Libya’da hükümetin sorgulandığı meclis oturumunda yumruklar konuştu

Avrupa Birliği, Libya'nın egemenliğinde kararlı bir tutum sergilerken Başbakan Dibeybe, ülkeye ‘paralı askerler’ getirdiği iddialarını yalanladı

AB Yüksek Temsilcisi Borrell dün Trablus'ta Bakan Menguş ile ortak basın toplantısı düzenledi (Reuters)
AB Yüksek Temsilcisi Borrell dün Trablus'ta Bakan Menguş ile ortak basın toplantısı düzenledi (Reuters)
TT

Libya’da hükümetin sorgulandığı meclis oturumunda yumruklar konuştu

AB Yüksek Temsilcisi Borrell dün Trablus'ta Bakan Menguş ile ortak basın toplantısı düzenledi (Reuters)
AB Yüksek Temsilcisi Borrell dün Trablus'ta Bakan Menguş ile ortak basın toplantısı düzenledi (Reuters)

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, dün, Temsilciler Meclisi’nde Ulusal Birlik Hükümeti’nin (UBH) sorgulandığı oturumda hükümetini savundu. Dibeybe, oturumda yaşanan tartışmanın nedeninin, UBH’nin ülkenin batısındaki Tobruk şehrinde bulunan TM’ye çağrılma şeklinin protesto edilmesi olduğunu söyledi.
Oturumda TM ile UBH arasındaki tartışma bir süre devam etti. TM üyeleri arasında sözlü tartışmaların ve yumruklaşmaların yaşanmasının ardından oturuma yarım saatlik bir ara verildi.
Başbakan Dibeybe, ordunun ülkede birleştirilemeyen tek resmi kurum olduğunu kabul etti. Dibeybe, bu yüzden bir savunma bakanının sunulamadığına dikkati çekti. Ancak 166. Piyade Tugayı ve Tarık bin Ziyad Tugayı’ndan oluşan temas hattı taraflarından yeni bir ortak kuvvet oluşturulmasının ordunun birleştirilmesinin başlangıcı olmasını umduğunu söyledi.
Hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya topraklarından çıkarılmasını görüşmek üzere birçok ülkeyi ziyaret ettiğini ve Libya meselesiyle ilgili tüm taraflarla temas halinde olduğunu söyleyen Dibeybe,  Libya'daki durumun ‘oldukça karmaşık ve hassas’ olduğunu belirterek, “Ne paralı asker getirdik ne de ülkeye girişlerine katkıda bulunduk. Libyalı hiçbir vatandaşın paralı askerlerin varlığını ve ülkeme hiçbir yabancı gücün gelmesini kabul ettiğini görmedim” ifadelerini kullandı.
Dibeybe sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rusya, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Türkiye'yi ziyaret ettik. Bu ülkelerin yetkilileriyle ilk görüşmem, paralı askerlerin ve yabancı güçlerin Libya'dan çıkışı için nasıl baskı yapılacağıyla ilgiliydi.”
Libya ordusu için açık bir bütçenin olduğunu vurgulayan Dibeybe, Maliye Bakanlığı'nın doğu bölgesindeki ordu güçlerinin askeri hesapların verilerini talep ettiğini, ancak halen bakanlıkla bu bilgilerin paylaşmadığını belirtti. Dibeybe, Tunus ziyaretiyle ilgili olarak ise TM’ye Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said ile temas halinde olduğunu söyledi. Resmi ziyaretinin, ikili ilişkilerin güçlendirilmesi ve geliştirilmesinin yanı sıra iki ülke arasındaki sınırların yeniden açılmasına yönelik düzenlemenin ele alınmasını hedeflediğini kaydeden Dibeybe, “Tunus'u terörizmle suçlamıyoruz. Devlet, halk ve ekonomik olarak birbirini tamamlayan ilişkilere sahibiz” dedi.
Öte yandan TM Başkanı Akile Salih, Salı akşamı, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi ve Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Jan Kubis ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, seçimlerin, belirlenen tarihte (24 Aralık) yapılması gereğini vurguladı.
Diğer taraftan Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, dün başkent Trablus'ta Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ile bir araya geldi. Görüşmede, AB’nin mevcut aşamada Libya’yı nasıl destekleyeceği tartışıldı.
Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Başkan Yardımcısı Musa el-Koni ve Kubis ile de görüşen Borrell, AB’nin bu önemli aşamada Libya'nın egemenlik ve bağımsızlığına bağlılığını ve ülkede barış ve istikrara katkıda bulunma konusundaki kararlılığını vurguladı. Libya’da geçtiğimiz yıl içinde ateşkesin sağlandığı, devlet kurumlarının birleştiği ve 24 Aralık’ta yapılması planlanan seçimler için bir yol haritasının çizildiği önemli ilerlemeye övgüde bulunan Borrell, Birliğin Libya makamlarını gerekli yasaları onaylama çabalarında ve cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için somut hazırlıklarda desteklemeye devam etme konusundaki kesin kararlılığını vurguladı.
Borrell, BM tarafından Libya’ya uygulanan silah ambargosuna saygı gösterilmeye devam edilmesi için IRINI Operasyonu ile iş birliğini artırmanın yollarına da değindi.
UNSMIL de Başbakan Dibeybe’nin Ulusal Petrol Kurumu’nun (NOC) bütünlüğünü ve birliğini sağlamak için arabuluculuk yapmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
UNSMIL tarafından Salı günü yapılan kısa açıklamada, NOC’un engelsiz bir şekilde çalışmasının Libya’nın güvenliği ve ekonomisinin temel direklerinden biri olmaya devam ettiği vurgulandı.
Ancak bu memnuniyetin ifade edildiği açıklamadan birkaç saat sonra, Sidra ve Ras Lanuf limanlarından iki mühendis, protestocuların ham petrol ihracatını durdurduklarını söylediler. Ancak diğer mühendisler, petrol sahalarındaki üretimin bu durumdan etkilenmediğini belirttiler. Mühendisler, Sidra’da üç, Ras Lanuf'ta bir tankerin petrol yüklenmesini beklediğini de eklediler.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.