ABD, Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle bir petrol tankerine el koydu

M/T Courageous petrol tankeri, petrol ürünlerini Kuzey Kore bayraklı gemilere taşıdı. (AFP)
M/T Courageous petrol tankeri, petrol ürünlerini Kuzey Kore bayraklı gemilere taşıdı. (AFP)
TT

ABD, Kuzey Kore'ye yönelik yaptırımları ihlal ettiği gerekçesiyle bir petrol tankerine el koydu

M/T Courageous petrol tankeri, petrol ürünlerini Kuzey Kore bayraklı gemilere taşıdı. (AFP)
M/T Courageous petrol tankeri, petrol ürünlerini Kuzey Kore bayraklı gemilere taşıdı. (AFP)

ABD federal mahkemesi dün (Cuma), Pyongyang'a yönelik ABD yaptırımlarını ihlal ederek Kuzey Kore'ye kargo teslim ettiği gerekçesiyle Singapurlu bir petrol tankerine el konulmasına karar verdi.
Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP'den aktardığı habere göre, ABD Adalet Bakanlığı, mahkeme belgelerine dayandırarak yaptığı açıklamada, M/T Courageous petrol tankerinin petrol ürünlerini Kuzey Kore bandıralı gemilere taşıdığını ve Kuzey Kore’deki Nampo limanına sevkiyatları teslim ettiğini bildirdi.
New York'taki bir federal yargıç, petrol tankerine el koyma kararı vererek, ABD'nin şu anda Kamboçya'da demirli gemiye el koymasına izin verdi. Federal yargıcın gemiye el koyma kararı, bu tankerin artık ABD hükümetine ait olduğu anlamına geliyor.
Bakanlıktan yapılan açıklamada, 2 bin 734 ton kapasiteli gemiyi Singapurlu Kwek Kee Seng'in satın aldığı belirtilirken, şu ana kadar arandığı ve henüz tutuklanmadığı kaydedildi.
Adalet Bakanlığı’nın açıklamasında, "Kwek ve ortakları, Kuzey Kore'ye yakıt kaçırmak için sahip oldukları gemileri kullanarak Kuzey Kore hükümeti için hayati bir kaynak sağlıyorlar. Böylece ABD ve BM’nin yaptırımlarını ihlal ediyorlar” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, M/T Courageous tankerinin ABD bankalarından "bilgisi dışında" geçen ABD doları kullanılarak satın alınmış olabileceği belirtildi.
Söz konusu petrol tankeri, Ağustos ve Aralık 2019 arasında, konumu hakkında yasadışı bir şekilde bilgi aktarmayı durdurdu. Uydu görüntüleri, petrol tankerinin o dönemde bir Kuzey Kore gemisine 1,5 milyon doları aşan petrol taşıdığını gösterdi.
ABD yönetimi, Kwek'i paravan şirketleri kullanarak planı gizlemeye çalışmak, uluslararası denizcilik yetkililerine yalan söylemek ve Courageous tankeri hakkında yanlış bilgi vermekle suçladı.
ABD Adalet Bakanlığı, Kwek'i Kuzey Kore'ye yönelik ekonomik yaptırımlardan kaçınmak ve kara para aklamak için komplo kurmakla suçladı.
Kamboçyalı yetkililer, ABD’nin emri uyarınca, söz konusu tankeri Mart 2020'de yanaştığından beri alıkoyuyor.
ABD New York Güney Bölgesi Savcılığı, 23 Nisan'da tankere el koymak için dava açtı.
Washington ve Pyongyang arasındaki ilişkiler gerginliğini koruyor. Kuzey Kore Dışişleri Bakanı, Haziran ayında yaptığı açıklamada, ABD ile diyalogun hiçbir sonuca ulaştırmayacağını belirterek ABD ile herhangi bir görüşmeyi reddetti.
İki ülke arasındaki müzakereler, uzun süredir nükleer silahlara sahip olan ülkeye uygulanan uluslararası yaptırımlar ve Kuzey Kore'nin bu yaptırımların kaldırması karşılığında nükleer silahlardan vazgeçmesi gerektiği için çıkmaza girdi.
Kuzey Kore ekonomisi, nükleer programı da dahil olmak üzere yasaklanmış askeri programlarına karşılık uygulanan uluslararası yaptırımlar nedeniyle yıllardır zorluklarla mücadele ediyor.
ABD'nin Kuzey Kore Özel Temsilcisi, Haziran ayı sonunda BM Güvenlik Konseyi üyelerini, Kuzey Kore'nin petrol ithalatını ve başta kömür, tekstil ve balık olmak üzere ihracatını sınırlamayı amaçlayan Pyongyang'a karşı alınan kararları katı bir şekilde uygulamaya çağırdı.



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.