Fas’ta eylül ayında düzenlenecek seçimlere adaylık başvurusu yoğun oldu

Seçimlerde 31 parti yarışırken 2 bin 329 kadın başvuru yaptı.

İlerleme ve Sosyalizm Partisi Genel Sekreteri Nebil Ben Abdullah partisinin seçim kampanyasında konuştu. (Şarku’l Avsat)
İlerleme ve Sosyalizm Partisi Genel Sekreteri Nebil Ben Abdullah partisinin seçim kampanyasında konuştu. (Şarku’l Avsat)
TT

Fas’ta eylül ayında düzenlenecek seçimlere adaylık başvurusu yoğun oldu

İlerleme ve Sosyalizm Partisi Genel Sekreteri Nebil Ben Abdullah partisinin seçim kampanyasında konuştu. (Şarku’l Avsat)
İlerleme ve Sosyalizm Partisi Genel Sekreteri Nebil Ben Abdullah partisinin seçim kampanyasında konuştu. (Şarku’l Avsat)

Fas İçişleri Bakanlığı, 27 Ağustos’ta yaptığı açıklamada önceki benzer seçimlere kıyasla vatandaşların önemli düzeyde adaylık başvurunda bulunduğunu bildirdi. 8 Eylül’de düzenlenecek  seçimlere ilişkin istatistiksel verileri açıkladı.
Buna göre toplam 31 parti adaylıklarını sundu. Ulusal düzeyde Temsilciler Meclisi (parlamentonun ilk odası) oylaması için aday listelerinin sayısı yerel ve bölgesel olarak bin 704’e ulaştı. Her koltuk için ortalama 17’den fazla adayın bulunduğu listede 6 bin 815 aday yer alıyor.
Temsilciler Meclisi’nin yerel seçim dairelerinde aday listelerinin sayısı 2016’daki 4 bin 742 aday ile kıyaslandığında, her bir koltuk için ortalama 17 adaylık ile 5 bin 46’ya ulaştı. Toplam bin 472 liste oluştu.  Bölgesel dairelere adaylık sayısı bin 769 olurken her koltuk için ortalama yaklaşık 20 isim aday gösterildi.
Temsilciler Meclisi’ne kayıtlı adaylara ilişkin verilere göre bölgesel dairelerde bin 567 ve yerel seçim bölgelerinde 762 olmak üzere kadınlar toplam adayların 2 bin 329’unu, yani yüzde 34,17’sini oluşturdu. İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada istatistiğin 97 listenin kadın adayları ve liste acentelerini kapsadığı belirtildi.
Mevcut milletvekilleri ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı, Temsilciler Meclisi üyeliği için aday sayısının, 206’sı Temsilciler Meclisi’nden olmak üzere 225 üye ve Danışmanlar Meclisi’nde (parlamentonun ikinci odası) 19 üye olduğunu belirtti.
Faslı partilerin çoğu, Temsilciler Meclisi oylamasında 92 yerel seçim bölgesinin tamamını ve kadınlara ayrılmış 12 bölgesel seçim bölgesini (90 sandalye) kapsıyor. Bu durum, Adalet ve Kalkınma Partisi, Özgünlük ve Modernlik Partisi, İstiklâl Partisi ve Ulusal Bağımsızlar Birliği için de geçerli. Sosyalist Birlik 92,İlerleme ve Sosyalizm Partisi 91, Halk Hareketi 79, Birleşik Sosyalist Parti 69 ve Sol Federal İttifak da 63 seçim bölgesini kapsıyor.
İlçe meclislerinin (belediyeler) üye seçimi hususunda aday sayısı 62 bin 793 listede, her bir koltuk için yaklaşık 5 adayla 94 bin 776 bireysel adaylık olmak üzere 157 bin 569’a ulaştı. 2015’teki 130 bin 925 adaya kıyasla yüzde 20’lik bir artış gözlemlendi.
Ulusal Bağımsızlar Birliği partisinin toplu seçimlerde aday sayısı 25 bin 492 olurken, toplam adaylığın yüzde 16,18’ini oluşturdu.
Mevcut hükümete liderlik eden İslami eğilimli Adalet ve Kalkınma Partisi adaylarının 8 bin 681’i, yani yüzde 5,51’i aşmaması ise dikkat çekti.
Özgünlük ve Modernlik Partisi, 21 bin 187 aday ve toplam adayların yüzde 13,45’i ile aday sayısı bakımından ikinci sırada, İstiklâl Partisi ise 19 bin 845 aday ve yüzde 12,59 ile üçüncü sırada yer aldı.
Sosyalist Halk Güçleri Birliği de 12 bin 945, Halk Hareketi de 12 bin 221 aday çıkardı.
Kadınların toplu konseylere adaylığında 2015 yılındaki seçimlere oranla artış görüldü, 47 bin 60 aday kaydedildi. Bu, toplam aday sayısının yaklaşık yüzde 30’una denk geliyor. Bunların 23 bin 191’i meclis üyeleri liste oyla seçilen belediyelerde, 23 bin 869’u bireysel oylama yöntemine tabi olan gruplardaki kadın adaylardan oluşuyor.
İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, toplu seçim için yeniden başvuran danışman sayısının 21 bin 744 olduğu kaydedildi. Bunun halen görev yapmakta olan toplam üyelerin yüzde 69’una tekabül ettiği belirtildi.
Belediye seçimlerine başvuran, herhangi bir siyasi kimliği olmayan adayların sayısı ise bini geçmiyor.
Toplam 678 sandalyeye sahip bölge konseylerinde ise toplam liste sayısı, her bir koltuk için yaklaşık 15 olmak üzere 9 bin 892 adayla, bin 123’e ulaştı. Bunların 3 bin 936’sını kadın adaylar oluşturdu. Bu da toplam adayların yüzde 40’ına denk geliyor.
Yeniden başvuran ilçe meclis üyeleri 3 bine, yani şu an görev yapan toplam üyelerin yüzde 44,24’üne ulaştı.
Adalet ve Kalkınma Partisi, Özgünlük ve Modernlik Partisi, İstiklâl Partisi, Ulusal Bağımsızlar Birliği ve Sosyalist Halk Güçleri Birliği olmak üzere büyük partiler, 678 adayla tüm seçim bölgelerinde yer aldı.
Geçen perşembe günü başlayan seçim kampanyası 7 Eylül Salı günü sona erecek. Yasama, yerel ve bölgesel seçimler aynı günde yapılacak.

 


İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
TT

İki taraf arasındaki gerginliğin ardından Kürt heyeti Şam'da yetkililerle bir araya geldi

Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)
Başkent Şam'ın genel görünümü (Arşiv – Reuters)

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi (KDSÖY) ve Suriye hükümeti temsilcileri, taraflar arasında devam eden müzakereleri tamamlamak üzere Şam'da bir toplantı düzenledi. Müzakereler hakkında bilgi sahibi bir kaynak bugün AFP’ye verdiği demeçte, söz konusu adımın hükümetin Paris'te yapılması planlanan toplantıları boykot etme kararının ardından geldiğini belirtti.

Toplantı, KDSÖY’nin cuma günü Haseke vilayetinde, mezhepsel şiddet olaylarından etkilenen Dürzi ve Alevi azınlıkların temsilcilerini ilk kez bir araya getiren, benzeri görülmemiş geniş kapsamlı bir toplantı düzenlemesinin ardından gerçekleşti. Toplantı katılımcıları, kapanış bildirisinde ‘adem-i merkeziyetçi bir devletin kurulmasını’ öngören bir anayasa talep etti.

Şam, toplantıyı ‘diyalog sürecini baltalayan bir adım’ olarak eleştirdi ve Washington ile birlikte taraflar arasında arabuluculuk çabalarını yöneten Paris'te ‘planlanan tüm toplantıları’ boykot edeceğini açıkladı.

Adını açıklamak istemeyen kaynak, toplantının ‘Suriye hükümetinin talebi üzerine pazartesi akşamı’ KDSÖY’nin önde gelen yetkilisi İlham Ahmed ile Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani arasında yapıldığını söyledi. Kaynak, görüşmelerin ‘uygulama takvimi belirtilmeden, uygun bir adem-i merkeziyetçilik formülü bulmaya odaklandığını’ belirtti.

Aynı kaynağa göre, görüşmelerin amacı ‘Suriye-Suriye komiteleri aracılığıyla ve uluslararası gözetim altında müzakere sürecinin devamını’ vurgulamaktı. Her iki taraf da ‘askeri bir seçeneğe yer olmadığı’ konusunda hemfikirdi.

Suriye hükümetinden bir kaynak, Ahmed ile Şeybani arasında bir görüşme yapıldığını doğruladı, ancak başka ayrıntı vermedi.

Suriye ve Fransa dışişleri bakanları ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi, geçen ayın sonunda Paris'te yaptıkları görüşmenin ardından bu ayın ortasında Paris'te bir araya gelmeyi planlıyordu. Bu görüşme, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi'nin 10 Mart'ta ABD'nin himayesinde imzaladıkları ikili anlaşmanın maddelerini uygulamak amacıyla yapılacaktı.

Ancak Suriye hükümeti cumartesi günü, Şam'ın devam eden müzakere çabalarına ‘darbe’ olarak nitelendirdiği genişletilmiş özerk yönetim konferansının ardından Paris'te planlanan hiçbir toplantıya katılmayacağını açıkladı.

Konferans, pratikte, iktidarın yönelimlerine ve yönetim vizyonuna muhalif birçok Suriye bileşeninin temsilcilerini bir araya getiren ilk toplantı oldu.

Abdi'nin geçen ay bir televizyon röportajında açıkladığı gibi, Paris toplantısında, iç güvenlik güçleriyle birlikte yaklaşık 100 bin kişiden oluşan güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı bünyesine dahil edilmesi mekanizması ele alınacaktı.

Şera ile Abdi arasında imzalanan anlaşmanın en önemli maddesi, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların Suriye devletinin yönetimi altında birleştirilmesini’ öngörüyordu.

Birçok müzakere oturumu düzenlenmesine rağmen herhangi bir ilerleme kaydedilmedi.

KDSÖY, anayasal bildirinin ardından, çeşitliliği yansıtmadığını ve merkeziyetçiliğin uygulanmasında ısrar ettiğini söylediği hükümetin kurulmasını eleştirdi. Şam ise adem-i merkeziyetçiliği kesinlikle reddediyor.