız hava aracı saldırıları birçok uluslararası tepkiye yol açtı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Plasschaert, saldırıların Irak’ı bilinmezliğe ittiğini söyledi. Plasschaert, saldırıları “hukukun üstünlüğüne hakaret” olarak nitelendirerek, saldırıların bedelini Irak halkının ödediğini ifade etti. Ayrıca, devletin meşruiyetinin silahlı aktörler tarafından tehdit edilmemesi gerektiğini de vurguladı.
Uluslararası koalisyonun sözcüsü Wayne Marotto, “Uluslararası koalisyon, saldırıları caydırmak için Kürt Peşmerge güçlerini desteklemeye devam ediyor” açıklaması yaptı ancak caydırıcılığın niteliği hususunda bir bilgi vermedi. Marotto, dün attığı bir tweette, “Irak’ın Kürdistan bölgesindeki ortaklarımızı ve Peşmerge güçlerini desteklemeye devam ediyoruz. Kürdistan bölgesine ve halkına yönelik saldırıları durdurmak için birlikte çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Haşdi Şabi’nin Anbar liderlerinden Katari el-Ubeydi, Ayn el Esed üssüne roketlerin düşmesi sonucu bazıları ağır olmak üzere yaklaşık 5 vatandaşın yaralandığını doğruladı. El-Ubeydi’nin açıklamalarına göre, 3 füze rotasından saptı ve üssün yakınındaki bir yerleşim bölgesine düştü. Bazıları ağır olmak üzere 5 sivil yaralandı. Birçok evde ciddi maddi hasar meydana geldi.
Anbar vilayetindeki yerel bir kaynağa göre uluslararası koalisyon güçleri faillerin bulunması için Ayn el Esed üssü ve çevresinde havadan yoğun bir keşif operasyonu gerçekleştirdi, Bağdadi bölgesinin giriş çıkışlarını kapatarak sokağa çıkma yasağı ilan etti.
Güvenlik Medya hücresi ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Dün, konteyner taşıyan bir kamyon Anbar vilayetindeki Bağdadi bölgesinde durdu. Bu kamyonun un çuvalları taşıdığı düşünülüyordu. Ancak kamyon, Ayn el Esed hava üssüne fırlatılan füzeleri ve fırlatma rampasını taşıyordu. Bu füzelerden 14’ü fırlatıldı ve üssün yakınlarına düştü. Kamyonun içinde kalan roketler ise kendiliğinden patlayarak çevredeki evlere ve bir camiye zarar verdi.”
Diğer yandan, Silahlı Kuvvetler Başkomutanı’nın askeri sözcüsü Tümgeneral Yahya Resul, Ayn el Esed’e yapılan saldırıyı “terörist” bir saldırı olarak nitelendirdi. Resul, yaptığı açıklamada, “Bir kez daha, Irak’ın düşmanları, Irak Savunma Bakanlığı’nın Erbil havalimanı ve Ayn el Esed üssüne yeni bir terörist saldırı düzenleyerek ülkenin güvenliğini, egemenliğini ve vatandaşların güvenliğini hedef aldılar. Devletin koruması altındaki diplomatik misyonların hedef alınması, tüm yasaların açıkça ihlali anlamına gelir. Bu, devletin prestijine ve uluslararası yükümlülüklerine aykırıdır” ifadelerini kullandı.
Yahya Resul, “Irak hükümeti, bu menfur saldırıyı kınarken, faillerinin kanunlar karşısında hesap vereceğini ve yaklaşan seçimleri adil ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebilmek için güvenliğin artırılacağını temin eder” diyerek ekledi: “Barış ve savaş seçenekleri, devletin yetkisindeki hakkıdır. Çünkü devlet, Allah, insanlar ve tarih karşısında bundan mesuldür. Savaş veya barış kararı, bireylerin ve ya belirli eğilimlerin içtihatlarıyla alınabilecek bir karar değildir. Hükümet, Irak topraklarının ve vatandaşların güvenliğinin bir tepki arenası olarak kullanılmasını kabul etmiyor. Bu, stratejik diyalogun sonuçlarına karşı itidal ve saygıyı gerektirir.”



Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
TT

Şarku’l Avsat kaynakları: Hamas Türkiye'den anlaşmayı Trump'a iletmesini istedi

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan pazar günü Hamas liderleriyle bir araya geldi (Türkiye Dışişleri Bakanlığı)

Şarku’l Avsat’a konuşan iki kaynak, Hamas’ın Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes için girişimde bulunmaya çalıştığını ve ateşkes önerisini ABD Başkanı Donald Trump yönetimine iletmek için Türkiye'den destek talep ettiğini söyledi.

Kimliklerinin gizli kalması koşuluyla ayrı ayrı konuşan iki kaynak, Hamas yönetiminin, Hamas Hareketi tarafından önerilen ‘kapsamlı anlaşma’ ya da diğer adıyla ‘paket anlaşmasının’ Türkiye ile ABD arasındaki ’iyi ilişkilerden’ dolayı Türk yetkililer tarafından Trump yönetimine iletilebileceğine inandığını söyledi.

Hamas'ın önerisi, üzerinde mutabık kalınan sayıda Filistinli mahkûmun salıverilmesi karşılığında tüm İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını, savaşın durdurulmasını ve İsrail'in Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerinden çekilmesini öngörüyor.

Hamas Liderlik Konseyi Başkanı Muhammed Derviş başkanlığındaki heyet, pazar günü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Derviş, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ile de bir araya gelerek savaşın durdurulmasıyla ilgili görüşün yanı sıra, Filistin'in iç durumuna ve diğer konulara değindi.

Kaynaklardan biri Hamas'ın Türkiye'nin desteğini istemesiyle ilgili tutumunu, Hamas'ın tüm İsrailli rehineleri teslim etmesi halinde savaşın durmasını garanti edeceğini söyleyen ABD Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in açıklamalarına dayandırdığını, ancak İsrail'in bu girişimi reddettiğini açıkladı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve hükümetindeki bazı bakanlar tarafından yapılan açıklamalar da bu tutumu teyit ediyor.

Kaynaklardan diğeri ise şunları söyledi:

“Türkiye'deki görüşmeler, Türk yetkililere, Hamas’ın vizyonunu Washington'a iletmek için mevcut ABD yönetimiyle olan iyi ilişkilerini kullanmaları gerektiği mesajını vermeyi amaçlıyordu.”

İki kaynak da ABD'nin bu öneriyi kabul etmesi için İsrail'e baskı yapılmasında daha büyük bir rol oynaması amacıyla, arabulucu Katar da dahil olmak üzere Donald Trump yönetimindeki yetkililere mesajın iletilmesi için şimdiye kadar başka araçların da kullanıldığı konusunda hemfikir.

Kaynakların aktardıklarına göre Hamas, Gazze'deki savaş devam ederken gerçekleşmesini istediği anlaşılan Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde bir anlaşmaya varılması için ABD’nin tutumuna güveniyor. Kaynaklardan biri Trump'ın İran ile nükleer programı konusunda geçici de olsa bir çözüme ulaşmayı istediğini söyledi.

Hamas’tan kaynakların birkaç gün önce Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamaya göre Hamas’ın vizyonu ‘bölgesel ve uluslararası garantilerle beş yıl sürecek uzun bir ateşkese’ hazır ve açık olmasına dayanıyor.

Hamas, herhangi bir ateşkes anlaşmasının İsrail güçlerinin Gazze'den çekilmesini ve belirli bir insani protokol uyarınca insani yardımların Gazze Şeridi’ne girişini de kapsamasını istiyor. Hamas ayrıca Arap, Müslüman ve Avrupa ülkelerinin desteğini alan Mısır'ın önerisi doğrultusunda, Gazze'yi tam yetki ile yönetecek, bağımsız ve fraksiyona bağlı olmayan kişilerden oluşan bir Filistin komitesinin kurulmasını kabul ettiğini de açıkladı.