İsrail, Filistin bayrağı taşıyanlara yönelik müdahalenin durması yönünde talimat verdi

Megiddo gözaltı merkezinin önünde Filistin bayrağı taşıyan Filistinli bir kadın, (AFP)
Megiddo gözaltı merkezinin önünde Filistin bayrağı taşıyan Filistinli bir kadın, (AFP)
TT

İsrail, Filistin bayrağı taşıyanlara yönelik müdahalenin durması yönünde talimat verdi

Megiddo gözaltı merkezinin önünde Filistin bayrağı taşıyan Filistinli bir kadın, (AFP)
Megiddo gözaltı merkezinin önünde Filistin bayrağı taşıyan Filistinli bir kadın, (AFP)

Tel Aviv yönetimi polise özellikle Doğu Kudüs’te düzenlenen gösterilerde Filistin bayrağı taşıyanların takip edilmemesi yönünde  talimat verdi. 
İsrail polisi, beş yıl önce eski Başbakan Ehud Olmert’in Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile gerçekleştirdiği görüşmeler sırasında resmi karargahının üzerine Filistin bayrağı dikilmesi sebebiyle Kudüs'te bu olgusuyla mücadele etmeye başladı. Ancak Olmert’in halefi Binyamin Netanyahu bu geleneği değiştirdi ve Abbas ile görüşme yapmaktan kaçındı. Güvenlik güçleri son yıllarda, işgal altındaki Doğu Kudüs'te ve 48 Araplarının yaşadığı Arap kasabalarında Filistin bayrağını çekenlere saldırılar düzenledi. Bayrak taşımakta ısrar eden Filistinlilerin çoğu ya öldü ya da yaralandı.
Polis kaynakları, İç Güvenlik Bakanı Omer Bar Lev'in Emniyet Müdürü Kobi Shabtai’ye yazılı mektup göndererek Filistin bayrağını çekenlere saldırmanın yalnızca kanlı çatışmalara ve ciddi bir düzen ihlaline yol açabilecek koşullara neden olması nedeniyle en aza indirilmesi talimatı verdi. Kaynaklara göre Bar Lev mektubunda, polisin Filistin bayrağına el koyma veya kaldırma girişiminin, gerilimi engellemekten çok kaosa ve kanlı çatışmalara yol açtığını bildirdi.
Ortak Arap Listesi Bloku Yahudi milletvekili Ofer Cassif'in Bar Lev’e, Filistin bayrağına el koyma veya bayrağı taşıyanlara zulmetme olgusunu durdurmasını isteyen bir mektup gönderdiği ortaya çıktı. Mektupta, Filistin bayrağı İsrail Hükümeti ile geçici bir barış anlaşması imzalayan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün ve Filistin halkını İsrail'den önce temsil eden Filistin Yönetimi'nin bayrağı olduğuna dikkat çekildi. İsrail’in Filistin bayrağını tanıdığı ve sahipleriyle resmi ilişkiler kurduğu hatırlatılan mektupta “O halde bayrağa karşı mücadelenin mantığı ne? Devletimizin böyle davranması saçma değil mi?” diye soruldu.
Bar Lev, Cassif ile aynı fikirde ve polisin Kudüs’te Filistin bayrağı taşıyanlarını takip etmesinin saçma olduğunu düşünüyor. Bakan mektubunda şu ifadeleri kullandı:
“İsrail'in Arap vatandaşları, Hayfa, Akka ve Tel Aviv'in göbeğinde Filistin bayrağını diktiğinde polis müdahale etmiyor. Kudüs'te Şeyh Cerrah veya Silvan veya Bab al-Amud mahallesinde bayrak salladıklarında ise göstericilere sert müdahale ediyor. Bunda mantık nerede?”
Polis kaynakları, Bakan Bar-Lev'in görüşünü dikkate alacaklarını ve Filistin bayrağını çekmenin provokasyon veya gerginlik yaratma amaçlı olduğunu düşünmedikçe Filistin bayrağını çekenlere saldırmayacaklarını aktardılar. Buna göre Kudüs'te Filistin bayrağını dalgalandırmakla suçlanan yüzlerce Filistinli hakkında açılan ceza dosyalarının da düşme ihtimali var.



İsrail, Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü

 Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
TT

İsrail, Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü

 Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)
Güney Lübnan'daki el-Gaziye'de İsrail saldırısında hedef alınan araç (NNA)

İsrail daha önce güvenlik yetkililerini hedef aldıktan sonra şimdi de Hizbullah'ın teknik yetkililerinin peşine düştü. Son olarak ‘Lübnan’da ve özellikle Güney Litani bölgesinde Hizbullah iletişim ekipmanlarının konuşlandırılmasından sorumlu’ olduğunu söylediği bir kişiyi Sayda yakınlarındaki el-Gaziye bölgesinde aracını hedef alarak öldürdü. İsrail saldırısı sonucu araç tamamen yandı.

Lübnan-İsrail sınırına yaklaşık 50 kilometre mesafede bulunan el-Gaziye'nin hedef alınması, yolun kapanması nedeniyle güneyi kısa süreliğine izole etti. Bölge son savaş sırasında da birkaç kez vurulmuştu.

Lübnan Sağlık Bakanlığı, ‘İsrail ordusunun Sayda-el-Gaziye yolunda bir araca düzenlediği saldırıda bir kişinin şehit olduğunu’ ve İsrail saldırılarında ölenlerin sayısının son bir hafta içinde altıya yükseldiğini bildirdi.

Öte yandan İsrail ordusu, ‘hava kuvvetlerine ait bir uçağın Sayda bölgesinde bir araca hassas mühimmatla saldırdığını ve Hizbullah mensubu Muhammed Cafer Menah Esad Abdullah’ın öldürüldüğünü’ açıkladı. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Öldürülen Hizbullah mensubu, İsrail devletine karşı terörist faaliyetlerde bulunuyordu ve Lübnan bölgesinde, özellikle de Güney Litani bölgesinde Hizbullah iletişim cihazlarının konuşlandırılmasından sorumluydu” ifadesini kullandı. Adraee, Hizbullah mensubunun son dönemdeki faaliyetlerini ‘İsrail ile Lübnan arasındaki anlaşmaların ihlali ve İsrail devleti ile vatandaşlarına yönelik bir tehdit’ olarak değerlendirdi.

İsrail ordusu üç gün önce ‘Hizbullah'ın özel operasyonlar sistemindeki bir hücrenin’ komutanını ortadan kaldırdığını açıkladı.

Bu olay, İsrail bombardımanının güneydeki prefabrik evleri hedef almaya devam ettiği bir döneme denk geldi. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre, bir insansız hava aracı (İHA) perşembe gecesi hedef aldığı Lübnan'ın güneyindeki Muhaybib'deki prefabrik odaları tekrar hedef aldı. Genel olarak güney hava sahası İsrail savaş uçaklarının yoğun alçak irtifa uçuşlarına tanık oluyor.

İsrail ordusu Hizbullah'ı bölgedeki altyapısını rehabilite etmek için sivil tesisleri kullanmaya çalışmakla suçluyor. İsrail Ordu Sözcüsü geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın sivil altyapıyı istismar ettiğini ve Lübnanlıları canlı kalkan olarak kullandığını belirterek, İsrail ordusunun Hizbullah'ın yeteneklerini yeniden inşa etme ya da sivil örtü altında askeri olarak konumlanma girişimlerine karşı harekete geçeceğini vurguladı.

İsrail, Lübnan'ın güneyindeki sınır bölgesinde prefabrik evleri, sağlık merkezlerini, kasabalarına yerleşmeye çalışan bölge sakinlerini ve İsrail'in topçu ateşi ve bombardıman operasyonları sonucu bölgede oluşan enkazı kaldırmak için çalışan sivil araçları ve buldozerleri hedef almak da dâhil olmak üzere dört kısıtlama getirdi.

Hizbullah ile İsrail arasında geçtiğimiz kasım ayında ateşkes sağlanmasıyla sonuçlanan anlaşma, ordu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü’nün (UNIFIL) İsrail sınırı yakınlarındaki konuşlanmalarını güçlendirmesi karşılığında Hizbullah savaşçılarının Güney Lübnan'daki Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden çekilmesini ve buradaki askeri yapılarının dağıtılmasını öngörüyordu. Lübnan, uluslararası toplumu, İsrail'e saldırılarını durdurması ve anlaşma uyarınca 18 Şubat'ta sona eren sürenin ardından kuvvetlerini bulundurduğu beş ‘stratejik’ tepeden çekmesi için baskı yapmaya çağırıyor.