İran’daki bir insan hakları örgütü: İran ülke dışında bulunan 540 muhalifi öldürdü veya kaçırdı

Gazeteci Ruhullah Zam 2019’da Irak’ta İran istihbarat ajanları tarafından kaçırılarak Tahran’a nakledilmiş ve geçtiğimiz yıl idam edilmişti. (Mizan Haber Ajansı)
Gazeteci Ruhullah Zam 2019’da Irak’ta İran istihbarat ajanları tarafından kaçırılarak Tahran’a nakledilmiş ve geçtiğimiz yıl idam edilmişti. (Mizan Haber Ajansı)
TT

İran’daki bir insan hakları örgütü: İran ülke dışında bulunan 540 muhalifi öldürdü veya kaçırdı

Gazeteci Ruhullah Zam 2019’da Irak’ta İran istihbarat ajanları tarafından kaçırılarak Tahran’a nakledilmiş ve geçtiğimiz yıl idam edilmişti. (Mizan Haber Ajansı)
Gazeteci Ruhullah Zam 2019’da Irak’ta İran istihbarat ajanları tarafından kaçırılarak Tahran’a nakledilmiş ve geçtiğimiz yıl idam edilmişti. (Mizan Haber Ajansı)

İran’daki saygın bir insan hakları örgütü, ülke dışında suikast ve adam kaçırma olaylarına kurban giden 540 İranlının ismini açıkladı.
Yaklaşık 20 yıldır İran’da insan hakları ve demokrasinin pekiştirilmesi noktasında çalışmalar yapan, kar amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşu Abdurrahman Boroumand Vakfı, vakfın İran güvenliğine atfedilen infaz ve adam kaçırma olaylarını belgelemek için çalıştığını belirtti.
Abdurrahman Boroumand 1991 yılında Paris’te İran İstihbarat ajanları tarafından suikasta uğrayan muhalif bir politikacıydı. Fransız güvenlik güçleri Boroumand’ın katillerini bulamadı. İran ise söz konusu saldırıyı üstlenmedi.
Kurum, istatistiklerin rejimin tüm kurbanlarını içermediğini belirttiği raporda, “Rejim çalışanları 1979’dan bu yana yurt dışında bulunan mülteci muhaliflere karşı yüzlerce operasyon gerçekleştirdi. Muhaliflerin birçok kez kaçması sebebiyle bu operasyonları defalarca tekrarladı” ifadelerini kullandı.
Rapora göre İran güvenlik güçleri Irak’ın Kürdistan bölgesinde 380 operasyon, Irak’ın geri kalan bölgelerinde 30 operasyon, Pakistan’da 30 operasyon, Türkiye’de 28 operasyon, Fransa’da 13 operasyon ve Afganistan’da 9 operasyon gerçekleştirdi. Operasyonların 20 farklı ülkeyi içerdiği bildirildi.
232706-1146875912.jpeg
İran güvenlik güçlerinin Belucistan muhalifi Abdulmelik Rigi’yi kaçırıp Tahran’a götürmesinin ardından etrafını sardığı sırada görüntüsü. (Mehr Haber Ajansı)
Şarku'l Avsat'ın Independet Arabia kaynaklı haberine göre, İran, söz konusu operasyonların çoğunu gerçekleştirdiği yönündeki iddiaları reddediyor ancak kimisiyle de övünüyor. Rejim, 2019’da Irak’ta muhalif gazeteci Ruhullah Zam ve 2020’de Türkiye’de Ahvazi liderlerinden siyasi aktivist Habib Asyud’un kaçırılması gibi güvenlik güçlerinin başarısı olarak tanımladığı operasyonlarla övündü. İran devlet televizyonu bu iki kişiyi kaçıran kimselerin fotoğraflarını yayınladı. Ruhallah Zam’a ölüm cezası verilirken, Habib Asyun’un akıbeti bilinmiyor.
Ayrıca rejim, 1992’de Almanya’da Mikonos restoranına düzenlenen suikasta karışan Kazım Darabi dahil olmak üzere, yurt dışında çeşitli suikastlara karışan isimleri cezalarını tamamlamalarının ardından ülkeye kabul etti. Söz konusu operasyon İranlı Kürt muhaliflerin dört liderinin ölümüne neden olmuştu.
Öte yandan iki hafta önce ABD savcısı, İran istihbaratının ABD’de yaşayan muhalif gazeteci Masih Alinejad’ı kaçırma isteğini ortaya çıkarmış, ayrıca, gazetecinin Venezuela’ya nakledilmesinden sonra onu İran’a kaçırmayı planlayan İran istihbaratındaki ajanların isimlerini açıklamıştı.
Söz konusu kurumun raporu, mültecilere ev sahipliği yapan bazı ülkeleri yerleşik muhalifleri korumamakla suçladı. Ayrıca bazı hükümetlerin İran’a karşı suçlamalardan kaçınmak için İran istihbaratındaki ajanların söz konusu tutuklama operasyonlarını gerçekleştirdikten sonra topraklarını terk etmelerine izin verdiğini söyledi.
Abdurrahman Boroumand Vakfı, söz konusu eylemleri durdurma noktasında küresel koordinasyon ve ortak bir işbirliği olmadığı takdirde, İran’ın sınırları dışında uyguladığı şiddetin devam edeceği konusunda uyarıda bulundu.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.