İran'ın Dışişleri Bakanı olması beklenen Abdullahiyan: İslam ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmek birinci önceliğimiz

AA
AA
TT

İran'ın Dışişleri Bakanı olması beklenen Abdullahiyan: İslam ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmek birinci önceliğimiz

AA
AA

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin, Dışişleri Bakanı olarak aday gösterdiği, muhafazakar kimliğiyle tanınan Hüseyin Emir Abdullahiyan, yaptırımların etkisiz hale getirilmesi için çalışacaklarını ancak nükleer anlaşmayı dış politikanın odağı haline getirmeyeceklerini söyledi.
İran devlet televizyonunun haberine göre, Reisi'nin yeni kabine için önerdiği isimlerin yetkinliğine yönelik Mecliste dün başlayan görüşmeler ikinci gününde de devam etti.
Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu, Dışişleri Bakanı olarak aday gösterilen Abdullahiyan'ın yetkinliğini teyit etti.
Mecliste milletvekillerine hitap eden Abdullahiyan'ın önceki hükümet dönemindeki dış politika tercihlerini eleştirmesi dikkati çekti.
Abdullahiyan, 2018'de eski ABD Başkanı Donald Trump yönetimindeki Washington'un tek taraflı çekildiği nükleer anlaşmayı canlandırmak için Batı ile sürdürülen müzakerelere ilişkin, "Dış politikamızı nükleer anlaşmaya bağlamayacağız. Nükleer anlaşma bakanlığı olmayacağız." dedi.
Müzakereleri sürdüreceklerini söyleyen Abdullahiyan, "Müzakereyi bir diplomasi aracı olarak görüyoruz ve mantıklı bir müzakere masasından asla kaçmayacağız. Yaptırımları etkisiz hale getirmek ve kaldırmak için elimizden geleni yapacağız." ifadelerini kullandı.
Dengeli, Asya ve komşulara odaklı bir dış politika benimseyeceklerini dile getiren Abdullahiyan, şöyle devam etti:
"Dış politikamız bir bölgeyle ya da bir alanla sınırlı kalmayacak. Birkaç ülkeyi dış politika önceliklerimiz olarak belirleyeceğiz ve bu alanlardaki politikalarımızı uygulamak için belirlenen takvime göre adımlar atacağız. Bununla birlikte komşular ve Asya odaklı dış politika ile İslam ülkeleriyle ilişkileri güçlendirmek birinci önceliğimiz olacaktır."

Dışişleri Bakanlığı için aday gösterilen Abdullahiyan, Batı'ya karşı mesafeli
Eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad döneminde bir süre Bahreyn Büyükelçisi olarak görev yapan Abdullahiyan, daha sonra Ahmedinejad ve Hasan Ruhani dönemlerinde Arap ve Afrika İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcılığı yaptı. Abdullahiyan, son olarak Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf'ın Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Özel Yardımcılığı görevini yürütüyordu.
Devrim Muhafızları Ordusuna yakın görünen ve Batı'ya karşı mesafeli politikaları destekleyen Abdullahiyan, Meclisten güvenoyu alması halinde nükleer anlaşmayı canlandırmak için Batı ile sürdürülen müzakerelere yön verecek.
Muhafazakar kimliğiyle bilinen Cumhurbaşkanı Reisi'nin yeni kabine için önerdiği isimlere yönelik güven oylaması süreci dün başlamıştı. Dünkü oturumda yeni kabinede, kadınlara ve Sünnilere yer verilmemesi, bazı milletvekilleri tarafından eleştirilmişti. Reisi'nin Meclise sunduğu kabine listesindeki 19 isim milletvekillerince tek tek değerlendirilecek, ardından güvenoyuna sunulacak.



Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
TT

Mücteba Hamaney gerçekten babasının yerine mi hazırlanıyor?

Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)
Helikopterin düşüşünün kaza olmadığını düşünenlerin aklındaki olası faillerden biri de Mücteba Hamaney (AP/Arşiv)

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin ölümüyle birlikte ülkenin yönetimine dair sorular ortaya atılırken en çok zikredilen isimlerden biri de Yüce Lider'in oğlu Mücteba Hamaney oldu. 

Hiçbir resmi rolü bulunmasa da ülkenin en etkili figürlerinden biri gibi görülen Hamaney, pek çok İranlı için gizemini koruyor. Zira kendisi ne kamuoyunda sıklıkla görülüyor ne de konuşma yapıyor. 

ABD'nin Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, 85 yaşındaki Ayetullah Ali Hamaney'in 54 yaşındaki oğlunu mercek altına aldı.

Mücteba Hamaney'in, kendi kişisel gücü olmadığı ve itaatkar bir tavır gösterdiği söylenen Reisi'nin döneminde istihbarat ve güvenlik yapılarındaki nüfuzunu artırdığını bildirdi. 

İran Yüce Liderliği için Reisi'nin hazırlandığının düşünüldüğü ancak helikopterin düşmesiyle birlikte bu konudaki soru işaretlerinin arttığı aktarıldı. 

WSJ'nin konuştuğu uzmanlara göre Mücteba Hamaney'in, babasının yerine geçme ihtimali düşük ve spot ışıklarının altından kaçınarak daha da güç kazanması bekleniyor.

Alman Uluslararası Politika ve Güvenlik Politikaları Enstitüsü'nde çalışan İran uzmanı Hamidreza Azizi şöyle düşünüyor:

Son 20 yıldır işler, Mücteba ve etrafındaki şebekenin kontrolünde. Şimdi Hamaney için asıl mesele, Reisi'yle aynı özelliklere sahip birini bulmak. Böylece Mücteba toplumun gözünün önünde olmadan gücünü koruyup artırabilir.

Mücteba Hamaney'in haziran sonunda düzenlenmesi planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de önemli bir rol oynaması bekleniyor. 

İran'ın geçici cumhurbaşkanı Muhammed Muhbir'in de Mücteba Hamaney'e sadık bir isim olduğuna işaret ediliyor. 68 yaşındaki Muhbir seçimlere kadar tüm meselelerde belirleyici olacak üç kişilik bir konseyin parçası.

Yüce Lider'e bağlı, milyar dolarlık yatırım fonu Setad'ın başkanlığını neredeyse 15 yıl boyunca yürüttü. 

Haberde 1969'da Meşhad'da doğan Mücteba Hamaney'in geçmişine de değinildi. Yüce Lider'in sitesine göre, Şah Rıza Pehlevi döneminde evlerine düzenlenen baskınlardan birinde babasının dövüldüğünü gördü. 

1979'de devrimden sonra Tahran'a taşınan ailenin babası hızla yükselirken oğlu da 1980-1988'de Irak'la yürütülen savaşta cepheye gitti. 

Daha sonra Devrim Muhafızları'nda önemli görevlere gelecek kişilerle burada tanışan Mücteba'nın nüfuzu özellikle 2000'lerin ortalarında geniş çaplı olarak konuşulmaya başladı. 

Değişimciler, 2005 ve 2009'da Mahmud Ahmedinecad'ın kendilerine karşı kazandığı zaferlerin Mücteba Hamaney tarafından ayarlandığını öne sürdü.

ABD, 2019'da Devrim Muhafızları ve Besic milisleriyle "babasının istikrarı bozan bölgesel hırslarını ve ülke içindeki baskıya dair hedeflerini ilerletmeye" çalıştığı gerekçesiyle onu yaptırım listesine aldı. 

2022'de Mehsa Emini'nin gözaltında ölmesinin ardından ülke çapında patlak veren gösterilerde nefret objesi oldu. Ev hapsinde tutulan eski cumhurbaşkanı adayı Mir Hüseyin Musevi, Yüce Lider'e seslenerek o pozisyona oğlunu hazırladığı haberlerini yalanlamasını istedi. Ancak yanıt gelmedi. 

Ali Hamaney hakkında kitap yazan ABD ve İran yurttaşı Mehdi Khalaji bütün bunlara rağmen söylentilere karşı çıkıyor:

Mücteba'nın yeni Yüce Lider olma arzusuna dair fikirler tamamıyla bir mit. Tarihsel deneyime dayanarak Hamaney'in ne kendi oğlunu ne de başkasını işaret edeceğini sanmıyorum.

İslam Cumhuriyeti'ni kuran Ruhullah Humeyni ve yerine geçen Ali Hamaney'in Yüce Liderlik pozisyonunun babadan oğula geçmesine karşı çıkmasını İslam'a aykırı görmesi de Khalaji'nin tahminlerini güçlendiriyor. 

Mücteba Hamaney'in yönetim deneyimi ve dini yeterliliği de bu göreve uygun görülmüyor.

Tennessee Üniversitesi'nden Saeid Golkar şöyle diyor:

Önemli kararların alındığı yerlerde onlarca yıldır tecrübe edinen Mücteba Hamaney'in rejimdeki bağlantıları eşsiz. Ancak onun atanması monarşiyi geri getirerek Hamaney'in mirasını lekeler.

Bazı uzmanlar da Ahmed Humeyni'nin Mücteba Hamaney'den de güçlü görüldüğünü ancak babasının 1989'da ölmesiyle birlikte işlerin değiştiğini bildiriyor. Hamaney ve dönemin cumhurbaşkanı Ekber Haşimi Rafsancani'yle sorunlar yaşayan Ahmed Humeyni, 1995'te henüz 45 yaşındayken hayatını yitirmişti. Kalp krizinin ölüme neden olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, WSJ, BBC Türkçe