ABD ve Batılı ülkelerin suçladığı Çin, Microsoft’a siber saldırı iddiasını reddetti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

ABD ve Batılı ülkelerin suçladığı Çin, Microsoft’a siber saldırı iddiasını reddetti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Cao Licien, ABD ve Batılı bazı kurumların, Microsoft Exchange sunucusunun ele geçirilmesinin sorumluluğunu Çin'e atfeden açıklamalarına tepki gösterdi.
Cao, ABD'nin, bilgisayar korsanlığı girişiminin içinde yer almakla ve ilgili kurumlardan ticari sırları ve bilgileri çalmakla suçlayarak gözaltına aldığı Çin vatandaşı 4 kişi hakkındaki suçlamaların düşürülmesini talep etti.
ABD'nin müttefikleriyle, Çin'in siber güvenliğine karşı mesnetsiz suçlamalarda bulunmak için birlik olduğunu kaydeden Cao, bunun delile dayanmayan bir suçlama ve siyasi sebepli baskı olduğunu söyledi.
AA'nın aktardığına göre Cao, Çin'in bu suçlamaları asla kabul etmeyeceğini vurguladı.
Çin'in siber güvenlik saldırılarının her türlüsüne kesinlikle karşı çıktığının ve bunlarla mücadele ettiğinin altını çizen Cao, ülkesinin hiçbir siber saldırıyı desteklemeyeceğini ve göz yummayacağını belirtti.

"CIA en az 11 yıldır Çin'e siber saldırı düzenliyor"
Cao, Çinli kuruluşların ABD'nin zararlı siber saldırılarının kurbanı olduğunu dile getirdi.
Amerikan Merkezi İstihbarat Kurumu’nun (CIA) 11 yıldan uzun bir süredir Çin'in uzay araştırma tesislerine, yağ endüstrisine, internet şirketlerine ve devlet kurumlarına siber saldırı düzenlediğini kaydeden Cao, bu saldırıların ulusal ve ekonomik güvenliği ciddi bir şekilde tehlikeye attığını söyledi.
Cao, ABD ve müttefiklerinin Çin'e karşı yaptıkları siber hırsızlık ile saldırılara son vermesini istedi.
ABD ve müttefiklerinden, siber güvenlikle ilgili konularda Çin'e çamur atmayı bırakmalarını talep eden Cao, Pekin yönetiminin Çin'in siber güvenliğini ve çıkarlarını korumak için gerekli önlemleri alacağını ifade etti.

AB ve NATO kınamıştı
Avrupa Birliği pazartesi günü yaptığı açıklamada, Çin'i topraklarından girişilen art niyetli siber faaliyetlere karşı harekete geçmeye davet etmiş, söz konusu aktiviteleri kuvvetle kınamıştı.
NATO'dan yapılan yazılı açıklamada da Çin'den kaynaklanan ve Avrupa-Atlantik güvenliğine zarar vermeyi amaçlayan siber aktiviteler kınanmıştı.
Beyaz Saray'dan ise, Çin, bilgisayar korsanlarıyla çalışmak, başta Microsoft e-mail sistemi olmak üzere dünyadaki resmi ve özel kuruluşlara siber saldırılar düzenlemekle suçlanmıştı.
ABD Adalet Bakanlığı tarafından yapılan duyuruda da Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı ile çalıştığı belirtilen Çin vatandaşı 4 kişinin gözaltına alındığı bildirilmişti.
Söz konusu 4 sanığın, şirketler, üniversiteler ve devlet kurumları da dahil olmak üzere düzinelerce bilgisayar sistemini hedef alan bir bilgisayar korsanlığı girişiminin içinde yer aldığı, ilgili kurumlardan ticari sırları ve bilgileri çalmakla suçlandığı kaydedilmişti.
Sanıkların, şirketler, üniversiteler ve devlet kurumları da dahil olmak üzere düzinelerce bilgisayar sistemini hedef alan bir bilgisayar korsanlığı girişiminin içinde yer aldığı, ilgili kurumlardan ticari sırları ve bilgileri çalmakla suçlandığı bildirilmişti.
Independent Türkçe



Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
TT

Tayvan, ada çevresinde 7 askeri uçak ve 8 Çin gemisi tespit etti

Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)
Tayvan çevresinde icra edilen askeri tatbikatlarda, Shandong uçak gemisinden kalkışa hazırlanan Çin savaş uçağı (Arşiv – AP)

Tayvan Savunma Bakanlığı, son 24 saatte Çin’in ait yedi askeri uçak ve sekiz geminin ada çevresinde görüldüğünü duyurdu.

Bakanlığın açıklamasına göre, tespit edilen uçaklardan beşi Tayvan Boğazı’ndaki orta hattı geçerek ülkenin kuzey ve güneybatı Hava Savunma Tanımlama Bölgesi’ne girdi. Şarku’l Avsat’ın Taiwan News’ten aktardığı habere göre Tayvan ordusu bu hareketliliğe karşı deniz ve hava unsurlarını görevlendirerek sahil füze sistemleri de bölgede hazır konuma getirildi.

Tayvan, bu ay şu ana kadar Çin ordusuna ait uçakları 235, gemileri ise 148 kez tespit etti. Çin, Eylül 2020’den bu yana Tayvan çevresindeki askeri uçak ve gemi faaliyetlerini kademeli şekilde artırarak gri bölge taktiklerini yoğunlaştırmış durumda.

Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), gri bölge taktiklerini, “Bir devletin doğrudan ve yoğun güç kullanımına başvurmadan güvenlik hedeflerine ulaşmasını amaçlayan çaba veya çabalar bütünü” olarak tanımlıyor.


Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
TT

Avustralya Başbakanı Albanese’den Bondi saldırısının ardından güvenlik alarmı

Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)
Bondi sahilinde 21 Aralık’ta kurban ve yaralıları anma töreni öncesi, maskeli ve silahlı bir görevli çatı üstünde nöbet tutarken görüntülendi (AP)

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, geçen hafta Sydney’in Bondi sahilinde Yahudi bir bayram kutlaması sırasında meydana gelen ve 15 kişinin ölümüne, çok sayıda kişinin yaralanmasına neden olan saldırının ardından, ülkenin güvenlik mimarisinin yeniden değerlendirileceğini duyurdu. Albanese, emniyet ve istihbarat birimlerinin yetkilerinden işbirliği düzenlerine kadar tüm unsurlarının kapsamlı bir incelemeden geçirileceğini söyledi.

Albanese, bugün yaptığı açıklamada, eski Avustralya istihbarat örgütü başkanlarından birinin yöneteceği incelemenin; federal polis ve istihbarat birimlerinin “Avustralyalıların güvenliğini sağlamak için gerekli yetkilere, yapılara, prosedürlere ve işbirliği düzenlemelerine sahip olup olmadığını” değerlendireceğini söyledi.

Saldırı sonrasında, silah ruhsatı değerlendirme süreçleri ile kurumlar arası bilgi paylaşımında ciddi açıkların bulunduğu ortaya çıkmıştı.

fvg
Bondi Pavilion’da güvenlik birimleri, 14 Aralık’taki saldırının kurbanları ve yaralılarını anmak için düzenlenecek tören öncesi konukları aramadan geçiriyor (AP)

Başbakan Albanese, açıklamasında, “Geçen pazar günü DEAŞ’tan ilham alınarak gerçekleştirilen vahşi eylem, ülkemizdeki güvenlik ortamının hızla değiştiğini gösteriyor. Güvenlik kurumlarımızın, bu duruma en güçlü şekilde yanıt verebilecek kapasitede olması gerekiyor” dedi.

İncelemenin Nisan ayı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.

Albanese ayrıca bugün Sydney ve Melbourne’de düzenlenen göçmen karşıtı yürüyüşleri kınadı. Başbakan, “Geçen pazar günü yaşanan antisemitik terör saldırısının ardından toplumu bölmeyi amaçlayan bu yürüyüşlere ülkemizde yer yok. Yapılmamalı ve katılım sağlanmamalıdır” ifadelerini kullandı. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre öğle saatlerinde Sydney’deki yürüyüşte yaklaşık 50 kişinin bulunduğu görüldü.

Albanese, güvenlik incelemesinin; federal güvenlik ve istihbarat kurumlarının halkı korumak için gerekli yetki ve kapasitelere sahip olup olmadığını ortaya koyacağını belirterek, raporun Nisan ayında kamuoyuna açıklanacağını kaydetti.

Bugün, Sydney’in ünlü Bondi sahilinde iki saldırganın kalabalığa ateş açarak 15 kişiyi öldürdüğü ve onlarca kişiyi yaraladığı saldırının üzerinden bir hafta geçti.


Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
TT

Trump intikam alıyor: Suriye'de DEAŞ'a ait 70 hedef vuruldu

ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)
ABD askerleri, cuma günü Suriye'deki DEAŞ hedeflerine saldırmak üzere havalanmadan önce bir F-15E savaş uçağına mühimmat yüklüyor (AFP)

Başkan Donald Trump, geçen cumartesi günü Suriye çölündeki Palmira'da bir aşırılıkçı tarafından düzenlenen saldırıda üç Amerikalının (iki asker ve bir tercüman) öldürülmesinin ardından DEAŞ'a karşı misilleme tehdidini yerine getirdi. ABD hava saldırıları, cuma sabahı erken saatlerde Deyrizor, Hums ve Rakka çöllerindeki 70 DEAŞ mevzisini hedef aldı. Yaklaşık beş saat süren baskınlara uçaklar, helikopterler ve HIMARS roketatarları katıldı. Ürdün de uçaklarının saldırıya katıldığını açıkladı.

Trump cuma günü “çok güçlü bir misilleme saldırısı”ndan bahsederken, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, “ABD güçleri, DEAŞ savaşçılarını, altyapısını ve silah depolarını ortadan kaldırmak için Suriye'de Hawkeye Operasyonuna başladı” diyerek, operasyonu üç Amerikalının ölümüne yol açan Palmira saldırısının ardından “misilleme ilanı” olarak nitelendirdi.

Şarku’kul Avsat’ın görüştüğü Şam'daki Suriye Savunma Bakanlığına yakın kaynaklar, ABD saldırılarının süresiz olabileceğini ve günlerce devam edebileceğini söyledi.