İspanya, terör örgütüne üye olmakla suçlanan Cezayirli aktivisti sınır dışı etti

Cezayir polisi (Reuters-Arşiv)
Cezayir polisi (Reuters-Arşiv)
TT

İspanya, terör örgütüne üye olmakla suçlanan Cezayirli aktivisti sınır dışı etti

Cezayir polisi (Reuters-Arşiv)
Cezayir polisi (Reuters-Arşiv)

İspanya, ‘bir terör örgütüne üye olma’ suçlamasıyla haklarında uluslararası tutuklama emri çıkarılan Cezayirli dört aktivist arasında yer alan Abdullah Muhammed’i ülkesine sınır dışı etti.
İspanya, eski bir jandarma olan, hükümet karşıtı aktivist Muhammed’i sınır dışı etmenin yanı sıra, siyasi ve ideolojik bağları nedeniyle aktivistin 10 yıl boyunca ülkeye girmesini de yasakladı.
İspanya İçişleri Bakanlığı 20 Ağustos’ta, terörist olarak sınıflandırılan İslami eğilimli Reşad Hareketi ile ilişkisi nedeniyle Muhammed’in İspanya topraklarına 10 yıl giriş yasağı ve sınır dışı etme kararı aldı.
Al-Watan gazetesine göre, Abdullah Muhammed ve yaklaşık 30 Cezayirli göçmen geçtiğimiz Cumartesi günü İspanya’nın Almeria şehrinden Cezayir’e bir gemiyle gönderildi.
Adli bir kaynak, Muhammed’in Cezayir’e döndükten sonra sivil mahkemeye çıktığını ve askeri mahkemeye çıkmayı beklediğini söyledi.
Cezayir, 22 Mart’ta Abdullah Muhammed de dahil olmak üzere yurtdışına kaçan dört aktivist hakkında ‘bir terör planına karışma’ suçlamasıyla uluslararası tutuklama emri çıkardı.
Savcılık söz konusu dört aktivistin, ‘devlet güvenliğini ve ulusal birliği hedef alan eylemlerde bulunan terör örgütüne katılma, devlet güvenliğini hedef alan eylemlerde bulunan bir terör örgütünü finanse etme ve bir suç örgütü bünyesinde kara para aklamakla’ suçlandığını bildirdi.
Haklarında tutuklama kararı çıkarılan diğer isimler ise Cezayir’in Mayıs ayında terör örgütü ilan ettiği Reşad hareketinin kurucularından, İngiltere’de ikamet eden eski diplomat Muhammed Larbi Zitut, Amir DZ olarak bilinen blog yazarı Amir Buhos ile gazeteci ve eski istihbarat memuru Hişam Abud.



Amerikan istihbaratı: İsrail çağrı cihazı operasyonunu 15 yıldır planlıyordu

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için cenaze töreni düzenledi (AP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için cenaze töreni düzenledi (AP)
TT

Amerikan istihbaratı: İsrail çağrı cihazı operasyonunu 15 yıldır planlıyordu

Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için cenaze töreni düzenledi (AP)
Hizbullah destekçileri, çağrı cihazlarının patlatılmasıyla öldürülenler için cenaze töreni düzenledi (AP)

Amerikan istihbarat yetkilileri, İsrail'in Lübnan Hizbullahı'na yönelik düzenlediği çağrı cihazı operasyonunu 15 yıldır planladığını bildiriyor. 

Amerikan medya kuruluşu ABC News'ün görüştüğü ve kimlikleri gizli tutulan istihbarat yetkilileri, İsrail'in çağrı cihazlarını paravan şirketler aracılığıyla Lübnan'a soktuğunu belirterek, bunun riskli bir operasyon olduğuna dikkat çekiyor.

İstihbarat kaynakları, CIA'in de bir dönem bu taktiği kullanmayı düşündüğünü fakat sivillere yönelik risk nedeniyle böyle bir adım atılmadığını belirtiyor.

Yetkililer, İsrail istihbaratının saldırıyı paravan şirketler kullanarak planladığını ve bu firmalardaki görevlilerin bir kısmının "kime bağlı çalıştığından habersiz olduğunu" öne sürüyor. 

Mossad'ın paravan firmalar kullanarak çağrı cihazlarına patlayıcı yerleştirip Lübnan'a soktuğuna dair ilk iddia, Amerikan gazetesi New York Times'ın (NYT) 18 Eylül'deki haberinde paylaşılmıştı. 

NYT'ye konuşan kaynaklar, Mossad'ın BAC Consulting adlı bir paravan şirket aracılığıyla çağrı cihazlarını bubi tuzağına dönüştürerek Lübnan'a soktuğunu iddia etmişti. Macaristan merkezli bu paravan şirketin, kağıt üstünde Tayvanlı Gold Apollo firması adına çağrı cihazı ürettiği savunulmuştu. 

İsrailli istihbarat yetkilileri, AR-924 model numaralı cihazların bataryalarına patlayıcı bir madde olan pentaeritritol tetranitrat (PENT) yerleştirildiğini ve bunların 2022 yazında Lübnan'a gönderildiğini belirtmişti. 

ABC News, konuştuğu istihbarat kaynaklarının bu bilgileri doğruladığını aktarırken, BAC ve Gold Apollo'yla iletişime geçildiğini fakat firmalardan yanıt alınamadığını bildiriyor.
İsrail Başbakanlık Ofisi'ne bağlı Ulusal Siber Direktörlük'ün eski genel müdür yardımcısı Refael Franco, Times of Israel'e verdiği söyleşide, saldırıların ardından Hizbullah'ın yeniden bir iletişim sistemi kurmasının zor olacağını savunuyor ve ekliyor: 

İletişim kurmanın bir yolu olmadığında binlerce savaşçıyı ve birimi kontrol etmek zor, bu onları birkaç yıl geri götürecek.

Franco da İsrail'in çağrı cihazlarını "paravan şirketler aracılığıyla almış olabileceğine" dikkat çekiyor. Eski istihbarat yetkilisi, Hizbullah'ın yıllarca bu patlayıcı dolu çağrı cihazlarından şüphelenmediğini belirtirken, Tel Aviv'in yeni hedefinin Hizbullah'ın bütün tedarik zincirinin akışını çözmek olduğunu söylüyor.

17 Eylül'de Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar yaşanmıştı. Ertesi gün de ülkedeki telsiz, radyo ve güneş enerji sistemlerinde patlama gerçekleşmişti. Olaylarda en az 37 kişi yaşamını yitirirken, 2 bin 931 kişi de yaralanmıştı. Tel Aviv saldırıyı resmi olarak üstlenmedi. Reuters'ın Lübnanlı güvenlik yetkililerine dayanarak aktardığına göre, saldırıdan birkaç saat önce bile Hizbullah çağrı cihazı dağıtıyordu. 

İsrail'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon, dünkü açıklamasında Hizbullah'a yönelik saldırıların devam edebileceği sinyalini vererek şunları söyledi: 

Hizbullah'ın provokasyonlarına devam etmesine izin vermeyeceğiz. Bu eylemler uluslararası hukuku ihlal etmektedir ve İsrail kendini savunacaktır.

Independent Türkçe, Times of Israel, ABC News, Haaretz