Lübnan’daki akaryakıt krizi ekmeği de etkiledi

Beyrut yakınlarındaki bir fırından ekmek alıp çıkmayı başaran bir kadın (AFP)
Beyrut yakınlarındaki bir fırından ekmek alıp çıkmayı başaran bir kadın (AFP)
TT

Lübnan’daki akaryakıt krizi ekmeği de etkiledi

Beyrut yakınlarındaki bir fırından ekmek alıp çıkmayı başaran bir kadın (AFP)
Beyrut yakınlarındaki bir fırından ekmek alıp çıkmayı başaran bir kadın (AFP)

Lübnanlı Mikhail Hamati (72) başkent Beyrut’ta bulunan bir fırına gittiğinde uzun kuyruğu görünce şaşırdı ve ülkedeki akaryakıt, ilaç ve temel malzeme krizlerine atıfta bulunarak, “Ülkede hiçbir şey kalmadı” dedi.
AFP’ye göre, Lübnanlıların çoğu arabalarını hareket ettirecek yakıt bulamadığından, bugün Beyrut sokakları her zamankinden daha sakindi.
Haftalar önce başlayan yakıt krizi, Merkez Bankası’nın akaryakıt sübvansiyonların kaldırma kararını açıklamasıyla doruk noktasına ulaştı.
Her şey akaryakıtla ilgili olduğundan ve sübvansiyonların yükseltilmesi fiyatların önemli ölçüde artabileceği anlamına geldiğinden, bu duyuru halk arasında paniğe neden oldu.
Beyrut ve diğer bölgelerdeki bazı fırınlar kapılarını kapatırken, diğerleri gerekli dizel yakıt kıtlığı ışığında satış yapmaya çalışıyor.
2019 yazından bu yana Lübnan, Dünya Bankası’na göre 1850’den bu yana dünyada yaşanan en kötü ekonomik krizlerden birini yaşıyor.
Bankalar mevduatlara limit koyuyor, dövizler piyasada tükeniyor ve Lübnan yerel para birimi dolar karşısında değer kaybediyor.
Çöküş, ağırlıklı olarak elektrik gibi yıpranmış sektörleri vurdu. Özellikle sağlık sektörü, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) patlak vermesinden sonra tökezledi ve ardından yüzlerce doktor ve hemşire ülkeden göç etti.
Son olarak, zorunlu rezervin azalmasıyla birlikte mali bozulma ve ithalat kredisi açılamaması nedeniyle tıbbi ekipman ve ilaç sıkıntısı yaşanmaya başlandı.
Son iki gün boyunca ve sübvansiyonların kaldırılması ve yakıt kıtlığı hakkındaki haberlerin etkisiyle vatandaşlar ekmek bulmakta güçlük çekmeye başladı.
Fırın sahipleri, fırınlar ve değirmenleri çalıştırmak için yeterli mazotları olmaması halinde ekmek krizi yaşanabileceği konusunda haftalardır uyarıyor.
Fırıncılar Sendikası başkanı Ali İbrahim, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Fırınlar dizel yakıt sağlayamıyor. Bize dağıtılacak mı bilmiyoruz, hiç duymadık. Bize sadece endişe ve korku içinde geçireceğimiz iki gün yetecek kadar mazot veriyorlar. Fırın ve değirmenlere en az bir aylık süre için yeterli miktarda tedarik edilmesi gerekir” dedi.
Trablus’ta ise birçok fırın kapılarını kapattı ve çalışan birkaç fırın ise büyük bir talep görüyor.
Trablus’un en büyük fırınlarından birinde çalışanlardan biri, “Dükkanlara ekmek dağıtımına tayin koyduk ve şimdi daha önceki miktarın yarısından daha azını dağıtıyoruz” diyerek yaşadıkları süreci anlattı.
Beyrut’ta bir pastanede çalışan, kendisi ve beş çocuğu için yaşam mücadelesi veren Muhammed Abdulkadir (62), “Evin kirasını ödediğimizde geriye bir şey kalmıyor” dedi.
Artık meyve ve et alamadığını söyleyerek, “Kasabı uzaktan seyredip yoluma devam ediyorum” diyen Abdulkadir, “Dün soğan ve domatesin yanında kuru ekmek yedik” diye ekledi.
Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA), Lübnan nüfusunun yüzde 78’inin şu anda yoksulluk sınırının altında, yüzde 36’sının ise aşırı yoksulluk içinde yaşadığını tahmin ediyor.
 



Çin'den elektrikli araç üreticilerine uyarı: Fiyatları düşürmeyin

Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)
Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)
TT

Çin'den elektrikli araç üreticilerine uyarı: Fiyatları düşürmeyin

Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)
Çin menşeli elektrikli araçlar dünya pazarını domine ediyor (China Daily/Reuters)

Çin elektrikli araç sektörüne üretimi dizginleme ve fiyatları düşürmeme çağrısı yapıyor. 

Konuyu haberleştiren Guardian, aşırı rekabetçi Çin ekonomisinde tüketicilerin daha düşük fiyatlar beklediğini ve pazarı domine etmek isteyen şirketlerin maliyetlerin altına dahi satış yapabildiğini bildiriyor. 

Pekin ekonomik büyümesini yavaşlatan bu durumu önlemek istiyor. 

İndirim savaşlarını engellemek için ülkedeki fiyatlandırma kanunu 1998'den beri ilk kez geçen ay değiştirildi.

Son aylarda Çinli yetkililer, ürettiği kadar satış yapamayan sektörlerin daralmaması için hangi adımların atılabileceğini konuşuyor.

Devlet Başkanı Şi Cinping de bunlardan biri. Geçen ay alışılmadık şekildeki net konuşmasında yapay zeka, bilgi işlem gücü ve yeni elektrikli araçlara yapılan plansız yatırımlardan dolayı bölgesel yönetimleri yerdi. Zira stratejik öncelik verilen bu sektörler, fazla üretim riski taşıyor.

Şi Cinping, 23 Temmuz'da yaptığı bir başka konuşmada da Çin ekonomisinin bazı kısımlarını etkilemeye başlayan "küçülme" döngüsünü kırmanın önemini vurguladı. 

Geçen ay BYD gibi büyük otomobil firmalarının yöneticilerini çağıran yetkililer de fazla üretim konusunda uyarılarda bulundu. 

Pekin ve Şanhay merkezli bağımsız danışmanlık şirketi Hutong Research kısa süre önce yaptığı bilgilendirmede şu ifadeleri kullandı:

Şi'nin son sözleri üzerine devlet kurumları hızlıca Çin çapında harekete geçti ve arzı azaltmaya çalışıyorlar. Bu gelişmeler yalnızca fazla üretime dair siyasi bilincin artışına değil, Çin ekonomisindeki sorunun büyüklüğüne de dikkat çekiyor.

Çin yapımı elektrikli araçların sayısı, Avrupa'yı da alarma geçirdi. 

Kıtadaki otomobil üreticilerinin rekabette ezilmesinden korkan Avrupa Birliği, geçen sene Çin üretimi bataryalara yüzde 45'e varan oranlarda gümrük vergisi koyarak Pekin'i kızdırmıştı. 

Bunun üzerine hibrit otomobillere ağırlık veren Çin şirketleri, haziranda Avrupa'nın elektrikli otomobil piyasasının yüzde 10'unu ele geçirmeyi başardı. 

Çinli BYD firması, Ocak 2024'te Elon Musk'ın Tesla'sını geçerek dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi konumuna yükselmişti.

Musk da aynı ay yaptığı açıklamada, "Önlem alınmazsa Çinli şirketler rakiplerini yerle bir edecek" ifadelerini kullanmıştı.

Dönemin ABD Başkanı Joe Biden, Çinli firmaların ürettiği elektrikli araçların ulusal güvenliği tehdit edebileceğini ileri sürmüş, araçlardaki teknolojik sistemlerin veri toplayıp toplamadığının tespit edilmesi için inceleme başlatıldığını duyurmuştu. 

Independent Türkçe, Guardian, FT