Taliban savaşın sona erdiğini duyurdu

Kabil'de tahliyeler yeniden başladı... Almanya: Kabil Havalimanı'ndaki çaresizliğin görüntüleri Batı siyaseti için utanç verici...

Dün Kabil'de çekilen Taliban savaşçılarının görüldüğü bir kare (AFP)
Dün Kabil'de çekilen Taliban savaşçılarının görüldüğü bir kare (AFP)
TT

Taliban savaşın sona erdiğini duyurdu

Dün Kabil'de çekilen Taliban savaşçılarının görüldüğü bir kare (AFP)
Dün Kabil'de çekilen Taliban savaşçılarının görüldüğü bir kare (AFP)

Taliban Hareketi, Afganistan’ın başkenti Kabil’in kontrolünü ele geçirmesinin üzerinden birkaç gün geçtikten sonra halkın dikkatli davranmasına ve sadece birkaç kadının evlerinden çıkmasına rağmen hükümet çalışanlarını işlerinin başına dönmeye çağırarak dün, Kabil'deki tesisleri ve kurumları yeniden faaliyete geçirmeye başladı.
Başkentte, Pazar ve Pazartesi günleri yaşanan kaosun ardından Salı günü Kabil’deki Hamid Karzai Havalimanı'ndan tahliye uçuşları da kaldığı yerden devam etti. Kaos sırasında çok sayıda vatandaş çaresizlik içinde Taliban'dan kaçmak için havaalanına akın ederken, bazıları kalkışa hazırlanan ABD’ye ait bir askeri uçağın gövdesinde bir yerlere tutunmaya çalıştılar.
Taliban, dün, Afganistan'da savaşın sona erdiğini ve tüm muhalifleri için af ilan ettiğini duyurdu. Afganistan'da kontrolü ele geçirdikten sonra ilk basın toplantısını düzenleyen Taliban’ın Sözcüsü Zabihullah Mücahid, “Savaş bitti. Bize karşı savaşan herkesi affettik. Kadınların İslam dininin ilkelerine saygı çerçevesinde çalışmasına izin vereceğimize söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.
Taliban'ın Doha'daki siyasi ofisi sözcüsü Süheyl Şahin, Sky News'e verdiği demeçte, “Burka, tek tesettür şekli değildir, farklı tesettür şekilleri de vardır” dedi. Ancak Şahin, kadınların uyması gereken tesettür şeklini belirtmedi.
Fransız Haber Ajansı (AFP), Taliban’ın iktidara geldikten sonra sakin ve ılımlı bir atmosfer yaratmaya çalıştığını ve bunu da Salı günü hükümet çalışanları için genel af ilan ederek ifade ettiklerini kaydetti. Taliban’dan yapılan açıklamada, herhangi bir devlet dairesinde veya kurumunda çalışanların, gönül rahatlığıyla işlerine devam etmeleri ve görevlerini korkmadan yapmaları gerektiği belirtildi. Taliban’ın üst düzey liderleri denizaşırı ülkelerdeki karargahlarından Kabil'e dönmeye hazırlanıyorlar. Taliban'ın Katar'daki Siyasi Bürosunun Başkanı Molla Abdul Gani Birader’in, Doha'dan Taliban Hareketi’nin kalesi olan ülkenin güneyindeki Kandahar'da mola verdikten sonra Kabil'e hareket etmesi bekleniyor. Kabil’de trafik polisleri yeniden trafiği düzenlemeye, bazı dükkanlar da yeniden açılmaya başladı.
Öte yandan Taliban’dan bir yetkili, Afganistan’ın yerel bir haber kanalına bir kadın gazeteciye röportaj verdi. Röportaj, Taliban’ın 1990’lı yıllarda belli durumlar dışında kadınların eğitim almasını bile engellediği önceki politikalarına kıyasla, ülkede kadınlara yönelik tutumunda önemli bir gelişme olarak nitelendirildi.
 Alman Haber Ajansı’nın haberine göre Kabil merkezli haber kanalı ToloNews tarafından yayınlanan sesli röportajda, Taliban Askeri Komitesi Başkanı Molla Yakup, “Başkentteki özel evlere dokunulması yasaktır. Kabil’e az önce geldik. Hiç kimse hiçbir koşulda insanların evlerine girmemeli veya arabalarını almamalı. Bunu herhangi bir yetkili veya bir şahıs yaparsa, bu sisteme, şehitlerin kanına ihanettir, hırsızlıktır” şeklinde konuştu.
AFP, Kabil'den aktardığı bir haberde, dün okulların ve üniversitelerin kapalı olduğunu, birkaç kadının sokağa çıktığını ve erkeklerin batı kıyafetlerini çıkarıp geleneksel kıyafetlerini giydiklerini bildirirken Kabil’deki bir mahallede küçük dükkanını açan ve kimliğinin gizli kalmasını isteyen bir başkent sakininin, “Korku var” dediğini aktardı.
Taliban, yüz binlerce kişinin ölümüne neden olan yirmi yıllık savaşın ardından on gün içinde tüm şehirleri hızla ele geçirdikten sonra hiçbir direnişle karşılaşmadan Kabil'e girdiğinde, Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin Pazar günü ülkeyi terk etmesiyle ülkenin kontrolünü ele geçirdi.
Kabil Havaalanı’ndaki Batılı bir güvenlik yetkilisi, Reuters'a yaptığı tahliyelerle ilgili açıklamada, ABD güçlerinin kalabalığı dağıtmak için ateş açması da dahil olmak üzere kaos sahnelerinin yaşanmasından bir gün sonra havaalanındaki sivil sayısının azaldığını söyledi. NATO'nun Afganistan Kıdemli Sivil Temsilcisi Stefano Pontecorvo Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Kabil Uluslararası Havalimanı'ndaki pist açık. Uçakların inip kalktığını görüyorum” yazdı. Batılı diplomat, en az 12 askeri uçağın havalandığını belirtti.
Öte yandan Fransız Silahlı Kuvvetleri Bakanlığı’ndan AFP'ye yapılan açıklamada, Fransız yetkililer tarafından Kabil'den tahliye edilen Fransız ve ortak ülkelerden 45 vatandaşı taşıyan bir Airbus uçağının, Abu Dabi'den Paris'teki Charles de Gaulle (Roissy) Havalimanı’na hareket ettiği belirtildi.

Personellerin tahliyesi için charter uçuşları düzenlendi
Almanya ve Avustralya dahil olmak üzere diğer ülkeler de Afganistan’daki vatandaşlarını ve diplomatik noktalarda çalışan personelini tahliye etmek için charter uçuşları düzenledi.
Pazartesi günü sosyal medyada yayınlanan görüntülerde, yüzlerce erkeğin Kabil havaalanındaki pistte kalkışa hazırlanan bir ABD askeri uçağının yanında koşarken bazılarının da uçağın gövdesine tutundukları görüldü. Başka videolarda ise sivillerden oluşan bir kalabalığın bir uçağa binmek için koştuklarına tanık olundu. Amerikan basını tarafından yayınlanan fotoğraflardan birinde, bir askeri nakliye uçağının Afganlarla dolu olduğu görüldü. Yaklaşık 640 kişi oldukları söylenen Afganların bazılarının uçağın kapısı tamamen kapanmadan önce son anda kaydırağa tırmandıkları aktarıldı.
Diğer taraftan Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Kabil Havalimanı'ndaki çaresizlik görüntülerinin ‘Batı siyaseti için utanç verici’ olduğunu söyledi. Alman hükümeti, Salı günü, Afganistan'a yaptığı kalkınma yardımını askıya aldığını duyurdu. Almanya Kalkınma Bakanı Gerd Müller, Rheinische Post Gazetesi’ne verdiği demeçte, “Kalkınmaya yönelik hükümet iş birliği şuan askıya alındı” dedi. Almanya, Afganistan'a yılda 430 milyon euro kalkınma yardımında bulunuyordu.
Reuters, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) Afganistan'daki saha operasyonları direktörü Mustafa bin Mesud'un dün Cenevre’den yaptığı açıklamada, Taliban Hareketi’nin ülkenin yönetimini ele geçirmesinin ardından kız çocuklarının eğitimine destek ile ilgili açıklamalardan ötürü Taliban yetkilileriyle çalışma konusunda ihtiyatlı bir iyimserliğe sahip olduğunu aktardı. UNICEF Afganistan'ın çoğu yerinde yardımlarını sürdürürken Kandahar, Herat ve Celalabad gibi şehirlerde yeni Taliban temsilcileriyle ilk toplantılar gerçekleştirdi. Bin Mesud, dün Cenevre’deki Birleşmiş Milletler (BM) merkezinden yaptığı açıklamada, “(Taliban yetkilileriyle) Görüşmeler yapıyoruz. Bu görüşmelere dayanarak biraz daha iyimseriz” ifadelerini kullandı. Şuan 13 saha ofisinden 11'inin faaliyetlerine devam ettiğini belirten Bin Mesud, “Bu saha ofislerinde Taliban ile herhangi bir sorun yaşamıyoruz” diye konuştu.
Afganistan'ı 1996-2001 yılları arasında yöneten Taliban, İslam şeriatını katı bir anlayışla uygulayarak kadınların çalışmasını, kızların okula gitmesini engelledi, kadınlara burka giyme ve mahremsiz dışarı çıkmama zorunluluğu getirdi.
Bu arada BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Taliban yönetimi sırasında Afganistan’da uygulanan insan hakları üzerindeki ‘ürpertici’ kısıtlamalara, kadın haklarına yönelik ağır ihlallere karşı uyardı.
UNICEF, Taliban’ın bazı yerel temsilcilerinin kızların eğitimi konusunda liderlerinin direktiflerini beklediğini, bazılarının ise okulların kapılarının kızlara açık kalmasını istediklerini belirtti.
Herat'taki Taliban’a bağlı bir sağlık müdürünün kadın çalışanlardan her zamanki gibi çalışmaya devam etmelerini istediğini aktaran Bin Mesud, UNICEF'in başkent Kabil'de Taliban ile henüz doğrudan bir iletişim hattı başlatmadığını da sözlerine ekledi.
Diğer yandan İran resmi basını Tahran'ın, Afganistan'daki askerlerini geri çekmeye devam eden baş düşmanı ABD'nin ‘askeri başarısızlığından’ duyduğu memnuniyeti dile getirmesinden bir gün sonra, dün, İran’ın Kabil Büyükelçiliği’nin hala açık olduğunu ve tam olarak çalışmalarına geri döndüğü bildirdi.



Trump, Gazze konusunda bu hafta bir anlaşmaya varılmasını ‘iyi bir şans’ olarak görüyor

TT

Trump, Gazze konusunda bu hafta bir anlaşmaya varılmasını ‘iyi bir şans’ olarak görüyor

ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One'a binmeden önce gazetecilere konuşuyor. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One'a binmeden önce gazetecilere konuşuyor. (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Washington'da yapacağı görüşme öncesinde, Gazze konusunda ‘bu hafta’ bir anlaşmaya varılmasının ‘iyi bir şans’ olduğunu belirtti.

Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmesi için İsrail Başbakanı üzerindeki baskı artarken, Trump basın mensuplarına şunları söyledi: “Hamas ile bu hafta ya da önümüzdeki hafta, çok sayıda esir konusunda bir anlaşmaya varma şansının yüksek olduğunu düşünüyorum... Zaten esirlerin birçoğunu kurtarmayı başardık. Ancak şimdi kalan esirler söz konusu olduğunda, bunların büyük bir kısmı serbest bırakılacak. Bunun bu hafta gerçekleşmesini bekliyoruz.”

Trump, ABD'nin ‘İran ile belki de kalıcı bir anlaşma’ da dahil olmak üzere ‘İsrail ile çeşitli konular üzerinde çalıştığını’ ifade etti.

Netanyahu, Trump, Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile görüşmek üzere bugün ABD'ye geldi.

İsrail Başbakanı’nın uçağı Beyaz Saray'a yapacağı ziyaret öncesinde ABD'deki Andrews Hava Kuvvetleri Üssü'ne indi.

Netanyahu dün ABD'ye giderken yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde ‘kabul ettiği koşullara göre’ bir ateşkes anlaşmasına varmak için çalıştığını söyledi. Netanyahu, müzakere heyetini Katar'ın başkenti Doha'ya gönderdiğini belirtti. Müzakere heyetini Doha'ya anlaşmayla ilgili ‘açık talimatlarla’ gönderdiğini kaydeden Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki tüm esirlerin geri gönderilmesi ve bölgenin İsrail'e tehdit oluşturmadığından emin olunması yönündeki niyetini vurguladı.

İsrail ile Hamas arasında ateşkes anlaşmasına varılması ve Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması için dolaylı müzakereler dün akşam Doha'da başladı.

Beyaz Saray'daki görüşmede Trump ve Netanyahu, İsrail ile Hamas arasında 21 aydır devam eden savaşın parçaladığı Gazze Şeridi'nde 60 günlük bir ateşkes için ABD'nin önerisini özellikle ele alacak.

sadfergty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AP)

Hamas'ın 2023'teki saldırısında kaçırılan 251 esirden 49'u halen Gazze Şeridi'nde tutuluyor; bunlardan 27'sinin İsrail tarafından öldürüldüğü açıklandı. Katar, ABD ve Mısır'ın arabuluculuğuyla Kasım 2023'te bir haftalık ilk ateşkes ve 2025'in başlarında yaklaşık iki aylık ikinci ateşkes, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin serbest bırakılması karşılığında Gazze Şeridi'nde tutulan bazı esirlerin serbest bırakılmasına izin verdi.

Ateşkesin ardından bir sonraki aşama için herhangi bir anlaşmaya varılamaması üzerine İsrail mart ayı ortasında Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına yeniden başladı ve 17 Mayıs'ta askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.