AB’nin Körfez elçisi Patrick Simonnet, Şarku’l Avsat’a konuştu: Körfez ülkelerinin İran’ın faaliyetlerine ilişkin endişelerini anlıyoruz

Patrick Simonnet (Fotoğraf: Abdullah ez-Zahiri)
Patrick Simonnet (Fotoğraf: Abdullah ez-Zahiri)
TT

AB’nin Körfez elçisi Patrick Simonnet, Şarku’l Avsat’a konuştu: Körfez ülkelerinin İran’ın faaliyetlerine ilişkin endişelerini anlıyoruz

Patrick Simonnet (Fotoğraf: Abdullah ez-Zahiri)
Patrick Simonnet (Fotoğraf: Abdullah ez-Zahiri)

Avrupa Birliği’nin (AB) Suudi Arabistan, Umman ve Bahreyn Büyükelçisi Patrick Simonnet, Avrupa’nın, İran’ın bölgedeki faaliyetleri konusunda Körfez’le aynı endişelere sahip olduğunu söyledi. Bugünkü durumun 2015’ten farklı olduğuna dikkat çekerek, ele alınması gereken birçok konu olduğunu kaydetti.
Simmonet, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda “AB, Suudilerin sosyal ve ekonomik reformlarını büyük bir hayranlıkla izliyor. Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından üstlenilen reform gündemi ilerici, kapsamlı ve oldukça etkili” şeklinde konuştu.  Büyükelçi, Krallığın terörizme karşı savaşın bel kemiği olduğunu ifade etti.
İşte röportajın tamamı;

Suudi Arabistan ile ilişkiler
Patrick Simonnet, AB'nin Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile ilişkilerinin uzun vadeli olduğunu ve tarihte derin kökleri olduğunu vurguladı. Bu ilişkilerin resmi olarak 1980’lerde başladığına işaret eden Simonnet, Avrupa Birliği’nin o zamanlar sadece 15 ülke olduğunu Körfez’in de 6 devletten oluştuğunu belirtti.
AB Büyükelçisi, “Ortak komşularımız, tarihi ilişkilerimiz ve müşterek sorunlara sahibiz. Körfez İşbirliği Konseyi'ne ilk doğrudan yabancı yatırım sağlayıcısıyız. Çin'den sonra bölgenin ikinci büyük ticaret ortağıyız. Bugün odak noktamız ekonomik ilişkiler. 2030 Vizyonu konusunda Suudi Arabistan ile iletişim halindeyiz. Ekonomik çeşitlendirme, Avrupa Yeşil Anlaşması, iklim değişikliği ve halk sağlığı gibi meseleler üzerinde çalışıyoruz. Ayrıca Suudi Arabistan’da meydana gelen sosyal açılım, kültür ve eğlence gibi birçok yeni sektörde fırsatlar keşfetmeyi de önemsiyoruz” şeklinde konuştu.
Simonnet ayrıca “Son üç yıldır her ülkenin özelliklerini göz önünde bulundurarak bir takım bireysel anlaşmaları ikili olarak müzakere ediyoruz. Suudi Arabistan'a gelince, dört yıldır müzakere ettiğimiz bir işbirliği anlaşmasına imza atmak üzereyiz. Önümüzdeki Ekim ayında gerçekleşmesi beklenen Dış Politika Yüksek Temsilcisi ve Komisyon Başkan Yardımcısı’nın ziyareti sırasında bu işbirliği ile ilgili imza atmayı umuyoruz” dedi.
Büyükelçi, Suudi Arabistan ile planlanan anlaşmanın iki taraf arasında gelecekteki işbirliği için yasal bir temel olduğunu vurguladı. Anlaşma, iklim değişikliğinin yanı sıra siyasi, ekonomik ilişkiler ve bölgesel güvenlik konularını da içeriyor. Bunun çok önemli bir siyasi hamle olduğunu ifade eden Simonnet, Suudi Arabistan’ın önemli bir ortak olduğuna işaret etti.

Suudi reformları
Avrupa Birliği'nin Riyad Büyükelçisi’ne göre, Avrupa, Suudi yönetimini ve halkını tamamen gelişmiş ve açık görüyor. Yaşlıların oranının yüksek olduğu Avrupa'nın aksine Suudi halkının çoğunun genç olduğuna dikkati çekerek, “Bu nedenle Avrupa'da kendi geleceğimizi öngörmek için Suudi Arabistan'a bakıyoruz” dedi.
Simonnet, “Suudi Arabistan ile ilişkiler konusunda bizi heyecanlandıran şey, son beş yılda gerçekleştirilen sosyal, ekonomik ve siyasi reformlardır. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından üstlenilen reform gündemi ilerici, kapsamlı ve oldukça etkili. Suudi Arabistan'ın dünyaya açılımı ve ekonomik çeşitlilik gibi konuları takip ediyoruz. Veliaht Prens'in dini reform ve ılımlı İslam konulu TV röportajını ve konuşmasını izledik. Bütün bunlar bizim için önemli. Yeşil Ortadoğu, yenilenebilir enerji, yeşil hidrojen gibi tüm girişimleri ve 2030 Vizyonu reform gündemini de destekliyoruz” dedi.

İnsan hakları
Patrick Simonnet, Avrupa'nın insan hakları dosyasını şantaj için kullanması hakkında söylenenleri yalanladı. Büyükelçi bu konuda şu ifadeleri kullandı: “Kimseye insan hakları dersi verdiğimizi söyleyemeyiz. Avrupa Birliği'nde birçok sorunumuz var ama devletlerle ilişkiler hukukun üstünlüğü ve kişi özgürlüğü gibi birçok ilkeye dayanıyor. Bu değerlere başkalarının da uymasını istiyoruz. Ancak şantaj yapamaz, başkalarını zorlayamaz veya onlara insan hakları dersi veremeyiz.”
AB Büyükelçisi, “Çalışmamız esas olarak denk ülkeler olarak akranlar arasında diyalog ve tartışma ile sınırlıdır. Tüm ülkelere tamamen saygı duyuyoruz. AB değerlerinin ihlal edildiği, Rusya, Çin ve İran'a yaptırım uyguladığımız bazı durumlarda başa çıkmak için araçlarımız olduğu doğru. Ama biz taraflar arasında karşılıklı saygı ve diyalog temelinde çalışıyoruz. Benim işim bu konuları tanımlama, diyalog ve tartışmaya odaklanıyor. Dünyanın geri kalanına demokrasiyi empoze etmeye çalıştığımızı okuduğumda hep şoke oluyorum ve bu doğru değil” dedi.

Körfez ile serbest ticaret
Büyükelçi Simonnet, Avrupa ile Körfez arasında bir serbest ticaret anlaşmasının imzalanmasını geciktirmenin sorumluluğunun her iki tarafta olduğunu düşünüyor. Şu ana kadar imzalanmamasının ana nedeninin siyasi dosyalar olmadığına işaret etti.
Simonnet, “Bence karar her iki tarafa ait. Durum, ekonomik meselelerle sınırlı ve önemli bir siyasi boyutu yok (...) Şu anda müzakereleri yeniden başlatmak için teknik görüşmeleri yeniden başlatmaya çalışıyoruz. Çin, Japonya, Pakistan, Hindistan, Birleşik Krallık, Yeni Zelanda ve Avustralya gibi diğer ülkelerde de ilgi var. Ama unutmayın ki biz bölgenin en büyük ikinci ticaret ortağıyız. Bu stratejik bir seçim ve en yüksek liderlik seviyelerinde akıllıca ve bilinçli bir karara ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.
AB Büyükelçisi, “Bu anlaşmanın karşılıklı çıkarımız doğrultusunda olduğuna inanıyorum. Karşılaştığımız tüm engelleri aşmaya çalışacağız. Anlaşmanın yüzde 98'i ortak pazar, hizmetler ve mallar gibi ekonomik konular etrafında dönüyor. Önemli ekonomik faydaları olacak (...) Siyasi boyutu çok büyük değil. Gidecek çok yolumuz var. Suudiler ABD ve İngiltere ile iyi ilişkileri olduğunu söylüyor. Ancak, unutmayın ki en büyük doğrudan yabancı yatırım sağlayıcısıyız. Biz sizin eski dostlarınızız ve ilişkilerimiz çok eskilere dayanıyor. Herhangi bir tarafı eleştirmek istemiyorum. Bu anlaşmayı imzalamak için iki tarafın da birlikte çalışması gerekiyor” dedi.

İran’la nükleer anlaşma
Patrick Simonnet, bu konuda çok fazla yanlış anlaşılma olduğunu düşünüyor. Simonnet, bu konu hakkında şöyle konuştu: “Avrupa Birliği'nin Suudi Arabistan'dan çok İran'la ilgilendiği söyleniyor. Ancak Körfez bölgesinin AB için büyük önem taşıdığını vurgulamak istiyorum. İstikrar, barış ve güvenliği sağlamaya çalışıyoruz. Bölgede istikrar, barış ve güvenliği sağlamaya ve kapsamlı bir bölgesel güvenlik yapısına sahip olmaya çalışıyoruz. Körfez ülkelerinin, İran'ın balistik füze programı gibi bölgedeki faaliyetlerine ilişkin endişelerini ve çekincelerini anlıyoruz.”
AB Büyükelçisi, “Ayrıca bölgedeki tüm taraflarla ilişkiler kurmamız gerekiyor. Bildiğiniz gibi Avrupa Birliği, İran ile Kapsamlı Ortak Eylem Planı (JCPOA) anlaşmasına ilişkin Viyana görüşmelerini koordine ediyor. ABD'nin anlaşmaya dönmesine ve İran'ın anlaşmayı tam olarak uygulamasını sağlamasına ihtiyacımız var. Kolay diyemeyiz ama üzerinde çalışıyoruz ve bahsettiğim tüm bu noktalar asla göz ardı edilemez. 2021 yılındaki dünyanın 2015'teki dünyadan farklı olduğunu anlamalıyız. Pek çok şey değişti. Ortaklarımızla ele almak ve diyalog kurmak istediğimiz birçok konu var” ifadelerini kullandı.

Yemen krizi
Büyükelçi, Avrupa Birliği'nin Yemen krizini çözmek için uluslararası ve bölgesel çabaları desteklediğini vurguladı. Yemen hükümetinin ülkeye geri dönme ve çalışmalarını sonuna kadar yürütme desteğinin de altını çizen elçi, Husileri barış çağrılarına kulak vermeme ve savaşı sürdürmekle suçladı.
Bu bağlamda, "Yemen'deki krizin başlangıcından bu yana AB, Yemen halkına yardım etmek ve siyasi bir çözüme ulaşmak için tüm imkanlarını seferber etti. Avrupa Birliği heyeti, bu yıl Aden'e döndükten sonra hükümeti ziyaret eden ilk delegasyon oldu. Tutumumuzla ilgili birçok yorum duyuyoruz. Yemen hükümetini tam olarak işlemesi, çalışmalarını geri kazanması ve Yemen halkına güvenlik ve hizmetler sağlaması için güçlü bir şekilde desteklediğimizi açıkça belirtmek isterim. Uluslararası çabanın bir parçasıyız. Suudi girişimi gibi girişimler mevcut. Biz Birleşmiş Milletler (BM) ve ABD ile birlikte çalışıyoruz. Krize çözüm bulmak için tüm çabaları seferber ediyoruz. Ancak Husiler'in Marib'deki saldırılarını yoğunlaştırdığını görüyoruz ve bu konuda iletişim kurmaya çalışıyoruz. Ancak uluslararası toplumun krize gerçek bir çözüm bulmak için istişare masasına dönme çağrılarına kulak vermiyorlar. Tüm diplomatik çabalarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.

Terörle mücadele
Patrick Simonnet, Suudi Arabistan'ın birçok ülkenin karşı karşıya olduğu bu küresel sorun hakkında daha fazla bilgi ve deneyime sahip olduğuna işaret ederek terörle mücadelenin önemli konulardan biri olduğunu söyledi. Büyükelçi, “Suudi Arabistan'ın çabalarını destekliyoruz; Çünkü teröre karşı savaşın bel kemiğidir. Ayrıca bölgede yeni bir ılımlı İslam vizyonunu teşvik etme ve sunma çabalarını da destekliyoruz. Bu Avrupa için çok önemli. Terörle mücadele ve siber güvenlik alanında ortak bir çıkara sahibiz” dedi.

Koronavirüs ve Avrupa
Avrupa'nın koronavirüs (Kovid-19) salgını karşısında başarısız olup olmadığını sorduğumuzda Büyükelçi Simonnet'in yüzünün şekli değişti. Büyükelçi, “Soruyu sorma şekliniz heyecan verici, ABD ve Rusya’da durum, Avrupa Birliği'nden daha şiddetliydi. En fazla vaka ve ölümün kaydedildiği blok biz değildik. Hatta en büyük aşı ihracatçısı ve üreticisi olduk. Suudi Arabistan toplam 17 milyon aşıdan 11 milyonunu Avrupa Birliği'nden satın aldı. Aşı satın alıyoruz. Bu konuda iyi, gelişmiş bir sistemimiz var. Hızlı ve erken hareket edebildik. Evet, bir gecikme oldu ama herkes, eşit aşı olma şansına sahip oldu.  Küçük ülkelere yardım ettik, salgını kontrol altına aldık. Başarısızlıktan bahsedecek olursak, herkes başarısız oldu. Fakat diğerlerinden daha fazla mı başarısız olduk? Hayır” şeklinde konuştu.

 


Suudi Arabistan: Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı

 Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı ve hakkında gerekli işlemler yapılarak savcılığa sevk edildi. (Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü)
Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı ve hakkında gerekli işlemler yapılarak savcılığa sevk edildi. (Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü)
TT

Suudi Arabistan: Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı

 Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı ve hakkında gerekli işlemler yapılarak savcılığa sevk edildi. (Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü)
Sahte Hac kampanyaları için ilan veren kişi gözaltına alındı ve hakkında gerekli işlemler yapılarak savcılığa sevk edildi. (Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü)

Mekke polisi, sosyal medya üzerinden sahte ve yanıltıcı Hac kampanyası reklamları yayınlayan ve dolandırıcılık amacıyla hacılara konaklama ve kutsal mekânlara taşıma hizmeti veren bir vatandaşı gözaltına aldı.

Suudi Arabistan Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü, X platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşımda, söz konusu kişinin gözaltına alındığını, hakkında gerekli işlemlerin yapıldığını ve savcılığa sevk edildiğini açıkladı.

Kamu Güvenliği Genel Müdürlüğü, vatandaşlara ve bölge sakinlerine Hac yönetmeliklerine ve talimatlarına uymaları ve bunları ihlal edenleri Mekke, Riyad ve doğu vilayetlerinde 911, ülkenin geri kalanında ise 999 numaralı telefonu arayarak ihbar etmeleri çağrısında bulundu.

Geçtiğimiz hafta Suudi Arabistan, Hac ibadetini yerine getirmek isteyenleri sahte reklamlara ve sahte tekliflere kanmamaları konusunda uyarmış ve sadece resmi kanallarla irtibata geçmeleri çağrısında bulunmuştu.

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, hac ibadetini yerine getirmek için 80 ülkedeki yetkili ofislerle koordinasyon halinde Suudi makamları tarafından verilen ‘Hac vizesi’ alınması gerektiği belirtildi. Nusuk Hac platformu üzerinden 126 ülkeden gelen hacı adayları için doğrudan rezervasyon yapılabiliyor.

Açıklamada, bakanlığın resmî internet sitesindeki ‘e-yol’ ve ‘Nusuk’ uygulamasının Suudi Arabistan vatandaşları ve sakinlerinden gelen iç hacılara yönelik rezervasyon paketleri için onaylanmış kanallar olduğu belirtilerek, resmi olmayan kanallar aracılığıyla yayınlanan bilgi ve tekliflerin ‘yanıltıcı’ olduğu ve ilgili makamları temsil etmediği ifade edildi.

Bakanlık, Rahman’ın misafirlerine hizmet etmek ve ibadetlerini kolay ve huzurlu bir şekilde yerine getirmelerini kolaylaştırmak amacıyla, yerel 1966, uluslararası +966920002814 ve [email protected] e-posta adresindeki ortak operatör üzerinden Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Merkezi aracılığıyla günün her saati çeşitli dillerde soruların alınmasını mümkün kılıyor.

Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı pazar günü, Mekke'deki tüm konaklama tesislerine, 29 Nisan'dan başlayarak sezon sonuna kadar, Hac izni ya da Mekke şehrinde çalışma veya yaşama izni olmayanların konaklamasını engellemelerini vurguladı.

Bu karar, İçişleri Bakanlığı'nın, Hac vizesi dışında her türlü vizeye sahip olanların Mekke'ye girişine veya Mekke'de kalmasına izin vermeyerek, hacıların güvenliğini korumayı ve hac ibadetini güvenlik, kolaylık ve huzur içinde yerine getirmelerini sağlamayı amaçlayan düzenleme ve tedbirleri duyurmasıyla birlikte geldi.

Turizm Bakanlığı, konaklama tesislerinin İçişleri Bakanlığı duyurusunda yer alan kategorilerdeki kişileri belirtilen süre boyunca kalıcı olarak ağırlamasının yasaklandığını belirtti. Bakanlığın sezona hazırlık amacıyla diğer devlet kurumlarıyla birlikte yürüttüğü entegre çalışmaların bir parçası olarak hacı adaylarının emniyet ve güvenliğinin sağlanması çerçevesinde bu talimatların ihlal edilmesi halinde faillerin cezalara maruz kalacağı vurgulandı.