İran takip altındaki nükleer programına ilişkin boşlukları kapatmaya çalışıyor

Rusya, Viyana müzakerelerinin bir an önce başlamasını istedi.

Reuters
Reuters
TT

İran takip altındaki nükleer programına ilişkin boşlukları kapatmaya çalışıyor

Reuters
Reuters

Uluslararası müfettişler, İran ile bir dizi dünya gücü arasında Viyana’da gerçekleşen görüşmelerin başarısız olması durumunda kendilerini Tahran’ın hızla artan nükleer programındaki kilit tesislerine ilişkin oluşabilecek bilgi eksikliğini önlemeye çalışıyorlar. Buna ilişkin acil durum planları yapıyorlar. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) yetkilileri, önümüzdeki ay Viyana'da yapılacak toplantıda diplomatlara sunmak üzere İran'ın nükleer faaliyetleri hakkında üç aylık bir güvenlik raporu hazırlıyorlar.
Gözlemciler, İran’ın ABD tarafından uygulanan yaptırımlara misillemede bulunarak bu senenin başından itibaren gözlemcilerin nükleer bölgelere ulaşmasını kısıtlamaya başlamadığına dikkat çektiler. Ardından İran’ın şu an nükleer silah üretmek için gereken seviyeye yakın düzeyde ilerleyen uranyum zenginleştirme faaliyetlerine sınırlama koymaya çalışıldığını aktardılar. Bu dönemde yaptırımları kaldırmak ve 2015 nükleer anlaşmasını yeniden hayata geçirmek için yapılan Viyana müzakereleri aksaklığa uğradı. İran hassas tesislerde video çekimini sağlayan ve zenginleştirme verilerini kaydeden geçici bir anlaşmayı resmen uzatmadı.
Bloomberg News'e göre Avusturya’nın başkentindeki diplomatlar, UAEA’nın İran ile artık uranyum işlemenin gerçekleştiği bölgelere ziyaret sıklığını belirleyen ayrı bir anlaşma yapmayı düşünebileceğini bildirdiler. İran'ın, devletlerin belirli bir nükleer sınırı aştıklarında daha fazla erişime izin vermelerini gerektiren ve Tahran’ın uymaya devam edeceğini taahhüt ettiği, kapsamlı güvenlik anlaşması olarak adlandırılan anlaşmaya bağlı kalarak daha fazla erişime izin vermesi gerektiğini ifade ettiler. Adlarının açıklanmasını istemeyen, görüşmeleri yakından takip eden iki yetkiliye göre İran'ın savaş başlığı üretmek için gerekene yakın bir zenginleştirme seviyesinde uranyum üretmeye başlama kararı, bu anlaşmada belirlenen sınırları açıkça aşıyor.
UAEA'nın medya ofisi, Bloomberg'in sorularına e-posta yoluyla gönderdiği yanıtlara göre ‘üye ülkelerle gizli temaslar’ hakkında ayrıntıların açıklanmasına izin verilmiyor. Güvenlik anlaşmasında yapılacak bir değişiklik, 2015’teki anlaşmada elde edilenleri eşi görülmemiş düzeyde izlemeyi sağlamayacak olsa da yetkililer, müfettişlerin İran'ın nükleer stoklarını denetlemek konusunda artan isteklerinin bazı endişeleri giderebileceğini ve dış güçlere uranyumun barışçıl olmayan amaçlara yönlendirilmeyeceği konusunda güvence verebileceğini bildirdiler.  
ABD Başkanı Joe Biden yönetimi ise ‘daha uzun ve daha güçlü’ bir anlaşmaya giden yol olarak anlaşmaya hızlı bir şekilde geri dönülmesi çağrısında bulundu. Ancak Tahran'da yeni bir katı hükümet göreve gelmişken, çok taraflı müzakerelerin yeniden başladığında nasıl gelişeceği konusunda büyük şüpheler var.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İranlı mevkidaşı Hüseyin Amir Abdullahiyan’a Viyana'daki nükleer görüşmelerin mümkün olan en kısa sürede yeniden başlatılması gerektiğini söyledi. Bakanlık açıklamasında "İran tarafı bu sinyali oldukça ciddiye aldı" denildi.
Üç Avrupa ülkesi, bu ayın başlarında, nükleer programında bir anlaşmaya varmazsa sürenin tükeneceği konusunda İran’ı uyarmıştı. İran Dışişleri Bakanlığı, Avrupalı üçlünün İran'ı yüzde 60 uranyum zenginleştirmesi konusunda uyarmasından günler sonra nükleer anlaşmanın dondurulmasını savundu. Buna karşılık Avrupa ülkeleri, zamanın nükleer anlaşmadan yana olmadığı ve sonsuza kadar beklemeyeceklerini konusunda uyarılarda bulundular.
Tahran, Joe Biden idaresindeki yetkilileri bir önceki yönetimin yenilgi yolunu takip etmekle eleştirdiği açıklamasında "Bu dönemde yeni Amerikalı yetkililerden sadece konuşmadan başka bir adım görmedik” ifadelerini kullandı. Tahran’ın uyarısında ayrıca şu ifadeler kullanıldı:
“Amerikalıların ihlalleri ve Avrupalı taraflar ile nükleer anlaşmanın taraflarının yaptırımları kaldırma yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle zaman nükleer anlaşmadan yana işlemiyor.



İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
TT

İran Cumhurbaşkanı'nın yokluğunda süreç nasıl işleyecek?

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve yardımcısı Muhammed Muhbir (Tesnim)

İran anayasası, İran cumhurbaşkanının herhangi bir nedenle iki ay süreyle yetkilerini kullanamaması durumunda, İran cumhurbaşkanlığının görevlerini geçici bir komitenin üstlenmesini öngörüyor.

131. maddeye göre başkanın ölümü, yokluğu, iki ayı aşan hastalık veya görev süresinin dolması ve yeni cumhurbaşkanının seçilmemesi halinde, cumhurbaşkanının görevlerini bir komisyon üstlenecek.

İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Rehber'in onayıyla, Meclis Başkanı ve Yargı Başkanının da yer aldığı bir komiteye başkanlık ediyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, 50 gün içinde başkanlık seçimlerini düzenlemekle yükümlü olacak.

131. maddeye göre Rehber, cumhurbaşkanı yardımcısının yetkilerini gerektiği gibi kullanamaması halinde cumhurbaşkanının tüm yetkilerini doğrudan şahsen üstlenebilir veya yeni bir yetkili atayabilir.

İran Anayasası'nın 113. Maddesine göre İran Cumhurbaşkanı'nın, Rehber'den sonra ülkede en yüksek yetkili olduğunu ve Rehber ile ilgili konular hariç, Anayasa'nın uygulanmasından ve yürütme organını (hükümeti) yönetmekten sorumludur.

Bu, İran'ın başbakanlık görevini devralmak üzere geçici bir komite kurma durumu ile üçüncü kez karşı karşıya kalmasıdır.

İlki, İran devriminin ilkelerine ihanet ettiği gerekçesiyle Rehber Humeyni tarafından görevden alınan eski Cumhurbaşkanı Ebu'l Hasan Beni Sadr’ın görevden alınmasının ardından gerçekleşti. Beni Sadr 1979 devriminden sonra İran'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanıydı. Paris'te sürgünde iken Ekim 2021'de öldüğünde 88 yaşındaydı. Komitenin çalışmaları 22 Haziran 1980'den aynı yılın 2 Ağustos'una kadar yaklaşık iki ay sürdü.

İkincisi, 30 Ağustos 1981 tarihinde İran Başbakanı Muhammed Ali Recai'nin suikasta uğramasının ardından kurulmuştur. Komisyon, Başbakanlık binasının bombalanmasından birkaç saat sonra çalışmalarına başladı ve 9 Ekim 1981 tarihine kadar devam etmiştir.