İran asıllı gazetecinin ABD’den kaçırma planı engellendi

İranlı istihbaratçılar gazeteciyi sürat teknesiyle Venezuela'ya kaçırmaya çalıştı.

Kadın hakları savunucusu gazeteci Masih Alinejad. (Twitter)
Kadın hakları savunucusu gazeteci Masih Alinejad. (Twitter)
TT

İran asıllı gazetecinin ABD’den kaçırma planı engellendi

Kadın hakları savunucusu gazeteci Masih Alinejad. (Twitter)
Kadın hakları savunucusu gazeteci Masih Alinejad. (Twitter)

ABD Adalet Bakanlığı’ndan salı günü yapılan açıklamada İranlı dört istihbarat görevlisi, ABD'de ikamet eden ve İran'daki insan hakları ihlallerini ortaya çıkarma konusunda aktif olarak çalışmalar yürüten İran asıllı Amerikalı bir gazeteciyi kaçırmak için komplo kurmakla suçlandı.
Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, gazeteciyi kaçırma planını kınayarak Başkan Joe Biden yönetiminin Tahran’ın nükleer programını kısıtlama ve İran'ın ülke içindeki ve dışındaki korkunç hamlelerine karşı barışçıl bir şekilde çalışanların seslerini susturma girişimlerine karşı koyma çabalarını sürdürdüğünü vurguladı. Ayrıca yetkililerin dört sanıkla ilgili uygun adımları attığını bildirdi.
Söz konusu dört İranlı ile ilgili ABD Adalet Bakanlığı tarafından Manhattan'daki federal mahkemeye sunulan dava belgesine göre, gazeteci Masih Alinejad, İranlı istibaratçıların kendisini New York Brooklyn’daki evinden kaçırarak deniz yoluyla Venezuela'ya, oradan da İran'a götürmeye çalıştıklarını aktardı.
ABD Adalet Bakanlığı yaptığı açıklamada İranlı dört sanığın Haziran 2020'den bu yana Tahran hükümeti tarafından işlenen insan hakları ihlallerini ortaya çıkaran bir yazarı ve gazeteciyi kaçırmaya çalıştığını kaydetti.
Açıklamada, Başsavcı Yardımcısı Audrey Strauss'un dört sanığın kurbanları zorla İran'a götürmeyi planladıklarını ve eğer gerçekleşseydi bundan kimsenin haberinin olmayacağını söylediği aktarıldı.
Alinejad, Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamada söz konusu kaçırma planının hedefinde kendisinin olduğunu doğrulayarak, "İran istihbaratının beni kaçırma planını engellediği için Federal Soruşturma Bürosu FBI'a teşekkür ederim" ifadesini kullandı. Ayrıca FBI ajanlarının güvenlikleri için soruşturma sırasında kendisini ve kocasını bir dizi farklı eve naklettiğini kaydetti. Kaldığı evde bir polis aracının kapısında durduğunu işaet ettiği, pencerenin önünde çektiği bir fotoğrafı paylaşan Alinejad, aracın iki haftadır nöbet beklendiğini söyledi
Federal mahkeme tarafından hazırlanan iddianameye göre istihbaratçılar, 2020 ve 2021 yıllarında Alinejad’ın Brooklyn'deki evini gözetlemek, fotoğraflamak ve video kaydetmek için özel dedektiflerden hizmet aldılar.
Reuters ajansına konuşan Alinejad, iddianameyi okuduktan sonra yaşadığı şoku gizleyemeyerek "ABD’de bile güvende olmadığıma inanamıyorum" dedi.
Başsavcılığa göre söz konusu dört istihbaratçı gazeteciyi kaçırıp zorla İran'a götürmeyi planladılar. İranlı grup, New York'tan çıkmak için sürat motoru kullanmak, Venezuela'ya (İran bu ülke ile dostane ilişkilere sahip) deniz yoluyla ulaşmak gibi kaçırdıkları kişiyi ABD dışına çıkarmanın yollarını araştırdı. 
AFP,  iddianameye göre FBI'ın ifşa ettiği ağın ABD’de yaşayan Alinejad dışında Kanada'da, İngiltere’de ve BAE’de ikamet eden başka isimleri de İran'a zorla götürmek için plan yaptığını bildirdi.
İddianameye göre İranlı dört istihbarat görevlisinin adları Ali Rıza Şavarki Farahani (50), Mahmoud Haduin (42), Kiya Sadıki (35) ve Ümid Nuri (45). İddianamede ayrıca Kaliforniya'da yaşayan bir İranlının da kara para aklayarak istihbaratçılara mali destek verdiği belirtildi. 
Başsavcı Mark Lesko, "ABD’de yaşayan herkes, fiziksel bütünlüğüne yönelik herhangi bir taciz, tehdit veya dış güçten zarar görmemelidir" dedi.
İddianameye göre dört sanıktan biri, Alinejad'ın diğer kaçaklarla birlikte resmedildiği bir elektronik cihaza sahipti. Ayrıca çizimin üzerinde Farsça, "Kalabalık gitgide artıyor. Siz mi gelirsiniz yoksa biz mi size gelelim?" yazdığı kaydedildi.
FBI Direktör Yardımcısı William Sweeney salı günü şu açıklamada bulundu:
“İran hükümeti tarafından desteklenen bir grubun, ABD merkezli bir gazeteciyi kaçırmak ve onu zorla İran’a geri götürmek için komplo kurduğunu iddia ediyoruz” dedi.
Alinejad, Adalet Bakanlığı'nın açıklamasının ardından çeşitli medya kuruluşlarına açıklamalarda bulundu. Reuters'e telefonla verdiği demeçte, 8 ay önce FBI’ın kendisiyle temasa geçmeye çalıltığını, kendisini kaçırmayı planlayanlar tarafından çekilmiş fotoğraflarının kendisine gösterildiğinde şok olduğunu belirtti.
"İran’ın bana çok yakın olduğunu gösterdiler” diyen Alinejad, kadınları peçe takmaya zorlayan yasalara karşı yürütülen protestolarla Tahran’ı kızdırdığını söyledi. Ayrıca 2019’da hükümet karşıtı protestolara katıldıkları için öldürülenlere de sosyal medya paylaşımlarında sık sık yer verdiğine dikkat çekti.
Başsavcılık yaptığı basın açıklamasında Tahran’ın İranlı gazeteciyi, dünya genelinde İran rejiminin yasa ve uygulamalarını değiştirmek için kamuoyu görüşü oluşturduğu gerekçesiyle  hedef aldığını belirtti.
Reuters’ın İran medyasından aktardığı habere göre Tahran, İran istihbaratının gazetecinin kaçırılmasının planlanmasında yer aldığına ilişkin "gülünç ve temelsiz" ABD suçlamalarını reddetti. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade, "ABD hükümetinin yeni iddiası o kadar temelsiz ve saçma ki yanıt vermeye bile değmez" dedi.
ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Cumhuriyetçi Michael McCaul, Alinejad'ın kaçırılma girişimini engellediği için Adalet Bakanlığı ve Federal Soruşturma Bürosu'nu öven bir bildiri yayınladı.
McCaul bildiride şu ifadeleri kullandı:
"Eski bir federal savcı olarak, İran rejiminin bağımsız ABD topraklarından bir Amerikan vatandaşını kaçırmaya yönelik korkunç bir planını ortaya çıkaran çalışmalarından dolayı Adalet Bakanlığı ve FBI'ı takdir ediyorum. Bu planın ifşa edilmesi, Biden yönetiminin nükleer anlaşma planına geri dönmesinin, İran'ı diğer kötü faaliyetlerini durdurmaya zorlamaya yönelik etkimizi azaltacağının bir başka göstergesidir. Bu, Amerikalıları rehin tutan ve aktif olarak New York sokaklarından vatandaşları kaçırmaya çalışan bir rejimdir. Başkan Biden, vatandaşlarımıza yönelik bu saldırılara son verilmeden İran ile herhangi bir anlaşmaya girmemelidir.”



Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)
TT

Hüseyin Emir Abdullahiyan: Süleymani'nin dostu, İsrail'in düşmanı

Merhum İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, arka planda Kasım Süleymani (AFP)

İran'ın kuzeybatısında pazartesi günü meydana gelen helikopter kazasında Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile birlikte hayatını kaybettiği açıklanan İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'ın İsrail ve Batı karşıtı politikalarının ateşli bir savunucusuydu.

Reisi, 60 yaşındaki Abdullahiyan’ı Ağustos 2021'de atadı.

2013'ten 2021'e kadar bu görevi yürüten Muhammed Cevad Zarif'in yerine geçmek gibi zor bir görevi vardı; Zarif, önde gelen aktif bir diplomat, akıcı bir İngilizce konuşan, uluslararası çevrelerde tanınan bir yüz ve İran'ın dış politikasını yöneten deneyimli bir isimdi.

İran devlet televizyonu Emir Abdullahiyan'ı, Tahran tarafından yönetilen ve Lübnan Hizbullah'ı, Filistinli Hamas ile İslami Cihad hareketleri ve Iraklı silahlı gruplar gibi İran'ın ezeli düşmanı İsrail karşıtı grupların yer aldığı "Direniş Ekseni'nden üst düzey bir diplomat" olarak tanıttı.

Emir Abdullahiyan atandığı gün yaptığı açıklamada, bu grupların "İran'ın müttefikleri" olduğunu ve "onları güçlendirmenin hükümetin gündeminde olduğunu" söyledi.

Kapsamlı geziler

Ekim 2023'te İsrail ile Hamas arasında Gazze'de savaşın başlamasından beri bölgeye yaptığı ziyaretleri yoğunlaştırdı. Tahran, İsrail'e karşı Filistin hareketini ve savaşın çıkmasına yol açan 7 Ekim 2023 operasyonuna desteğini gizlemedi, ancak aynı zamanda bu operasyonun içinde yer almadığını da vurguladı.

Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)Emir Abdullahiyan, Kasım Süleymani'nin izinden gidiyor gibi görünüyordu (Getty)

Geçtiğimiz nisan ayında, Tahran'ın Yahudi devletini sorumlu tuttuğu ve Şam'daki İran konsolosluk binasını yerle bir eden hava saldırısına karşılık olarak, İran'ın İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı ve füzeyle gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırıyı savundu.

İran'ın tepkisinin "meşru savunma ve uluslararası hukuk çerçevesinde" gerçekleştirildiğini söyledi.

Emir Abdullahiyan daha sonra İsrail'in İran'ın orta kesimindeki İsfahan eyaletine bir misilleme amaçlı saldırı düzenlediğine dair haberleri "çocuk oyuncağı" diyerek küçümsedi.

İzolasyonun Azaltılması

Mesleki kariyeri boyunca Devrim Muhafızları ile olan yakın ilişkileriyle tanınan Emir Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu olan Kudüs Gücü'nün komutanı ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan kariyeri boyunca Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu. Abdullahiyan, Devrim Muhafızları'nın dış operasyonlarından sorumlu Kudüs Gücü'nün komutanı olan ve 2020 yılında Irak'ın başkentinde bir ABD saldırısı sonucu öldürülen Tümgeneral Kasım Süleymani'ye yakındı.

Emir Abdullahiyan, üç yıl boyunca İran'ın uluslararası sahnedeki izolasyonunu azaltmak ve ABD yaptırımlarının ülkesinin ekonomisi üzerindeki etkisini azaltmak için çalıştı.

Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre Çin'in himayesindeki bir anlaşma çerçevesinde Mart 2023'te Suudi Arabistan ile uzlaşmaya varılmasına yol açan süreçte kilit bir figür olmasa da İran'ın Arap komşularıyla ilişkilerin geliştirilmesinde rol oynadı.

1964 yılında Tahran'ın doğusundaki Damgan şehrinde doğan Abdullahiyan, 1991 yılında Tahran Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

1997-2001 yılları arasında Irak'ta ve 2007-2010 yılları arasında ise Bahreyn'de görev yaptı.

2011'den bu yana Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Bu görevinde, Ali Ekber Salihi (Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad'ın ikinci hükümetinde) ve Zarif (Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin ilk hükümetinde) gibi iki farklı bakanla çalıştı.

Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri) Merhum İran Dışişleri Bakanı, Devrim Muhafızları'na yakınlığıyla biliniyordu (Sosyal paylaşım siteleri)

Ancak 2016 yılında Zarif onu görevden aldı. Bu hareket muhafazakârlar tarafından, Ruhani ve bakanına yönelik büyük eleştiriler yapılmasına neden oldu.

ISNA'ya göre daha sonra Umman Büyükelçiliği görevini reddetti ve 2021 yılında Dışişleri Bakanlığı'na gelmeden önce, Meclis Başkanı'nın uluslararası işlerden sorumlu özel yardımcısı olarak çalışmaya başladı.

Emir Abdullahiyan, uluslararası yaptırımların kaldırılması karşılığında Tahran'ın nükleer faaliyetlerini kısıtlayan 2015 anlaşmasının çökmesinin ardından, Washington'un 2018'de eski Başkan Donald Trump tarafından anlaşmadan çekilmesi sonrasında, İran'ın nükleer programına ilişkin müzakerelerin yeniden başlatılması çabalarına dahil oldu.