Haber analiz: Şam’a uğramadan Suriye’den geçmek

Rusya Devlet Başkanı Putin ile Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın önceki gün Moskova’da bir araya geldi (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın önceki gün Moskova’da bir araya geldi (EPA)
TT

Haber analiz: Şam’a uğramadan Suriye’den geçmek

Rusya Devlet Başkanı Putin ile Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın önceki gün Moskova’da bir araya geldi (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Putin ile Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın önceki gün Moskova’da bir araya geldi (EPA)

ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü William Burns’ın Beyrut’ta görüştüğü konulardan biri de Ürdün’den Lübnan’a uzanacak elektrik hattını Şam rejimini “pas geçerek” Suriye topraklarından nasıl geçirileceği meselesiydi.
Burns bu denklemi yani Suriye’den geçip de Suriye rejimine takılmama meselesini dile getiren tek kişi değil. Zira Suriye’nin başkenti dışındaki bazı başkentlerde bu zor denklemin üstesinden gelmek amacıyla bir dizi açık ve gizli görüşmeler ve girişimler söz konusu. Aynı amaçla “Şam’dan vize almadan” Suriye’nin cephelerine yönelik saha ziyaretlerinde bulunan yabancı komutanları bulunuyor.
ABD, Lübnan’ın krizini çözmeye katkıda bulunmak için Lübnan’a elektriğin ulaştırılmasını daha önce onaylamıştı. Bu onay, İran’ın Beyrut’a yakıt tedarik etmesi teklifine karşı bir “yanıt” olarak gelmişti. ABD’nin onayı, Ürdün ve Lübnan’ın ABD’nin yaptırımlarını ve Washington’daki siyasi itirazları atlatmak amacıyla sunduğu teklife binaen geldi. Fakat sorun “Suriye düğümü” idi. Şam’ın karanlıktan çıkmak ve sorununu çözmesi için doğalgaz ve elektriğe ihtiyacı var. Ürdün elektriği ve Mısır doğalgazının da Lübnan’a gönderilmesi için Suriye’ye ihtiyaç var. Suriye’nin resmi makamları, Lübnan ve Ürdün’ün ihtiyaçlarını iki konuda kazanç sağlamak için kullanmaya çalışıyor: Birincisi, Suriye’ye doğalgaz ve elektrik yardımı yapılması, ikincisi Washington ile diğer Arap ülkeleriyle siyasi kapıların açılması. Bunu da Mısır-Ürdün-Suriye-Lübnan hattını birbirine bağlayacak projeler üzerinden gerçekleştirmeyi hedefliyor.
ABD tarafı Şam ile siyasi ilişki kurmaya karşı dikkatli bir tavır sergilemeye devam ediyor. Bu meseledeki Suriye gerçeğini göz önüne almakla Suriye rejimine meşruiyet kazandırmak birbirinden farklı şeyler. Lübnan’a enerji ulaştırma teklifine verilen onay henüz siyasi ‘akım’ için geçerli değil. Bu nedenle Washington Beyrut ve Amman’ı, sorunu siyaseten ve pratikte çözecek formüller bulmakla görevlendirdi. Bu görevlendirme hususu, Burns’un Beyrut ve diğerlerinde muhataplarıyla konuştuğu konular arasında yer alıyordu. Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesinde, Suriye’de “ortak bir yol haritası” uygulamak için Rusya’nın da aralarında yer alacağı bölgesel-uluslararası bir “çalışma grubu” kurmayı önerdi. Kral Abdullah’ın bu önerisi aynı zamanda Washington’un “Suriye’nin yeniden istikrara kavuşması, ayağa kalkması, egemenliğini geri almasını, yasadışı milis ve güçlerin ülkeden çıkarılması ve Suriye kriziyle ilgili siyasi çözümün uygulanmasını sağlayacak şekilde Suriye rejimini değiştirmek yerine rejimin davranışlarını değiştirmek” şeklinde formüle ettiği politikasıyla çelişmiyor.
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi, Haziran sonunda Roma’da düzenlenen Suriye konulu bakanlar toplantısında, 2018’de Suriye’nin güneyi ile ilgili özellikle İranlı milislerin çıkarılması, istikrarın sağlanması, kaosun önlenmesi ve mülteci kamplarının terör yuvalarına dönüşmesinin engellenmesini öngören anlaşmaya uyulmadığı konusunda yaptığı konuşmada ve uyarılarda netti.
2015’in sonlarında Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinin ardından tutumunu yavaş yavaş dönüştüren Amman’ın beklentisi acil değil bilakis aşamalıdır ve uğrayacağı istasyonlar çok. Kral Abdullah Washington’dan sonra önceki gün Moskova’yı ziyaret etti ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinde Rusya’nın Suriye’de “istikrarı sağlamadaki” rolüne övgüde bulundu. Bu ziyaret, Rus komutanların Ürdün’ün komşusu olan Dera’da uzlaşı sağlamak için sahada müzakereler yürüttüğü bir dönemde geldi. Nitekim Suriye’nin güneyinde çeşitli talepler öne sürülüyor: İran ve milislerini Ürdün sınırından uzaklaştırmak, Golan Tepeleri’nde çatışmalara son vermek, Suriye devlet otoritesinin ülkenin güneyine geri dönmesi, muhalefetin makul bir uzlaşmayı kabul etmesi, yeni bir siyasi ve askeri yapılanmanın olduğu Suveyda meselesine yaratıcı bir çözüm getirmek, güneyde istikrarın sağlanması, terör ve uyuşturucu tehlikesinin Ürdün sınırından uzak tutulması ve Ürdün ile Körfez arasında ticaretin aktifleştirilmesi.
Türkiye ve diğer Arap ülkeleriyle durumu müzakere eden Ürdünlü yetkililerin bir sonraki durağı, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi’nin girişimiyle Irak Komşu Ülkeler Zirvesi’ne ev sahipliği yapmaya hazırlanan Bağdat olacak. Zirveye Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve bölge ülkelerinin liderleri davet edildi. Suriye rejim lideri Beşşar Esed zirveye katılmayacak fakat zirvenin ana gündemi Suriye meselesi olacak. Şu anki tablo bunu gösteriyor. Kazımi, Ulusal Güvenlik Danışmanı Falih el-Feyyad’ı, Komşu Ülkeler Zirvesi konusunda “arka plan bilgisi” vermesi için Esed’e gönderdi.
Feyyad’a verilen diğer bir görev ise Suriye’nin 9 yıldır dondurulan Arap Birliği üyeliğinin yeniden aktifleştirilmesi için Suriye’nin Arap Birliği’ne geri dönmesi fikrini öne sürme konusunda normalleşme altyapısını oluşturmak adına Şam’ın Bağdat’a sunabileceklerini dinlemekti.
ABD’nin bu hamlelere ve girişimlere yönelik itirazının Donald Trump yönetimi dönemindeki gibi sert olmadığı açık bir durum. Ancak Biden yönetiminin yine de daha büyük girişimler ve atılımlar için iştahlı olmadığı da kesin. Biden yönetimi bu hamlelerin önünü kesmemekle birlikte, Kamışlı’daki Kürtler ile Şam arasındaki ilişkiler konusunda küçük düzenlemelere öngören anlaşmalara, DEAŞ’ın ortaya çıkmamasında, İsrail’in Suriye’deki İran ve Hizbullah mevzilerine yönelik hava saldırıları için istihbarat paylaşımına yeşil ışık yakılmasına ve rejimin davranışlarını değiştirmek amacıyla yaptırımlar, yalnızlaştırma ve Ceaser Yasası üzerinden baskı uygulamaya önem veriyor.
Halihazırda gündemde olan şey, birçok projenin Suriye’ye uğramadan Suriye’den geçmesidir.



Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri
TT

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

Gazze ateşkesine ilişkin Trump anlaşması metni ve Hamas’ın değişiklikleri

ABD Başkanı Donald Trump'un bu akşam Washington'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmeden önce tamamlanması için baskı yaptığı İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının yeni metni elde edildi. “Trump anlaşması” olarak bilinen öneri, iki aylık ateşkes, rehinelerin ve esirlerin serbest bırakılması ve İsrail ile Hamas'ın cesetleri iadesini içeriyor.

Londra merkezli al Majalla dergisinin elde ettiği yeni metin, Hamas'ın daha önce iki tarafa teslim edilen metinle ilgili görüşlerini dikkate alıyor

Gazze ateşkes müzakerelerine yakın bir kaynak, bugün “Al-Majalla” dergisine verdiği demeçte, Katar ve Mısır arabuluculuğunda müzakerelerin bugün, Trump-Netanyahu görüşmesi öncesinde Doha'da yeniden başladığını söyledi. Yetkili, Hamas'ın “Al-Majalla” dergisinde yayınlanan anlaşma taslağının üçüncü, beşinci ve on birinci maddelerinde üç değişiklik yapılmasını talep ettiğini ve bu değişikliklerin şunları içerdiğini açıkladı:

Birincisi, insani yardımın ulaştırılma yönteminde köklü değişiklikler yapılması ve bu yardımların “Gazze İnsani Yardım Kuruluşu” dışındaki BM kuruluşlarını da kapsaması.

İkincisi, 60 gün sonraki görüşmeler sırasında Katar, Mısır ve ABD'nin garantisinde ateşkesin sürdürülmesi.

Üçüncüsü, İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki diğer bölgelerden ve Netzarim ekseninden çekilmesi.

İsrail heyeti Hamas'ın değişikliklerini reddetti, ancak taraflar müzakerelerin bugün devam etmesinde anlaştı.

Trump geçen salı günü, İsrail'in Hamas ile 60 gün sürecek ateşkesin son ayrıntılarını belirlemek için gerekli şartları kabul ettiğini ve bu süre zarfında iki tarafın savaşı sona erdirmek için çalışacağını söylemişti. Hamas'a yakın bir kaynak, hareketin, ABD'nin desteklediği yeni ateşkes önerisinin İsrail'in Gazze'deki savaşını sona erdireceğine dair garantiler almaya çalıştığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın  Majalla’dan aktardığı İsrail ile Hamas arasında anlaşmada Amerikan önerisinin tam metni:

1- Süre: 60 günlük ateşkes. Başkan Trump, İsrail'in kararlaştırılan süre boyunca ateşkesin uygulanmasını garanti eder.

2- Rehinelerin serbest bırakılması: “58 kişilik listeden” 10 canlı ve 18 ölü İsrailli rehine, 1, 7, 30, 50 ve 60. günlerde aşağıdaki şekilde serbest bırakılacaktır:

İlk gün 8 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

7. günde 5 rehine cesedi teslim edilecek.

30. günde 5 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

50. günde 2 rehine canlı olarak serbest bırakılacak.

60. günde 8 rehine cesedi teslim edilecek.

thy
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze Şeridi'nde insani yardım malzemeleri taşıyor. (Reuters)

3- İnsani yardım: Yardımlar, Hamas'ın ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin ardından derhal Gazze'ye gönderilecektir. Bu yardımlar, sivil halka yönelik yardımlarla ilgili olarak varılacak ve anlaşma süresince uygulanacak bir anlaşma uyarınca sağlanacak ve anlaşma, 19 Ocak 2025 tarihli insani yardım anlaşmasına uygun olarak yoğun ve yeterli miktarda yardımın ulaştırılmasını içerecektir. Yardımlar, Birleşmiş Milletler ve Kızılay da dahil olmak üzere üzerinde mutabık kalınan kanallar aracılığıyla dağıtılacaktır.

İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı faaliyetleri bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde durdurulacak.

4- İsrail'in askeri faaliyetleri: Bu anlaşma yürürlüğe girdiğinde, İsrail'in Gazze'deki tüm saldırı amaçlı askeri faaliyetleri durdurulacaktır. Ateşkes süresince, Gazze Şeridi'nde hava trafiği (askeri ve gözetleme) günde 10 saat, rehine ve mahkumların takası yapılacak günlerde ise günde 12 saat durdurulacaktır.

vfgyju
3 Temmuz 2025'te İsrail'in gerçekleştirdiği hava saldırısının ardından Güney Gazze'den dumanlar yükseliyor. (AP)

5- İsrail ordusunun yeniden konuşlandırılması:

A – İlk gün, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasından sonra (8 kişi), Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminde ve Netzarim koridorunda, insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde anlaşmaya varılacak haritalara göre yeniden konuşlandırılacaktır.

b) 7. gün, İsrailli rehinelerin cesetlerinin teslim edilmesinden sonra (5 ölü), insani yardımla ilgili 3. maddeye uygun olarak ve üzerinde mutabık kalınacak haritalara göre Gazze Şeridi'nin güney kesiminde yeniden konuşlandırma.

c) Teknik ekipler, hızlı müzakereler yoluyla nihai yeniden konuşlandırma sınırları üzerinde çalışacak.

6- Müzakereler: İlk gün, arabulucuların ve garantörlerin gözetiminde, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler hakkında müzakereler başlar. Bu düzenlemeler şunları içerir:

A – İsrail hapishanelerinde bulunan Filistinli tutukluların sayısı üzerinde mutabık kalınacak şekilde, kalan tüm İsrail rehinelerinin takas edilmesinin anahtarları ve koşulları.

B – İsrail güçlerinin yeniden konuşlandırılması ve çekilmesi ile Gazze Şeridi'nde uzun vadeli güvenlik düzenlemeleri ile ilgili konular.

C – Taraflardan herhangi biri tarafından ortaya konacak Gazze Şeridi'nde “ertesi gün” ile ilgili düzenlemeler.

D – Kalıcı ateşkesin ilan edilmesi.

Trump, ateşkes anlaşmasını bizzat kendisi açıklayacak. Başkan, tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve müzakerelerin çatışmaya kalıcı bir çözüm getireceğinden emin.

7- Başkanlık desteği: Başkan (Trump), tarafların ateşkes anlaşmasına bağlı kalması konusunda ciddi ve ateşkes süresince müzakerelerin başarılı bir şekilde sonuçlanması halinde taraflar arasında bir anlaşmaya varılmasının, çatışmanın kalıcı olarak çözülmesine yol açacağı konusunda ısrarcıdır.

dfgthy
ABD Başkanı Donald Trump 3 Temmuz 2025 (AFP)

8- Filistinli mahkumların serbest bırakılması: İsrail, hayatta olan ve ölen İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında ve yukarıdaki 2. maddeye göre, üzerinde mutabık kalınacak sayıda Filistinli mahkumun serbest bırakılmasını sağlayacaktır. Serbest bırakma işlemi, yukarıdaki 2. maddeye göre ve üzerinde anlaşmaya varılan bir mekanizma çerçevesinde, genel bir inceleme ve tören olmaksızın, rehinelerin serbest bırakılmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirilecektir.

9- Rehineler ve tutukluların durumu: 10. günde Hamas, kalan tüm rehineler hakkında tam bilgi (hayatta olduklarına dair kanıt ve sağlık durumu raporu/ölüm belgesi) sunacaktır. Buna karşılık İsrail, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nden tutuklanan Filistinli mahkumlar ve İsrail'de bulunan Gazze Şeridi'nden ölenlerin sayısı hakkında tam bilgi verecektir. Hamas, ateşkes süresince rehinelerin sağlığı, bakımı ve güvenliğini garanti altına alacaktır.

10- Anlaşma üzerine kalan rehinelerin serbest bırakılması: Kalıcı ateşkes için gerekli düzenlemelerle ilgili müzakereler 60 gün içinde tamamlanmalıdır. Anlaşma sağlandığında, İsrail tarafından sunulan “58 kişilik liste”deki geri kalan İsrailli rehineler (hayatta olanlar ve ölenler) serbest bırakılacaktır. Söz konusu süre içinde ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemelere ilişkin müzakereler tamamlanamazsa, ateşkes aşağıdaki 11. maddeye göre uzatılabilir.

11- Garantörler: Aracılar-Garantörler (ABD, Mısır ve Katar), ateşkesin 60 gün süreyle devam etmesini ve ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için gerekli düzenlemeler konusunda ciddi görüşmelerin yapılmasını sağlayacaklardır. Aracılar, gerekirse bu çerçevede kararlaştırılan prosedürlere göre ciddi müzakerelerin ek bir süre boyunca devam etmesini garanti ederler.

12- Temsilcinin başkanlığı: Özel temsilci Büyükelçi Steve Wiggoff bölgeye gelerek anlaşmayı tamamlayacak ve müzakerelere başkanlık edecektir.

13- Başkan Trump: Başkan Trump ateşkes anlaşmasını şahsen açıklayacak. ABD ve Başkan Trump, nihai bir anlaşmaya varılana kadar iyi niyetle müzakerelerin devam etmesini sağlamak için çalışmaya kararlıdır.

* Bu metin 4 Temmuz'da yayınlanmış ve 7 Temmuz 2025 Pazartesi sabahı güncellenmiştir.