Yemen’de son 6 ayda 3 bin Husi milisi öldürüldü

Yemen’de son 6 ayda 3 bin Husi milisi öldürüldü
TT

Yemen’de son 6 ayda 3 bin Husi milisi öldürüldü

Yemen’de son 6 ayda 3 bin Husi milisi öldürüldü

Yemen Ulusal Ordusu, Husi milislerinin saldırılarını arttırdığını ve Husi milislerinin bu yılın ilk yarısında yaklaşık 3 bin 120 üyesini kaybettiğini aktardı. Yemen ordusu hazırladığı raporda, Husilerin kontrolündeki Sana ve kırsalı, en fazla kayıpların verildiği bölgeler açısından ilk sırada yer aldı.
Cenazeleri kısa süre önce defnedilen grubun ölen unsurlarının büyük çoğunluğunun, Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu’nun hava saldırılarıyla desteklenen Ulusal Ordu güçlerinin saldırıları sonucu Beyda, Marib ve Kızıldeniz Kıyısı cephelerinde can verdiği belirtildi.
Kaynaklara göre milisler, ölen yüzlerce unsurunun cesedini çeşitli il ve valiliklerde gömmeye devam etse de, çoğu çocuk ve genç olan onlarca vatandaşı her gün cephelerine yakıt olarak gönderiyor. Ayrıca kontrolleri altında bulunan tüm bölgelerde zorunlu seferberlik ve askere alım operasyonlarını sürdürüyor.
Öte yandan Sana'daki hastane kaynakları, Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada, grubun çok sayıda ölü ve yaralılarının birkaç cepheden polis ve askeri hastaneler, Kuveyt Hastanesi, 48 Hastanesi ve Sana’da milislerin kontrolü altındaki diğer devlet hastanelerindeki acil servislere ve morglara taşınmaya devam ettiğini bildirdi. 
Hastanelerde görev yapan aynı kaynakların aktardığına göre, başkentteki bazı hastanelere cepheden getirilen cesetlerin çoğu içler acısı bir şekilde ulaşıyor. Kimisi kömürleşmiş kimisi poşetlerin içine dağılmış parçalar halinde geliyor.
Grup, ölüleri için günlük cenaze törenleri düzenliyor. Ancak başlattığı darbeyi ve çeşitli cephelerdeki savaşlarını takip eden yıllarda kaybettiği üyelerinin gerçek sayıları konusunda resmi olarak sessiz kalıyor.
Yemen’de birkaç gün önce yayınlanan yerel raporlar, grubun bu yılın ilk yarısında ölenlerin sayısının 3 bin 120 Husi üyesine yükseldiğini belgeledi.
Raporlar, Ocak ayının başından Haziran ayının sonlarına kadar olan dönemde kaydedilen grubun ölüleri arasında 1 bin 660'tan fazla saha liderinin olduğunu bildirdi.
Raporlar ayrıca, grubun üyelerinden hayatını kaybedenlerin çoğunun küçük yaştaki çocuklar, siyahiler ve aşırılık yanlısı ve askeri kurslara tabi tutularak çeşitli cephelere gönderilmiş aşiret mensupları olduğunu kaydetti.
Grubun Sana'daki Şehitler Vakfı’nda çalışan özel bir kaynak, daha önce Şarku’l Avsat”a yaptığı açıklamada, hükümet güçleri ve Arap Koalisyonu’nun saldırıları sonucu grubun geçen yılın ikinci çeyreğinde ölü ve yaralı sayısının 3 bin 206’dan fazla olduğunu belirtmişti. Hayatından endişe ettiği için isminin açıklanmasını istemeyen kaynak, 15 Nisan-15 Temmuz 2020 döneminde grubun ölen üyelerinin sayısının bin 983 ölü ve bin 223 yaralı şeklinde olduğunu söyledi. Ayrıca bu kayıpların en fazla Saada, Amran, Hacca, Mahvit, Sana ve başkenti, Zimar ve İbb bölgelerinde yaşandığını ifade etti.
Kaynağa göre aynı dönemde Arap Koalisyonu’nun hava saldırıları sonucu sadece Cevf cephesinde grup 652 unsurunu kaybetti. Kaynak, diğer milislerin ise Kaniye, Marib, Nihm, Hudeyde'deki Batı Kıyısı ve ed-Dali, Taiz, Beyda’daki diğer cephelerde öldürüldüğünü belirtti. 
Ayrıca Yemen’deki askeri kaynaklar, Husi milislerin Marib’in batı, kuzeybatı ve güney cephelerine sürekli olarak düzenledikleri saldırılar sırasında 10 bin kadar savaşçı kaybettiğini tahmin ediyor.



Bir raporda, Gazze Savaşı sırasında İsrail'e petrol sağlayan ülkelerin "soykırıma" "ortak" olduğu iddia ediliyor

İsrail ordusuna ait bir F-16 savaş uçağı, hava üssünden kalkış sırasında havadan havaya füzeler ve ilave yakıt tankları taşıyor,  (İsrail Ordusu)
İsrail ordusuna ait bir F-16 savaş uçağı, hava üssünden kalkış sırasında havadan havaya füzeler ve ilave yakıt tankları taşıyor, (İsrail Ordusu)
TT

Bir raporda, Gazze Savaşı sırasında İsrail'e petrol sağlayan ülkelerin "soykırıma" "ortak" olduğu iddia ediliyor

İsrail ordusuna ait bir F-16 savaş uçağı, hava üssünden kalkış sırasında havadan havaya füzeler ve ilave yakıt tankları taşıyor,  (İsrail Ordusu)
İsrail ordusuna ait bir F-16 savaş uçağı, hava üssünden kalkış sırasında havadan havaya füzeler ve ilave yakıt tankları taşıyor, (İsrail Ordusu)

Sivil toplum kuruluşu Oil Change International tarafından dün yayınlanan bir rapora göre, Gazze Şeridi'ndeki savaş sırasında 25 ülke İsrail'e petrol tedarik etti. Raporda, iklim krizini körükleyen ve "soykırım" olarak nitelendirilen fosil yakıt bazlı sistem kınandı.

Brezilya'daki 30. Taraflar Konferansı (COP30) kapsamında yayınlanan rapora göre, Azerbaycan ve Kazakistan, 1 Kasım 2023 ile 1 Ekim 2025 tarihleri ​​arasında ham petrol sevkiyatının yüzde 70'ini gerçekleştirdi.

Rusya, Yunanistan ve Amerika Birleşik Devletleri, İsrail'e rafine petrol ürünlerinin en büyük ihracatçıları arasında yer alıyor. Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Amerika Birleşik Devletleri aynı zamanda İsrail'e askeri uçaklarda kullanılan JP-8 jet yakıtı sağlayan tek ülke.

Oil Change International, "Bu dönemde İsrail'e yakıt sağlayan ülkeler, İsrail'in vahşetinin tamamen farkındaydı" dedi. Örgüt, "Bu raporda, İsrail'in suç ortaklığı belgelenerek hesap sorulmasına olanak sağlanmıştır. Bu ülkeler, bu soykırımdaki rollerini kabul etmeli ve suç ortaklığına son vermelidir" ifadesini kullandı.

STK, petrol akışlarını analiz etmesi için araştırma şirketi Datadesk'i görevlendirdi ve söz konusu dönemde 323 sevkiyat tespit ederek, toplam 21,2 milyon ton petrol sevkiyatı tespit etti.

Gazze Şeridi'ndeki savaş, Hamas'ın güney İsrail'e düzenlediği ve AFP'nin resmi rakamlara dayanan verisine göre İsrail tarafında bin 221 kişinin ölümüne yol açan eşi benzeri görülmemiş bir saldırının ardından Ekim 2023'te patlak verdi.

Birleşmiş Milletler'in güvenilir bulduğu Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre, o tarihten bu yana İsrail'in misilleme amaçlı askeri harekâtı sonucunda Gazze'de çoğunluğu sivil olmak üzere 69 binden fazla Filistinli öldürüldü.

Temmuz 2024'te Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Filistin topraklarını işgalinin "yasadışı" olduğu sonucuna varan bir tavsiye kararı yayınlarken, bir BM komisyonu İsrail'i Gazze Şeridi'nde "soykırım" yapmakla suçladı.

İngiliz Uluslararası ve Karşılaştırmalı Hukuk Enstitüsü'nde insan hakları ve ekonomik işler araştırmacısı olan Irene Petropaoli ise devletlerin, Uluslararası Adalet Divanı'nın "soykırımın önlenmesi ve cezalandırılması" çağrısında bulunan geçici emrine uymakla yükümlü olduğunu ifade etti.

Açıklamada, "Devletler, İsrail'e yapacakları yardımların, özellikle askeri yardımların, kendilerini Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi uyarınca soykırıma ortak olma riskine maruz bırakabileceğini akıllarında tutmalıdırlar" denildi.


Suriye güvenlik personelleri Süveyda'da "isyancı çetelerin" açtığı ateş sonucu yaralandı

Suriye'nin batısındaki kıyı bölgelerinde daha önceki operasyonlar sırasında görev alan iç güvenlik güçleri personeli (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye'nin batısındaki kıyı bölgelerinde daha önceki operasyonlar sırasında görev alan iç güvenlik güçleri personeli (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Suriye güvenlik personelleri Süveyda'da "isyancı çetelerin" açtığı ateş sonucu yaralandı

Suriye'nin batısındaki kıyı bölgelerinde daha önceki operasyonlar sırasında görev alan iç güvenlik güçleri personeli (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye'nin batısındaki kıyı bölgelerinde daha önceki operasyonlar sırasında görev alan iç güvenlik güçleri personeli (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Suriye devlet televizyonu, dün akşam Süveyda ilindeki İç Güvenlik Güçleri'ne dayandırdığı haberinde, "isyancı çeteler" tarafından ilin kırsalında düzenlenen topçu ateşi sonucu çok sayıda güvenlik görevlisinin yaralandığını bildirdi.

Haberde, Süveyda'daki "isyancı çetelerin" ateşkesi üst üste üçüncü gün ihlal etmeye devam ettiği, ilin kırsalındaki mevzileri bombaladığı ve bunun sonucunda güvenlik güçlerinin yaralandığı belirtildi.

İç Güvenlik Güçleri basın açıklamasında, "Süveyda'daki ateşkesin tekrar tekrar ihlal edilmesinin sorumluluğu isyancı gruplara ve bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışanlara aittir. İç Güvenlik Güçleri, isyancı grupların bölgedeki çeşitli eksenlerden ilerleme girişimlerini engellemiştir" ifadelerini kullandı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, dün erken saatlerde, hükümetin Süveyda'da güvenliği sağlamak için müdahale girişiminde bulunduğunu belirterek, "Dürzi toplumuyla ilgili bir sorun yok ve krizi kontrol altına almak için durumla temkinli bir şekilde ilgileniyoruz" dedi.

Londra'daki Chatham House Enstitüsü'nde düzenlenen diyalog oturumunda eş-Şeybani, Suriye'nin herhangi bir şekilde bölünmesini tamamen reddettiğini ve tüm tarafların ve bileşenlerin Suriye ulusal dokusuna entegre edilmesi arzusunu yineledi.


İsrail Hizbullah'a saldırı zamanını bekliyor

Lübnan ordusu askerleri, dün Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınlarındaki Tayr Felsay köyünde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceliyor (AFP)
Lübnan ordusu askerleri, dün Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınlarındaki Tayr Felsay köyünde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceliyor (AFP)
TT

İsrail Hizbullah'a saldırı zamanını bekliyor

Lübnan ordusu askerleri, dün Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınlarındaki Tayr Felsay köyünde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceliyor (AFP)
Lübnan ordusu askerleri, dün Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınlarındaki Tayr Felsay köyünde İsrail hava saldırısının gerçekleştiği bölgeyi inceliyor (AFP)

İsrail, Hizbullah'a karşı saldırı hazırlıklarını sürdürerek Lübnan sınırına yakın kuzey bölgesine takviye kuvvetler konuşlandırdı. Bu, aynı bölgede askeri tatbikatların sona ermesiyle eş zamanlı oldu. Ayrıca İsrail'in Hizbullah mevzilerine yönelik olduğunu iddia ettiği güney Lübnan'daki hava saldırıları da devam ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamalarına göre, "İsrail ordusu, sanki yarın savaş çıkacakmış gibi çok yüksek bir hazırlık seviyesinde."

Şarku’l Avsat’ın İsrail gazetesi Maariv gazetesinden aktardığına göre "Tel Aviv'deki değerlendirme, tüm İran ekseninin son iki yılda İsrail güçlerinin elinden aldığı darbelerin yarattığı utancı silmek için İsrail ile yeni bir savaşa hazırlandığı" yönünde. İsrail ordusu ise "bu savaşın kaçınılmaz ve tek sorunun zamanlama olduğuna" inandığını, bu nedenle beklemeyeceğini ve "önleyici bir saldırı" başlatacağını belirtti.

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, güçlerinin yıkıcı darbeler indirmeye her zamankinden daha hazır olduğunu ve ordunun bu tür operasyonları tüm cephelerde gerçekleştirebilmesi için güç ve kabiliyetlerini artırmaya yönelik bir plan geliştirdiğini belirtti. Zamir, Lübnan cephesinin bir model olduğunu vurguladı.

İsrail Maliye Bakanlığı kaynakları, Zamir'in kuzeyde kullanılan çok eski Apache helikopterlerinin modern savaş helikopterleriyle değiştirilmesi ve sayılarının iki katına çıkarılması için acil bütçe talebinde bulunduğunu açıkladı.