Uzmanlar uyardı: Afrika'nın en kalabalık kenti Lagos yakında yaşanamaz hale gelebilir

1991'de Abuja başkent olana kadar Lagos bu unvanı taşıyordu (Reuters)
1991'de Abuja başkent olana kadar Lagos bu unvanı taşıyordu (Reuters)
TT

Uzmanlar uyardı: Afrika'nın en kalabalık kenti Lagos yakında yaşanamaz hale gelebilir

1991'de Abuja başkent olana kadar Lagos bu unvanı taşıyordu (Reuters)
1991'de Abuja başkent olana kadar Lagos bu unvanı taşıyordu (Reuters)

Her yağmur sezonunda otomobiller ve evler suyun altında kalırken ev sahipleri hasarın boyutunu ölçmeye çalışıyor. Nijerya’nın ticaret merkezi Lagos, marttan kasıma kadar süren bu dönemde hep bu sıkıntıları çekiyor. Her yıl 4 milyar dolarlık zarar görüldüğü tahmin ediliyor. 
2020’de 2 milyondan fazla kişi doğrudan selden etkilenirken, en az 69 kişi de ölmüştü. 2019’daysa ölü sayısı 158’i bulmuştu. 
Son yılların en kötü su baskınları, bu sene temmuz ortasında yaşanarak ülkeyi zor duruma soktu. Pek çok kişi sosyal medyadan yöneticilere sitem etti. Eylül ayında daha kötü durumlar bekleniyor.
Bilim insanlarıysa 24 milyonu aşkın kişiye ev sahipliği yaparak Afrika’nın en kalabalık kenti olan Lagos hakkında daha da kötü bir tahmini var: Bu yüzyılın sonunda şehir yaşanmaz hale gelebilir. 
Birleşik Krallık merkezli Sussex Üniversitesi’ne bağlı Gelişim Çalışmaları Enstitüsü'nün araştırmasına göre kanalizasyon sistemindeki yetersizlik ve kentsel büyümedeki kontrolsüzlük, yaşanan sıkıntıların sebepleri arasında. Küresel iklim değişikliği sonucu deniz seviyelerinin yükselmesiyse ana neden. 
Kar amacı gütmeyen İklim Merkezi (Climate Central) kuruluşundaki bilim adamlarının çalışması da deniz seviyesinin yükselmeye devam etmesi halinde dünya boyunca pek çok bölgenin 2100 yılında suya batacağını, şu an o bölgelerde de yaklaşık 200 milyon kişinin yaşadığını belirtmişti. 
Küresel deniz seviyelerinin bu yüzyılın sonunda 2 metre yükselmesi bekleniyor. Deniz seviyesinden yüksekliği bu seviyeyi dahi bulmayan Lagos da büyük tehdit altında. 
Yüzölçümünün önemli kısmını adaların oluşturduğu Lagos’un kıyıları aşınarak daha fazla sele neden oluyor. Uzmanlara göre inşaat için kum çıkartılması büyük sıkıntı. 
Diğer yandan kentin varlıklı bölgelerinden Victoria Adası’ndaki “Eko Atlantic” projesi, bu sorunla birlikte pazarlanıyor. Yaklaşık 8 kilometre uzunluğundaki duvarın, içinde yaşayanları selden koruyacağı ümit ediliyor. 

Independent Türkçe, CNN International, Sahara Reporters



Suudi Arabistan ve ABD arasındaki tarihin en büyük askeri anlaşmasının detayları

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Riyad'da bir araya geldiler (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Riyad'da bir araya geldiler (AFP)
TT

Suudi Arabistan ve ABD arasındaki tarihin en büyük askeri anlaşmasının detayları

ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Riyad'da bir araya geldiler (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman Riyad'da bir araya geldiler (AFP)

İsa en-Nehari

ABD tarafından dün yapılan açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman'ın şahitliğinde iki ülke arasında imzalanan çok sayıda anlaşma çerçevesinde değeri yaklaşık 142 milyar dolar olan bir savunma anlaşması imzalandığı belirtildi. Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada savunma anlaşmasının ‘tarihin en büyüğü’ olduğu belirtilirken ABD merkezli 10'dan fazla savunma şirketi aracılığıyla Suudi Arabistan'a gelişmiş savaş ekipmanları sağlamayı amaçladığı belirtildi.

Beş temel kategori

Açıklamaya göre bu devasa anlaşma beş ana kategoriden oluşuyor ve bunlardan ilki “Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri’nin ve uzay yeteneklerinin’ geliştirilmesi. Anlaşmanın Suudi Arabistan ve bölge ülkelerinin yıllardır satın almak istediği F-35 savaş uçaklarının satışını içerip içermediği henüz belli değil, ancak bu çabalar ABD'nin İsrail'e niteliksel askeri üstünlüğünü sürdürme taahhüdüyle defalarca kez çatıştı.

Reuters'ın iki kaynaktan aktardığına göre ABD ve Suudi Arabistan, Lockheed Martin tarafından üretilen savaş uçaklarının olası satışını görüştü. F-35'lerin satışı, uygulama zamanlamasını ve bileşenlerini etkileme gücüne sahip olan ABD Kongresi'nin onayını gerektiriyor.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin, Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı'na yakın bir yetkiliye dayandırdığı haberinde Riyad'ın en yeni F-35 savaş uçakları ile milyarlarca dolar değerindeki gelişmiş hava savunma sistemlerini, özellikle hava savunma füzelerinin teslimatının Trump döneminde gerçekleşmesi koşuluyla, satın almak için çaba göstereceği aktarıldı.

Şarku’l Avsat’ın Indpendent Arabia’dan aktardığı habere göre İkinci kategorinin hava ve füze savunması olduğu belirtilen açıklamada bu konuda ayrıntılı bilgi verilmedi. Ancak bu ayın başlarında ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Suudi Arabistan'a orta menzilli havadan havaya füze satışı için 3,5 milyar dolarlık bir anlaşmayı onayladığı biliniyor. Hava muharebesi alanındaki en gelişmiş füzelerden biri olan AIM-120C-8'in bu versiyonu, daha uzun bir menzile ve karmaşık ortamlardaki hedefleri takip etme kabiliyetine sahipken aktif radar güdümünü destekleyerek savaş uçaklarının düşman savaş uçakları ve insansız hava araçları (İHA) gibi birden fazla hedefe radarı hedefe çevirmeye gerek kalmadan aynı anda saldırabilmesine olanak tanıyor.

Üçüncü kategori, Kızıldeniz'de seyrüsefer güvenliğine yönelik artan güvenlik tehditleri nedeniyle giderek önem kazanan ve ABD'yi bu yıl Husilerin gemilere yönelik saldırılarını durdurmak için askeri müdahalede bulunmaya zorlayan deniz ve kıyı güvenliğini kapsıyor. İki ülke hazırlık ve savaşa hazır olma seviyesini yükseltmek için zaman zaman deniz manevraları ve tatbikatlar yapıyor. Suudi Arabistan ayrıca beş savaş gemisi inşa etmek için İspanya ile iş birliği yaptığı Sarawat Projesi aracılığıyla askeri deniz filosunu genişletmeye çalışıyor.

Dördüncü ve beşinci kategoriler ise sınır güvenliği, kara kuvvetlerinin modernizasyonu ile istihbarat ve iletişim sistemlerinin iyileştirilmesini içeriyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti sırasında iki ülke ‘Suudi Arabistan’ın Silahlı Kuvvetleri’nin gelecekteki savunma kabiliyetlerinin modernize edilmesi ve geliştirilmesi’ konusunda bir ‘niyet muhtırası’ imzaladı.

Ziyaret kapsamında ayrıca Suudi Arabistan Ulusal Muhafız Bakanlığı'nın özel kara ve hava sistemlerine yönelik mühimmat, destek hizmetleri, bakım, yedek parça ve eğitim ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bir ‘niyet muhtırası’ imzalandı.

İki ülke arasındaki imzalanan anlaşmalar, Suudi Silahlı Kuvvetlerinin kabiliyetlerinin arttırılması için Suudi Arabistan askeri akademilerinin ve askeri sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi de dahil olmak üzere kapsamlı eğitim ve destek projelerini kapsıyor.

Çok sayıda anlaşma imzalandı

Savunma anlaşması, enerji, madencilik, sağlık ve havacılık alanlarını kapsayan bazı anlaşmaların imzalanmasının hemen ardından imzalandı. Beyaz Saray'a göre toplam değeri 600 milyar doları aşan anlaşma, iki ülke arasında kayıtlara geçen en büyük ticaret anlaşması oldu.

Suudi Arabistan 2030 yılına kadar askeri teçhizat ve hizmetlere yönelik hükümet harcamalarının yüzde 50'sini yerlileştirmeyi hedefliyor. Askeri harcamalardaki yerlileştirme oranı şimdiye kadar yüzde 19,35'e ulaştı. Ülke, silah anlaşmalarının teknoloji ve bilginin yerelleştirilmesine katkıda bulunmasının yanı sıra askeri sanayide uzmanlaşmış yerel şirketleri desteklemesi gerektiğini vurguluyor.

İstatistik araştırma şirketi Statista'ya göre Suudi Arabistan, 2020 ve 2024 yılları arasında Ukrayna ve Hindistan'ın ardından dünyanın en büyük üçüncü silah ithalatçısı oldu. Aynı zamanda ABD silahlarının en büyük alıcılarından biri olan Suudi Arabistan’ın bu alandaki satın almaları, ABD’nin askeri ihracatının yüzde 12'sini oluşturuyor.

ABD ile Suudi Arabistan arasındaki yaklaşık 142 milyar dolarlık savunma anlaşması, 1980'li yıllarda Suudi Arabistan ile İngiltere arasında yapılan ve yaklaşık 43 milyar dolarla tarihin en büyük silah anlaşması olan Yemame Anlaşması’nı geride bıraktı.