Suudi Arabistan’dan hacılar ve ziyaretçiler için model kamp

Hacı ve ziyaretçiler için hazırlanan kampta birçok yenilikçi program bulunuyor.
Hacı ve ziyaretçiler için hazırlanan kampta birçok yenilikçi program bulunuyor.
TT

Suudi Arabistan’dan hacılar ve ziyaretçiler için model kamp

Hacı ve ziyaretçiler için hazırlanan kampta birçok yenilikçi program bulunuyor.
Hacı ve ziyaretçiler için hazırlanan kampta birçok yenilikçi program bulunuyor.

Suudi Arabistan, tüm dünyayı derinden etkileyen koronavirüs pandemisi nedeniyle sıkı tedbirler alarak düzenlenen bu yılki Hac döneminde denetleyici kurumların sürece entegrasonunu tamamlayıcı adımlar atmaya devam ediyor. Ülke Vizyon 2030 hedefleri kapsamında hacıların dinî ve kültürel deneyimlerini ve yolculuklarını zenginleştirmeyi amaçlayan bir dizi niteliksel girişime sahne oluyor.
Mekke ve Kutsal Mekanlar Kraliyet Komisyonu’nun KİDANA Kalkınma ve Geliştirme Şirketi operasyon birimi aracılığıyla kuracağı el-Meşair kamplarıyla hacıların deneyimlerinin zenginleştirilmesi planlanıyor. Çeşitli fuarlarda da boy gösteren Mina'daki model kamp, "Yeşil Suudi Arabistan girişimini” teşvik eden bir dizi çevresel atılım ile konulan yüksek kalite standartlarının bir modeli niteliğinde.
KİDANA şirketinin CEO'su Hatem Mumanah, Şarku'l-Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi:
“3 bin 800 metrekarelik bir alanda kurulan model kampta gelişmiş tuvaletlerden yüksek standartlara sahip merkezî bir mutfağa kadar tüm yapılar özel sektörle ortaklaşa olarak inşa edildi. Söz konusu model kamplar, iki önemli unsura dikkat edilerek restore edildiler. İlki, hacılar için tüm olanakların, en yüksek standartlarda sağlanması ve mevcut tuvaletlerin yenilenmesi ve rehabilite edilmesi. İkinci unsur da yemeklerin hazırlanması için en ideal şekilde donatılmış yeni kamp mutfaklarıdır.”
Hacıların barınması için ayrılan alanın tek katlı yapılardan oluştuğu bilgisini veren Mumanah, hacıların konforlarını sağlamaya yönelik daha fazla alan oluşturulmasına katkıda bulunan el-Meşair’in çeşitli yerlerinde iki katlı yapılardan oluşan kampların da kurulabileceğini söyledi.
Mumanah, yaklaşık bin 500 hacıyı barındırabilen model kamplarda hacıların istedikleri zaman kendilerine verilen menü doğrultusunda yemeklerini sipariş edebilecekleri teknolojinin de mevcut olduğuna ve el-Meşair kamplarında kaldıkları süre boyunca tüm ihtiyaçlarının karşılandığına dikkat çekti.
KİDANA şirketi tarafından temsil edilen Mekke ve Kutsal Mekanlar Kraliyet Komisyonu, hacılar için el-Meşair içerisinde hayır hizmetleri ve zenginleştirici programlar sunmak için Hadıyah Hacı ve Umreciler Hayır Kurumu ile bir iş birliği anlaşması imzalandı.
Söz konusu anlaşma Hac tecrübesini zenginleştirmenin yanı sıra hacılara ve ziyaretçilere çeşitli programlar, etkinlikler ve girişimler sunmayı, rehberlik ve danışmanlık hizmetlerini geliştirmeyi ve aynı zamanda ziyaretçilere hizmet veren işçilerin hizmet kalitesini artırmaya katkıda bulunan farkındalık ve eğitim programları düzenlemeyi kapsıyor.



Almanya Cumhurbaşkanı Şarku’l Avast’a konuştu: Suudi Arabistan bölgesel krizlerin çözümünde kilit rol oynuyor

Almanya Cumhurbaşkanı (Şarku'l Avsat)
Almanya Cumhurbaşkanı (Şarku'l Avsat)
TT

Almanya Cumhurbaşkanı Şarku’l Avast’a konuştu: Suudi Arabistan bölgesel krizlerin çözümünde kilit rol oynuyor

Almanya Cumhurbaşkanı (Şarku'l Avsat)
Almanya Cumhurbaşkanı (Şarku'l Avsat)

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Suudi Arabistan'ın bölgesel krizlerin çözümünde oynadığı önemli rolü vurguladı. Steinmeier, Suriye'de barışçıl ve kapsayıcı bir siyasi sürecin pekiştirilmesi ve Gazze Şeridi ile Lübnan'da kalıcı bir ateşkesin sağlanması için Suudi liderliğiyle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade etti.

Steinmeier, Suudi Arabistan ziyaretinin sonunda bu sabahı Riyad'dan ayrılmadan önce “Şarku’l Avsat”a verdiği demeçte, Suudi-Alman ilişkilerinin güçlü ve gelişme potansiyeline sahip olduğunu belirtti. Steinmeier, “Almanya ve Suudi Arabistan yakın ortaklardır ve ziyaretim aracılığıyla ortaklığımızı güçlendirmeyi umuyorum. İlk kez bir Alman Cumhurbaşkanı Suudi Arabistan'a resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Salman'ın sıcak ve cömert karşılaması için çok müteşekkirim” ifadelerini kullandı.

Steinmeier, “Ortadoğu'daki bölgesel durum, Riyad'daki ziyaretimin ve görüşmelerimin ana konusudur. Hem Suudi Arabistan'ın hem de Almanya'nın Ortadoğu'da barış ve istikrarın sağlanmasına yönelik güçlü bir çıkarı var, yakın iş birliğimiz çözümlerin geliştirilmesine yardımcı olabilir” dedi. Almanya Cumhurbaşkanı, Beşşar Esed rejiminin düşmesinin ardından Suriye'de barışçıl ve kapsayıcı bir siyasi süreç için birlikte çalışıyoruz; Gazze Şeridi'nde ve Lübnan'da kalıcı bir ateşkes için birlikte çalışıyoruz”şeklinde konuştu.

İki devletli çözüm

Steinmeier şöyle devam etti: “Gazze'deki mevcut ateşkes ve rehinelerin serbest bırakılması müzakereleri temelinde, nihayetinde iki devletli bir çözüme ve İsrail ile Arap komşuları arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yol açabilecek önemli bir siyasi sürecin başlamasını umuyorum.”

Almanya Cumhurbaşkanı, Suudi Arabistan'ın bölgesel sorunlara yönelik pek çok çözümün anahtarını elinde tuttuğunu vurgulayarak, “bu nedenle bu kritik dönemde Krallık ve diğer bölgesel ortaklarla görüşmelerimize büyük önem veriyorum” dedi.

İlişkiler stratejisi

Steinmeier, “Suudi-Alman ikili ilişkileri çeşitli alanlarda büyük bir gelişme potansiyeline sahiptir. Almanya Dışişleri Bakanı olarak görev yaptığım dönemde Riyad'ı birçok kez ziyaret ettim ve neredeyse 10 yıl sonra bugün döndüğümde, Riyad sokaklarında hissedilen dönüşüm, büyüme ve canlı enerjiden derinden etkilendim. Alman uzmanların ve şirketlerin, başta enerji ve sürdürülebilirlik, inovasyon, öğrenim ve araştırma ile sanat ve kültür olmak üzere pek çok önemli alanda Suudi Vizyon 2030'un desteklenmesine yardımcı olabileceğine inanıyorum.”

Steinmeier sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya ve Suudi Arabistan halihazırda Avrupa ve Körfez arasındaki en büyük ticaret ortaklarıdır. Dünya genelinde siyasi milliyetçiliğin ve ekonomik korumacılığın yükselişe geçtiği bir dönemde iki ülke ticaret, yatırım ve iş birliğini sınırların ötesine taşıma konusunda daha da kararlı olmalıdır.”