NASA, uzay aracı Juno'nun çektiği olağanüstü Jüpiter ve Ganymede görüntülerini yayımladı

Jüpiter atmosferinin yüzde 99'u hidrojen ve helyumdan oluşuyor (NASA)
Jüpiter atmosferinin yüzde 99'u hidrojen ve helyumdan oluşuyor (NASA)
TT

NASA, uzay aracı Juno'nun çektiği olağanüstü Jüpiter ve Ganymede görüntülerini yayımladı

Jüpiter atmosferinin yüzde 99'u hidrojen ve helyumdan oluşuyor (NASA)
Jüpiter atmosferinin yüzde 99'u hidrojen ve helyumdan oluşuyor (NASA)

NASA, Juno uzay aracının geçen ay Jüpiter ve uydusu Ganymede'e yaptığı yakın geçişlerde kaydettiği görüntülerden çarpıcı bir animasyon hazırladı.
İzleyicilerin Juno'nun pilot koltuğuna oturup Güneş Sistemi'nin en büyük gezegeni ve uydusuna kozmik gezintiye çıkabildiği video 14 Temmuz'da yayımlandı.

Juno bu yıl 7 Haziran'da Güneş Sistemi'ndeki en büyük uydu olan Ganymede'den sadece bin kilometre yükseklikte uçtu.
Bir sonraki gün Jüpiter'e 34. yakın uçuşunu gerçekleştiren Juno, bulutların 3 bin 400 kilometre yukarısında seyretti.
NASA, bu yakınlaşmalar sırasında kaydedilen fotoğraflarla yaklaşık 4 dakikalık göz kamaştırıcı bir video yaptı.
Juno ekibi animasyonu hazırlamada yurttaş bilimci Gerald Eichstädt'tan da yardım aldı.
NASA, animasyonun daha "pürüzsüz" görünmesi için ufak dokunuşlar yapıldığını da açıkladı.
"Animasyon, derin uzay keşfinin ne kadar güzel olabileceğini gösteriyor" diyen Juno'nun baş araştırmacısı Scott Bolton, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Video, izleyicilerin Jüpiter'in etrafında dönmenin ve gezegenin buzlu uydularından birinin yanı başında uçmanın nasıl bir his olduğunu görmesini sağlıyor. İzleyiciler böylece Güneş Sistemimizi keşfetmeyi düşleyebilir."
NASA'nın 6 Ağustos 2011'de Jüpiter'in iç yapısını, kütleçekimini ve manyetik alanını incelemek için fırlattığı Juno, 5 Temmuz 2016'da gezegenin yörüngesine girmişti.
İlk başta uzay aracının ömrünün 30 Temmuz 2021'de 35. ve son yakın geçişin ardından sona ermesi planlanmıştı. Ancak uzay aracının hala iyi durumda olduğunun görülmesinin ardından görev süresi 4 yıl uzatılmıştı.
Independent Türkçe, Space.com, CNET



Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
TT

Mars'ta bir zamanlar kar ve yağmur yağıyormuş

Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)
Bilim insanları Mars'ın yağışları mümkün kılacak bir iklime nasıl sahip olduğunu anlamaya çalışıyor (NASA)

Mars'ta bir zamanlar yağmur ve kar yağdığına dair bulgular ortaya çıktı. 

Bilim insanları Mars'ta bir zamanlar büyük miktarda su bulunduğunu ve çarpıcı yüzey şekillerinin bu şekilde oluştuğunu gösteren kanıtlar keşfediyor. 

Özellikle 4,1 milyar ila 3,7 milyar yıl önce Kızıl Gezegen'de su olduğu üzerinde büyük ölçüde fikir birliği sağlanmış durumda.

Ancak bu suyun nereden geldiği ayrı bir tartışma konusu. Bazı bilim insanları gezegenin her zaman soğuk ve kuru olduğunu, suyu da buz tabakalarının sağladığını savunuyor.

Öte yandan diğer uzmanlar, gezegenin yağışları mümkün kılacak kadar ılıman bir iklime sahip olabileceği ihtimali üzerinde duruyor.

Bilim insanları bu soruya cevap vermek adına gezegenin bugünkü jeolojik yapısının nasıl meydana geldiğini anlamalarını sağlayacak bir bilgisayar modeli kullandı. 

Dünya'da yağışla şekillendiği bilinen bölgelerin Mars'ın bazı kısımlarına benzerliğinden yola çıkan ekip, yerbilimleri için geliştirilmiş bir modelden yararlandı.

Araştırmacılar yağışa dair en güçlü kanıtların bulunduğu ekvator bölgesine odaklanarak Mars arazisinin bir simülasyonunu oluşturdu. Ardından suyun birinde yağış, diğerinde buz tabaklarından geldiği iki ayrı senaryoyu yüzbinlerce yıl boyunca simüle ettiler.

Bulguları hakemli dergi Journal of Geophysical Research: Planets'ta 21 Nisan Pazartesi günü yayımlanan çalışmaya göre iki senaryoda ortaya çok farklı iki gezegen çıktı.

Suyun buzullardan geldiği simülasyonda vadilerin en üst kısımları, buz tabakalarının yakınında, çok yüksek rakımlarda oluştu. Yağış senaryosundaysa su kaynakları çok daha geniş bir alana yayıldı. 

Colorado Boulder Üniversitesi'ne doktorasını tamamlayan Amanda Steckel, liderliğini üstlendiği çalışmayı "Buz tabakalarından gelen su, yalnızca dar bir yükseklik şeridinde vadi oluşumunu başlatıyor" diye açıklıyor: 

Oysa yağışlar geniş bir alana dağılmışsa, her yerde vadi başları oluşabiliyor.

Bilim insanları daha sonra NASA'nın Mars Global Surveyor ve Mars Odyssey araçlarının verilerini, elde ettikleri bulgularla karşılaştırdı. Buz tabakası senaryosu, bugünkü Mars'tan çok farklı bir manzara ortaya çıkarırken, yağış modeli çok daha yakın bir sonuç verdi.

Ekip bu nedenle Kızıl Gezegen'de bir zamanlar kar ve yağmur yağdığından şüpheleniyor. Steckel, "Kesin bir sonuca varmak çok zor" diyerek ekliyor: 

Ancak bu vadilerin çok farklı yüksekliklerde başladığını görüyoruz. Bunu sadece buzla açıklamak zor.

Ancak araştırmacılar, gezegende bu yüzey şekillerini oluşturacak yağışın nasıl gerçekleştiğini henüz bilmiyor.

Bulgular Mars'ın geçmişteki iklimine dair tartışmaya son noktayı koymuyor. Ancak ekip, yeni çalışmanın Dünya'nın geçmişi hakkında da fikir verebileceğini söylüyor.

Makalenin bir diğer yazarı Brian Hynek "Akan suyun yol açtığı erozyon durduğunda Mars adeta zamanda dondu ve muhtemelen 3,5 milyar yıl önceki Dünya'ya çok benziyor" diyor.

Independent Türkçe, Debrief, Phys.org, Journal of Geophysical Research: Planets