Devrim Muhafızları milisleri, Suriye'nin doğusunda füzeleri ‘hareket ettiriyor’

Irak'tan takviye getiren ABD kuvvetleri, Haseki’de devriye geziyor

Kuzeydoğu Suriye'deki devriyesi sırasında ABD liderliğinde DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyon askeri (Uluslararası Koalisyon)
Kuzeydoğu Suriye'deki devriyesi sırasında ABD liderliğinde DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyon askeri (Uluslararası Koalisyon)
TT

Devrim Muhafızları milisleri, Suriye'nin doğusunda füzeleri ‘hareket ettiriyor’

Kuzeydoğu Suriye'deki devriyesi sırasında ABD liderliğinde DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyon askeri (Uluslararası Koalisyon)
Kuzeydoğu Suriye'deki devriyesi sırasında ABD liderliğinde DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyon askeri (Uluslararası Koalisyon)

İranlı milisler füzelerini Deyrizor kırsalından Rakka'ya doğru hareket ettiriyor. Bu gelişme, DEAŞ'la Mücadele Uluslararası Koalisyon’un el-Ömer Petrol Sahası’ndaki mevkiinin son günlerde dördüncü kez bombalanması ardından geldi. Aynı zamanda ABD ordusu Haseki'de yeni bir devriye yürütürken Şam ise bu kuvvetlere ait yeni silahların geldiğini duyurdu.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından yapılan açıklamada, “İran Devrim Muhafızları milisleri, İran yapımı füzeleri kapalı bir kamyonla el-Meyadin şehri eteklerindeki eş-Şibli bölgesindeki depolarından Deyrizor-Rakka yoluna doğru taşıdı. Füzelerin Rakka’da rejim kontrolü altındaki bölgelere götürülme olasılığı mevcut” ifadelerine başvuruldu.
Pazar sabahı, Uluslararası Koalisyon’un Deyrizor kırsalında yer alan Ömer Petrol Sahası’nda bulunan üssüne yerel yapım bir füzenin düştüğünü gözlemleyen SOHR, olayın arkasında Fırat Nehri’nin batısındaki milislerin olduğunu öne sürmüştü. Can kayıplarına dair henüz herhangi bir verinin olmadığını da bildirmişti.
10 Temmuz’da ise Uluslararası Koalisyon güçlerinin Deyrizor'un doğu kırsalında askeri üs olarak aldığı Koniko Gaz Sahası’na bilinmeyen bir füzenin düşmesi sonucu şiddetli bir patlamanın yaşandığını aktarmıştı. Bu füzenin de Fırat'ın batısındaki İran milislerinden kaynaklandığına inanılıyor.
Russia Today’e (RT) konuşan bir askeri kaynak, Uluslararası Koalisyon ve ABD ordusundan üst düzey bir heyetin iki yıl aradan sonra ilk kez Rakka şehrini ziyaret ederek Suriye Demokratik Güçleri (SDG) liderleriyle görüştüğünü doğruladı. İki günlük Rakka ziyaretinde tarafların Fırat Havzası bölgesinde istikrar ve güvenliğin desteklenmesine ilişkin askeri konuları ele aldığı belirtildi.
Washington, kuvvetlerini Ekim 2019'da Rakka'dan çekmişti. Suriye resmi haber ajansı SANA’nın bildirdiğine göre ABD ordusu Haseki kırsalındaki askeri üslerini desteklemek için Irak'tan silah, mühimmat ve lojistik teçhizat yüklü yeni bir konvoy getirdi. Yerel kaynaklara atıfta bulunan ajans, “Silah, mühimmat ve lojistik ekipman yüklü kamyonlar, yeni askeri zırhlı araç taşıyan üç tanker ve kamuflajlı sandıklarla dolu sekiz nakliye dahil olmak üzere 37 araçlık bir konvoy, Irak topraklarından gelerek Tel Hamis'e, oradan da Haseki kırsalındaki bir dizi işgal üssüne yöneldi” açıklamalarında bulundu. Aynı kaynaklar, Suriye topraklarına girişi itibariyle konvoya SDG’nin üç askeri zırhlı aracı ve çeşitli makineli tüfeklerle donatılmış üç adet dört çeker aracın eşlik ettiğine dikkat çekti.
SANA, 7 Haziran'da ABD güçlerinin petrol tankları, frigorifik kamyonlar ve buldozer yüklü tankerler dahil olmak üzere 44 araçlık bir konvoyu bölgedeki üslerini güçlendirmek için yasadışı el-Velid geçişi üzerinden Suriye topraklarına getirdiğini bildirmişti.
Türkiye sınırı karşısında Haseki kırsalında yer alan Kamışlı’nın kuzey doğu banliyölerinde ABD araçlarının polis (asayiş) güçlerine eşlik ettiğini bildiren SOHR, ABD helikopterlerinin bulundukları yer konusunda Türk kuvvetlerini uyarmak için işaret bombaları fırlattığını da ekledi.
RT’nin haberine göre SDG eşliğinde dört zırhlı araçtan oluşan bir konvoy aylar sonra ilk kez Rimelan bölgesinden Kamışlı'nın doğu girişindeki Cemaya mahallesine doğru devriye düzenledi. Washington'un Fırat'ın doğusundaki yerel nüfus için güvenlik ve istikrarı koruma taahhütleri kapsamında konvoya Suriye-Türkiye sınırından helikopterlerin eşlik ettiği bildirildi. RT’nin bildirdiğine göre helikopterler, sürekli iletişim kanalı aracılığıyla Rus ve ABD orduları arasındaki ortak koordinasyon mekanizması kapsamında Kamışlı şehri üzerine uyarı bombaları atmıştı.
SOHR’un geçtiğimiz ayın 20’sinde gözlemlediğine göre, Haseki’nin kuzey kırsalındaki Tel Tamr kasabası girişinde M4 yolunda bir ABD devriyesini durduran bir Rus devriyesi, yola zırhlı araçlar yerleştirerek kasabaya girişini engellemişti. Nitekim SDG’ye ait bir askeri aracın eşlik ettiği ABD devriyesi geri çekilmek zorunda kalmıştı.
SOHR 15 Haziran’da ise Ulusal Savunma Kuvvetleri kontrolü altındaki  Farfara köyünden bir grup sakinin, SDG aracının eşlik ettiği bir ABD devriyesini durdurduğunu, köylerine girmesini engelleyerek Ulusal Savunma Kuvvetleri üyeleriyle beraber taş attıklarını aktarmıştı. ABD kuvvetleri, itiraz edilmeden önce bölgede düzenli devriye yürütüyordu.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.