Fas Kralı 6.Muhammed Cezayir’e iki ülke arasındaki sınırları yeniden açma çağrısını yineledi

Kral 6. Muhammed, iktidara gelişinin yıldönümünde yaptığı konuşma sırasında (MAP)
Kral 6. Muhammed, iktidara gelişinin yıldönümünde yaptığı konuşma sırasında (MAP)
TT

Fas Kralı 6.Muhammed Cezayir’e iki ülke arasındaki sınırları yeniden açma çağrısını yineledi

Kral 6. Muhammed, iktidara gelişinin yıldönümünde yaptığı konuşma sırasında (MAP)
Kral 6. Muhammed, iktidara gelişinin yıldönümünde yaptığı konuşma sırasında (MAP)

Fas Kralı 6. Muhammed dün (Cumartesi), tahta çıkışının 22. yıl dönümü vesilesiyle Fas halkına hitaben yaptığı konuşmada Cezayir'in Fas ile sınırlarını açması yönündeki çağrısını yineledi.
Fas Kralı yaptığı açıklamada, açık sınırların iki komşu ülke ve iki kardeş halk arasında normal bir durum olduğunu düşündüğünü belirterek, sınırların kapatılmasının Arap Mağrip Birliği'nin de kurulduğu ve bu ülkeler arasında hizmetler, mallar ve sermaye dolaşımı ile halkların hareket özgürlüğünü sağlayan Marakeş Anlaşması da dahil olmak üzere uluslararası sözleşmelerde yer alan doğal hak ve temel yasalarla bağdaşmadığını söyledi. 
Fas Kralı ayrıca, "Sınırların kapanmasından ne şu anki Cezayir Cumhurbaşkanı ne önceki ne de ben sorumlu değiliz. Ancak ahlaki ve siyasi olarak bu durumun devam etmesinde Allah'ın, tarihin ve halkın önünde sorumluyuz” dedi.
Cezayir ile Fas arasındaki sınır 1994 yılından beri kapalı. Fas, Cezayir vatandaşlarını Marakeş'te bir otelde terör operasyonu düzenlemekle suçlayarak Cezayir vatandaşlarından vize talep etmeye başlamıştı. Cezayir ise Fas'ın bu adımına karşılık Eylül 1994'te iki ülke arasındaki sınır kapılarını kapattı. Ayrıca Cezayir'in Batı Sahra bölgesindeki ayrılıkçı Polisario Cephesi'ne verdiği destek nedeniyle iki ülke arasında gerginlik yaşandı.
Fas Kralı, “Kimseyi suçlamak istemiyoruz ve kimseye ders vermiyoruz. Bizler kardeşiz ve aramızda bir fark yok” dedi.
Kral 6. Muhammed, daha önce Fas sınırının açılmasının Cezayir'e zarar vereceği, kaçakçılık ve uyuşturucu kaçakçılığının artmasına neden olacağı yönündeki Cezayir’in tepkilerine cevaben şu açıklamayı yaptı:
"Bu doğru değil. Bu söyleme özellikle iletişim ve teknoloji çağında kimsenin inanması mümkün değil. Sınırların kapanması iki halk arasındaki iletişimi kesmiyor, aksine bazı medyaların öne sürdüğü sahte tezlerden etkilenen zihinlerin kapanmasına katkıda bulunuyor. Cezayir'deki kardeşlerimize temin ederim ki Fas'tan size kötülükler ve sorunlar asla gelmeyecek.”



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.