ABD: Afganistan'dan şimdiye kadar 88 bin kişi tahliye edildi

Tahliyeler için oluşturulan hava köprüsünün süresi Salı günü sona ererken kalan günlerde askerlerin ve askeri teçhizatın ülkeden çıkarılması planlanıyor... Türkiye, Afganistan’daki askerlerini geri çekmeye başladığını duyurdu...

Dün Kabil Havalimanı önünde son tahliye uçuşlarından biriyle ülkeden ayrılmayı uman Afganlar (Reuters)
Dün Kabil Havalimanı önünde son tahliye uçuşlarından biriyle ülkeden ayrılmayı uman Afganlar (Reuters)
TT

ABD: Afganistan'dan şimdiye kadar 88 bin kişi tahliye edildi

Dün Kabil Havalimanı önünde son tahliye uçuşlarından biriyle ülkeden ayrılmayı uman Afganlar (Reuters)
Dün Kabil Havalimanı önünde son tahliye uçuşlarından biriyle ülkeden ayrılmayı uman Afganlar (Reuters)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü John Kirby, dün, ‘Afganistan'dan ayrılmak isteyenlerin güvenliğini sağlamaya odaklandıklarını’ söyledi. Afganistan’dan son 24 saat içinde 19 bin kişinin tahliye edildiğini belirten Kirby, Kabil’den yabancıların ve onlarla iş birliği yapan Afganların tahliyesi için oluşturulan hava köprüsüyle 60 binden fazlası Afgan olmak üzere Afganistan’dan yaklaşık 88 bin kişinin tahliye edildiğini açıkladı.
Kriby, ABD Genelkurmay Başkanlığı Bölgesel Operasyonlar Direktörü Tümgeneral William "Hank" Taylor ile düzenlediği ortak basın toplantısında, ABD Başkanı Joe Biden’ın, terör örgütlerinin saldırma riskinin artması nedeniyle Pentagon’un Afganistan’dan çekilme için belirlenen son tarihe uyulması tavsiyesini kabul ettiğini ve gerekirse ek acil durum planları talep ettiğini kaydetti. Washington'ın 31 Ağustos Salı günü sona erecek olan tahliye görevini belirtilen tarihe göre tamamlamaya gayret ettiğini ifade eden Kirby, kalan günlerde Kabil Havalimanı'ndan tahliyelerin önceliğinin Amerikan askeri güçlerini ve askeri teçhizatı çıkarmak olacağını vurguladı.
Pentagon Sözcüsü, 31 Ağustos’tan sonra Kabil Havalimanı’ndan ABD'nin sorumlu olmayacağını, meselenin Taliban'a ve uluslararası topluma bırakılacağını söyledi. 
Kirby, iki gün önce düzenlediği basın toplantısında, Afganistan’dan tahliye edilenlerin sayısının 100 bine ulaşabileceğini duyurmuştu. Kabil Havalimanı'nda devam eden tahliye sürecinde ABD güçlerine yardım eden Afgan subay ve askerlerin de buradan ayrılabileceğini kaydeden Kirby, henüz özel vize alamamış olsalar da 600'den fazla Afgan askerin de tahliye edilebileceğini belirtmişti.
Fransız Haber Ajansı (AFP), Başkan Joe Biden’ın, tahliyeler için açılan hava köprüsünün kapanmak üzere olduğu anlamına gelen, tahliyelerin önümüzdeki hafta sona ereceğine ilişkin açıklamalarının ardından binlerce Afgan'ın Taliban'ın eline geçen ülkeden kaçmak için her şeyi yapmaya hazır olduğuna işaret etti.
AFP, bazıları tüm aileleriyle birlikte olan binlerce Afgan’ın, altı binden fazla Amerikan askeri tarafından korunan Kabil Havalimanı’nda Batılı ülkelere ait uçaklardan biriyle ayrılmak umuduyla günlerdir kalabalıklar halinde beklediklerini bildirdi. Washington, kaotik bir ortamın olmasına rağmen, 14 Ağustos'ta, yani Taliban'ın Kabil'e girişinin ve iktidarı ele geçirmesinin arifesinde hava köprüsünün faaliyete geçmesinden bu yana 4 bini Amerikalı olmak üzere 88 bin kişiyi tahliye etti.
Batılı ülkeler, devrik hükümet veya NATO güçleri için çalıştıklarından 20 yıllık savaş boyunca çoğu zaman hayatlarını kaybetme korkusu yaşayan binlerce yabancıyı ve Afgan’ı ülkeden tahliye ettiler.
ABD Başkan Biden, dün, çevrimiçi olarak gerçekleştirilen G7 Zirvesi’nde, ABD askerlerinin Afganistan’dan daha fazla kişinin tahliye edilmesi için 31 Ağustos'tan sonra da Kabil’de kalmaya devam etmeleri önerisini reddetti. Biden, burada yaptığı konuşmada, “Şuan insanları tahliye etme görevini, mümkün olduğunca etkili ve güvenli bir şekilde 31 Ağustos'a kadar bitirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Ancak bu süreye uyulabilmesinin, Taliban'ın, ülkeden ayrılmak isteyenlerin Kabil Havalimanı’na ulaşmasına izin verme konusundaki iş birliğine bağlı olduğunu ifade eden Biden, bu son derece zorlu operasyonların karşı karşıya kalabileceği herhangi bir ‘engel’ konusunda da uyardı.
Pentagon, geçtiğimiz Salı Günü, Kabil’den tahliye edilen Afgan mültecilerin geçici olarak taşındıkları askeri üslere kabul şartlarında önemli bir eksiklik olduğunu kabul etti. Afgan mültecilerin, seyahat işlemlerinin tamamlanıp ABD’ye seyahat etmek için vize almalarının beklendiğini açıklayan Pentagon, ABD güçlerinin Kabil Havalimanı’ndaki tahliye faaliyetlerini güvence altına almasına yardım eden Afgan subay ve askerlerinin de tahliye edileceğini doğruladı.
Pentagon Sözcüsü Kirby, Bölgesel Operasyonlar Direktörü Tümgeneral Taylor ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Afganistan'dan tahliye edilen binlerce kişinin geçici olarak yerleştirildiği Katar'daki el-Udeyd Hava Üssü'nde koşulların kötü olduğunu söyledi. Cuma günü üssün tamamen dolması nedeniyle tahliyeler 8 saat askıya alınmıştı. ABD ordusunun, tahliyeler için İtalya ve İspanya'da daha fazla askeri üs tahsis ettiğini aktaran Kirby, Katar, Almanya ve Bahreyn'deki ana üslerin yanı sıra tahliye edilenlerin bir kısmını taşımak üzere Körfez'deki diğer ülkelerde de geçici önlemler almaya hazır olduklarını söyledi.

Türk askeri Kabil’den çekilmeye başladı
Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığı bilgilere göre Milli Savunma Bakanlığı, Türk ordusunun Afganistan'dan ayrılmaya başladığını duyurdu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son aylarda, Taliban'ın Afganistan'ın kontrolünü ele geçirmesinden sonra da talep edilmesi halinde Türkiye'nin Kabil Havalimanı’nda kalmaya devam edebileceğini birkaç kez açıklamıştı.
Reuters’ın, Taliban'ın yabancı güçlerin ayrılmasından sonra Türkiye'den Kabil Havalimanı’nı işletmek için teknik yardım istediğini, ancak aynı zamanda son geri çekilme tarihi olan 31 Ağustos’a kadar Türk kuvvetlerinin de tamamen geri çekilmesi konusunda ısrar ettiğini bildirmesinin ardından Türkiye’den, askerlerin geri çekileceği açıklaması geldi.
NATO’nun Afganistan'daki misyonunun bir parçası olan Türkiye’nin Kabil Havalimanı’nda halen yüzlerce askeri bulunuyor.



Güney Amerika'nın en tehlikeli çetesi gözünü Amazonlara dikti

Brezilya lideri Lula, 1 Ocak 2023'te göreve geldiğinde 1 milyar dolarlık Amazon Koruma Fonu'nu hayata geçirmişti (Reuters)
Brezilya lideri Lula, 1 Ocak 2023'te göreve geldiğinde 1 milyar dolarlık Amazon Koruma Fonu'nu hayata geçirmişti (Reuters)
TT

Güney Amerika'nın en tehlikeli çetesi gözünü Amazonlara dikti

Brezilya lideri Lula, 1 Ocak 2023'te göreve geldiğinde 1 milyar dolarlık Amazon Koruma Fonu'nu hayata geçirmişti (Reuters)
Brezilya lideri Lula, 1 Ocak 2023'te göreve geldiğinde 1 milyar dolarlık Amazon Koruma Fonu'nu hayata geçirmişti (Reuters)

Güney Amerika'nın en tehlikeli çetesi Primeiro Comando da Capital (Başkent Birinci Komutanlığı anlamındaki bu isim genelde PCC kısaltmasıyla kullanılıyor) Amazonlardaki yasadışı madenleri ele geçiriyor.

Amerikan gazetesi Washington Post, Brezilya'nın birçok eyaletinde militanı bulunan PCC'nin son dönemde Amazonlarda yerlilerin yaşadığı bölgelerdeki madenleri ele geçirdiğini yazıyor.

Brezilya yönetiminin rakamlarına göre geçen sene PCC, yılda 1 milyar dolara yakın gelire sahipti. Örgütün yaklaşık 42 bin savaşçısı olduğu düşünülüyor. 

Son 20 yılda cezaevi nüfusunun yaklaşık 3,5 kat arttığı Brezilya'da, 1990'larda Sao Paulo'daki bir hapishanede doğan PCC, son dönemin en büyük suç örgütlerinden birine dönüştü.

Haberde, çetenin Amazon derinliklerindeki faaliyetlerinin eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro döneminde (2019-2023) arttığına dikkat çekiliyor. Bu dönemde Amazonları korumaktan sorumlu federal güvenlik güçlerinin nüfuz kaybettiği, çetelerin de madenlere daha kolay ulaştığı yazılıyor.

PCC'nin, özellikle Brezilya'nın kuzeyinde Amazon yağmur ormanlarına ev sahipliği yapan Roraima bölgesine odaklandığı ve buradaki yasadışı madenleri silah zoruyla ele geçirdiği aktarılıyor. 

Çetenin kanundışı ağaç kesimi, altın madenciliği ve arazi gaspı gibi faaliyetler yürüttüğü bildiriliyor. Bunların yerlilerin yaşadığı koruma altındaki bölgelerde gerçekleştiğine işaret ediliyor. 

Brezilya Çevre Bakanlığı'na bağlı Brezilya Çevre ve Yenilenebilir Doğal Kaynaklar Enstitüsü'nden (Ibama) Hugo Loss, bölgedeki duruma dair şunları söylüyor: 

Bölgeler haydut yuvalarına dönüşüyor. Suçlular, yerli topluluklarındaki gençleri devşiriyor. Bunların birçoğu adalet sisteminden kaçan çete üyeleri, başka alternatifleri olmadığı için ormanda saklanıyorlar. Orada uyuşturucu ticaretinden altın madenciliğine kadar kendileri için kazançlı bir ortam yarattılar.

WP, mayısta PCC üyesi 8 kişinin Amazonlardaki Palimiu yerlilerine baskın düzenlediğini ve topluluktan bir kişinin öldürüldüğünü aktarıyor.

Geçen yıl şubatta da bir grup PCC militanının, Roraima eyaletinden geçen Uraricoera Nehri üzerinde, Yanomami yerlilerinin yaşadığı yerin yakınındaki büyük bir altın madenini ele geçirdiği belirtiliyor. 

Luiz Inácio Lula da Silva iktidara geldiğinde çevre güvenliğinden sorumlu yetkililer bu bölgeyi ziyaret etmişti. Yasadışı madenlerin nehri ve toprağı kirlettiğini, ayrıca sıtma salgını başladığını gören yetkililer, acil durum ilan etmişti.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC Türkçe