Güneş'le akran yıldızların 'orta yaş krizine' girdiği ortaya çıktı

Beş yıldır görülen en büyük Güneş püskürtüsü A X5.4, 6 Mart 2012'de Güneş'in yüzeyinden fışkırmıştı (NASA)
Beş yıldır görülen en büyük Güneş püskürtüsü A X5.4, 6 Mart 2012'de Güneş'in yüzeyinden fışkırmıştı (NASA)
TT

Güneş'le akran yıldızların 'orta yaş krizine' girdiği ortaya çıktı

Beş yıldır görülen en büyük Güneş püskürtüsü A X5.4, 6 Mart 2012'de Güneş'in yüzeyinden fışkırmıştı (NASA)
Beş yıldır görülen en büyük Güneş püskürtüsü A X5.4, 6 Mart 2012'de Güneş'in yüzeyinden fışkırmıştı (NASA)

Güneş'in manyetik açıdan daha durgun bir geleceğe doğru gidiyor olabileceğini öne süren yeni bir araştırmaya göre, orta yaşlı yıldızlar faaliyetlerinde ve dönüş hızlarında ciddi düşüş yaşadıkları bir "orta yaş krizi" geçiriyor.
The Independent'ta yer alan habere göre, gökbilimciler uzun süredir yıldızların dönüş hızındaki düşüşün milyarlarca yıl boyunca kademeli olarak, düzgün ve öngörülebilir bir şekilde gerçekleştiğini, böylelikle yıldız jirokronolojisi olarak bilinen bir araç kullanarak yıldızların dönüş periyodundan yaşının tahmin edilebileceğini düşünüyordu.
Çalışmalar, yıldız rüzgarları adı verilen sabit yüklü parçacık akışı kaçışının yol açtığı bu dönüş hızı yavaşlamasının, manyetik alanlarda değişime ve aynı zamanda daha az güneş lekesi, parlama ve patlama dahil yıldız aktivitesinde azalmaya yol açtığını ortaya koydu.
Ancak Kalküta'daki Hindistan Bilim Eğitimi ve Araştırma Enstitüsü'nden (Indian Institute of Science Education and Research -IISER) Dibyendu Nandi'nin de aralarında bulunduğu bilim insanları, bu yakın ilişkinin yıldızların orta yaşlarında bozulduğunu söyledi.
28 Temmuz'da Monthly Notices of the Royal Astronomical Society: Letters adlı bilimsel dergide yayımlanan yeni çalışmada, araştırmacılar yıldızlardaki manyetik alan üretiminin dinamo modellerini kullanarak, Güneş'e yakın yaşlarda yıldızların manyetik alan üretim mekanizmasının birden bire "kritik altı veya daha az verimli" bir hal aldığını gösterdi.
Bilim insanlarına göre Güneş gibi orta yaşlı bir yıldız, genellikle düşük faaliyet durumu ve aktif durum olmak üzere iki farklı faaliyet durumunda bulunabiliyor.
Araştırmacılar, düşük faaliyet moduna geçmenin, manyetize yıldız rüzgarlarının açısal momentum kaybını önemli ölçüde azaltabileceğini söyledi.
Nandi, yaptığı açıklamada, "Söz konusu Güneş benzeri yıldızların kritik altı manyetik dinamolarıyla ilgili hipotez, orta yaşı geçen yıldızların neden gençliklerindeki kadar hızlı dönemediği, yıldız jirokronolojisi ilişkilerinin bozulması ve Güneş'in manyetik açıdan inaktif bir geleceğe doğru geçiş yapıyor olabileceğini öne süren son dönemki bulgular gibi, Güneş'e ve yıldızlara dair çeşitli olgular için kendi içinde tutarlı ve bütünlüklü bir fiziksel temel teşkil ediyor" dedi.
Bilim insanları söz konusu bulguların, çok az Güneş lekesinin gözlemlendiği 1645 ila 1715 arasındaki Maunder Minimumu gibi Güneş'in yakın tarihindeki düşük faaliyet dönemlerinin varlığının açıklanmasını sağlayabileceğine, ayrıca yıldız komşumuzun uzun vadeli muhtemel geleceğini öngörmemize olanak sunabileceğine inanıyor.
Independent Türkçe

 


Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news