Riyad: Taliban’ın Afganistan’da güvenlik ve istikrarı sağlayacağını umuyoruz

Bahreyn Afganistan krizi hakkında Körfez ülkeleriyle koordine halinde çalışıyor. Kuveyt Afganistan'daki olaylar sebebiyle vatandaşlarını uyardı.  BAE Afganistan’a olan uçuşlarını askıya aldı.

Riyad: Taliban’ın Afganistan’da güvenlik ve istikrarı sağlayacağını umuyoruz
TT

Riyad: Taliban’ın Afganistan’da güvenlik ve istikrarı sağlayacağını umuyoruz

Riyad: Taliban’ın Afganistan’da güvenlik ve istikrarı sağlayacağını umuyoruz

Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kabil’e girmesinin ardından Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Riyad yönetiminin, Afganistan’daki güncel gelişmeleri yakından takip ettiğini ve oradaki durumun bir an önce istikrara kavuşmasını umduğunu ifade etti.
Bakanlık, yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan hükümetinin “Taliban hareketinin ve tüm tarafların güvenliği, istikrarı, canları ve malları korumak için çalışacağını umduğunu belirterek, aynı zamanda kardeş Afganistan halkına ve onların kendi kararları olan seçimlerine desteğini teyit ettiğini” ekledi.
Suudi Arabistan, Afganistan’daki istikrarsızlık ve mevcut koşullar arasında pazar günü tahliye edilen “diplomatik misyon görevlilerinin” anavatanlarına geldiklerini doğruladı.
Suudi Arabistan’ın Afganistan’ı önemsediği ve ülkeyle yakından ilgilendiği görülüyor. Nitekim, geçen haziran ayında taraflar arasındaki uzlaşmayı güçlendirmek ve ülkede barışın temellerini atmak için Suudi Arabistan, Afganistan ve Pakistan’dan üst düzey yetkilileri ve akademisyenleri bir araya getiren “Afganistan’da Barış Bildirgesi” konferansına öncülük etmişti.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı’nın açıklaması, Taliban hareketinin Kabil’e girmesi ve Devlet Başkanı Eşref Gani’nin yurtdışına kaçmasının ardından, Riyad’ın Afganistan’daki güncel olaylara yönelik ilk tepkisini temsil ediyor.
Öte yandan Bahreyn hükümetinin medya ofisinin twitter üzerinden yaptığı dünkü açıklamada, Körfez İşbirliği Konseyi’nin dönem başkanı olan Suudi Arabistan’ın, Afganistan’daki durum hakkında diğer Körfez Arap ülkeleriyle istişarelerde bulunacağını duyurdu.
Büro, “Bakanlar Kurulu, Bahreyn’in mevcut İşbirliği Konseyi oturumu çerçevesinde Dışişleri Bakanı’nı Afganistan’daki gelişmelerle ilgili meseleleri Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleriyle beraber koordine etmek ve bu meseleleri istişare etmek üzere görevlendirdi.” dedi.
Diğer taraftan Birleşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’deki BAE yetkilileri, “mevcut olaylar nedeniyle” Afganistan havaalanlarına uçuşları askıya alma kararı aldı.
BAE Sivil Havacılık Genel Otoritesi’nin yaptığı açıklamada, “sivil havacılığın güvenliğini ve emniyetini ilk öncelik olarak gördükleri için bu önlemin alındığını” söyledi.
Buna karşılık Kuveyt Dışişleri Bakanlığı, tüm Afgan taraflarını kan dökülmesini önlemek, sivillere tam koruma sağlamak ve mahsur kalan diplomatların ve yabancı uyrukluların güvenli çıkışını sağlamak için sağduyulu olmaya çağırdı.
Bakanlık yaptığı basın açıklamasında, Afganistan Cumhuriyeti’ndeki mevcut durum ve gelişmeleri büyük bir ilgiyle takip ettiklerini ve olaylarla ilgili endişe duyduklarını söyledi.
Bakanlık, Afganistan’ın güvenlik ve istikrarını ve sıcak kanlı halkının hak ve kazanımlarını korumak için herkesin birlikte çalışmasının önemini vurguladı.
Kuveyt, geçen pazar günü vatandaşlarını ülkedeki mevcut güvenlik koşulları nedeniyle şu anda Afganistan’ı ziyaret etmemeleri konusunda uyarmış, orada bulunanları da derhal ülkeyi terk etmeye çağırmıştı.



Faysal bin Ferhan, Gazze'deki durumu Rubio ve Safadi ile görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)
TT

Faysal bin Ferhan, Gazze'deki durumu Rubio ve Safadi ile görüştü

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, dün ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri görüşmek üzere bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmede ayrıca Gazze Şeridi'ndeki durum, güvenlik ve insani etkileri ile bu konuda yapılan çalışmalar da ele alındı.

Prens Faysal bin Ferhan dün ayrıca Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Eymen Safadi ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre görüşmede ikili ilişkiler, bölgesel ve uluslararası arenadaki gelişmeler, özellikle de Gazze'deki durum ve bu konuyu ele almak için yapılan çalışmalar ele alındı.

Suudi Arabistan Bakanı, İsrail saldırıları ve ihlallerini durdurmak ve işgalin acımasız uygulamaları sonucunda Gazze Şeridi sakinlerinin yaşadığı insani acılara son vermek için diplomatik çabalarını sürdürdü.

Prens Faysal bin Ferhan, cuma günü Fransız mevkidaşı Jean-Noël Barrot, Mısır Dışişleri Bakanı Bedir Abdülati, Almanya Dışişleri Bakanı Johan Vadephul, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi/Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas ile Gazze'deki gelişmeleri ve bunların güvenlik ve insani boyutları ele alındı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, pazar günü İngiliz mevkidaşı David Lammy ile yaptığı telefon görüşmesinde Gazze'deki gelişmeleri ve İsrail'in saldırı ve ihlallerini durdurma ve Gazze Şeridi sakinlerini etkileyen insani felakete son verme ihtiyacını görüştü.

Dışişleri Bakanlığı tarafından cuma günü yayınlanan bir açıklamada, Suudi Arabistan, İsrail'in Gazze'yi işgal etme kararını ve Filistin halkına karşı açlık, vahşi uygulamalar ve etnik temizlik suçlarını ısrarla işlemesini en sert şekilde kınadı.

Bakanlık, "İsrail işgal makamlarının caydırıcılık gözetmeksizin benimsediği insanlık dışı fikir ve kararlar, Filistin halkının bu topraklarla olan duygusal, tarihi ve hukuki bağını anlamadıklarını ve Filistin halkının uluslararası hukuk ve insani ilkelere dayalı olarak bu topraklara sahip olma hakkının bulunduğunu bir kez daha teyit etmektedir" ifadesini kullandı.

Suudi Arabistan, uluslararası toplumun ve Güvenlik Konseyi'nin İsrail saldırı ve ihlallerini derhal durdurma konusundaki başarısızlığının uluslararası düzenin ve uluslararası meşruiyetin temellerini baltaladığını, bölgesel ve küresel barış ve güvenliği tehdit ettiğini ve soykırım ve zorla yerinden etme uygulamalarını teşvik eden vahim sonuçlara işaret ettiğini ifade etti.