Mars’a ait dünyadaki en büyük göktaşı ABD’de sergileniyor

Marslı göktaşı 002 (Maine Müzesi, ABD)
Marslı göktaşı 002 (Maine Müzesi, ABD)
TT

Mars’a ait dünyadaki en büyük göktaşı ABD’de sergileniyor

Marslı göktaşı 002 (Maine Müzesi, ABD)
Marslı göktaşı 002 (Maine Müzesi, ABD)

ABD’nin Minnesota eyaletindeki Bethel'deki Maine Mineraller ve Değerli Taşlar Müzesi, 14,5 kilogram ağırlığında ve iki noktası arasındaki en geniş uzunluğu 25 santimetre olan dünyanın en büyük Mars’a ait göktaşını sergiliyor.
Müze, güneş sisteminde volkanik nedenlerle oluşan en büyük ay kayası ve en eski magmatik kaya parçası da dahil olmak üzere yaklaşık 6 bin dünya dışı kayaya ev sahipliği yapıyor. Mars göktaşı, müzenin sahip olduğu en son parça.
Göktaşı, Mars’a çarpan büyük bir kuyruklu yıldız veya asteroidin onu gezegen yüzeyinden koparması sonrası diğer meteorlarla birlikte Dünya’ya düştü. New Mexico Üniversitesi Meteoritik Enstitüsü Müdürü Carl Agee, Live Science’ye verdiği demeçte göktaşları için "Büyük enerjik çarpma olayları tarafından Mars'tan atılıyorlar" dedi.
Taoudenni 002 adlı Marslı kayanın, dünyadaki açık ara en büyük kesilmemiş Mars göktaşı olduğunu söyleyen Agee, kayanın gerçekten de Kızıl Gezegen’den geldiğini doğrulamak için çalışıyor.
Agee, Dünya'da yaklaşık 300 parça Mars kayası olduğunu ve bunların toplamda yaklaşık 227 kg olduğunu söylüyor. Bununla birlikte, koleksiyoncular genellikle kayaları ayrı ayrı satmak için parçalara ayırdıkları için, dünyadaki bilinen Mars meteorlarının gerçek sayısının 100 ile 150 arasında olduğunu ekliyor. Agee “Güçlü çarpışmalar kayaları Mars'tan kopardıktan sonra, uzayda sürüklenirler ve sonunda Güneş'in etrafında Dünya'yı geçen bir yörüngeye ulaşırlar” dedi.
Taoudenni 002 dünyanın önde gelen göktaşı satıcısı Daryl Pitt tarafından satın alınmadan önce Mali'deki bir tuz madeninin yakınında yerel bir göktaşı toplayıcısı tarafından keşfedilmiş, kökenini doğrulamak için Agee'ye küçük bir örnek gönderdikten sonra geçtiğimiz Nisan ayında Maine Mineraller ve Değerli Taşlar Müzesi'ne satılmıştı.
Agee, Mars meteoritlerinin belirli kimyasal özelliklere sahip olduğunu ve Taoudenni 002'deki mineraller ve elementlerin bilinen Mars mineralleriyle mükemmel bir şekilde eşleştiğini söyledi. Ayrıca göktaşının, Mars göktaşının ana türü olan Cergotite tipinde olduğunu ve çarpmalara neden olan süreçlerin etkisinden oluşan olivin, piroksen ve feldispat minerallerini içerdiğini söyledi.
Agee göktaşı için “Büyük olasılıkla 100 milyon yıldan daha uzun bir süre önce Mars'taki volkanik bir olayda oluşmuştu” diyor ve iyi korunmuş durumundan dolayı belki de son yüz yılda dünyaya düştüğünü ekliyor.



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news