Türkiye'de geçen yıl 1 milyon 110 bin 711 adet otomobil üretildi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Türkiye'de geçen yıl 1 milyon 110 bin 711 adet otomobil üretildi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

TÜİK verilerine göre, Türkiye'de 2020 yılında 1  milyon  110  bin 711  adet otomobil , 9  milyon 733  bin 466  adet ev tipi buzdolabı ve dondurucu,  1 milyon 104 bin 389 adet kombi (hermetik), 103 milyon 905 bin 993 litre kolonya, 206 milyon 909 bin 671 ton hazır beton ve 4 milyar 644 milyon 346 bin 447 TL'lik tıbbi ilaçlar üretildi.
Girişimlerin ürettikleri ürünlerden yaptıkları satış 2020 yılında 2 trilyon 503 milyar 774 milyon TL oldu. Bu değer 2019 yılında 2 trilyon 47 milyar 5 milyon TL iken 2018 yılında 1 trilyon 763 milyar 373 milyon TL olarak gerçekleşti.

Üretimden yapılan satışların %14,2'sini gıda sanayi ürünleri oluşturdu
Girişimlerin 2020 yılında ürettikleri ürünlerden yapılan satış tutarının %14,2'sini gıda sanayi ürünleri oluşturdu. Bunu %11,3 ile ana metal sanayi ürünleri, %9,4 ile motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı ve %8,2 ile tekstil sanayi ürünleri takip etti.

Üretimden yapılan satışların %3,5'ini yüksek teknoloji ürünleri oluşturdu
İmalat sanayinde 2020 yılında üretilen ürünler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, yüksek teknoloji sınıfındaki ürünlerin toplam satış değerinin %3,5'ini oluşturduğu görüldü. Düşük ve orta-düşük teknoloji gruplarının toplamı %69,4 olurken orta-yüksek teknoloji grubunun payı %27,1'de kaldı.

Ana sanayi gruplarında, ara malları %46,4 ile ilk sırada yer aldı
İmalat sanayinde 2020 yılında üretilen ürünler ana sanayi gruplarına göre sınıflandırıldığında; toplam satış değerinin %46,4'ünü ara malların, %24,8 ini dayanıksız tüketim mallarının oluşturduğu görüldü. Enerjinin payı ise %4,3'te kaldı.

8 milyar 145 milyon adet maskenin üretimden satışı gerçekleşti
Ülkede 2020 yılında üretimden yapılan satış miktarı maske için 8 milyar 144 milyon 867 bin 472 adet, kolonya için 103 milyon 905 bin 993 litre, sabun ve organik yüzey aktif ürünler ile sabun olarak kullanılan müstahzarlar; katı sabun, sıvın sabun, ıslak mendil vb. maddeler için 445 milyon 818 bin 747 kilogram, dezenfektan için 119 milyon 157 bin 200 kilogram (aktif edilen maddelerin kilogramı) ve maske üretiminde de kullanılan dokusuz kumaş için 783 milyon 153 bin 965 kilogram oldu.



Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
TT

Bitcoin dalgalanmalara rağmen 110 bin doları aştı

Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)
Oregon eyaletindeki bir mağazanın Bitcoin ile ödeme kabul ettiğini bildiren tabela (Arşiv – Reuters)

Kripto para piyasası haftaya kayda değer bir yükselişle başladı. Bitcoinin fiyatı yüzde 2,1 oranında artarak 110 bin dolar seviyesini yeniden gördü. Bu seviye, yatırımcılar açısından psikolojik ve teknik açıdan önemli bir eşik olarak görülüyor. Söz konusu yükseliş, tahvil piyasalarında yaşanan artan dalgalanmalar ve hem ABD hem de Japonya’da kamu borçlarının sürdürülebilirliğine dair artan endişeler eşliğinde gerçekleşti.

ABD’de bütçe açığının artması ve devlet tahvili ihraçlarının hız kazanması, tahvil piyasası üzerinde ciddi bir baskı oluşturdu. Diğer yandan uzun vadeli borçlanma araçlarının getirileri yükselmeye devam ediyor. Bu durum yatırımcıların enflasyon kaygılarını ve yabancı talepteki düşüşü yansıtıyor. Japonya’da ise tahvil getirileri, tarihsel olarak düşük seyreden bantlarını aşmaya başladı. Bu gelişme, onlarca yıldır sürdürülen genişleyici para politikasının sona erdirilebileceğine dair spekülasyonları beraberinde getirdi.

Kripto para analizi alanında önde gelen isimlerden Michael van de Poppe’nin sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşıma göre, Bitcoinin 110 bin dolar seviyesine geri dönmesi, güçlü bir yükseliş ivmesine işaret ediyor. Aynı zamanda alternatif kripto paralar da bu olumlu eğilime katılıyor.

Söz konusu hareket, birçok piyasa izleme platformunun bildirdiğine göre, 95 bin ila 100 bin dolar arasında dalgalanan birkaç haftalık yatay seyrin ardından geldi. Binance platformunun verilerine göre, BTC/USD paritesi 110 bin 125 dolar seviyesinde kaydedilirken, günlük işlem hacmi yaklaşık 38 milyar dolara ulaştı.

Bu bağlamda Bitcoin, hem yüksek performanslı bir dijital varlık hem de alternatif bir değer saklama aracı olarak yeniden gündeme geliyor. Analistler, küresel piyasalarda yaşanan dönüşümlerin dijital para birimlerinin cazibesini artırdığını belirtiyor. Özellikle Bitcoine bağlı borsa yatırım fonlarına kurumsal sermaye akışının devam etmesi dikkat çekiyor. Bu fonların yönettiği varlıkların toplam değeri kısa süre önce 104 milyar doları aştı.

Dikkat çekici olan, bu yükselişin kısa vadeli bir spekülasyon dalgasının sonucu gibi görünmemesi. Aksine bu yükseliş, yatırımcılar tarafından ‘güvenli liman’ kavramının yeniden kapsamlı biçimde değerlendirilmesi çerçevesinde gerçekleşiyor. Zira artık geleneksel devlet borçlanma araçları -başta Amerikan hazine tahvilleri olmak üzere- aynı güven düzeyine sahip değil. Özellikle yüksek enflasyon ve kronik bütçe açıklarıyla karakterize edilen bir ortamda bu güven daha da zayıflamış durumda.

Hafta sonunda ise Bitcoinin fiyatı, 111 bin doların üzerindeki seviyelerden 108 bin 600 dolara kadar geriledi. Bu düşüş, ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa mallarına ve Amerika dışında üretilen iPhone cihazlarına ağır gümrük vergileri uygulama tehdidine doğrudan bir tepki olarak gerçekleşti.

Bu ani riskten kaçınma eğilimine yönelik genel ruh halindeki dönüşüm, kripto para piyasasında 500 milyon dolardan fazla alım pozisyonunun silinmesine yol açtı. Bitcoin, Ether, Cardano, Solana ve Dogecoin’e bağlı vadeli işlem sözleşmeleri ciddi kayıplar yaşadı.

Ancak bu sabah atmosfer değişti. BTSE platformunun operasyonlardan sorumlu yöneticisi Jeff Mei, Telegram üzerinden yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Bir yandan, hafta sonu yaşanan düşüşler bize kripto para piyasasının jeopolitik ve ekonomik şoklara ne kadar hızlı tepki verdiğini gösterdi. Diğer yandan, gümrük muafiyet sürelerinin uzatılması yönünde atılan adımlar, en kötü dönemin geride kaldığına dair inancı güçlendiriyor. Bu da yatırımcıların temkinli bir şekilde yeniden birikim yapmaya başlamasına yol açtı.”