Bilim insanlarından "Ne zaman öleceğim?" sorusunu yanıtlayan çevrimiçi hesap makinesi

Çalışma, hareket etme gibi günlük aktivitelerde zorlanma belirtilerinin, 6 ay içinde ölümü tahmin etme konusunda hastalıklardan daha fazla işe yaradığını gösterdi. (Unsplash)
Çalışma, hareket etme gibi günlük aktivitelerde zorlanma belirtilerinin, 6 ay içinde ölümü tahmin etme konusunda hastalıklardan daha fazla işe yaradığını gösterdi. (Unsplash)
TT

Bilim insanlarından "Ne zaman öleceğim?" sorusunu yanıtlayan çevrimiçi hesap makinesi

Çalışma, hareket etme gibi günlük aktivitelerde zorlanma belirtilerinin, 6 ay içinde ölümü tahmin etme konusunda hastalıklardan daha fazla işe yaradığını gösterdi. (Unsplash)
Çalışma, hareket etme gibi günlük aktivitelerde zorlanma belirtilerinin, 6 ay içinde ölümü tahmin etme konusunda hastalıklardan daha fazla işe yaradığını gösterdi. (Unsplash)

Bilim insanları, 50 yaş ve üstü kişilerin hayatını ne kadar daha sürdürebileceğini tahmin eden çevrimiçi hesap makinesi geliştirdi.
Kanada'daki Ottawa Üniversitesi'nde görev yapan ekip, hazırladıkları hesaplayıcının 6 ay içindeki ölümleri doğru şekilde öngörebildiğini iddia etti.
Araştırma ekibi, 2007-2013 arasında evde bakım hizmeti alan 491 binden fazla yaşlıdan elde edilen verilerden yararlandı. EurekAlert'ün aktardığına göre hesaplayıcı, Ontario eyaletindeki bir grup yaşlı üzerinde test edildi.
Uzmanlar Risk Evaluation for Support: Predictions for Elder-Life in the Community Tool (Destek İçin Risk Değerlendirmesi: Toplulukta Yaşlı-Yaşam Tahminleri Aracı - RESPECT) adı verilen hesaplayıcıda, gelecek 5 yıl içinde hayatını kaybetmesi beklenen kişilere odaklanıldığını söyledi.
RESPECT'i kullanmak isteyen kişilerin hastalıklarla ve yemek yeme gibi günlük aktiviteleri gerçekleştirebilmeyle ilgili sorulara yanıt vermesi gerekiyor.
Bunun ardından internet sitesi, tahmini yaşam süresini ve 5 yıl içindeki ölüm riskini bildiriyor.
Hesaplayıcıyla ilgili makalenin başyazarı Amy Hsu, RESPECT'in ailelerin sevdikleriyle plan yapmasını sağladığını söyledi:
"Örneğin yetişkin bir evladın, ebeveyniyle birlikte olmak için işten ne zaman izin alacağını planlamasını sağlayabilir."
Araştırma ekibinden Dr. Peter Tanuseputro da RESPECT sayesinde hayatının son anlarına yaklaştığı öğrenilen birinin yaşam kalitesinin artırılabileceğini söyledi.
Independent Türkçe, EurekAlert, Daily Mail



Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)
TT

Dünyadaki yaşamın uzay kökenli olabileceğine dair yeni kanıtlar bulundu

(NASA)
(NASA)

Andrew Griffin 

Bilim insanları, Dünya'daki yaşamın tohumlarının uzaydan gelmiş ve evrenin geri kalanına yayılmış olabileceğini söylüyor.

Büyük bir atılıma imza atan araştırmacılar, bir "protostar"ın (önyıldız) etrafındaki diskte karmaşık organik moleküller buldu. Bu moleküller, yaşamın yapıtaşlarının öncüleri olarak görülüyor. Sonrasında bunlar şekerler ve aminoasitler haline gelip birleşerek bizi çevreleyen karmaşık flora ve faunaya dönüşüyor.

Araştırmacılar daha önce başka yerlerde de bu tür karmaşık organik moleküller bulmuştu. Ancak yeni bulgular gizemli bir eksik bağlantıyı tamamlıyor ki bu da yaşamın bilinenden daha bereketli olduğunu öne sürebilir.

Soğuk protostar, bir toz ve gaz diskiyle çevrili genç bir yıldız haline gelirken yoğun radyasyon ve gazın dışarı fırlamasını içeren şiddetli bir süreç yaşanır. Araştırmacılar, bu sürecin yoğun doğasının bir yıldızın etrafında bulunan kimyasal bileşikleri "sıfırlamasından" endişe ediyordu zira bu da bu bileşiklerin aynı zamanda gezegenleri oluşturan disklerde oluşmaları gerektiği anlamına gelir.

Ancak yeni bulgular, karmaşık moleküllerin bu süreç boyunca etrafta kalabileceğini, yani sonrasında oluşacak disklere miras bırakılabileceğini gösteriyor.

Bulgular, The Astrophysical Journal Letters adlı bilimsel dergide yayımlanan "V883 Ori'nin ön gezegen diskinde derin Kompleks Organik Molekül arayışı" başlıklı yeni bir makalede bildirildi.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space