WHO: Aşıları adil bir şekilde paylaşın

WHO Genel Direktörü, Olimpiyat meşalesi sönünceye kadar 100 bin can kaybı daha bekliyor

WHO: Aşıları adil bir şekilde paylaşın
TT

WHO: Aşıları adil bir şekilde paylaşın

WHO: Aşıları adil bir şekilde paylaşın

Tokyo Yaz Olimpiyatları spor müsabakalarının dün (Çarşamba) başlamasıyla birlikte, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı yarışın henüz sona ermediğini belirtti.
Japonya’nın başkenti Tokyo’nun 300 km güneyinde Fukuşima’da müsabakaların başlamasını, Ghebreyesus, hükümetleri ve insanları yeniden salgınla mücadele çağrısında bulunmak için vesile olarak kullandı. Genel Direktör Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin (IOC) oturumunda “Birbirimize karşı değil, virüse karşı bir yarıştayız.” ifadelerini kullandı. Ghebreyesus gazetecilere hitaben “Kovid-19 4 milyondan fazla can alırken, yeni bir vaka ve ölüm dalgasının ilk aşamasındayız. 8 Ağustos’ta Olimpiyat meşalesi sönünceye kadar 100 bin kişi daha hayatını kaybedecek.” dedi. Fransız haber ajansının (AFP) haberine göre, WHO Genel Direktörü “Pandemi, dünya onu bitirmeyi seçtiği zaman sona erecek. Tüm bunlar bizim elimizde.” ifadesini kullanarak özellikle ülkeler arasında aşıların daha adil paylaşımına yönelik çağrısını yineledi.
Bu Olimpiyat Oyunları alışılmışın dışında olacak ve seyircisiz olarak tam bir sessizlik içinde gerçekleştirilecek. Japon Yukiko Ueno, Fukuşima’da Japonya-Avustralya softbol maçının başlama atışını yaptı. Bu atış, sağlık nedenleriyle bir yıl ertelenen ve cuma gecesi geleneksel resmi açılış partisine iki gün kala sıkı koşullar altında gerçekleşmesine karar verilen olimpiyatların ilk atışı oldu.
IOC Başkanı Thomas Bach gazetecilere yaptığı açıklamada, “Stadyuma giriş anı, sevinç ve rahatlama anı olacak zira açılışa giden yolun ne kadar zor olduğunu hatırlamaya gerek yok.” dedi.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi başkanı Thomas Bach, "Stadyuma girmek bir sevinç ve rahatlama anı olacak, çünkü açılışa giden yolun ne kadar zor olduğunu hatırlamaya gerek yok" dedi.
Organizatörler, ülkenin kuzeydoğu kıyılarında 9 büyüklüğünde yıkıcı bir depremin ardından 2011 yılının Mart ayında büyük bir tsunamiye maruz kalarak nükleer erimeye ve komşu ülkelerin radyasyona uğramasına neden olan, ülkede bazı kasabaları yıllarca yaşanmaz hale getiren ve on binlerce sakini yerinden eden nükleer bir felaketin vurduğu Fukuşima’da müsabakaları başlatmak istediler.
“Yeniden Yapılanma Oyunları” 2013’te Tokyo olimpiyatları düzenleme hakkı kazandığında kullanılan formüldü ancak Kovid-19 salgını geçen yıla ve bu yıla gölge düşürdü.
Japonya’da, 1 Temmuz’dan bu yana Olimpiyat Oyunlarında çalışan kişilere (sporcular, yetkililer ve medya) yapılan günlük testler kapsamında, dün test edilen 20 binden fazla kişi arasında 8’i sporcu olmak üzere 79 pozitif vaka ortaya çıkardı. Şansız olan ve Kovid-19 sebebiyle Olimpiyatlardan ayrılmak zorunda kalan sporcular arasında Şilili bir tekvando sporcusu ve Hollandalı bir patenci yer alıyordu.
Dün öğleden sonra, ilk futbol müsabakaları sırasında siyaset çekinerek Olimpiyat dünyasına girdi. İngiliz ve Şilili kadın futbolcular, çarşamba günü Sapporo’da Olimpiyat turnuvasının ilk maçından önce tek dizlerinin üzerine çökerek ırkçılığı kınadılar. Bu jest, IOC’nin temmuz ayı başlarında, sporcuların müsabakalar başlayıncaya kadar oyunlar sırasında görüşlerini ifade etmelerine izin verme kararının ardından geldi. Sporcular, medya ve sosyal ağlarda tek dizlerinin üzerine çöküp ırkçılığa karşı siyasi açıklamalar yapma, basın toplantılarında sloganlı giysiler giyme haklarına sahip oldu. Thomas Bach çarşamba günü yaptığı açıklamada, müsabakalar sırasında, sosyal platformlarda ve Olimpiyat Köyü’nde bu tür uygulamalar yasak olsa bile, ırkçılık karşısında bunlara “İzin verilebilirdi” dedi.



Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
TT

Beyaz Saray yakınında silahlı saldırı: 2 ABD askeri vuruldu Beyaz Saray kapatıldı

Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)
Beyaz Saray (Arşiv - Reuters)

ABD medyası ABC News, Washington’da Beyaz Saray yakınında iki askerin silahlı saldırıya uğradığını bildirdi.

Beyaz Saray sözcüsü, Başkan Donald Trump’ın olay hakkında bilgilendirildiğini ve Beyaz Saray’ın kapatıldığını açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem ise iki Ulusal Muhafız mensubunun Washington’da silahlı saldırıya maruz kaldığını doğruladı, ancak detay vermedi.


İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
TT

İran, Hamaney sonrası döneme mi hazırlanıyor?

Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf
Hamaney'in resmi internet sitesinde yayınlanan, Salı akşamı dini törenlere katılımını gösteren fotoğraf

Financial Times, İran’daki elit çevrelerde özellikle Batı ve Arap ülkeleriyle ilişkiler konusunda dış politikanın yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dair tartışmaların arttığını bildirdi. Bu tartışmalar, Haziran ayında İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşın ardından gündeme geldi.

Habere göre, İran elitleri arasında bir değişim gözlemleniyor; devrimin ikinci kuşağı, üst düzey yetkililer ve yönetim içi önemli isimler bu tartışmalara dahil. Lider Ali Hamaney’in (86) görünürlüğü, İsrailli yetkililerin suikast tehdidi sonrası azaldı ve Hamaney’in yerine geçecek liderle ilgili spekülasyonlar gündeme geldi.

İçerideki pragmatik sesler arasında yer alan Hamza Safavi, İran’ın ABD ve İsrail’e karşı tutumunu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguluyor ve Çin modelinden örnek veriyor. Eski parlamento üyesi Fazile Haşimi ise Washington ile diplomatik ilişkilerin yeniden kurulmasını ve İran’ın daha açık bir sisteme doğru adım atmasını savunuyor.

Şarku’l Avsat’ın Financial Times’tan aktardığı analize göre bu tartışmaların kısa vadede sınırlı etkisi olabileceğini, ancak Hamaney sonrası dönemin temel fikir ve nüfuz mücadelesini şimdiden şekillendirdiğini belirtiyor. Halkın, ideolojik çatışmaların ekonomik ve yaşam standartları üzerindeki etkilerinden endişeli olduğu vurgulanıyor.


Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
TT

Katz–Zamir geriliminin tırmanmasının nedeni Netanyahu’nun gizli planı mı?

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (solda) ve Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (İsrail Savunma Bakanlığı)

İsrail Savunma Bakanı Yoav Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisinde düzenlenen uzlaşı toplantısında bir araya gelmiş olsalar da aralarındaki gerilim dinmedi. Tartışma, İsrail kamuoyunda büyük tepki yaratırken yorumcular bunu “öğretmenin çocukların kavgasından keyif aldığı bir anaokulu”na benzetiyor.

Anlaşmazlık, Zamir’in 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırısı sırasında yaşanan “büyük başarısızlıktan” sorumlu tuttukları üst düzey subaylara ceza vermesiyle başladı. Savunma Bakanı Katz ise bu kararların kendisine danışılmadan alındığını söyleyerek uygulamayı reddetti. Uzmanlara göre konu artık yalnızca iki isim arasındaki bir çekişme değil; hükümet ile güvenlik kurumları arasındaki güç mücadelesine dönüşmüş durumda.

Netanyahu’nun bu krizi kendi lehine kullanmaya çalıştığı belirtiliyor. Başbakanın, yaklaşan Likud iç seçimleri öncesinde Katz’ın parti içindeki konumunu zayıflatmak, aynı zamanda Zamir’in ordudaki konumunu da tartışmalı hâle getirmek istediği ifade ediliyor.

Gerilim son olarak dün gece doruğa ulaştı. Netanyahu, iki tarafı barıştırmak için Katz ve Zamir’i birlikte toplantıya çağırdı. Ancak Katz toplantıya zamanında gelmedi ve iki ayrı görüşme yapılmasını tercih ettiğini bildirdi. Netanyahu’nun da bu talebi kabul ettiği aktarıldı.

Netanyahu’dan iki tarafa da mesajlar

Başbakanlık çevreleri, basına yapılan sızıntılarla iki tarafa da mesajlar iletti. Medyaya yansıyan haberlere göre Netanyahu, Katz’ın “Genelkurmay Başkanıyla gereksiz çatışma çıkardığını ve aşırı şekilde saygısız davrandığını” düşünüyor. Öte yandan başka sızıntılarda Netanyahu’nun, “Zamir’in atanmasının hata olduğunu düşündüğü, bağımsız hareket ettiği ve görev öncesi verdiği sözlerden döndüğü” iddia edildi.

fgthy
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bir ordu karargahındabir araya geliyor. (İsrail hükümeti)

Bu sızıntılar kamuoyunda tartışma yaratınca, bu kez “askerî çevrelerin kasıtlı olarak gerilimi artırmak için bilgi sızdırdığı” iddia edildi. Netanyahu’ya yakın isimler, başbakanın Katz’ı da Zamir’i de görevden almayı planlamadığını savundu.

Çatışmanın kökeni

Gerilim, Zamir’in Hamas saldırısı sırasında güney cephesinden sorumlu komutanlara disiplin cezaları vermesi ve terfi listesini bakanlığa danışmadan hazırlamasıyla büyüdü. Katz, buna karşılık terfileri askıya aldı ve ordu içi incelemelerin yeniden araştırılmasını içeren başka bir komisyon kurdu.

Zamir, yapılan tüm atama ve cezaların “profesyonel askerî kararlar” olduğunu savunurken, Katz bunu “otoriteye başkaldırı” olarak niteliyor. Netanyahu ise hem Zamir’i “bakanı yok saymakla”, hem de Katz’ı “gerilimi tırmandırmakla” eleştirdi.

Orduyu suçlama stratejisi

Haaretz gazetesi, yaşananları “7 Ekim hükümetinin tüm sorumluluğu orduya yükleme çabasının” bir parçası olarak değerlendirdi. Gazete, hükümetin “kamuoyunun orduya güvenini sarsmayı, atamaları siyasallaştırmayı ve Genelkurmay Başkanı’nı küçük düşürmeyi” amaçladığını iddia etti.

Strateji uzmanı Efrahim Ganor da Maariv’e yaptığı açıklamada, yaşananların “devlet güvenliğini tehlikeye atan bir skandal” olduğunu belirterek, “Gerçek bir devlet adamı önceliğini güvenliğe ve ülkenin geleceğine verirdi” dedi.

Lapid’den Netanyahu’yu sıkıştıracak hamle

İsrail muhalefet lideri Yair Lapid, gelecek hafta ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze krizinin çözümü ve rehinelerin serbest bırakılması için sunduğu 20 maddelik planı Knesset’e oylatacağını açıkladı. Lapid’in amacı, bu plana karşı çıkan koalisyon partilerini zor durumda bırakarak Netanyahu’yu ABD yönetimi karşısında sıkıştırmak.

Lapid, muhalefetteki ortağı Avigdor Liberman’ı da plana destek vermeye ikna etmeye çalışıyor. “İsrail halkı, Başkan Trump’ın rehinelerin serbest bırakılması için yürüttüğü cesur girişime minnettardır” diyen Lapid, tüm partilere plana destek çağrısı yaptı.