FII Enstitüsü CEO’su Attias, Şarku’l Avsat’a konuştu: Ekim ayında politikacılar ve özel sektör için bazı göstergeler açıklayacağız

Attias: FII Enstitüsü insanlığa yardım etmek için diyalog yoluyla çözümler üretmeye çalışıyor

FII Enstitüsü önümüzdeki Ekim ayında yapılacak oturumla etkinliklerine yeniden başlayacak
FII Enstitüsü önümüzdeki Ekim ayında yapılacak oturumla etkinliklerine yeniden başlayacak
TT

FII Enstitüsü CEO’su Attias, Şarku’l Avsat’a konuştu: Ekim ayında politikacılar ve özel sektör için bazı göstergeler açıklayacağız

FII Enstitüsü önümüzdeki Ekim ayında yapılacak oturumla etkinliklerine yeniden başlayacak
FII Enstitüsü önümüzdeki Ekim ayında yapılacak oturumla etkinliklerine yeniden başlayacak

Suudi Arabistan’da faaliyet gösteren ve yenilikçi alanlarla ilgilenen yatırım şirketi Gelecek Yatırım Girişimi Enstitüsü (Future Investment Initiative Institute/FII Enstitüsü) CEO’su Richard Attias, enstitünün belirli alanlardan etkili olmak amacıyla diyalog kavramını güçlendirmeye katkıda bulunan yenilikçi bir çalışma modeliyle insanlığa yardım etmek için gerçekçi çözümler üretmeyi hedeflediğini söyledi. Attias, FII Enstitüsü’nün şuan beş ilgi alanına odaklandığını da sözlerine ekledi.
Attias, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, insanlığa somut gerçekleri ve rakamları sunmayı öncelediğini söylediği FII Enstitüsü’nün, insanlığın geleceğine yatırımı destekleyen rakamlar ve gerçekler aracılığıyla politikacıların ve özel sektörün doğru yönde ilerlemesine yardımcı olacak çeşitli göstergeleri sunmak üzere olduğunu açıkladı.
FII Enstitüsü tarafından Ekim ayında beşincisi düzenlenecek olan konferansın, 2020 yılının Şubat ayından bu yana yüz yüze gerçekleşecek ilk uluslararası toplantı olacağına dikkati çeken Attias, konferansta, insanlığın yararına olacak en önemli konuların ele alınacağını belirtti. FII Enstitüsü CEO’su, girişimin enstitüye dönüşmesinden sonra belirlediği vizyonuna, eylem mekanizmasına ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası aşamada konferans düzenlemenin önemine değindi.
İşte FII Enstitüsü CEO’su Richard Attias’ın Şarku’l Avsat’a verdiği röportajın tam metni:

Girişimin enstitüye dönüşmesinden sonra, FII Enstitüsü, üreticilik konusunda nasıl bir rol oynayabilir ve ‘İnsanlığı Etkilemek’ sloganı altında olumlu bir fikrin gerçeğe dönüştürmesini sağlayan asıl değişim nedir?
Bugünün dünyası, birkaç ay öncekinden çok farklı. Her ne kadar yeni fırsatlar oluştursa da beraberinde endişeleri de getiren tam bir belirsizlik içinde yaşıyoruz. Ülkelerin çoğu, sınırlarının birkaç hafta mı, yoksa birkaç ay mı açık kalacağını bilmiyor. Bunun yanı sıra bazı teknoloji şirketlerinin ve hisse senetlerinin Kovid-19 salgını krizinde kazanç elde etmelerine rağmen işlerin yolunda gidip gitmeyeceğini bilmeyen şirketler var. Bir yandan dünya açılmaya ve toparlanmaya başlarken diğer yandan örneğin perakende şirketlerinin, yeni Kovid-19 varyantlarının ortaya çıktığı dönemde yeniden gelişmeye başladıklarını gördük. Herkesin yaşadığı sorunlarla karşı karşıyayız. Bundan bahsediyorum çünkü neredeyse periyodik olarak ortaya çıkmaya başlayan belirsizlik dönemlerinde, insanlığa nasıl yardım edileceğini düşünmek, ihtiyacı olanlara yardım etmek ve girişimcileri, yenilikçileri ve çözüm bulmaya çalışanları desteklemek önemli bir konu haline geldi. Bu nedenle sadece ‘İnsanlığa Yatırım’ başlığı altında birçok önemli alanda çalışan yeni nesil kurumlardan olacak olan FII Enstitüsü gibi küresel bir kar amacı gütmeyen kuruluş konseptinde çok yenilikçi bir yapı oluşturmaya karar verdik. Enstitü, çalışmalarında önce kendisine ‘İnsanlık için ne yapabiliriz? Suudi Arabistan'da veya bölgede ya da tüm dünyada neler yapabiliriz?’ sorularını soruyor.

Peki, ne yapabilirsiniz?
Dünyanın dört bir yanından yetenekli ve parlak beyinleri bir araya getirip onların gelişimlerine katkıda bulunarak önemli ve kapsamlı adımlar atmamız, fikirlerini gerçekçi çözümlere dönüştürmemiz gerekiyor. Bu yüzden insanların yaşayış biçimini değiştirecek olan yapay zeka ve insanlık için büyük çözümler üretebilecek robotik ve en etkili üçüncü alan olan eğitim başta olmak üzere şimdilik başlıca beş çalışma alanına odaklanma kararı aldık. Özellikle pandemi nedeniyle halen eğitimlerine devam edemeyen milyonlarca çocuğun olması karşısında; ‘Neden eğitime erişimleri yok? İnternet bağlantısı veya bilgisayarı yoksa internet üzerinden eğitime nasıl ulaşılabilir?’ sorusunu soruyoruz. Koca bir neslin eğitime erişimi yok. Onlar için neler yapabileceğimize bakmalıyız, bu önemli. Bahsettiğim beş ilgili alanından dördüncüsü sağlık alanı, beşincisi ise gezegenimizin sürdürülebilirliği.

Yani bunlar, FII Enstitüsü’nün etkili olmak istediği beş alan, ama bu nasıl olacak?
FII Enstitüsü’nün hedeflerini, çatısı altında buluşturan tek bir kural ile hızlı düşünmek, fikir alışverişinde bulunmak ve harekete geçmek mümkün. Parlak beyinlerin bir araya gelerek aydın fikirler bulmaya çalıştıkları bir düşünce sütunu yapılabilir. Bunun üzerine birçok çalışma, anket ve gösterge yayınlayacağız. Değişim kavramını barındıran ikinci sütunda, bu fikirler bir araya getirilip konferanslarda, zirvelerde ve etkinliklerde tartışılarak sonuca ulaşılması sağlanabilir. Son olarak FII Enstitü’yü diğerlerinden ayıran en önemli nokta olan çalışma sütunu geliyor. Beş ilgi alanımız içinde gelecekte öncü olabilecek büyük projelere yatırım yaparak çalışacağız. Ayrıca, FII Enstitüsü’nün şuan doğru yerde ve zamanda olduğuna inanıyoruz.

FII Enstitüsü bir sonraki aşama için neler planlıyor?
Önceliklerimiz, nasıl eylem odaklı olabiliriz sorusunu sorarak pratik yönelimlerle belirleniyor. İnsanlara bazı somut gerçekleri ve rakamları sunmamız gerekiyor. Bu nedenle, politikacıların ve özel sektörün doğru yönde hareket etmesine yardımcı olacak bazı göstergeler sunacağız. Örneğin, bir başkan veya bir dünya lideri, bu göstergeler sayesinde sağlık sisteminin zayıf veya hatalı olduğunu anlayabilir. Göstergelerden edinilen bu bilgiler, sağlık sektörü için daha fazla bütçe ayırmasına ve bunu diğer ülkeler ve hükümet girişimleriyle karşılaştırmasına yardımcı olacaktır. Bu nedenle önümüzdeki üç ay içinde bir takım etkinlikler başlatmak, bazı göstergeler sunmak, çeşitli rapor ve anketler yayınlamak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bunların karar mercilerinin karar alma aşamalarında etkisi olacaktır. Bu sebeple raporlarımıza ‘etki’ adı veriliyor. Ayrıca, fiili katılımın önemine dikkati çekerek bazı forumlara ve konferanslara ev sahipliği yapmaya çalışıyoruz. Eylül ayında New York'ta sağlık konulu yüz yüze bir etkinlik düzenlemeyi umuyoruz. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Toplantısı oturum aralarında yapılacak olan etkinlik, üç saat sürecek. İlaç ve aşıların geleceğiyle ilgili neler yapabileceğimizi tartışmak üzere düzenleyeceğimiz etkinlikte, özel sektörden seçkin uzmanlar ve çok sayıda karar vericiyi ağırlayacağız. Dünya son 9 ay içinde 5-6 aşı üretebildi. Ama daha fazla harcama gerektiren herhangi bir olumsuz gelişmeyle mücadele etmek için aşılamayı, araştırma ve geliştirmeyi nasıl iyileştireceğimizi de bilmemiz gerekiyor. Ancak bu şekilde harcama yapılması gereken doğru alanların belirlenmesine yardımcı oluyoruz. Ayrıca, gelecek Ekim ayında FI Enstitüsü tarafından beşincisi düzenlenecek olan ‘İnsanlığa Yatırım’ başlıklı yıllık konferansımızda diğer önemli konularla birlikte bu konu da tartışılacak.
Geçtiğimiz yıl Ocak ayında, tüm dünyaya 2021 yılında bir toparlanmayla ilgili oldukça iyimser olduğumuza dair bir mesaj gönderdiğimizi hatırlıyorum. Hiç yanılmadık, bu toparlanmayı birçok sektörde göreceğiz. Çünkü birçok sektörle birlikte turizm sektörü de yeniden canlandı. Bugün eskisi gibi değiliz. Sektörler toparlanmaya başlıyor, ancak sürdürülebilirlik için uzun vadede çözümler bulmak ve insanlığa yatırım yapmak gerekiyor.
Suya, gıdaya, tarıma, teknolojiye ve sürdürülebilirliğe yatırım yapmamız gerekiyor. Bunlar da tartışacağımız ana konular arasında yer alıyor. Ekim ayında gerçekten faydalı bir iş yaptığımızdan emin olmak amacıyla önümüzdeki üç ay için harika fikirler üretmeyi ve pandemi sonrası insanların direkt olarak yüz yüze katıldığı ilk platform olmayı önceliyoruz. 

FII Enstitüsü’nün ‘düşünme, görüş alışverişi ve eylem’ olarak belirlediği üç sacayağıyla belirlenen vizyona nasıl ulaşılacağına dair herhangi bir ayrıntı var mı? Bu sacayaklarının vizyonunuzu uygulamaya ne gibi bir faydası olabilir?
Vizyonumuz, ‘İnsanlığa nasıl yardım edebiliriz?’ sorusu üzerine inşa edildi. Biz sadece teorisyen değiliz. Enstitünün vizyonunu desteklemek için gündemimiz ve misyonumuz kesinlikle büyük fikirleri desteklemek amacıyla üretici olmak olduğundan fikirleri hayata geçirmeyi planlıyoruz. ÜVizyonun üç sacayağına gelince düşünce sütunu, FII Enstitüsü’nü Avrupa, Afrika ve ABD’deki üniversitelerin yanı sıra çeşitli bilim ve araştırma kurumları ile çoklu ortaklıklar ve gerçek somut anlaşmalar yapan bir düşünce kuruluşu haline getirmeyi amaçlıyor.
Şirketler için her zaman aklınızda bulundurmanız gereken çevresel ve sosyal yönetim ilkelerine dayalı çoklu fikir ve projeleri hayata geçirmek için birlikte hareket etmeye çalışacağız. Görüş alışverişi sütunu ise, FII Enstitüsü’nü sadece bir etkinlik düzenleyicisi olarak değil, bir diyalogcu olarak öne çıkaran tartışmalar, konferanslar ve etkileşimli zirveler için platformlar oluşturmaktan sorumludur. Bu sütun aracılığıyla, özellikle tüm gençler için kapsayıcılık ve açıklık ilkesini aktifleştiriyoruz. FII Enstitü olarak onları destekliyoruz, onlara yardım ediyoruz ve bazı projeleri destekleyerek ve bunları küresel tartışmalara dahil ederek bilgi ve finansmana erişimlerini sağlıyoruz. Eğer genç nesil bugünkü tartışmalarımızın bir parçası olmayacaksa neden bir sonraki nesil için çalışalım ki.
Barıştan işe, toplumsal cinsiyet eşitliğine ve diğer konulara kadar diyalog olmadan hiçbir meselenin çözülemeyeceğine inanıyoruz. Bunu Kovid-19 salgını sırasında da olumlu bir etkisi olan tartışmalar gerçekleştirme amacıyla çevrimiçi konferanslar düzenleyerek yaptık. New York'ta ve Riyad’daki fiili katılımlı beşinci konferansımızda da bunu yapacağız.
Üçüncü sacayağı olan eylemin ise FII Enstitüsü’nün bahsi geçen; yapay zeka, robotik, eğitim, sürdürülebilirlik ve sağlık şeklindeki beş ilgi alanında gelişen projelere yatırım yapmayı hedeflediğini söylemek isterim.  Bu nedenle, Enstitüde ticari bir şirket veya bir risk sermayesi şirketi olarak hareket eden, uygun projeleri seçen, inceleyen ve değerlendiren bir yatırım ekibimiz görev alıyor. Şimdiden değerleri yarım milyon ile iki milyon dolar arasında değişen 4 ilginç projeye yatırım yaptık bile.

FII Enstitüsü’nün sürdürülebilirlik, sağlık, eğitim, yapay zeka ve robotik olarak sıralanan beş ilgili alanından konuştuk. Peki, ama neden özellikle bu alanlar?
FII Enstitüsü’nün Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından kuruldu. FII fikrinin başlangıcında FII Enstitüsü Yönetim Kurulu Başkanı Yasir er-Rumayyan ile birlikte kendisiyle tanışma şerefine nail olduğumda söylediklerinden alıntı yapacağım. Veliaht Prens, Suudi Arabistan’ı dünyanın her yerinden herkesin görmesi, nereye ve nasıl para yatırılması gerektiğini, en faydalı ve başarılı alanların ve bu anlayışı gerçekleştiren yatırımların neler olduğunu bilmesi gereken bir destinasyon olarak tanımladı. Bu nedenle, önceki konferanslarımızda ve gerçekleşen tüm tartışma ve diyaloglarda, insanlığın ve dünyanın en önemli güncel konularını ve gelecekteki ilgi alanlarını ele alabildik. Bunları 2019 yılında kurulan FII Enstitüsü’nün stratejisine dahil ettik. Dolayısıyla FII Enstitüsü’nün kuruluşu, stratejisi ve çalışma alanları, devlet başkanlarından, bilim adamlarından, düşünürlerden, CEO'lardan ve iş adamlarından dünyanın en önemli beyinlerinin ve şahsiyetlerinin etkili diyaloglarının bir ürünü ve özetinden ibaret olduğunu söyleyebiliriz.

‘İnsanlığa Yatırım’ başlığı altında gerçekleştirilecek olan beşinci FII Enstitüsü konferansında yeni neler yer alıyor? Size neler ilham veriyor? Ne istiyorsunuz? Beklentiniz nedir?
Beşinci konferans muhtemelen geçtiğimiz yılın Şubat ayından bu yana fiili katılımlı ilk uluslararası etkinlik olacak. Şimdiden 200'den fazla uluslararası konuşmacımız ve Riyad'a geleceklerini teyit eden bin 300'den fazla uluslararası katılımcımız var. Konferansın sağlık prosedürlerine ve önlemlerine uygun bir şekilde gerçekleşmesi için Sağlık Bakanlığı, havayolları ve lojistik hizmetleri ile koordinasyon içinde çalışıyoruz. Tüm katılımcıların güvenliğini sağlayan uygun ve sağlıklı bir ortam yaratmak önceliklerimizden biridir.
Yenilikler arasında fiili katılım yer alacak. Bir diğer yenilik ise, sağlık, sürdürülebilirlik, eğitim, teknoloji, yapay zeka ve robotik gibi sonuçlarının olumlu ve tüm insanlığa faydalı olması şartıyla ve devlet varlık fonları, yatırım şirketleri, büyük şirketler ve önemli yatırım alanlarında tanınmış aile kuruluşlarının desteğiyle insanlık yararına olan en önemli konulara odaklanacağız. Bu nedenle, söz konusu konferansın avantajı, tek gündem maddesi olan yani ‘insanlığı’ önceleyen ilk büyük uluslararası toplantı olmasıdır.
Bunun yanı sıra metaverse (sanal gerçeklik teknolojisi ve internet ekosisteminin bir araya geldiği kurgusal evren), hibrit (hem yüz yüze hem çevrimiçi) eğitim, şirketler için çevresel ve sosyal yönetim ve diğerleri gibi bazı hayati konuların ele alınacağı etkileşimli zirveler düzenlenecek.
Sadece petrol ve petrolün geleceği, enerji kaynaklarının geleceği, imalat veya arabaların geleceği hakkında konuşmayacağız. Gündemimiz; ‘Halkımız ve tüm dünya halkları için ne yapabiliriz?’ sorusunun yanıtını aramak olacak.
Özellikle dünyanın halen devam eden Kovid-19 salgını yüzünden büyük sıkıntılar çekmesinden sonra, her şeyi yeniden yapılandırma sürecine girdik. Özellikle tüm dünya bir değişim sürecinden geçtiğinden ve iş, seyahat, eğitim ve sağlık gibi birçok alan değişimlere uğradığından bu salgından ders çıkarmamız, kaçınmamız ve toparlamamız gerekiyor. Örneğin, parçası olduğunuz basın alanında, haberleri takip etmek eskisi gibi olmayacak. Yalan haber dünyasında yaşadığımızdan bilgileri en az üç kere kontrol etmeniz gerekecek. Şuan duyduğumuz veya gördüğümüz hiçbir şeye inanamayız. Durumu kontrol altına almamız gerekiyor. Çünkü eğer bir aşı hakkında veya salgınla ilgili yanlış bir haber verirseniz tüm dünyada paniğe yol açarsınız. Bu nedenle, herkes sorumlu ve hesap verebilir olmalıdır. FII Enstitüsü’nde çevreci ve sosyal bir kurumsal yönetim ilkesi doğrultusunda sorumlu ve hesap verebilir olmaya çalışıyoruz, çünkü insanlığı önemsiyoruz. Bu çok önemli. Bağlı olduğumuz misyon bu. İşimizi sadece bir iş olarak görmüyoruz. Tüm çalışma arkadaşlarımız, bu işi önemli bir hedef olarak görüyor. Ayrıca FII Enstitüsü ekibinin, finans, yatırım, pazarlama, akademik çalışma, uluslararası ilişkiler, iletişim ve halkla ilişkiler gibi birçok sektörde seçkin ve birikimli insanlardan oluştuğunu belirtmeliyim. Hepimiz, somut bir mirasa sahip olmak istediğimizden yorulmak nedir bilmeden çalışıyoruz. En önemlisi de bu. Mirasımız, bir gün uyanmak ve insanlığımız için iyi bir şey yaptığımızı söylemektir. Evet, bu kadar basit.

Kovid-19 pandemisinden sonra devasa bir uluslararası etkinliğin gerçekleşmesinin en önemli kısmı nedir?
Etkinliğin pandemi sonrasında değil, pandemi sırasında gerçekleşeceğini vurgulamak istiyorum. Çünkü pandemi halen devam ediyor. Konferansının en önemli kısmı dünya liderlerinin vizyonunun ne olduğunu ve yaşananlardan neler öğrendiklerini tartışmak olacak. Bu sadece bizimle ilgili değil. Tüm dünya liderlerinin ve CEO'ların pandemi krizinden öğrendikleriyle ilgili. Dünyanın dört bir yanından yüzden fazla CEO hakkında araştırma yaptık ve başkalarına daha fazla kulak vermeleri gerektiğini öğrendik. Dünya büyük ölçüde değişiyor ve bizim daha açık olmamız gerekiyor. Bu sorunuzu yanıtlarken 5. FII Enstitüsü Konferansı'nın sadece bir etkinlik olmadığını, bu açık görüşmeleri ve diyalogları başarılı kılmak için mümkün olan her şeyi yapmanın bizim misyonumuz olduğunu hissediyorum.  Bu yüzden en iyi akademisyenleri, en iyi araştırmacıları, düşünürleri ve aktivistleri, en iyi girişimcileri ve CEO'ları bulacağız. İstenen sonuçları elde etmek için hükümet liderlerine, politikacılara, kamuya mal olmuş kişilere ve yenilikçilere ihtiyacımız olacak.
Biliyorsunuz, konferans, İklim Değişikliği Zirvesi başta olmak üzere çeşitli küresel etkinliklerin yapıldığı bir dönemde gerçekleşecek. Bu da küresel konuşmaların ve diyalogların merkezinde olacağımız anlamına geliyor. Bu yüzden en iyi sonuçlara ulaşmak için oyunun kurallarını değiştirenler arasına girmek isteyen herkesi konferansımıza katılmaya davet ediyorum.



Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz

TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz

Veliaht Prens Muhammed bin Selman: Filistin'in çektiği acılar İsrail saldırganlığının sonucu ve bunun feci yansımalarına son vermeliyiz

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Prens Muhammed bin Selman, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırganlığının ‘feci yansımalarının’ sona erdirilmesi, masum sivillerin korunması ve uluslararası meşru kararlar çerçevesinde Filistin'in barış içinde yaşadığı yeni bir gerçekliğin oluşturulmasında uluslararası toplumun rolü olduğunu vurguladı. Veliaht Prens, Kral Selman bin Abdulaziz adına dün Mina Sarayı'nda Müslüman ülkelerin liderleri ve ileri gelenleri, Kral Selman’ın konukları, devlet yetkilileri, heyet başkanları ve bu yıl Hac farizasını yerine getiren hacılar için düzenlenen yıllık kabul töreni sırasında yaptığı konuşmada, “Filistin'deki kardeşlerimiz bu yılki Kurban Bayramı’nda da İsrail’in saldırganlığı nedeniyle acı çekmeye devam ediyor” dedi.

Muhammed bin Selman, salonda bulunan dinleyicilere hitaben “Kral Selman adına sizlerin ve dünyadaki tüm Müslümanların Kurban Bayramını kutlamaktan memnuniyet duyuyorum. Allah ülkemize, diğer Müslüman ülkelere ve dünyaya güvenlik ve istikrar ihsan etsin, hacıların haccını kabul etsin ve onları sağ salim ailelerine kavuştursun” ifadelerini kullandı.

sdfrgt
Veliaht Prens Muhammed bin Selman dün Mina'da Hac ibadeti çerçevesinde görevlendirilen ekiplerin liderleri ve başkanlarıyla da bir araya geldi (SPA)

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüce Allah bu ülkeyi Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin yanında hacılara ve umrecilere hizmet etme ayrıcalığıyla onurlandırdı. Suudi Arabistan da bu onuru önceliklenin en başına koydu.  Tüm imkanlarını hacılara ve umrecilere hizmet etmeye ve onların ibadetlerini kolaylıkla yerine getirmelerini sağlamaya adayan Suudi Arabistan Allah’ın yardımı ve inayetiyle hacılara ve umrecilere hizmetin büyük sorumluluğu ve onurunun bilincinde olmaya devam edecektir.”

Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin yaptığı konuşmada, İslam'ın en önemli amaçlarından ve Haccın faydalarından birinin Müslümanların birliğini korumak, din kardeşliği bağlarını güçlendirmek, farklı mezhep, renk, ırk, dil ve ülkelerden Müslümanlar arasında sevgi, iş birliği ve muhabbeti teşvik etmek olduğunu söyledi.

Aynı zamanda Dünya Müslüman Birliği Genel Sekreteri Şeyh Muhammed Hüseyin yaptığı konuşmada, İslam'ın en önemli amaçlarından ve Haccın faydalarından birinin İslam milletinin birliğini korumak, din kardeşliği bağlarını güçlendirmek ve farklı mezhep, renk, cinsiyet, dil ve milletlerden Müslümanlar arasında sevgi, iş birliği ve muhabbeti teşvik ederek anlaşmazlıkları azaltmak, mesafeleri kapatmak, kalpleri kaynaştırmak, sözü birleştirmek ve din kardeşliğini sağlamak olduğunu söyledi.

Şeyh Hüseyin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Suudi Arabistan, Müslümanların kalbinde yüksek bir konuma ulaşmış ve gerçek İslam dininin ılımlı boyutu ve sistematik ılımlılığıyla gerçek imajını yansıtan, uzlaşı, hoşgörü ve uyum kültürünü yaymaya ve kardeşlik ve dayanışma ruhuyla dolu umut verici bir ufukla geleceğe bakmaya çalışan bilge ve dengeli bir yaklaşımla Müslümanların saflarını birleştirmeye ve Müslüman ülkelerin ve halkların özlemlerini gerçekleştirmeye çalıştı.”

dfrgt
Veliaht Prens Muhammed bin Selman cumartesi günü Mina'da Hac ibadeti çerçevesinde görevlendirilen ekiplerin liderlerini ve başkanlarını kabul etti (SPA)

Şeyh Hüseyin, Filistin davasını destekleme ve savunmadaki tarihi duruşu ve Gazze Şeridi'ndeki soykırım vahşetini ve işgalci İsrail güçleri tarafından gerçekleştirilen yıkım ve dayatılan açlığı durdurmaya yönelik uluslararası çabalara liderlik etmesinin yanı sıra İslami, insani ve Arap değerleri ve ilkeleri temelinde bağımsız bir Filistin devletinin tanınması için uluslararası desteği harekete geçirmek üzere üstlendiği diğer büyük görevler nedeniyle Suudi Arabistan'a büyük takdir ve teşekkürlerini sunarak hem duygularını hem de her bir Arap ve Müslüman'ın duygularını dile getirdi.

Suriye Vakıflar Bakanı Şeyh Muhammed Ebu el-Hayr Şukri ise Hac işleri ofisleri başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada, hacılara sağlanan istisnai ve nitelikli ayrıcalıklar için Kral Selman’a ve Veliaht Prens'e şükranlarını ifade etti. Suriyeli Bakan konuşmasında, “Bu yılki hac sezonu, Suudi Arabistan’ın hacılara kolaylık sağlama konusundaki köklü yaklaşımının bir devamı niteliğinde olmasının yanında İslam dinine ve Müslümanlara hizmet etme konusundaki ebedi misyonunu ve bu ülkenin liderliğinin ve halkının Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin yanı sıra ziyaretçilerine de hizmet etme konusundaki tarihi onurunu somutlaştırıyor” ifadelerini kullandı.

Hacıların, hizmet sağlayıcılar arasındaki yüksek rekabetin yanı sıra en son elektronik sistemlere ve akıllı telefon uygulamalarına dayalı hizmet sisteminin kendilerine sağladığı büyük kolaylıklara tanık olduklarını, bunun da sağlanan hizmetlerin kalitesine olumlu yansıdığını ve hacıların yolculuklarının eşi benzeri görülmemiş bir şekilde iyileştirilmesine katkıda bulunduğunu belirten Şukri, “Altyapının kapsamlı ve sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi, akıllı hizmetlerin verilmesi ve kalabalık yönetiminde en son teknolojilerin kullanılması, Suudi Arabistan 2030 Vizyonu’nun ve zamanından önce elde edilen etkisinin bir kanıtıdır” dedi.

dfrgthy
Suudi Arabistan Veliaht Prensi dün Mina Sarayı’nda Maldiv ve Moritanya cumhurbaşkanlarını kabul etti (SPA)

Hacılara ve umrecilere hizmet vermekle görevli makamların hizmetlerini geliştirmek ve en yüksek standartlara çıkarmak için önceden yaptıkları planlamalardan ve daha önce eşi ve benzeri görülmemiş hazırlıklardan övgüyle bahseden Şeyh Muhammed Ebu el-Hayr, Hac ibadeti için görevlendirilen ekiplerin liderlerinin ve hacılara hizmet veren Suudi Arabistan kurumlarının bu büyük ibadetin maneviyatını bozan her türlü siyasi slogan ve yönelimden uzak bir şekilde organizasyon yapmayı ve hacıların güvenlik ve emniyetini sağlamayı amaçlayan yönetmelik ve talimatları uygulama çabalarını desteklediklerini vurguladı.

Bir diğer gelişmede Veliaht Prens Muhammed bin Selman cumartesi günü Mina Sarayı'ndaki Kraliyet Divanı'nda Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Gazvani ve Maldivler Cumhurbaşkanı Muhammed Muizzu ile bir araya geldi.