İran Mossad'a darbe vurduğunu açıkladı: İsrail için çalışan bir şebeke üyeleri tutukladı

Ülkenin kuzeybatısındaki silahların ele geçirilmesine ilişkin Devrim Muhafızları ve İstihbarat Bakanlığından eş zamanlı açıklamalar yapıldı

İran televizyonu, dün Mossad'a yapıldığı iddia edilen silah sevkiyatına ve bir hücreye el konulduğu anları yayınlandı
İran televizyonu, dün Mossad'a yapıldığı iddia edilen silah sevkiyatına ve bir hücreye el konulduğu anları yayınlandı
TT

İran Mossad'a darbe vurduğunu açıkladı: İsrail için çalışan bir şebeke üyeleri tutukladı

İran televizyonu, dün Mossad'a yapıldığı iddia edilen silah sevkiyatına ve bir hücreye el konulduğu anları yayınlandı
İran televizyonu, dün Mossad'a yapıldığı iddia edilen silah sevkiyatına ve bir hücreye el konulduğu anları yayınlandı

Dün Mossad'a darbe vurduğunu açıklayan İran Güvenlik Bakanlığı, İsrail için çalışan bir şebeke üyelerini tutukladığını, son zamanlarda protestolar için kullanılması planlanan silah deposuna el koyduğunu duyurdu. Diğer yandan Devrim Muhafızları ise ülkenin kuzeybatısındaki Bükan şehrinde silah ve teçhizata el konduğunu, bir ‘terör hücresinin’ etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
Bu açıklamalar, ülkenin güneybatısındaki Arap şehirlerinde nehir sularının yönlendirilmesi projesine karşı yaklaşık iki hafta önce patlak veren ve diğer bölgelere de sıçrayarak siyasi nitelik kazanan protestoların ardından geldi.
Reuters'ın haberine göre yetkililer, ‘silahlı ayrılıkçıları’ sokak protestolarında çatışma çıkarmakla suçluyor. İnsan hakları grupları ise güvenlik güçlerinin protestoculara ateş açtığını söylüyor.
Resmi medya, İstihbarat ve Ulusal Güvenlik Bakanlığından bir yetkilinin “Mossad ajanları, bu ekipmanı suikast düzenlemek ve isyan çıkarmak için kullanmayı amaçlıyordu” ifadelerine yer verdi. İsmini vermek istemeyen yetkili, ele geçirilen tabanca, el bombası, tüfek ve mühimmattan bir kısmının ülkede patlak veren protestolar sırasında çatışmaları kışkırtmak için kullanıldığını belirtti.
Devlete ait Mehr haber ajansının aktardığına göre söz konusu yetkili, “Siyonist oluşum, seçim döneminde birkaç kez sabotaj operasyonları gerçekleştirmeye çalıştı. Ancak beklenen Mehdi'nin askerleri, terör sabotajını önlemek için doğru zamanda müdahale ederek bölgedeki terör ağına ağır bir darbe vurdu” ifadelerine başvurdu.
İran televizyonu, kendi deyimiyle ülkenin batısındaki bir bölgede bir kamyonetin yanında duran adamların gösterildiği görüntülere yer verdi. Bir diğer görüntülerde ise yüzleri gizlenen ancak Kürtlerin yaşadıkları bölgelerde olduğu gibi bol pantolonlar giydiği anlaşılan iki adamın küçük bir arabanın yanında yer aldığı kaydedildi.
İsrailli yetkililer, konuya ilişkin herhangi bir yorumda bulunmadı.
Söz konusu açıklamanın iki saat ardından Devrim Muhafızları’na bağlı ajansların yayınladığı habere göre, ülkenin kuzeybatı sınırlarını, Kürdistan bölgesini ve Türkiye sınırlarını korumakla görevli Hamza Seyyid eş-Şüheda Üssü’nden yapılan açıklamada silahlı 3 kişiden oluşan bir terör hücresinin etkisiz hale getirildiği, bunlardan ikisinin öldüğü, birinin ise yaralandığı belirtildi.
Belirtilen bölgelerin yakınlığı nedeniyle söz konusu iki açıklamanın çelişip çelişmediği henüz belli değil.
Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri’nin Ahvaz'daki krizle ​​ilgili raporunu dinleyen Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Pazar günü yaptığı açıklamada Huzistan'daki olayların ardında düşman eli olduğunu öne sürmüştü.
Mossad'ın İran güvenlik servislerine sızdığı konusu, geçen Haziran ayında Natanz nükleer tesisinde santrifüjlerin arızalanmasına neden olan patlamanın ardından, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde sıcak bir konuydu.
İranlı yetkililer, Tahran'ın batısındaki Kerec’in eteklerinde bir santrifüj fabrikasını hedef alan bir patlamada İsrail'i insansız hava aracının arkasında olmakla suçlamıştı.
Bundan aylar önce ise İran programının askeri ve güvenlik dosyasından sorumlu ve İran Savunma Bakanlığı araştırma birimi sorumlusu Muhsin Fahrizade, Tahran'ın eteklerinde silahlı kişilerce suikasta uğramıştı.
Düzenin Yararını Teşhis Konseyi Sekreteri Muhsin Rızai, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yürüttüğü kampanya sırasında, güvenlik servislerinin ‘güvenlik kirliliğinden’ temizlenmesi çağrısında bulunmuştu.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe