Dünya, Kovid-19'un Delta varyantı riski ile karşı karşıya: Uzmanlar yeni türü inceliyor

Tokyo tren istasyonunda yüz maskesi takan yolcular (AP)
Tokyo tren istasyonunda yüz maskesi takan yolcular (AP)
TT

Dünya, Kovid-19'un Delta varyantı riski ile karşı karşıya: Uzmanlar yeni türü inceliyor

Tokyo tren istasyonunda yüz maskesi takan yolcular (AP)
Tokyo tren istasyonunda yüz maskesi takan yolcular (AP)

Koronavirüsün mutasyona uğramış türü olan Delta varyantı dünyanın çeşitli ülkelerinde hızla yayılmaya devam ederken, sağlık uzmanları Delta'nın önceki varyantlardan daha şiddetli semptomlara neden olup olmadığını araştırmak için çalışıyor.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), Cuma günü yayınlanan bir raporda, başlangıçta Hindistan'da keşfedilen ve şu anda dünyada en baskın tür haline gelen Delta varyantı hakkında yapılan bir araştırmaya göre virüsün önceki türlerinden 'muhtemelen daha tehlikeli' olduğu konusunda uyardı. 
CDC, Kanada, Singapur ve İskoçya'da yürütülen ve Delta varyantlı kişilerin virüse yakalananlardan daha fazla hastaneye kaldırıldığını gösteren üç araştırmaya işaret etti.
Reuters'ın haberine göre patologlar, üç çalışmanın Delta varyantı için daha yüksek bir risk ortaya koyduğunu ancak araştırma katılımcılarının sınırlı olduğunu ve sonuçların henüz diğer uzmanlar tarafından gözden geçirilmediğini söyledi.
Delta vakalarını inceleyen doktorlar, Kovid-19 semptomlarının daha hızlı başladığını ve birçok ülkede kritik durumdaki vakaların sayısının arttığını bildirdi.
Ancak uzmanlar, türün hastalar arasında daha şiddetli semptomlara neden olup olmadığını belirlemek için epidemiyolojik çalışmalarda daha fazlasına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Uzmanlar, delta türünün hızla yayılmasının hastanelere ulaşan ciddi vaka sayısındaki artışa neden olduğunu ifade etti. 



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.