Hollanda'daki Roma kalıntıları baraj nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Doğu Hollanda'da Roma dönemi ait bir su kemeri (AFP)
Doğu Hollanda'da Roma dönemi ait bir su kemeri (AFP)
TT

Hollanda'daki Roma kalıntıları baraj nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya

Doğu Hollanda'da Roma dönemi ait bir su kemeri (AFP)
Doğu Hollanda'da Roma dönemi ait bir su kemeri (AFP)

Arkeologlar, Hollanda'da ‘UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan bir alanın yakınında tesadüfen keşfedilen, Roma dönemine ait bir yol ve kanalın parçalarının baraj altında kalma tehlikesine karşı uyarıyorlar.
AFP’nin haberine göre yaklaşık iki bin yıl öncesine ait çamurla kaplı bu kalıntılar, bölgede bir barajın yeniden kurulmasına hazırlık amacıyla yapılan rutin bir çalışma sırasında ortaya çıkarıldı. Arkeologlar, bölgede zaten bazı Roma kalıntılarının bulunmasını beklediklerini, ancak bu kadar büyük bir kalıntı ile karşılaşacaklarını tahmin etmiyorlardı.
Bu arkeolojik kalıntılar, Avrupa'da bulunan köprüler ve amfi tiyatrolar kadar önemli değil, ancak bu ulaşım yolları, imparatorluğun sınırını oluşturan Ren'deki Roma yaşam tarzı hakkında değerli bilgiler sağlıyor.
Arkeolog Eric Norde AFP’ye verdiği demeçte “Hollanda'daki arkeolojinin sorunu büyük çapta taş yapılara sahip olmamamız. Yalnızca çamurumuz var. Ancak (söz konusu kalıntılar) yine de harika. Roma şehri olan Nijmegen'i, Hollanda'nın batı kısmı ve Roma İmparatorluğu'nun kuzey sınırları ile bağlayan, bu çapta büyük bir Roma yolunu ilk kez bulduk” dedi.
Keşif alanına yakın olan Nijmegen, Temmuz ayında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınan Aşağı Germen Kireçleri’nin bir parçası olan kalıcı Roma komplekslerine ev sahipliği yapıyor.
Bu sınır ötesi bölge, çoğunluğu Almanya ve Hollanda'da yeraltına gömülü olan Roma İmparatorluğu sınırlarını oluşturan askeri ve sivil altyapılardan oluşuyor.
Avrupa yönetmeliği, 20 yıldan beri, yeraltında bulunan antik kalıntıları koruma amacıyla herhangi bir inşaata başlamadan evvel toprak etüdü yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Eric Norde, arkeologların, söz konusu yol ve kanal kalıntılarını bulmadan önce, Avrupa'da çok sayıda bulunması sebebiyle, Roma kalıntılarını beklediklerini söylüyor. Ona göre bulunan kalıntılar, yaklaşık iki bin yıl önce var olan yol ağlarını daha derinden araştırmalarına izin veren bir keşif.
RAAP Arkeoloji Bürosu'na göre, 10 metreden daha geniş olan kanal muhtemelen Nijmegen şehirini Ren Nehri'ne bağlıyordu. Kanal muhtemelen askeri ve inşaat malzemeleri taşımak için kullanılıyordu. Bu arkeolojik kalıntılar daha önce keşfedilmiş olsaydı, sınıflandırılmış mirasa dâhil edilebilirdi. Norde ve ekibi, şu anda, bu kalıntılar pahasına, barajın yeniden kurulacağı alanı kazmakla meşgul. Norde, ise "Bütün bu unsurlar kaybolacak" diyor.
Söz konusu keşif, önemine rağmen, yaklaşık iki hafta önce şiddetli selin vurduğu barajın yeniden yapılmasına engel olamayacak. Norde'ye göre, kanal ve yol,  alanın ‘Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmesinden sonra keşfedildi. Bu nedenle alanın resmi bir parçası olarak kabul edilmiyor. Ancak Norde umutsuzluğa kapılmıyor ve bu keşfi değerli bir fırsat olarak görerek “Kanalın geri kalanı güvenli bir şekilde yerin 1,5 metre altında. Tahminlere göre yol 60 kilometre, Roma kanalı ise 20 kilometre uzunluğunda. Hâlâ keşfedecek çok şeyimiz var”diyor.



Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
TT

Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, dün Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin ailelerine diplomatik çözümlerle sonuca ulaşmayı istediğine dair güvence verirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı sürdürme ve Hamas’ı ortadan kaldırma kararlılığını ilan ederek süreci sekteye uğratmaya çalıştı.

İsrailli rehinelerin aileleri, Witkoff'un dün Tel Aviv'de ABD’nin Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in de katılımıyla kendileriyle yaptığı görüşmeyi aktararak “Hepimiz diplomatik bir çözüm görmek istiyoruz. Gerçek şu ki hayatta kalanların çoğu diplomatik çözümlerle (Gazze’den) ayrıldı” dediler. Witkoff, dün İsrailli temsilcilerin de katılımıyla yeni bir müzakere turunun başladığı Katar’ın başkenti Doha'ya hareket etmeden önce yaptığı açıklamada, “Adam (Boehler) ve ben müzakerelerde ilerleme şansı olduğunu düşünmeseydik Doha'ya gitmezdik” dedi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Tüm esirlerin serbest bırakılması ve Hamas'ın ortadan kaldırılması ortak iki hedeftir” dedi.

Netanyahu sözlerine şöyle devam etti:

Biz (yani İsrail ordusu) önümüzdeki günlerde görevi tamamlamak ve Hamas'ı yenilgiye uğratmak için tüm gücümüzle (Gazze Şeridi’ne karşı) harekete geçeceğiz. Hamas ‘Durun! 10 esiri daha serbest bırakmak istiyoruz’ diyebilir. Tamam, öyle olsun, onları alacağız ve sonra göreve devam edeceğiz, ancak savaşı durdurmayacağız. Geçici ve sınırlı bir ateşkes yapılabilir, ancak sonuna kadar gideceğiz.

Netanyahu'nun açıklamalarından önce Hamas, Idan Alexander’ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısı sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temaslar sonucu gerçekleştiğini belirten bir açıklama yayınlamıştı.