Barzani ve Maliki görüşmesi, Sadr’a karşı ‘en tehlikeli kışkırtma’ olarak görünüyor

Irak’taki seçim ittifaklarında en başa dönüldü.

Mesud Barzani, Nuri el-Maliki’yi karşıladığı anın fotoğrafını Twitter’dan paylaştı.
Mesud Barzani, Nuri el-Maliki’yi karşıladığı anın fotoğrafını Twitter’dan paylaştı.
TT

Barzani ve Maliki görüşmesi, Sadr’a karşı ‘en tehlikeli kışkırtma’ olarak görünüyor

Mesud Barzani, Nuri el-Maliki’yi karşıladığı anın fotoğrafını Twitter’dan paylaştı.
Mesud Barzani, Nuri el-Maliki’yi karşıladığı anın fotoğrafını Twitter’dan paylaştı.

Irak’taki siyasi gruplar, özellikle Mukteda es-Sadr liderliğindeki Sadr Hareketi başta olmak üzere bazı siyasi grupların seçim yarışından çekilmesinin ardından Ekim’de yapılması kararlaştırılan parlamento seçimlerinin akıbeti belirsizliğini koruyor. Bu ortamda, Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) başkenti Erbil’de Kürt lider Mesud el-Barzani’yi ziyaret ederek herkesi şaşırttı. Özellikle Maliki’nin iki dönem yaptığı (2006-2014) başbakanlığının ikinci döneminde Maliki ve Barzani’nin siyasi pozisyonlarında sert bir bölünme görülmüştü. Geçtiğimiz yıllarda aralarındaki ilişki neredeyse kopma noktasına gelen ikili bir araya geldi. Maliki ve Barzani’nin arasındaki ilişkinin şeklini bilen siyasi gözlemciler için bu ziyaret bir sürpriz niteliğindeyken, Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) Eski Kürt Milletvekili Macid Şengali Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Ziyaret sürpriz değildi aksine bir süre önce kararlaştırılmıştı. Hatta geciktiğini bile söyleyebiliriz” dedi. Şengali’ye göre, bu ziyaretin, Sadr’ın seçim boykotuna rağmen seçimin vaktinde yapılması ya da ertelenmesi konusunda nihai bir pozisyon belirlenmesi için baskı yapan son gelişmelerle ilgisi bulunmuyor. Şengali, “Maliki önemli bir siyasi lider. Dolayısıyla Erbil’i ziyaret etmesi ve 2003’ten sonra en belirgin Kürt liderlerden biri olan Barzani ile görüşmesi, özellikle mevcut şartlar çerçevesinde ve seçimlerin erteleneceği yönünde çok sayıda söylentinin olduğu bir dönemde, gerçekten beklenen bir durum” diye konuştu.
Şengali, açıklamasının devamında şu değerlendirmede bulundu:
“Barzani ve Maliki’nin seçimin kararlaştırılan tarihte yapılmasına yönelik vurguları ve özellikle de Necef’teki yüksek dini merciin (Ali es-Sistani) bu seçimlerin yapılmasını tümüyle desteklediğini belirten bilgiler, seçimin vaktinde yapılması yönünde büyük bir itici gücü temsil ediyor. Bu ziyaret, seçimi takip eden süreçte bir sonraki hükümetin kurulmasına katkı sağlayacak ittifakların kurulması için Kürdistan Demokrat Partisi ile bir çeşit uzlaşmaların yapılması noktasında öneme sahip. Bu da parlamento rejimi üzerine kurulu bir siyasi düzende oldukça doğal bir durum.”
Maliki’nin liderliğindeki İslami Davet Partisi, Erbil ziyaretiyle ilgili yaptığı açıklamada, “Ziyaret, İslami Davet Partisi ile Kürdistan Demokrat Partisi arasındaki güçlü kardeşlik ilişkileri bağlamında geldi. Görüşme sırasında Irak ve bölgedeki siyasi durum, terör tehlikeleri ve siyasi sürecin karşı karşıya olduğu sorunlarla ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Görüşmede gelecek parlamento seçimlerinin seyrine ışık tutuldu. Zira iki taraf, seçimlerin belirlenen tarihte yani 10 Ekim 2021’de düzenlenmesine ve özgür, şeffaf ve adil şartlarda yapılmasının güvence altına alınmasına vurgu yaptı. Aynı şekilde iki taraf, seçimlerin yapılması için güvenli bir ortamın sağlanması, vatandaşların oylarının hile ve manipülasyondan korunarak halkın iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı” ifadelerine yer verdi.
Hatırlanacağı üzere Mukteda es-Sadr’ın liderliğindeki Sadr Hareketi ile Mesud Barzani’nin liderliğindeki KDP arasındaki ittifak sinyalleri, Sadr’ın seçimlerden çekildiğini ilan etmesinin birkaç gün öncesinde Sadr Hareketi Siyasi Heyeti’nin Erbil’i ziyaret ederek Barzani ile görüşmesinde verilmişti. Ancak Maliki’nin Erbil ziyareti, ittifak denklemini yeniden oluşturması ve iki tarafın rakiplerini saflarını birleştirerek karşı ittifak kurmaları hususunda kışkırtması bekleniyor. Bu ziyaret, seçimlerin yapılması ve ertelenmesiyle ilgili farklı görüşlerin olduğu bir ortamda, şimdiye kadar seçimden çekilmiş görünen Sadr için en tehlikeli kışkırtma olarak değerlendiriliyor. Siyasi grupların bir araya gelerek seçimin vaktinde yapılması veya ertelenmesiyle ilgili ortak bir karara varmaları bekleniyor. Maliki ve Barzani’nin seçimlerin yapılmasına yönelik vurguları, seçimin vaktinde düzenlenmesini destekleyen tarafların elini güçlendirdiği düşünülüyor.
Öte yandan Irak Vefa Hareketi Genel Sekreteri Adnan ez-Zurfi, halkın taleplerini karşılayacak modern bir devlet inşa etme konusundaki başarısızlıktan siyasi rejimi sorumlu tuttu. Mustafa el-Kazımi’den önce başbakanlık görevi teklif edilen Zurfi, bir televizyon programında yaptığı konuşmada, “Geçmiş yıllar boyunca başarısız olmalarının nedenlerini açıklamak için siyasi liderlerle münazaraya girmeye hazırım. Hükümetlerin kurulmasının arkasında duran ve hükümette yer alan (siyasi) güçler hayali programları esas aldı. Bu süreç, halkı yeni seçim programlarına teşvik etmeyi gerektiriyor” ifadelerini kullandı.



Araştırma: Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesinin Almanya’nın ekonomisi üzerinde olumsuz etkileri olacak

Esed rejiminin düşüşünü kutlayan Almanya'daki Suriyeliler, 8 Aralık 2024 (Reuters)
Esed rejiminin düşüşünü kutlayan Almanya'daki Suriyeliler, 8 Aralık 2024 (Reuters)
TT

Araştırma: Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesinin Almanya’nın ekonomisi üzerinde olumsuz etkileri olacak

Esed rejiminin düşüşünü kutlayan Almanya'daki Suriyeliler, 8 Aralık 2024 (Reuters)
Esed rejiminin düşüşünü kutlayan Almanya'daki Suriyeliler, 8 Aralık 2024 (Reuters)

Almanya’daki Suriyeli mültecilerin ülkelerine geri gönderilmesinin ülke ekonomisi üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini belirten bir araştırma yayınlandı. Araştırmaya göre bu durum meslek profesyonelleri açığını derinleştirirken işgücü açığı olan sektörler için de bir sorun oluşturuyor.

Köln merkezli Alman Ekonomi Enstitüsü (IW) tarafından yapılan araştırmaya göre yaklaşık 80 bin Suriyeli, otomotiv mühendisliği teknisyenleri, doktorlar ve diş hekimleri gibi işgücü açığı olan sektörlerde ve ısıtma ve iklimlendirme sektörü gibi iklimle ilgili mesleklerde istihdam ediliyor.

wfev
“Herkes için Suriye” yazılı bir reklam panosu (Şarku'l Avsat)

IW araştırması, otomotiv mühendisliği sektöründe, işlerin yaklaşık yüzde 70'inin nitelikli profesyoneller tarafından doldurulamadığı alanlarda 4 binden fazla teknisyenin kısa bir süre önce işgücüne katıldığına işaret etti.

Almanya’da 5 bin fazla Suriyeli doktor var

Almanya'da yaklaşık 5 bin 300 Suriyeli doktor çalışıyor. Araştırmaya göre Suriyeli doktorların geri dönmesi, meslek profesyonelleri ve arz yetersizliğini daha da kötüleştirecek.

İstatistiklere göre diş hekimliğinde yaklaşık 2 bin 470, çocuk bakımı ve eğitiminde 2 bin 260 ve sağlık bakımı ve hemşirelik alanlarında 2 bin 160 Suriyeli çalışıyor. Elektrik sektöründe 2 bin 100, sağlık, ısıtma ve iklimlendirme sektöründe 1 bin 570 Suriyeli istihdam ediliyor.

fvgb
Çocuklarıyla birlikte Lübnan-Suriye arasındaki Masna Sınır Kapısı’nda bekleyen Suriyeli bir anne (DPA)

IW ekonomistlerinden ve araştırmanın yazarlarından Fabian Semsarha, Suriyeli işçilerin Almanya’nın işgücü piyasası için önemli olduğunu söyledi. Semsarha, Suriyelilerin Almanya'daki meslek profesyonelleri eksikliğinin giderilmesine önemli ölçüde katkıda bulunduklarını vurguladı.