İran, Huzistan’da su protestoları yayılıyor

Sosyal medyada dolaşan videolara göre cuma akşamı Huzistan’daki protestolardan bir kesit
Sosyal medyada dolaşan videolara göre cuma akşamı Huzistan’daki protestolardan bir kesit
TT

İran, Huzistan’da su protestoları yayılıyor

Sosyal medyada dolaşan videolara göre cuma akşamı Huzistan’daki protestolardan bir kesit
Sosyal medyada dolaşan videolara göre cuma akşamı Huzistan’daki protestolardan bir kesit

İran’ın güneybatısında Arapların çoğunlukta olduğu Huzistan (Ahvaz) eyaletinde su kesintisine yönelik protestolar gittikçe yayılıyor. Yetkililer Şadgan kentinde ilk göstericinin hayatını kaybettiğini duyururken protestocular gösterilerinin üçüncü gününde dün, batı Zagros Dağları'nı ülkenin merkezine bağlayan ve Karun ve Kerhe nehirlerindeki su seviyesini kontrol eden onlarca barajın bulunduğu bir bölgeden geçen otoyolu trafiğe kapattılar.
Protestolar, Kerhe, Karun ve el-Cerrahi nehirlerine komşu olan şehirlerin sakinlerinin, İranlı yetkililerden onlarca baraj açmasını istemesinin üzerinden bir ay geçtikten sonra patlak verdi. Açılan barajlar, Huzistan eyaletinin kuzeyine ve doğusuna yayılan nehir kollarından suyun akmasını engelliyor.
Geçtiğimiz bir ay boyunca İran parlamentosundaki milletvekilleri, gölleri vuran ve balıkların ölümüne yol açan çevresel kriz karşısında halkın öfkelenmesinden ötürü bölgede yaşanan gerginliğe karşı uyarıda bulunmuştu. Köylüler ve çiftçiler su kesintisinden ve bunun sonucunda hayvanların zarar görmesinden ve yaz sezonu tarımını yapamamalarından şikayetçi olmuşlardı.
Yaklaşık yedi büyük baraj, Hürremşehr kentinin kuzeyindeki Şattülarap’da sona eren Karun Nehri’nin su akışının yolunu kesiyor. Huzistan eyaletinin kuzeyinde neredeyse tamamen kuruyan Kerhe Nehri ise, yaklaşık 700 km uzunluğundaki yolunun üzerine inşa edilmiş birçok barajı geçtikten sonra Ortadoğu'nun en büyük toprak dolgu barajı ile çarpışıyor.
Aktivistler cuma akşamı Karun ve Kerhe nehirlerine komşu olan şehirlerdeki protestoları kaydeden onlarca videoyu paylaştı. Protestolar Irak sınırında bulunan el-Azim gölü yakınlarındaki Huveyze şehrine de sıçradı ve Şadgan Nehri yakınındaki Şadgan şehrine doğru genişledi. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) listesinde beşinci sırada yer alan Şadgan Nehri 400 bin hektarlık alanı ile Huzistan eyaletinin merkezindeki en büyük nehir sayılıyor.
Haberler, Tahran'ın protestoları bastırmak için güvenlik güçlerini takviye ettiği bilgisini paylaştı. Şadgan Nehri yakınlarındaki protestolarda bir kişiye kurşun isabet etmesi sonucu ilk kurbanın verildiği kaydedildi. Aktivistler öldürülen Mustafa Naimavi’nin (26) fotoğrafını sosyal medya hesaplarında paylaştılar. Olayın görgü tanıkları, göstericilere ateş açan güvenlik güçlerinin silahından çıkan bir kurşunun Naimavi’ye isabet ettiğini bildirdi. Fotoğrafın yayınlanmasından saatler sonra, sosyal medyada paylaşılan bir videoda ölü adamın kanlar içinde yerde yatarken, son anlarında kendisini kurtarmaya çalışanların çığlıklarının yükseldiği görüldü.
Olaydan saatler sonra yetkililer, halka nazaran farklı bir hikaye anlattı. Şadgan Valisi Omid Sabripur IRNA haber ajansına verdiği demeçte “Gösteri sırasında isyancılar insanları kışkırtmak için havaya ateş açtı. Maalesef 30 yaşındaki bir gencimiz kurşunun isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti” dedi. Daha sonra İran medyası kurban Mustafa Naimavi’nin babasının bir videosunu yayınladı. Baba söz konusu videoda oğlunun güvenlik güçleri değil de isyancılar tarafından vurulduğunu söyledi.
Reuters haber ajansı kurbanın babasının Arapça konuştuğu ve Farsça olarak çevirisinin verildiği video klipte “Oğlum ne sorun çıkaran biriydi ne de isyan ve kaos eylemleri ile bağlantılıydı” şeklindeki ifadelerini aktardı.
İnsan hakları aktivistleri, İranlı yetkilileri tutukluların zorla itiraflarını almalarının yanı sıra protesto kurbanlarının ailelerine zorla röportaj yaptırmak için baskı yapmakla suçluyor. Genellikle İranlı yetkililer, yetkililerin belirlediği koşulları kabul etmezlerse kurbanların cesetlerini ailelerine teslim etmeyi reddediyor.
Şadgan kentine çok da uzak olmayan Mahşehr kenti 2019 yılının kasım ayının ortalarında “benzin” protestolarında yetkililerin protestoları bastırmak için kullandığı en kötü baskı vakalarına sahne oldu. O dönem kurbanların aileleri, yabancı medyanın uydu görüntüleri aracılığıyla videoları analiz etmesinden sonra, bölgede yaşanan kanlı olaylara ilişkin yetkililerin anlattıkları hikayeyi desteklemeleri için Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından baskı gördüklerini açıklamışlardı.
Bununla paralel olarak yetkililer dün şafak vaktinde Kerhe Nehri'nin yakınlarında Irak sınırına 50 kilometre uzaktaki Süsengird şehrinde aktivistlere yönelik bir gözaltı furyası başlattı. Şehir cuma akşamı sınır bölgesinde bulunan köylerden binlerce protestocunun katılmasının ardından sıcak bir akşama sahne oldu.
Protestoların sürdüğü üç gün boyunca, sosyal medyada yayınlanan videolarda protestocuların yolu kapatmak için lastikleri ateşe verdiği ve güvenlik güçlerinin kalabalığı dağıtmaya çalıştığı görüldü ve bunun yanı sıra bazı silah sesleri duyuldu.
Medya kuruluşları, halkın Huzistan eyaletinin nehirlerinin kurumasına yönelik öfkesini İranlı yetkililerin diğer illerde şikayet ettiği kuraklık kriziyle ilişkilendirdi. Protestocular geçtiğimiz günlerde nehirlerin yataklarını değiştirme politikasını kınayan sloganlar atarak yetkilileri İran’da yıl boyunca en verimli topraklar olarak kabul edilirken çölleşmenin yayılmasından musdarip olan Arap bölgesindeki demografik yapıyı değiştirmeye yönelik projeler uygulamakla suçladılar.
ISNA haber ajansına göre Huzistan Eyaleti Milletvekilleri Meclisi Başkanı Abdullah İzdabane cuma günü eyaletin güvenliğinin tehlikede olduğuna dair uyarıda bulunarak “Mevcut durumun sebebi su transferi” dedi.
ISNA’ya göre İzdabane “Huzistan eyaleti ülke için önemli. Bu eyaletin güvensizliği tüm ülkede güvenliğin kaybedilmesi demektir. Huzistan'ın güvenliği, beşeri hatalar ve yanlış kararlar nedeniyle tehdit altında. Su transfer projeleri acilen durdurulmalı. Sorunun bir parçasını kuraklık ancak bu durumun sebebi su nakli” dedi.
İran parlamentosunda Abadan şehri milletvekili Celil Muhtar geçtiğimiz perşembe Fars haber ajansına verdiği demeçte Huzistan eyaletinden su transferi projesi için çevre izninin gizlice verildiğini söyledi. Milletvekili “Karun’dan su transfer projelerinin dondurulması için yapılan çeşitli takiplere rağmen, Beheştabad projesi için çevre izninin Çevre Örgütü tarafından yasal prosedürlere aykırı olarak verildiği bilgisi geldi” dedi. İsfahan ilindeki yetkililerden oluşan “su lobisi”ne atıfta bulunan milletvekili “Yoğun baskılar göz önüne alındığında, su transferine karşı çevresel icraatların korunması sürekli izlemeyi gerektiriyor” dedi.
Çevre uzmanları su sıkıntısından, su kaynakları açısından Yezd ve Belucistan'dan sonra ülkenin üçüncü kurak ili olan İsfahan'daki çelik fabrikalarını sorumlu tutuyor.
Çevre uzmanları fabrikaların soğutma işlemi için büyük miktarda su gerektiğini söylüyor. Ayrıca yetkililer, Huzistan eyaleti su sıkıntısı çekip su ihtiyacını başka bölgelerden karşılarken buradaki tarımsal projeleri sürdürmekte ısrar ediyor. Reuters, İran'ın son 50 yılın en kötü kuraklığıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. İran'ın resmi haber ajansı IRNA, İran Kızılayı'nın dün kurtarma ekipleri ile 31 eyaletten sekizinde yardım sağladığını bildirdi. Devlet televizyonu, ülkenin en kurak iller arasında yer alan Kirman kentinde sel sonucu en az beş kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Ülkenin güneyinde patlak veren sel, diğer illere de sıçradı.



(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
TT

(Video haber) Avustralya'da Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında silahlı saldırı: En az 10 ölü

Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.
Medyada dolaşan bir fotoğrafta saldırının failleri görülüyor.

Avustralya'nın Sidney kentinde bir plajda Yahudilerin Hanuka Bayramı kutlamaları sırasında meydana gelen silahlı saldırıda en az 10 kişi öldü, çok sayıda  kişi yaralandı. İsrail gazetesi Yedioth Ahronoth'a göre olay sırasında yaklaşık 2 bin kişi panik içinde tahliye edildi ve birçoğu sığınaklara sığındı.

Öte yandan Avustralya polisi tarafından bugün yapılan açıklamada, olay nedeniyle Bondi Plajı'ndan uzak durulması çağrısı yapıldı. Polis daha sonra, silahlı saldırının ardından iki kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP’den aktardığı  habere göre bir görgü tanığı, ‘siyah giysili iki kişinin’ plajda ateş açtığını söyledi.

dfgthy
Avustralya medyasında yayınlanan, saldırganlardan birine ait bir fotoğraf.

Avustralya medyası tarafından yayınlanan saldırganlardan birinin fotoğrafı

Öte yandan İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, saldırıyı ‘Yahudilere yönelik acımasız bir saldırı’ olarak nitelendirerek kınadı.

uı89o
Kurtarma ekipleri, Sidney sahilinde meydana gelen silahlı saldırının ardından yaralı bir kişiyi taşıyor (AP)

Herzog, açıklamasında şunları söyledi:

“Sidney'deki kardeşlerimiz, Bondi Plajı'nda Hanuka'nın ilk mumunu yakmaya giden Yahudilere yönelik acımasız bir saldırıda kötü niyetli teröristler tarafından saldırıya uğradı.”

Görgü tanıkları, kutlamaya katılanların saldırı mahallinden panik halinde kaçtıklarını söylerken yerel medya, silahlı saldırganların olay yerinden kaçtığını ve yetkililerin yoğun bir arama çalışması yürüttüğünü bildirdi.


Almanya: Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle beş kişi gözaltına alındı

Alman polisi (EPA)
Alman polisi (EPA)
TT

Almanya: Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle beş kişi gözaltına alındı

Alman polisi (EPA)
Alman polisi (EPA)

Münih savcılığı, Almanya'nın güneyindeki bir Noel pazarına saldırı planlamakla suçlanan beş kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

Alman Haber Ajansı'na (DPA) göre savcılık, bu kişilerden dördü hakkında resmi tutuklama emri çıkarıldığını, beşinci kişinin ise Bavyera'nın güneyindeki Dingolfing'deki bir Noel pazarına saldırı planlamak şüphesiyle önleyici gözaltına alındığını belirtti.

Savcılar, saldırının arkasında İslamcı bir motif olduğundan şüpheleniyor.

Geniş çapta tanınan Bild gazetesi daha önce olayla ilgili haber yapmıştı.

Gözaltıların cuma günü gerçekleştiği ve zanlıların dün soruşturma hakimi önüne çıkarıldığı düşünülüyor.


Trump: DEAŞ bize tekrar saldırırsa Suriye'de onlara karşılık vereceğiz

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump: DEAŞ bize tekrar saldırırsa Suriye'de onlara karşılık vereceğiz

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Suriye'de bir silahlı saldırgan tarafından üç ABD askerinin öldürülmesiyle ilgili olarak, tekrar saldırılması halinde ABD'nin DEAŞ güçlerine karşılık vereceğini söyledi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Trump, Beyaz Saray dışında gazetecilere yaptığı açıklamada, üç Amerikalının bir pusu sonucu öldürüldüğünü belirtti.

Trump ayrıca Truth Social platformunda "Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara bu saldırıdan dolayı çok öfkeli ve üzgün" ifadelerini kullandı.

ABD ordusu, dün bir DEAŞ militanının ABD ve Suriye güçlerinden oluşan bir konvoya düzenlediği saldırıda üç personelinin (iki asker ve bir sivil tercüman) öldüğünü açıkladı.

ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), üç ABD askeri personelinin de yaralandığını bildirdi.

Açıklamada, tek başına hareket eden bir silahlı saldırgan tarafından gerçekleştirilen saldırının, Suriye'nin merkezindeki Palmira şehrinde "askerlerin önemli bir komutanla çatışma halinde olduğu sırada" meydana geldiği belirtildi.

ABD Savunma Bakanı Pete Higseth ise "müttefik güçlerin" saldırganı öldürdüğünü ifade etti.