İran Reisi döneminde nükleer anlaşmanın çökme olasılığını değerlendiriyor

Ruhani: Yaptırımlar, rejimin krizlerle başa çıkmakta aciz olduğunu göstermeyi amaçlıyor

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, önümüzdeki hafta ikinci döneminin sonuna gelmesi öncesinde ekonomik ekibiyle anı kalacak bir fotoğraf çektirdi (İran Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, önümüzdeki hafta ikinci döneminin sonuna gelmesi öncesinde ekonomik ekibiyle anı kalacak bir fotoğraf çektirdi (İran Cumhurbaşkanlığı)
TT

İran Reisi döneminde nükleer anlaşmanın çökme olasılığını değerlendiriyor

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, önümüzdeki hafta ikinci döneminin sonuna gelmesi öncesinde ekonomik ekibiyle anı kalacak bir fotoğraf çektirdi (İran Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, önümüzdeki hafta ikinci döneminin sonuna gelmesi öncesinde ekonomik ekibiyle anı kalacak bir fotoğraf çektirdi (İran Cumhurbaşkanlığı)

İran hükümet sözcüsü Ali Rebii, yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin önümüzdeki hafta göreve başlaması ardından hükümetin nükleer anlaşmanın çökme olasılığı ve Washington'un Viyana müzakerelerindeki stratejisinin değişmesi olasılığına ilişkin spekülasyonlara dair bilgilendirildiğini söyledi.
Haftalık konferansta yaptığı açıklamada yeni İran hükümetiyle daha kapsamlı müzakerelere girme yönünde bir ABD eğilimi olacağı yönünde medyadaki spekülasyonların takip edildiğini dile getiren Rebii, “Bu büyük hata kaydedilene kadar ciddi tutumlar takınma niyetinde değiliz” dedi.
Gazetecilere konuşan Rebii, “İran'a yönelik herhangi bir düzeydeki yaptırımların başarısızlığa mahkum olduğu yıllar içinde netlik kazandı. Hiçbir yeni yaptırım, önceki yenilgileri tekrarlamaktan öte bir sonuca varamaz. ABD'nin önceki hükümetten iyi dersler çıkardığını, yanlış ve yıkıcı yorum ve izlenimlerin tuzağına düşmeyeceğini umuyoruz” ifadelerine başvurdu.
Tahran'ın Viyana'daki dolaylı görüşmelere ne zaman döneceği, Reisi'nin görüşmelere 20 Haziran'da kaldığı yerden devam mı edeceği, yoksa yeni bir başlangıç ​​mı talep edeceği hususları belirsizliğini koruyor.
Tahran’ın tüm tarafların nükleer anlaşmada belirtilen taahhütlerine kesinlikle geri dönmeleri taahhüdünde olduğunu belirten Rebii, “Başka herhangi bir konuyu müzakere etmeyi düşünmüyoruz. ABD ve diğer 5+1 ülkeleri anlaşmadaki taahhütlerinin tamamını yerine getirmediği sürece, mevcut anlaşmanın ötesinde müzakereleri konuşmak, hatta müzakereleri düşünmek anlamsız” ifadelerine başvurdu.
Aynı zamanda Rehber Ali Hamaney'in hassas dosyalarla ilgili karar verme sürecine üstü kapalı göndermede bulunarak Reisi'nin gelişiyle mevcut durumun değişmeyeceğini yineleyen Rebii, “Bu, İslam Cumhuriyeti'nin ilkeli ve temel yaklaşımıdır; sistemin en yüksek organlarına dayanmaktadır. Hükümetlerin değişmesiyle de değişmeyecektir. Meselede kendi yasal seçimine, araçlarına ve diplomatik yöntemlerine sahip olacak olan yeni hükümet, göz yumulması mümkün olmayan ulusal hedeflere ulaşacaktır” dedi.
Aynı zamanda “Hükümet, müzakerelerde yaptırımları kaldırma yönündeki sorumluluğunu yerine getirdi. Kanunların getirdiği gereksiz kısıtlamalar olmasaydı bugün farklı bir sonuçla karşı karşıyaydık” ifadelerini kullanarak İran parlamentosu tarafından geçen Aralık ayında kabul edilen, İran'ın uranyum zenginleştirmeyi nükleer silah üretmek için gereken yüzdeye yakın bir saflık derecesine yükselttiği yasaya üstü kapalı atıfta bulunmuş oldu.  
Ruhani, geçen hafta boyu parlamento yasasını üç kez eleştirdi. Ekonomi Koordinasyon Kurulu ile son toplantısında açıklamalarda bulunan Ruhani, “Düşmanın yaptırımlar ve ekonomik savaş uygulamadaki amacı, toplumu çökertmek, rejime krizler ve sorunlarla başa çıkamayacağını göstermektir” ifadelerine başvurdu. Ekonomik Kurulu’nun savaş komitesi rolü oynadığına olan inancını ifade eden Ruhani, hükümetin ekonomi dosyasında aldığı kararları savunarak “Karar alma, kişisel kararlara değil de toplu bilgeliğe dayanıyordu” dedi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın kısa zamanda müzakere masasına dönmemesi halinde, 2015'te imzalanan nükleer anlaşmayı yeniden canlandırma konusunda dünya güçleriyle anlaşmaya varma şansını tehlikeye atacağını söyledi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Agnes von der Mühll, günlük düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada “İran, böyle devam ederse, yalnızca yaptırımların kaldırılmasına yönelik bir anlaşmayı yavaşlatmakla kalmayacak, aynı zamanda Viyana müzakerelerinin sonuçlanma olasılığını ve Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na geri dönüşünü de tehlikeye atacaktır” ifadelerini kullandı.
Reuters’ın Cuma günü ABD’li bir yetkiliden aktardığı haberine göre, İran'ın Çin'e petrol satışına yönelik yaptırımları artırmayı planlayan ABD, Tahran'ın nükleer müzakerelere geri dönmeyeceği, döndüğü taktirde sert bir tavır alacağı ihtimaline hazırlanıyor.
ABD'li yetkilinin bildirdiğine göre Washington, Pekin'e bu yıl birincil hedefinin 2015 nükleer anlaşmasına uyum sağlamak olduğunu, anlaşmaya zamanında döndükleri taktirde İran ham petrolünü satın alarak ABD yaptırımlarını ihlal eden Çinli şirketleri cezalandırmaya gerek olmadığını söyledi.
Wall Street Journal, Washington’un Viyana müzakerelerinde olası bir başarısızlığa karşı İran'a özellikle de Çin'e yönelik yaptırımların artırılması gibi alternatifler üzerinde çalıştığını bildirmişti.
İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan yetkili, yeni Cumhurbaşkanı Reisi göreve başlayana dek görüşmelere devam etmeyecek olan İran’ın niyetlerini ‘aşırı belirsizliğin’ çevrelediğini söyledi. Aynı zamanda “Nükleer anlaşmaya geri döndüğümüz taktirde İran petrolünü ithal eden şirketleri cezalandırma yönünde hiçbir neden kalmayacak. Ancak şayet anlaşmaya geri dönüleceğine dair umutlar azalırsa o zaman durum değişecek” ifadelerini kullandı.

 


İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
TT

İran Reisi ve beraberindekilerin yasını tutacak

İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)
İran Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir (AFP)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin dün (Pazar) öğleden sonra helikopterlerinin düşmesi sonucu hayatlarını kaybettikleri açıklandı. Bu açıklamadan birkaç saat sonra, Tahran'daki resmi makamlar bugün Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı düzeyindeki yetki devrini düzenlemek üzere pratik adımlar atmaya başladı. Söz konusu gelişmeler yaşanırken İranlı bir yetkili, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin naaşları için yarın Tebriz kentinde cenaze töreni düzenleneceğini duyurdu.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Muhammed Muhbir’i Cumhurbaşkanlığı görevlerini yerine getirmesi için atadı. Hamaney, “Anayasa'nın 131’inci maddesi uyarınca, Muhammed Muhbir yürütme makamının başkanlığını üstlendi" dedi. Hamaney, yürürlükteki yasalara göre, en fazla 50 gün içinde yeni cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılması için yasama ve yargı organlarının başkanlarıyla birlikte çalışılması gerektiğine işaret etti.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre, Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın helikopter kazasında hayatını kaybetmesinin ardından İran Bakanlar Kurulu bugün (pazartesi) Dışişleri Bakan Yardımcısı Ali Bakıri Kani'yi Dışişleri Bakan Vekili olarak atadı.

Hamaney'in beş günlük yas ilan etmesinin ardından İranlı bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı ve beraberindekilerin cenaze törenlerinin yarın İran'ın kuzeybatısındaki Doğu Azerbaycan eyaletinin başkenti Tebriz'de yapılacağını duyurdu.

IRNA'nın aktardığına göre eyaletin Siyasi İşler, Seçimler ve Ulusal Daireler Genel Müdürü Hasan Hakikiyan, cenazelerin Verzigan bölgesinde bulunduğunu ve şu anda Tebriz'e nakledilmekte olduğunu belirtti.

İran devlet televizyonu bugün ülkenin üç hükümet kanadının (yasama, yürütme ve yargı) başkanlarının Muhbir'in yürütme organını temsil ettiği olağanüstü bir toplantı düzenlediğini bildirdi. Muhbir toplantıda, “Verilen görevi yerine getirme konusunda Cumhurbaşkanı Reisi'nin yolundan şaşmadan gideceğiz” ifadesini kullandı.

İran Dış İlişkiler Stratejik Konseyi bugün yaptığı açıklamada ülkenin dış politika yörüngesinin Hamaney'in rehberliğinde ‘tüm canlılığıyla’ devam edeceğini bildirdi.