İsrail’den Fas’a ilk direkt uçuşlar gerçekleşti

İsrail uçağının Tel Aviv’deki Ben Gurion Havaalanı’ndan Fas’ın Marakeş kentine doğru yola çıkmadan önceki fotoğrafı
İsrail uçağının Tel Aviv’deki Ben Gurion Havaalanı’ndan Fas’ın Marakeş kentine doğru yola çıkmadan önceki fotoğrafı
TT

İsrail’den Fas’a ilk direkt uçuşlar gerçekleşti

İsrail uçağının Tel Aviv’deki Ben Gurion Havaalanı’ndan Fas’ın Marakeş kentine doğru yola çıkmadan önceki fotoğrafı
İsrail uçağının Tel Aviv’deki Ben Gurion Havaalanı’ndan Fas’ın Marakeş kentine doğru yola çıkmadan önceki fotoğrafı

İsrail merkezli havayolu şirketleri Israir ve El Al, geçen yıl imzalanan diplomatik ilişkileri normalleştirme anlaşmasının ardından Fas’a ilk direkt ticari uçuşları gerçekleştirdi.
Israir Havayolları Sözcüsü Tali Leibovitz, AFP’ye yaptığı açıklamada, Tel Aviv’den Marakeş'e kalkan uçakta yaklaşık 100 yolcunun bulunduğunu ve aynı rotada haftada iki ila üç sefer planlandığını bildirdi.
Devlete ait havayolu El Al da, Marakeş’e doğrudan uçuşlarının başladığını ve Kazablanka da dahil olmak üzere iki ülke arasında haftada beş sefer gerçekleştirmeyi planladığını açıkladı.
İsrail Turizm Bakanı Yoel Razvozov, başlayan doğrudan seferlerin iki ülke arasında turizm, ticaret ve ekonomi alanında iş birliğini güçlendireceğini dile getirdi.
Dışişleri Bakanı Yair Lapid ise, ilk uçuşun ardından Fas’ı ziyaret etme niyetini açıklamıştı.
Geçen yıl Fas, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Sudan, eski Başbakan Binyamin Netanyahu ve eski ABD Başkanı Donald Trump döneminde İsrail ile ilişkilerin normalleştiğini duyurdu.
Fas, 3 bin kişinin oluşturduğu, Kuzey Afrika’daki en büyük Yahudi topluluğuna ev sahipliği yapıyor. İsrail’de ise yaklaşık 700 bin Fas kökenli Yahudi yaşıyor.



Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddetti

Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)
Gazze'de yıkılan binaların bugün havadan çekilmiş görüntüsü (AFP)

Suudi Arabistan ve Mısır, İsrail'in Gazze'yi işgal planını reddettiklerini teyit etti. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Mısırlı mevkidaşı Bedr Abdulati ile yaptığı telefon görüşmesinde, Gazze'de ateşkesin derhal sağlanması gerektiği konusunda mutabık kaldı.

Bakanlar ayrıca, “insani yardım, acil yardım ve tıbbi yardımın engellenmeden acil ve derhal ulaştırılmasını, çatışmayı körükleyen ve aşırılığı güçlendiren sistematik açlık ve öldürme politikasının derhal durdurulması" konusunda mutabık kaldı.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın bugün yaptığı açıklamaya göre, iki bakan dün akşam “kardeş ülkeler arasındaki düzenli istişare ve koordinasyon çerçevesinde, başta Gazze'deki durum olmak üzere bölgesel meseleleri takip etmek amacıyla” telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

Bakanlar görüşmede, ülkeleri arasındaki yakın ikili ilişkileri ele alındı. Bakanlar, ilişkilerin her alanda giderek gelişmesinden memnuniyetlerini dile getirerek, “kardeş halkların kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşması için” ortak iş birliğini güçlendirmeye devam etme kararlılıklarını vurguladılar. Ayrıca, bölgedeki siyasi ve güvenlik gelişmeleri ile bir dizi acil bölgesel mesele hakkında da görüş alışverişinde bulundular.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'na göre bakanlar “İsrail'in acımasız saldırılarının devam ettiği Gazze'deki felaket durumundaki gelişmeleri” görüştüler ve İsrail Bakanlar Kurulu'nun Gazze'yi işgal ve saldırıları genişletme planını kesin bir şekilde reddettiklerini vurguladılar. Bu kararın, Filistin topraklarının yasadışı işgalini pekiştirmek, savunmasız Filistin halkına karşı soykırım savaşını sürdürmek ve halkın kaderini tayin etme ve bağımsız devlet kurma hakkını açık bir şekilde ihlal ederek uluslararası hukuku ve uluslararası insani hukuku çiğnemek amacıyla alındığını" vurguladılar.

Abdulati, Mısır'ın Katar ve ABD ile rehinelerin ve bir dizi Filistinli tutuklunun serbest bırakılmasını, Filistinlilerin kanının akıtılmasının durdurulmasını ve yardımların tam ve koşulsuz olarak ulaştırılmasını sağlayacak bir anlaşmaya varılması için sürdürdüğü çabaları anlattı.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre iki bakan, sivillerin korunması ve Filistin halkının kendi kaderini tayin etme ve 4 Haziran 1967 sınırları içinde ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkının sağlanmasının önemini vurguladı.

Telefon görüşmesinde ayrıca genel bölgesel durum ele alındı. Dışişleri bakanları, Sudan, Suriye ve Lübnan'da mevcut zorluklar ve krizlerle başa çıkma yolları konusunda görüş alışverişinde bulundular, iki ülke arasında yakın koordinasyonun sürdürülmesi konusunda mutabık kaldılar ve bölgesel güvenlik ve istikrarın temellerini desteklemek için bu konularda Arap koordinasyonunun önemini vurguladılar.