Uluslararası Göç Örgütü: Lübnan’daki göçmen işçilerin yarısından fazlası yardıma muhtaç

Beyrut Limanı’ndaki patlamanın birinci yıldönümünde düzenlenen yürüyüş (EPA)
Beyrut Limanı’ndaki patlamanın birinci yıldönümünde düzenlenen yürüyüş (EPA)
TT

Uluslararası Göç Örgütü: Lübnan’daki göçmen işçilerin yarısından fazlası yardıma muhtaç

Beyrut Limanı’ndaki patlamanın birinci yıldönümünde düzenlenen yürüyüş (EPA)
Beyrut Limanı’ndaki patlamanın birinci yıldönümünde düzenlenen yürüyüş (EPA)

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), Lübnan’daki göçmen işçilerin yarısından fazlasının, nüfusun çoğunu yoksulluğa sürükleyen ekonomik krizden kurtulmak için acil insani yardıma ihtiyaç duyduğu konusunda uyardı.
Dünya Bankası’na (WB) göre, Lübnan 19. yüzyılın ortasından bu yana dünyada yaşanan en ağır ekonomik krizi yaşıyor.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA), birkaç gün önce açıkladığı raporunda “Mart 2021’de Lübnan nüfusunun yüzde 78’inin (üç milyon insan) yoksulluk içinde olduğu tahmin ediliyordu” denildi.
Ekonomik çöküş, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının yayılması ve bir yıl önce Beyrut Limanı’nın patlaması, yarısından fazlası işsiz kalan göçmen işçilerin acılarını daha da artırdı.
IOM Lübnan Ofisi Direktörü Mattieu Luciano, birçok göçmenin işini kaybettikten sonra yardım için kendilerine başvurduğunu söyleyerek, “İşlerini kaybettiler. Açlar, tıbbi bakıma erişemiyorlar ve kendilerini güvende hissetmiyorlar. Birçoğu o kadar çaresiz ki ülkeyi terk etmek istiyor, ancak bunu yapacak imkanlara sahip değiller” dedi.
IOM, Lübnan’da yaşayan 210 bin göçmenden 120 bininin acil insani desteğe ihtiyacı olduğunu tahmin ediyor.
Örgüt tarafından yapılan bir anket, göçmen işçilerin yüzde 50’den fazlasının gıda ihtiyaçlarını karşılayamadığını, bazı işçilerin aşağılanma ve sömürüye maruz kaldıklarını, hatta yasadışı işler yapmaya zorlandığını ortaya çıkardı.
IOM, maaşların ödenmemesi, haksız işten çıkarma ve işverenler tarafından sözleşmelerin ihlali gibi göçmenlere yönelik sömürü içeren uygulamalarda bir artış olduğunu da bildirdi.
Lübnan’daki göçmen işçilerin çoğunluğu çalışma iznine sahip kadınlar ve bunların büyük kısmı Etiyopya, Filipinler ve Bangladeş’ten geliyor.
Birçoğu, dolar karşısında yüzde 90’dan fazlasını kaybeden yerel para biriminin düşmesiyle maaşlarını dolar olarak alamadı ve geçtiğimiz iki yıl içinde ülkeden ayrıldı.
Lübnan’ın iş kanunu, yasal ikametlerini işverenlerle sözleşme ilişkisine bağlayan bir kafala sistemine tabi olan göçmen ev işçilerini içermiyor.
Bu sistem, işverenlere yabancı işçilerin yaşamları üzerinde neredeyse tam kontrol veriyor ve onları yetersiz maaşlar karşılığında her türlü sömürü ve istismara karşı savunmasız hale getiriyor.



Gazze: İsrail bombardımanının ardından El-Ehli Baptist Hastanesi'nde ‘felaket’ durumu

TT

Gazze: İsrail bombardımanının ardından El-Ehli Baptist Hastanesi'nde ‘felaket’ durumu

Gazze: İsrail bombardımanının ardından El-Ehli Baptist Hastanesi'nde ‘felaket’ durumu

Filistinli sağlık görevlileri, iki İsrail füzesinin bugün Gazze Şeridi'ndeki büyük bir hastanenin içindeki bir binaya isabet ettiğini söyledi. Acil servis ve kabul bölümünü tahrip eden füzeler diğer binalara da zarar verdi.

El-Ehli Baptist Hastanesi'ndeki sağlık görevlileri, bir kişinin saldırıdan kısa bir süre önce İsrail güvenlik güçlerinden olduğunu söylediği birinden telefon aldığını söylemesinin ardından binayı hastalardan boşalttı.

Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Münir el-Berş, “Şu anki durum felaket ve tarif edilemez. Biz, yaralılar ve hastalar sokaklardayız. Bombardıman durmadı ve saldırılar devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bakanlığı, ‘işgalcilerin bu sabah erken saatlerde Gazze Şeridi'ndeki El-Ehli Baptist Hastanesi'ni hedef almasını, hastane kampüsü içindeki bir binayı bombalayarak tamamen tahrip etmesini ve bunun sonucunda hastane içindeki hasta ve çalışanların zorla tahliye edilmesini’ kınadığını açıkladı.

yhju
İsrail saldırısının ardından Gazze Şeridi'ndeki El-Ehli Baptist Hastanesi çevresinde meydana gelen yıkım (AFP)

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Uluslararası kurumları ve ilgili tarafları Gazze Şeridi'ndeki sağlık sektörünü uluslararası ve insani yasa ve sözleşmelere uygun olarak korumaya ve Gazze Şeridi'ne, özellikle de hastalara ve sağlık sektörüne yönelik devam eden ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçmeye çağırıyoruz” denildi.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, herhangi bir can kaybı ya da yaralanma haberi almadığını açıkladı.

Diğer yandan İsrail ordusu, El-Ehli Baptist Hastanesi’ne bir hava saldırısı düzenlediğini doğruladı ve hedefin hastanenin içinde bulunan bir Hamas komuta merkezi olduğunu belirtti. İsrail ordusu ve iç istihbarat servisi Şin-Bet, Hamas üyelerinin hastaneyi İsrailli sivilleri hedef alan operasyonlar da dahil olmak üzere saldırılar planlamak ve gerçekleştirmek için kullandığını iddia ediyor. Operasyonla ilgili başka bir ayrıntı açıklanmadı. İsrail ordusu, hava saldırısından önce sivil kayıpları önlemek ve hastanedeki hasarı en aza indirmek için ihtiyati tedbirler alındığını bildirdi. Bu önlemler arasında önceden uyarıda bulunmak da yer alıyor. İsrail ordusuna göre herhangi bir yaralanma kaydedilmedi.

Sosyal medyada dolaşan görüntülerde, onlarca yerinden edilmiş ailenin olay yerinden ayrıldığı ve bazılarının hasta yakınlarını hastane yataklarında sürüklediği görüldü.

dsfvgth
İsrail'in Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlediği saldırının ardından bir kadın enkazın ortasında duruyor. (AFP)

Hamas, hükümet medya ofisi tarafından yayınlanan bir açıklamayla saldırıyı kınadı ve bunu ‘korkunç bir suç’ olarak nitelendirdi.

Açıklamada, “İşgalci İsrail, Gazze Şeridi'nde sağlık sektöründen geriye kalanları ortadan kaldırmaya yönelik sistematik bir planın parçası olarak daha önce 34 hastaneyi kasıtlı olarak yıktı ve hizmet dışı bıraktı. Ayrıca, tıbbi tesislerin hedef alınmasını yasaklayan tüm uluslararası sözleşmeleri açıkça ihlal ederek onlarca tıp merkezini ve sağlık kuruluşunu hedef aldı” denildi.

Ekim 2023'te El-Ehli Baptist Hastanesi'ne düzenlenen bir saldırıda yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti. Filistinli yetkililer hastanedeki patlamadan bir İsrail hava saldırısını sorumlu tuttu. İsrail ise patlamaya İslami Cihad Hareketi tarafından yanlışlıkla atılan bir füzenin neden olduğunu söyledi. Hareket sorumluluğu reddetti.