Biden’dan İsrail’e İran garantisi: Nükleer devlet olmalarına asla izin vermeyeceğim

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Naftali Bennett ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede (AP)
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Naftali Bennett ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede (AP)
TT

Biden’dan İsrail’e İran garantisi: Nükleer devlet olmalarına asla izin vermeyeceğim

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Naftali Bennett ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede (AP)
ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Naftali Bennett ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmede (AP)

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Naftali Bennett’le dün akşam Beyaz Saray’da görüştü.  Görüşmede Biden, görevde kaldığı müddetçe İran’ın nükleer bir devlet olmasına asla izin vermeyeceğini; bunun için de diplomatik yollara başvurduğunu, bu yöntemin başarısız olması halinde, elinde başka yöntemlerinin olduğunu söyledi.
Bennett bu açıklamalardan dolayı ABD Başkanı’na ve İsrail’in varlığını savunmak için Washington’un verdiği tüm desteklerden dolayı teşekkür ederek, Biden ve yönetimi ile gergin bir ilişkisi olan eski İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun aksine, iki taraf arasında yakın, koordineli ve güvene dayalı ilişkiler kurma niyetini vurguladı.
Bennett’in çok iyi bir arkadaş olduğunu söyleyen ve siyasi açıdan İsrail hükümetinin liderliğini öven Biden, İsrail’in güvenliğini ve askeri üstünlüğünü sağlama konusundaki kalıcı taahhüdünü yineleyerek, olası terör tehditleri karşısında Demir Kubbe’yi güçlendirmeye çalıştıklarını sözlerine ekledi. İran’ın hiçbir şekilde nükleer silah geliştirmemesi için birtakım planlarının olduğunu ve bu planlar üzerinde görüşeceklerini kaydetti.

ABD’ye güven
Diğer taraftan Bennett, Perşembe günü Afganistan’da öldürülen Amerikan askerleri nedeniyle başsağlığı mesajı yayınladı. Başbakan, Biden’ın son Gazze savaşında İsrail’e verdiği desteği överek ülkesinin her zaman ABD’nin yanında olduğunu söyledi. İsrail’in ABD’den daha fazla güvenebileceği bir ortağı, müttefiki ve dostu olmadığını söyleyen Bennett, İsrail’deki farklı vizyonlara rağmen ziyaretinin samimiyet, birlik ve ortaklık ruhu içinde gerçekleştiğine işaret etti.
“DEAŞ, Hizbullah, İslami Cihad, Hamas ve İran milislerinin İsrail’i yok etmek istediği dünyanın en zor bölgesinde olduğumuz için İsrail’in güçlü kalması gerek” diyen Bennett, “İran’ın asla nükleer silaha sahip olamayacağına dair sözlerinizi duymayı bekliyordum. Diplomasi başarısız olursa diğer seçeneklere yönelik vurgunuzu dinledim. En büyük terör kaynağı ve istikrarın en büyük tehdidi olan İran durdurulması gereken santrifüjler geliştiriyor. Saldırganlığı ve nükleer silah edinmesi durdurulmalıdır” dedi.
Bennett, İsrail askerlerinin görevinin ülkeyi korumak olduğu için ABD’den asker istemeyeceğini, ancak teçhizat desteği için minnettar olduğunu sözlerine ekledi.
Biden ve Bennett, iki ülke vatandaşlarına Kovid-19’a karşı aşılama konusunda kaydettiği ilerlemeden ötürü karşılıklı övgüde bulundular.
Biden, Ortadoğu’da İsrail, Filistin diğer Arap ve İslam ülkeleri arasında kapsamlı bir barış sürecine verdiği desteği yineledi.
Bennett’in Biden ile görüşmesi Kabil’deki bombalamalar nedeniyle Perşembe’den Cuma öğleden sonraya kadar 30 saatten fazla ertelendi.
Bennett, Pazar günü İsrail’e gitmesi planlanan Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile bir araya gelmek ve resmi bir toplantı düzenlemek için hafta sonundan önce ülkeye dönmeyi planlıyor. Ancak Bennett’in dönememe ihtimali nedeniyle Merkel ziyaretini iptal etmek zorunda kaldı.

Yeni bir sayfa
Bennett, Beyaz Saray yakınlarındaki bir otelde bütün bir gününü görüşmeyi beklemekle geçirdi. Biden onunla telefonda konuşarak, gecikme için özür diledi ve Afganistan’da meydana gelen olaylar ışığında görüşme tarihini değiştirme anlayışından dolayı Başbakan’a teşekkür etti. Ayrıca Biden, Bennett’le görüşmeyi içtenlikle beklediğini yeni bir işbirliği sayfası açmayı bu görüşme üzerine inşa edeceklerini söyledi. Bennett, gecikmenin nedenlerini anlayışla karşıladığını ifade etti.
Danışmanların katılımıyla toplantıya geçilmeden önce Biden, Bennett ile 15 dakika baş başa görüştü. Bire bir görüşme ise, çalışma odasında değil, Biden’ın kişisel misafir odasında yapıldı. İki ülke yetkililerinin de katılımıyla yapılan görüşme yaklaşık 50 dakika sürerken, Biden’ın Bennett ve hükümeti hakkında olumlu konuştuğu ifade edildi.
Biden bu toplantıyı, Bennett’in konumunu güçlendirmek, İsrail ve Amerikan kamuoyuna Bennett’i ve hükümetini takdir ettiğini göstermek için herhangi bir erteleme meselesi hesapta yokken planlamıştı.
İsrailli üst düzey bir yetkili, İran meselesi bağlamında Bennett’in kendisiyle yaptığı görüşmede ABD Başkanı’ndan güçlerini Irak ve Suriye’den çekmemesini istediğini, bu çekilmenin İran’a hizmet edebileceğini ve İran’ın bölgedeki varlığını güçlendirebileceğini söyledi.
Yetkili, “Bennett, Irak’taki ABD güçlerinin varlığının bölge ülkeleri ve ABD’nin stratejik çıkarları için hayati önem taşıdığını açıkça belirtti” dedi. Bunun en büyük kanıtı ise, İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanı Kasım Süleymani’nin 2020 yılının Ocak ayında Bağdat yakınlarında öldürülmesinden bu yana İran’ın Amerikan güçlerinin ülkeden çıkarılması için Irak hükümetine ciddi baskılar yapıyor olmasıdır.

Batı Şeria’da yerleşim
İsrailli bir kaynak, Filistin meselesiyle ilgili olarak, Bennett’in Biden’a, ABD’nin tavrını anladığını bildirdiğini, ancak hükümetinin bu konuda mukayyet olduğunu açıkça belirttiğini söyledi. Ayrıca Bennett, Batı Şeria’daki alanları ilhak etmeyeceğini ve yeni yerleşim yerleri kurmayacağını beyan etse de hükümetinin Batı Şeria’daki yerleşim inşaatlarını tamamen dondurmayacağını ve Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile müzakerelerin yeniden başlatılmasının gündemde olmadığını doğruladı.
Beyaz Saray’daki toplantılarda başka konular da gündeme geldi. Bunlar arasında ikili ilişkiler sorunu, İsrail’in ABD askeri desteğini bir milyar dolar artırma ihtiyacı, ABD’nin İsrail’in Çin ile ilişkilerinin derinliğine ilişkin endişesi ve Kovid-19’la mücadelede işbirliği konusu yer alıyor.
Öte yandan İsrail Hava Kuvvetleri Komutanı Amikam Norkin’in son iki gündür ABD askeri liderleriyle görüşmelerde bulunduğu ortaya çıktı.
Norkin, ABD Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri komutanları ve “İsrail Hava Kuvvetlerinin gücünü inşa etmede ve operasyonel yeteneklerini desteklemede merkezi ortaklar” olan ABD havacılık endüstrilerinin başkanlarıyla bir araya geldi.
Siyasi kaynaklar, Norkin’in toplantılarından önce İsrail Savunma Bakanlığı Genel Direktörü tarafından bu hafta Washington’da bir başka toplantının yapıldığını belirtti. Toplantıda, Başbakan Bennett, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin ile görüştü. Görüşmede Austin, Washington’un İsrail’i İran’a karşı savunma hususunda kararlı olduğunun altını çizdi.

 


ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
TT

ABD, göçmenleri askeri uçaklarla Libya'ya göndermeyi planlıyor

Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)
Libyalılar 28 Nisan 2025'te Trablus'un Şehitler Meydanı'nda yürüyor. Trump yönetimi bölünmüş ülkeye göçmen göndermeyi planlıyor (AFP)

Reuters'ın haberine göre Trump yönetimi, göçmenleri askeri uçakla Libya'daki gözaltı merkezlerine göndermeyi planlıyor.

The New York Times'a konuşan yetkililer, uçağın çarşamba günü kadar erken kalkabileceğini söyledi. Uçuşta yer alacak kişilerin uyrukları henüz belli değil.

Libya'da şiddetli çatışmalar var ve insan hakları grupları, ülkedeki göçmen gözaltı merkezlerini "korkunç" ve "içler acısı" diye niteliyor.

Bu girişim, Trump yönetiminin göçmenleri ABD'ye girmekten caydırmaya ve ülkede yasadışı olarak bulunanlara, zor koşullara sahip ülkelere gönderilebilecekleri mesajını vermeye çalıştığı dönemde geldi.

Yine de uçuş, yasal, lojistik ya da diplomatik kısıtlamalar nedeniyle gerçekleşmeyebilir. Yönetim daha önce de bir grup Venezuelalıyı El Salvador'a gönderdiği için sert tepkiyle karşılaşmıştı. Bu kişiler teröristlere ayrılmış bir hapishanede tutuluyor.

Dışişleri Bakanlığı, "suç, terörizm, patlamamış kara mayınları, iç karışıklık, insan kaçırma ve silahlı çatışmalar" nedeniyle Amerikan halkına Libya'ya gitmemeyi tavsiye ediyor.

Ülke, uzun yıllar diktatörlük yapan Muammer Kaddafi'nin 2011'de devrilmesinden bu yana yıllardır süren iç savaşla karşı karşıya ve hâlâ bölünmüş durumda. Birleşmiş Milletler'in tanıdığı hükümet Libya'nın batısını Trablus'tan yönetiyor. Aynı zamanda doğu, ülkenin petrol sahalarının çoğunu kontrol eden savaş lordu Halife Hafter liderliğindeki hükümet tarafından yönetiliyor.

ABD'nin Trablus'taki hükümetle sadece resmi ilişkisi var ama bu Hafter'in oğlu Saddam'ın geçen hafta Washington'ı ziyaret etmesini ve birkaç Trump yetkilisiyle görüşmesini engellemedi. Trump'ın Beyaz Saray'daki ilk döneminde Hafter'le dostane bir ilişkisi vardı.

Libya, Avrupa'ya gitmeye çalışan göçmenler için merkez niteliğinde. Ülkede mülteciler ve göçmenler için çok sayıda gözaltı tesisi var. Uluslararası Af Örgütü, 2021 tarihli raporunda bu tesislerin "erkeklere, kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel şiddet" kanıtlarıyla "korkunç" bir "cehennem manzarası" oluşturduğunu belirtmişti.

Öte yandan Küresel Gözaltı Projesi, Libya'da tutulan göçmenlerin "fiziksel kötü muamele ve işkencenin" yanı sıra zorla çalıştırma ve köleliğe maruz kalabileceğini açıklamıştı.

Dışişleri Bakanlığı geçen sene yıllık raporunda ülkedeki gözaltı merkezlerindeki "sert ve hayati tehlike oluşturan" koşullara işaret etmişti. Raporda göçmenlerin "göçmenlik mahkemelerine ya da yasal süreçlere erişimlerinin olmadığı" belirtilmişti.

Carnegie Endowment for International Peace'de Libya uzmanı olan Frederic Wehrey, The Times'a şunları söyledi:

Bu göçmen hapishanelerinde bulundum ve burası göçmenler için uygun bir yer değil. Savunmasız birini atmak için korkunç bir yer.

Independent Türkçe