Suriyeli mültecilerin oturma izinlerini yenilemeyen Danimarka'ya AİHM'de dava açılıyor

Nisanda düzenlenen gösterilerde hükümetin mülteci karşıtı politikaları eleştirilmişti (AP)
Nisanda düzenlenen gösterilerde hükümetin mülteci karşıtı politikaları eleştirilmişti (AP)
TT

Suriyeli mültecilerin oturma izinlerini yenilemeyen Danimarka'ya AİHM'de dava açılıyor

Nisanda düzenlenen gösterilerde hükümetin mülteci karşıtı politikaları eleştirilmişti (AP)
Nisanda düzenlenen gösterilerde hükümetin mülteci karşıtı politikaları eleştirilmişti (AP)

Binlerce Suriyeli mültecinin geçici oturma izinlerini iptal etmeye yönelik girişimleri nedeniyle Danimarka hükümetine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) dava açılacak 
Birleşik Krallık merkezli hukuk bürosu Guernica 37, Kopenhag yönetiminin bu girişimlerinin "tehlikeli bir emsal teşkil edeceğini" belirtti.
Danimarka hükümeti, Suriyeli mültecilerin geçici oturma izinlerini yenileme taleplerini geçen yaz reddetmeye başlamıştı. Hükümet, buna gerekçe olarak "Suriye'nin belirli bölgelerinde güvenlik durumunun ciddi ölçüde iyileştiğinin" ifade edildiği bir raporu göstermişti. Bu gelişmeden ülkede yaşayan yaklaşık bin 200 Suriyelinin etkilendiği düşünülüyor.
Suriyeli aileler ve mültecilere sığınma sağlayan merkezlerin avukatlarıyla ortak çalışan Guernica 37, Danimarka hükümetini AİHM'ye şikayet etmeye hazırlanıyor.
Guardian'ın 29 Temmuz tarihli haberinde göre hukuk bürosunun paylaştığı strateji notunda "Danimarka'daki durum epey endişe verici. Suriye'nin bazı bölgelerinde doğrudan çatışmadan kaynaklanan şiddet olayları azalmış olsa bile hala yoğun bir siyasi şiddet tehdidi bulunuyor. Avrupa'dan dönen mülteciler de güvenlik güçleri tarafından hedef alınıyor" ifadelerine yer verildi.
Notta ayrıca "Danimarka hükümetinin mültecileri Suriye'ye zorla geri gönderme girişimleri başarılı olursa, bu durum başka Avrupa ülkelerinin de benzer girişimleri tekrarlayabileceği tehlikeli bir emsal teşkil edecek" dendi.
5,8 milyon nüfusu bulunan Danimarka'da yaşayanların 500 bini yurtdışında doğmuş. Bunlardan yaklaşık 35 bini de Suriyeli. Ancak son yıllarda, göçmen karşıtı çizgisiyle bilinen radikal sağ Danimarka Halk Partisi'nin (Dansk Folkeparti) popülerliğinin artmasıyla ülkenin hoşgörü politikasında değişim yaşandı.
Öte yandan, Danimarka hükümetinin Beşar Esad yönetimiyle diplomatik ilişkileri bulunmadığı için oturma izni yenileme talepleri reddedilen Suriyeli mültecilerin belirsiz bir süre boyunca gözaltı merkezlerinde tutulma riski de söz konusu.
Independent Türkçe, Guardian



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."