Lübnan Parlamentosu, Avn’ın sübvansiyon krizini çözme talebine hükümetin kurulması çağrısıyla yanıt verdi

Berri’den Basil’e: Parlamento tehdit edilemez. İsteyen istifa etsin.

Lübnan Parlamentosu 20 Ağustos’ta Nebih Berri başkanlığında toplandı. (Parlamento internet sitesi)
Lübnan Parlamentosu 20 Ağustos’ta Nebih Berri başkanlığında toplandı. (Parlamento internet sitesi)
TT

Lübnan Parlamentosu, Avn’ın sübvansiyon krizini çözme talebine hükümetin kurulması çağrısıyla yanıt verdi

Lübnan Parlamentosu 20 Ağustos’ta Nebih Berri başkanlığında toplandı. (Parlamento internet sitesi)
Lübnan Parlamentosu 20 Ağustos’ta Nebih Berri başkanlığında toplandı. (Parlamento internet sitesi)

Lübnan Parlamentosu, 20 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın Merkez Bankası’nın akaryakıt sübvansiyonlarını kaldırma hamlesine ilişkin karar alma talebine olumlu yanıt vermedi. Parlamento’dan Avn’a verilen cevapta ‘yeni bir hükümet kurma, finansman kartının dağıtımını hızlandırma ve piyasayı tekelden kurtarma’ çağrısı yaptı.
Avn, parlamentoya Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame hakkında ‘yakıt sübvansiyonlarını kaldırma kararının arka planına karşı şikâyette bulunduğu’ bir mektup göndermiş ve Selame’yi ‘kararını vermeden önce siyasi otoriteye danışmamakla’ suçlamıştı.
Avn’ın mesajını okumak için 20 Ağustos’ta yapılan parlamento oturumunda Lübnan’daki tartışmalı konular ele alındı. Oturumda ayrıca hükümet ve buna katılım konusunda tartışma yaşanırken milletvekili Cibran Basil, karar alınmazsa parlamentodan istifa etme tehdidinde bulundu. Bununla birlikte Meclis Başkanı Nebih Berri de ‘kimsenin meclisi tehdit edemeyeceğini’ ve ‘isteyenin istifa edebileceğini’ söyledi.
Başta un, yakıt, ilaç ve gıda maddeleri olmak üzere Lübnan Merkez Bankası’nın yurt dışından dolar cinsinden ithal edilen sübvansiyonlu hayati malları finanse etmek için kullandığı sabit para rezervlerinin azalması sonrasında finansman kartı, yoksulların yaşadığı ekonomik zorlukların etkisini hafifletmek için resmi mekanizmalardan ve güncel çözümlerden biri olarak görülüyor.
Merkez Bankası, gıda sübvansiyonunu durdurup sübvansiyondan ilaçların payını düşürdükten sonra iki hafta önce ithal yakıtlara döviz sağlayamadığını açıklamıştı. Bu durum, Lübnan Cumhurbaşkanı’nı çözüm bulmak için parlamentoya seslenmeye sevk eden siyasi ve sosyal bir krize neden oldu.
Parlamento tarafından onaylanan ‘yürütme yetkisindeki boşluğu doldurulması, hükümetlerin sübvansiyonların kaldırılması ve finansman kartının uygulanması yönünde kararlar alması’ doğrultusunda,  hükümet kurmak dışında temel bir çözüm bulunamadı. Satın alma gücü büyük ölçüde düşen Lübnanlıların sıkıntılarını hafifletmek için Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) alınan kredilerle finansman sağlanması planlanıyor.
Lübnan, sübvansiyonların kaldırılması konusunda siyasi bir bölünmeye tanık oluyor. Lübnan Kuvvetleri, İlerici Sosyalist Parti; Özgür Yurtsever Hareket ve Hizbullah’ın karşı çıktığı sübvansiyonun kaldırılması için baskı yaparken Müstakbel Hareket ve Emel Hareketi de sübvansiyonların kaldırılması için bir ön koşul olarak finansman kartının uygulanmasında ısrar ediyor.
Özgür Yurtsever Hareket lideri Cibran Basil 20 Ağustos’ta, bu koşullarda desteği sürdürmek için herhangi bir adım atmazsa parlamentodan istifa etmekle tehdit etti. Basil, “Meclis, bugün bir karar vermeli. Yoksa azınlık olarak bizler, mecliste kalmamızın halen mantıklı olup olmadığını merak ediyoruz” derken Meclis Başkanı Nebih Berri de “Kimse, parlamentoyu tehdit etmesin. İsteyen istifa etsin. Parlamentoya yönelik tehdidi kabul etmiyorum” ifadelerini kullandı.
Basil, Temsilciler Meclisi oturumu sırasında “Özellikle elektrik meselesiyle ilgili olarak yaşananlar, siyasi alandaki kötülüğün sonucudur” diyerek üretim istasyonları için yakıt satın almak üzere Elektrik Şirketi lehine 200 milyon dolarlık hazine avansı sağlama önerisinin reddedilmesine atıfta bulundu.

Basil açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame, tek taraflı bir karar verdi. Akaryakıt krizinden kaynaklı bir patlamaya 3 ile 5 gün uzaktayız ve müdahale etmeliyiz. Temsilciler Meclisi toplantısı, resmen meclisin rolünden geri adım attığı anlamına gelir. Azınlık olarak mecliste kalmamızın halen mantıklı olup olmadığını veya görev süresini kısaltmak ve erken seçime gitmek gerekip gerekmediğini sorguluyoruz.”
Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası Başkanı’nı eleştirdiği mesajın içeriği, Lübnan Kuvvetleri tarafından cumhurbaşkanlığa karşı bir siyasi eleştiriye dönüştü. George Advan, yaptığı açıklamada “Başkandan hiçbir zaman memnun olunamaz ve onunla aynı fikirde olmadığımız zaman ondan hesap sorulmasını talep ederiz” dedi.
“İstifa eden hükümetin finansman kartını uygulayacağını ve ne zaman uygulayacağını kim söylüyor?” diye soran Advan, “Hükümet kuramıyorsunuz ve seçim hesaplarına yönelik finansman kartı içerdiği için Sosyal İşler Bakanlığı pozisyonunu kimin almak istediğini tartışıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Temsilciler Meclisi Başkanı Nebih Berri de Advan’a hitaben “Şu an hükümetin oluşumunu kolaylaştırabilecek sebeplerden biri, sizin ona katılmanızdır” diyerek Lübnan Kuvvetleri’nin hükümete katılmayı boykot etmesine atıfta bulundu.
Advan  da Berri’ye “Sorun, birinci ve ikinci danışmanların atandığı kotadır” diyerek Cumhurbaşkanı’nın danışmanlarına işaret etti.
Avdan, oturum sonrasında yaşananların ‘hızlı bir başarısızlık bağlamında ortaya çıktığını, ayrıca meseleleri bir kota zihniyetiyle yöneten bir kontrol otoritesinin varlığında ve mevduat sahiplerinin parasını ve mevcut rezervlerini boşa harcayan bir uygulama bağlamında geldiğini’ vurguladı. “Oturumda, finansman kartı ile çalışılması gerektiğini, benzin, mazot ve ilacı güvence altına almak için ithalat kapısının açılması gerektiğini vurguladık” dedi.
Demokratik Buluşma üyesi Milletvekili Hadi Ebu el-Hasan da şu açıklamada bulundu:
“Mevduat sahiplerinin kalan parasını harcamak için örtü görevi gören herhangi bir yasa çıkarmayı reddediyoruz. Bu, bir süre sonra Merkez Bankası rezervi tükenince sübvansiyonları zorla kaldırmamıza sebep olacak büyük bir hatadır. Böylece mevduat sahiplerinin kalan parası buharlaşacaktır. Finansman kartının seçim kartına dönüşmemesi için, 45 gün içinde çalışmaya başlamak kaydıyla hükümet, Dünya Bankası ile iş birliği içinde ve gözetiminde finansman kartı için pratik adımlar atılmasına izin versin.”
Diğer yandan Müstakbel Hareket üyesi olan Temsilciler Meclisi Milletvekili Samir el-Cisr, finansman kartının onaylanması, piyasanın serbestleştirilmesi ve hızla bir hükümet kurulması çağrısında bulundu.
Temsilciler Meclisi Başkanı, oturumun sonunda “Çözüm, bir an önce yeni bir hükümetin kurulmasında, finansman kartının çıkarılmasında ve piyasanın serbestleştirilmesinde yatıyor” dedi.



İnsani krizler karşısında Sudan'ı desteklemeye yönelik uluslararası çabaların artırılması

Uluslararası yardımların bir parçası (Şarku’l Avsat)
Uluslararası yardımların bir parçası (Şarku’l Avsat)
TT

İnsani krizler karşısında Sudan'ı desteklemeye yönelik uluslararası çabaların artırılması

Uluslararası yardımların bir parçası (Şarku’l Avsat)
Uluslararası yardımların bir parçası (Şarku’l Avsat)

Sudan'da devam eden insani kriz ve ülke içinde ve komşu ülkelerde nüfusun artan temel ihtiyaçları ışığında, 2023 yılında çatışmaların patlak vermesinden bu yana devam eden zor durumunda Sudan halkına destek sağlamaya yönelik uluslararası çabaların önemi artıyor.

Raporlar, Sudan'ın, özellikle ülke içinde ve dışında savaştan etkilenen insanların ve mültecilerin sayısının artmasıyla birlikte gıda, sağlık, barınma ve eğitim dahil olmak üzere acil insani yardıma ihtiyaç duyduğunu gösteriyor.

İnsani yardım kuruluşları

Geçtiğimiz yıl boyunca insani yardım kuruluşları Sudan genelinde 15,6 milyondan fazla insana 1,8 milyar dolarlık destekle ulaştı. Sağlanan yardımlar arasında 13 milyondan fazla insan için gıda ve geçim desteğinin yanı sıra su, sanitasyon, hijyen, sağlık, beslenme ve barınma yardımı da yer aldı.

Komşu ülkelerde faaliyet gösteren insani yardım kuruluşları bir milyondan fazla kişiye gıda, yarım milyon kişiye tıbbi destek ve 800 binden fazla kişiye koruma hizmetleri sağlayarak hayat kurtarıcı yardımlarda bulundu.

Kötüleşen koşullar

Bu bağlamda Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), insani krizin başlangıcından bu yana Sudan'a destek sağlıyor. Suudi Arabistan, Nisan 2023'te krizin patlak vermesinden önce daha sürdürülebilir müdahaleler uygulamaya yönelen Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi'nin (KSrelief) çabalarının bir parçası olarak, birçok coğrafi alana ve insani sektöre dağıtılan 132 milyon dolarlık insani yardım da dâhil olmak üzere Sudan'a 3 milyar dolardan fazla destek sağladı.

KSrelief, çatışma nedeniyle kötüleşen insani durumun bu kazanımları heba ettiğini, bunun da KSrelief’i acil yardım sağlamak için geri dönmeye zorladığını ve Nisan 2023'ten bu yana Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer insani yardım kuruluşlarıyla iş birliği içinde 73 milyon dolardan fazla maliyetle 70'ten fazla insani yardım projesi uyguladığı Sudan'daki ihtiyaç alanlarındaki çabalarını iki katına çıkardığını açıkladı.

Kalkınma projeleri

BAE Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan son istatistikler, BAE'nin 2014-2025 yılları arasında 3,5 milyar dolar değerinde insani yardım ve kalkınma yardımı sağladığını ortaya koyarken, 2023'te çatışmanın patlak vermesinden bu yana 600,4 milyon dolar tahsis edildi. Bu yardımlardan iki milyondan fazla kişi doğrudan faydalandı.

defd
Sudan'a yönelik Suudi yardımı hava yoluyla ulaştırıldı. (Şarku’l Avsat)

Bu çabaların bir parçası olarak BAE, Şubat 2025'te Addis Ababa'da düzenlenen Sudan için Üst Düzey İnsani Yardım Konferansı'nda 200 milyon dolar taahhüt etti. BAE ayrıca 162 uçak ve bir deniz sevkiyatı aracılığıyla, 6 bin 388 tonu Sudan içinde ve 280 tonu tıbbi yardım olmak üzere 12,6 bin ton gıda, sağlık ve yardım malzemesi dahil olmak üzere yardımların ulaştırılmasına katkıda bulundu.

Sudanlı mültecileri desteklemek üzere Çad'a 6 bin ton ve Uganda'ya 200 ton gönderildi. Ayrıca bir sağlık merkezine destek sağlandı, 3 su kuyusu açıldı ve 10 sağlık tesisi inşa edildi. BAE ayrıca, Güney Sudan'daki mültecilere 300 ton yardım sağladı.

Sağlık sektörü

Sağlık sektöründe BAE, Çad'da 90 bin 889'dan fazla hastaya tıbbi hizmet sağlayan iki sahra hastanesi kurdu ve Güney Sudan'ın Bahr el-Gazal eyaletinde bir hastane açtı. Ayrıca 14 Sudan eyaletinde 127 sağlık tesisi desteklendi.

İstatistikler, BAE'nin Sudan'da faaliyet gösteren BM kurum ve kuruluşlarına 70 milyon dolar, komşu ülkelerdeki Sudanlı mültecilere de 30 milyon dolar sağladığını gösterdi. Buna Dünya Gıda Programı (WFP) için sağlanan 25 milyon dolar da dahil.

csdvfgt
BAE yardımı, Sudan'da mağdur olanlara yardım etmek için çeşitli kalemler içeriyor. (WAM)

Söz konusu mali katkılar şöyle: WFP’ye 25 milyon dolar, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'ne (UNHCR) 20 milyon dolar, Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) 8 milyon dolar, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'na (UNICEF) 7 milyon dolar, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’ne (FAO) yaklaşık 5 milyon dolar ve Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne (OCHA) yaklaşık 5 milyon dolar.

Ek destek

BAE ayrıca, krizden etkilenen Sudanlı mülteci kadınlar için WHO’ya 3 milyon dolar, UNHCR'ye 3 milyon dolar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'na (UNFPA) 2 milyon dolar, Kadın Barış ve İnsani Yardım Fonu'na 2 milyon dolar ve Çad'daki Toplumsal Cinsiyete Dayalı Müdahale Programı'na 250 bin dolar olmak üzere 10,25 milyon dolar değerinde ek destek sağladı.

Eğitime destek bağlamında BAE, UNICEF ile Çad'daki Sudanlı mültecilerin eğitimine 4 milyon dolar destek sağlamak üzere bir anlaşma imzaladı.

Bu çabalar, Sudan'ın hem ülke içinde hem de mülteci kamplarında milyonlarca insanın yaşam koşullarının kötüleştiği bir ortamda, insani krizi hafifletmek için daha koordineli bir uluslararası desteğe ihtiyacı olduğunu vurguluyor.