ABD heyetinin Tunus ziyareti tartışmaya yol açtı

Halk Hareketi ve Özgür Anayasa Partisi, ABD’li heyet ile büyükelçilikte görüşme davetini kabul etmedi.

ABD'li Senatör Chris Murphy (ortada). (EPA)
ABD'li Senatör Chris Murphy (ortada). (EPA)
TT

ABD heyetinin Tunus ziyareti tartışmaya yol açtı

ABD'li Senatör Chris Murphy (ortada). (EPA)
ABD'li Senatör Chris Murphy (ortada). (EPA)

Tunus’ta siyasal İslami hareketlerine karşı çıkan Özgür Anayasa Partisi ve Cumhurbaşkanı'na yakınlığı ile bilinen Halk Hareketi, ABD Büyükelçiliği’nden ülkeyi ziyaret edecek ABD Kongresi heyeti ile toplantı gerçekleştirme davetini kabul etmediler. Söz konusu durum ziyaretin hedeflerine yönelik tartışmalara yol açtı. Gündemde, ziyaretin 25 Temmuz'da açıkladığı istisnai tedbirleri sona erdirmesi ve siyasi belirsizliği ortadan kaldırması yönünde Cumhurbaşkanı Kays Said'e baskı yapmayı mı ABD'nin Tunus dosyasını ele almada bir strateji formüle edebilmesi için ülkede neler olup bittiğini, Said'in ne yönde adım atmayı planladığını anlamayı mı amaçladığı soruları var.
Daveti kabul etmeme kararının partinin ‘ulusal egemenliği koruma ve herhangi bir dış tarafın ulusal işlere müdahalesine izin vermeme konusundaki ilkeli tutumunu’ temsil ettiğini vurgulayan Halk Hareketi Lideri Zuheyr Magzavi sözlerini şöyle sürdürdü:
“Halk Hareketi, ulusal kararın bağımsızlığını savunmaya, Tunus'un ve halkının egemenliğine zarar verecek her şeye karşı durmaya devam ettiğini bildirir.”
Gözlemciler, özellikle sol hareketten Tunuslu birçok partinin şüpheyle yaklaştığı bu ziyareti ‘ülkenin iç işlerine dış müdahale’ olarak sınıflandırdıklarını belirttiler. Nahda Hareketi’ne ve siyasi müttefiklerine karşı pozisyon alan muhalefetteki birçok siyasi isim, herhangi bir dış tarafın Tunus sahnesinde ‘siyasal İslam temsilcilerini kurtarmak için can simidi’ uzatabileceğine inanıyor. Nitekim Tunus'u ziyaret eden ABD heyetine başkanlık eden ve Cumhurbaşkanı Said’in attığı adımlara karşı tavrını daha önce de belirten ABD'li Senatör Chris Murphy'nin açıkladığı karşıt tutum, Washington yönetiminin Tunus'a göndereceği mesajla ilgili soru işaretlerini artırıyor.
Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi'nin diplomatik misyon temsilcileriyle herhangi bir tarafa haber vermeden oturumlar planladığını öne süren Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musa, Tunus'ta siyasal İslam’ın sona ermediğini, aksine siyasi arenaya dönüş aşamasında olduğunu vurguladı.
Anayasa hukuku profesörü Salim el-Lagmani, Kays Said’in önem verdiği önceliklerin Cumhurbaşkanlığı masasına konan beş dosyada temsil edildiğini söyledi. Lagmani, söz konusu dosyaları şöyle sıraladı:
“Yeni hükümetin kurulması başta olmak üzere acil bir çözüme ulaşılması, mevcut anayasanın değiştirilmesi veya düzenlenmesi veyahut anayasa mahkemesinin kurulması ile anayasal bir çıkış bulunması, bağımsız anayasal organların rollerinin belirlenmesi, insan hakları ve bireysel özgürlüklerle ilgili vizyonun netleştirilmesi, aynı zamanda siyasi partilerin, ulusal örgütlerin ve sivil toplum kuruluşlarının gelecekteki rolünün tanımlanması.”
Lagmani, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) ile üzerinde anlaşmaya varılan reformlar ve yolsuzlukla mücadele gibi ekonomik ve mali konuların yanı sıra terör dosyası ve 2013'te kaydedilen Şükri Belid ve Muhammed el-Berahimi suikastlarının kaderi gibi başlıkların da gündemde olduğunu vurguladı.
Diğer yandan Tunus Genç Avukatlar Derneği, verilen ceza sonrası üyeliği dondurulan parlamenter ve avukat Mehdi Zerguba ile dayanışma içerisinde olduğunu bildirdi. Dernek dün Tunus'un başkentinde düzenlediği basın toplantısında, dava dosyasının prosedürlerde ciddi bir sapma ve sanıkların sorgulanması öncesindeki süreç ile lekelendiğini kaydetti. Dernek ayrıca bu durumun dava, usul ve askeri ceza kanunu, hukuka ilişkin organize kararname ve anayasanın ihlali gibi özgürlükler konusunda ciddi yansımaları olduğunu vurguladı.

 


Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
TT

Avn, BM Güvenlik Konseyi heyetinden İsrail'e ateşkes ve geri çekilme anlaşmasını uygulaması için baskı yapmasını istedi

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın bugün Baabda'daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle yaptığı görüşmeden (Lübnan Cumhurbaşkanlığı’nın resmi X hesabı)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Joseph Avn’ın bugün ülkede bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi temsilcilerinden oluşan bir heyetle bir araya geldiğini açıkladı. Görüşmede Avn, Lübnan ordusunun görevini tamamlaması için destek çağrısında bulunarak, İsrail’in Güney Lübnan’dan çekilmesi için baskı yapılmasını talep etti.

Cumhurbaşkanlığı, heyetin ‘uluslararası kararların uygulanması yoluyla Lübnan’da istikrarı destekleme ve ülkelerin Lübnan ordusuna yardım ederek birliklerini tamamlamaya ve silah tekelini sağlamaya hazır olduklarını’ belirttiğini duyurdu.

Açıklamada Avn’ın, Lübnan’ın uluslararası kararları uygulama taahhüdünü yinelediği ve “İsrail tarafını ateşkesi uygulamaya ve çekilmeye zorlamamız gerekiyor; bu konuda sizden destek bekliyoruz” ifadelerini kullandığı kaydedildi.

Geçen yıl kasım ayında, ABD arabuluculuğunda İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes sağlanmıştı. Bu ateşkese rağmen, İsrail hâlâ Güney Lübnan’daki bazı noktalarda kontrolünü sürdürüyor ve ülkenin doğusu ile güneyine yönelik saldırılarını devam ettiriyor.


Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.