Fas'ta iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin oyları çakıldı, liberal partiler zafer ilan etti

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Sekreterliği toplu istifada bulundu

Ulusal Bağımsızlar Topluluğu (RNI) Başkanı Aziz Ahnuş, partisinin seçimleri kazandığı açıklaması ardından dün Rabat'ta düzenlediği basın toplantısında (AFP)
Ulusal Bağımsızlar Topluluğu (RNI) Başkanı Aziz Ahnuş, partisinin seçimleri kazandığı açıklaması ardından dün Rabat'ta düzenlediği basın toplantısında (AFP)
TT

Fas'ta iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi'nin oyları çakıldı, liberal partiler zafer ilan etti

Ulusal Bağımsızlar Topluluğu (RNI) Başkanı Aziz Ahnuş, partisinin seçimleri kazandığı açıklaması ardından dün Rabat'ta düzenlediği basın toplantısında (AFP)
Ulusal Bağımsızlar Topluluğu (RNI) Başkanı Aziz Ahnuş, partisinin seçimleri kazandığı açıklaması ardından dün Rabat'ta düzenlediği basın toplantısında (AFP)

Fas’ta Çarşamba günü düzenlenen seçimlerde Temsilciler Meclisi'ndeki 395 sandalyeden sadece 12’sini elde ederek yasama seçimlerinde ciddi bir yenilgi alan Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD/İslami kanat), hükümeti ikinci dönem yönetmesini sağlayan 125 sandalye aldığı 2016 seçimleri sonuçlarından önemli ölçüde gerilemiş oldu. Fas seçimlerinde Milli Bağımsızlar Birliği (RNI) ve Asalet ve Çağdaşlık (PAM) gibi liberal kanatta yer alan partiler ülkedeki genel seçimlerde en çok oy alan ilk iki parti olarak toplamda 179 milletvekili çıkardı ve zafer ilan etti.
İçişleri Bakanı Abdulvafi Leftit, dün sabah erken saatlerde yaptığı açıklamada, henüz kesin olmayan sonuçlara göre 97 milletvekili çıkarmayı başaran RNI'nın seçimlerin galibi olduğunu söylemişti. RNI, 2016 seçimlerinde yalnızca 37 sandalye kazanmıştı.
Partinin genel merkezinde seçimleri takip eden PJD liderleri, yaşanan hayal kırıklığının ardından parti liderliğinden toplu istifaya karar verildi. PJD Genel Sekreter Yardımcısı Süleyman el-Amrani’nin dünkü basın toplantısında okuduğu bildiride, “Genel Sekreterlik, bu aşamanın yönetiminde tam siyasi sorumluluğa sahiptir. Genel Sekreter başta olmak üzere üyeleri, Genel Sekreterlik’ten istifalarını sunmaya karar verdi” ifadelerine başvurdu. Açıklamada, mevcut liderliğin parti işlerini partinin iç tüzüğü mucibince yönetmeye devam edeceği de belirtildi.
Genel Sekreterlik, ‘seçim sonuçlarının kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi ve bu yönde kararlar alınması’ için Ulusal Konseyi (konferans sonrası en yüksek karar alma organı) 18 Eylül Cumartesi günü olağanüstü toplantı düzenlemeye davet etti. Aynı zamanda partinin olağanüstü ulusal konferansının mümkün olan en kısa sürede düzenlenmesi çağrısında bulundu.
Parti, bu süreçte vatan ve yurttaşlara verdiği hizmeti doğal olarak muhalefet konumundan sürdüreceğini açıkça belirtti.
Genel Sekreterlik, “Açıklanan anlaşılmaz ve mantıksız sonuçlar; ülkemizdeki siyasi haritanın gerçeğini, partinin siyasi sahnedeki konumunu, yerel ve resmi kamu işlerini yönetmedeki sonuçları, vatandaşların seçim kampanyası sırasında partiye verdiği kapsamlı karşılığı yansıtmamaktadır” ifadelerine başvurdu.
PJD Genel Sekreteri Sadeddin el-Osmani, oylama tutanaklarını oy daireleri başkanlarından almadığı için partisinin elinde gerçek seçim sonuçlarının bulunmadığını açıklamıştı. Ancak bu açıklaması, partisinin aldığı düşük oylara yönelik hayal kırıklığını gizleyemedi.
Parti liderlerinden eski bakan Lahcen Davudi, elde edilen kötü sonuçlar nedeniyle PJD Genel Sekreterliği'nden istifa ettiğini açıkladı. PJD eski genel sekreteri Abdulilah Benkiran ise Osmani'nin genel sekreterlikten istifa etmesi, ulusal bir konferansta yeni bir lider seçilene kadar yerine Amrani’nin geçmesi çağrısında bulundu. Zirâ kendi deyimiyle ‘partinin aldığı acı mağlubiyetten’ Osmani’yi sorumlu tuttu.
İçişleri Bakanı tarafından açıklanan geçici sonuçlara göre 97 sandalye alan RNI hükümete başkanlık edebilir. Anayasadaki 47. maddede, Fas Kralı’nın Temsilciler Meclisi'nde en fazla sandalyeye sahip partiden başbakan atayacağını belirtiliyor.
RNI lideri ve Tarım Bakanı Aziz Ahnuş, dün yaptığı açıklamada, partisiyle vizyon ve ilkelerde örtüşen tüm partilerle çalışmaya hazır olduğunu söyledi.
Özgünlük ve Modernite Partisi (PAM) 82 sandalyeyle ikinci sırada yer alırken İstiklal Partisi’nin 78, Sosyalist Birlik’in 36, Halk Hareketi’nin 26, İlerleme ve Sosyalizm’in 20, Anayasal Birlik’in 18, diğer partilerin ise 12 sandalye kazandığı kaydedilmişti. Nitekim geçici sonuçlar, ilk üç partinin hükümeti kurma yönünde rahat bir çoğunluğa sahip olduğunu gösteriyor.
PAM Genel Sekreteri Abdullatif Vehbi’nin kuzey Terudent seçim bölgesi için, İstiklal Partisi Genel Sekreteri Nizar Bereke’nin de Larache seçim bölgesi için sandalye kazandığı kaydedildi. Agadir şehrindeki yerel seçimlerde yarışan Aziz Ahnuş’un listesi ise belediye meclisi oylarında çoğunluğu aldı.
Asilah'ta PAM adayı eski Dışişleri Bakanı Muhammed Binaysa, yerel seçimlerde ezici bir çoğunluk kazanarak Asilah belediyesindeki 30 sandalyeden 23'ünü elde etti. PJD Genel Sekreteri Osmani ise Rabat'ı çevreleyen bölgedeki yarışında Temsilciler Meclisi'nde sandalye kazanamadı. İlerleme ve Sosyalizm Partisi Genel Sekreteri Nebil Ben Abdullah’ın da aynı seçim bölgesinde yer elde etme şansı bulunmuyor.
Ulusal düzeyde katılım oranı, 2016'daki yüzde 42'ye kıyasla, yüzde 50,35'e ulaştı. İçişleri Bakanı, 8 Eylül seçimlerine 8 milyon 789 bin 676 seçmenin katıldığını, 2016 genel seçimlerine kıyasla 2 milyon 152 bin 252 seçmen artışı kaydedildiğini bildirdi. Bu rakamın Fas vatandaşının bu önemli seçimlere verdiği yüksek önemi yansıttığını da ekledi.
Vatandaşların sandığa katılımının her zamanki gibi güney illerinde (Batı Sahra) yoğun olduğundan bahseden İçişleri Bakanı; el-Uyun-es-Sakiye el-Hamra bölgesinde yüzde 66,94, Gumim-Vadi Nun bölgesinde yüzde 63,76, ed-Dahla-Vadi ez-Zeheb bölgesinde ise yüzde 58,30 oranlarında katılımın kaydedildiğini ifade etti. Bu oranların bu bölgelerdeki vatandaşların milliyetlerine ve demokrasi yolunun geliştirilmesine ne derece bağlı olduklarını kanıtladığını da vurguladı. En düşük katılım oranı ise yüzde 41,04 ile Kazablanka-Settat bölgesinde kaydedildi.
PJD’nin seçim sonuçlarının eline ulaşmadığı şikayetlerine karşılık İçişleri Bakanı ise oy sayımının tamamlanması ardından ‘oy tutanaklarının birer nüshasının tüm adayların temsilcilerine teslim edildiğini’ bildirdi. Seçim listelerinin yenilenmesi sürecinde yetkililerin büyük çaba sarf ettiğini vurgulayan İçişleri Bakanı, yeni seçmen sayısının toplamda 1 milyon 806 bin 724 seçmene ulaştığını, 40 bin 628 sandık kurulduğunu da ekledi. Seçim sürecini izleyen gözlemci sayısı, 4 bin 323’ü sivil toplum kuruluşlarına, 568’i İnsan Hakları Ulusal Konseyi’ne bağlı olmak üzere 5 bin 20'ye ulaştı. Aynı zamanda ülkenin tüm illeri ve bölgelerinde toplamda 129 yabancı gözlemci yer aldı.
İçişleri Bakanı, oy süreci sonuna kadar tüm parti aktörlerine karşı tam bir tarafsızlık benimsemeye istekli olduğunu vurguladığı bakanlığın seçim sürecinin güvenilirliği, bütünlüğü ve şeffaflığını korumak için uygun koşulları sağlama konusunda kararlı olduğunun da altını çizdi.
Seçim sonuçlarının açıklanması ardından PAM Genel Sekreteri Abdullatif Vehbi, centilmen bir şekilde, partisinin seçimi önde götüren Ahnuş’u tebrik ettiğini, görevinde başarılar dilediğini açıkladı. Partisinin Temsilciler Meclisi üyeleri seçimlerinde konumunu koruyabildiğini de ekleyen Vehbi, aynı zamanda yaptıkları tüm fedakarlıklar, seçim sürecine katkıları ve katılımdaki partizan bağlılıkları için PAM’ın tüm destekçilerini tebrik etti.



FAO: Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardımların sınırsız erişimini sağlamak için çalışıyoruz

Gıda yardımı bekleyen Filistinli çocuklar (Reuters)
Gıda yardımı bekleyen Filistinli çocuklar (Reuters)
TT

FAO: Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardımların sınırsız erişimini sağlamak için çalışıyoruz

Gıda yardımı bekleyen Filistinli çocuklar (Reuters)
Gıda yardımı bekleyen Filistinli çocuklar (Reuters)

İsrail'in sürdürdüğü savaş nedeniyle Gazze Şeridi benzeri görülmemiş bir açlıkla boğuşurken, Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı beş kurumun raporu, özellikle Afrika ve Batı Asya'da bazı bölgelerin ciddi gıda güvensizliği, artan gıda fiyatları ve biriken krizlerin etkilerinden mustarip olduğunu gösterdi.

Gazze Şeridi'nde yaşananlara değinmeyen rapor, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu (IFAD), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Dünya Gıda Programı (WFP) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayınlandı. ‘2025 Dünya Gıda Güvenliği ve Beslenme Durumu’ başlığını taşıyan rapor, sınırlı ilerleme ve ülkeler arasındaki bariz eşitsizliklerden oluşan karmaşık bir gerçeği ortaya koyuyor.

FAO Tarımsal Gıda Ekonomisi ve Politikası Bölümü Direktörü David Laborde, Şarku'l Avsat’a verdiği demeçte, raporun sonuçlarının Gazze Şeridi'ndeki gıda kriziyle ilgili ayrıntılı veriler içermediğini, küresel ve bölgesel eğilimlere odaklandığını ve ayrıntılı analizler sunmadığını söyledi.

Ancak Laborde, FAO'nun Gazze Şeridi'nde hasar değerlendirmesi, açlık tehlikesi konusunda acil uyarılar yayınlama, insani yardımların sınırsız erişimini sağlama ve kaynakların aşırı kısıtlı olmasına rağmen gıda üretimini desteklemek için sınırlı pilot programlar uygulama gibi çabalar gösterdiğini belirtti.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, “Gazze halkının aç bırakılmasına artık son verilmeli” dedi. WHO ise Gazze Şeridi'ndeki yetersiz beslenmenin ‘tehlike arz eden seviyelere’ ulaştığı uyarısında bulundu.

Laborde, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, raporda yer alan en önemli noktaları değerlendirdi; gıda fiyatlarındaki artış, bunun çocuklar üzerindeki yıkıcı etkileri ve krizi kontrol altına almada etkili olduğu kanıtlanmış ulusal politikaları ele aldı.

Birbiriyle iç içe geçmiş krizler

2021 ila 2023 yılları arasında dünya, son yılların en yüksek gıda fiyatı enflasyonunu yaşadı. Raporda, Kovid-19 salgını, Ukrayna'daki savaş, iklim şokları ve enerji fiyatlarındaki muazzam yükselişin bu büyük artışın ana itici gücü olduğu belirtiliyor.

Laborde, “Pandemi sonrası ekonomilerin yeniden açılmasıyla enerji fiyatları yükselmeye başladı ve Ukrayna'da savaşın patlak vermesiyle birlikte keskin bir artış gösterdi. Ticaret kısıtlamaları, arz kıtlığı, ana üretim bölgelerinin zarar görmesi, buğday, mısır, ayçiçek yağı ve gübre fiyatları, küresel pazarlara bağımlı olan düşük ve orta gelirli ülkeleri ciddi şekilde etkiledi ve küresel gıda fiyatlarının yüzde 18 artmasına neden oldu” ifadelerini kullandı.

Açlık azalıyor... ancak eşitsizlik derinleşiyor

Rapora göre, 2024 yılında dünya çapında açlık çeken insan sayısı 673 milyona ulaşacak. Bu rakam, 2023 yılında 688 milyon olan sayıya kıyasla hafif bir düşüşe işaret ediyor. Ancak bu iyileşme temel olarak Hindistan ve bazı Latin Amerika ülkelerinden gelen verilerin değişmesinden kaynaklanırken, Afrika ve Batı Asya'da açlık oranları artmaya devam etti.

frgty
Pakistan'daki çiftçiler (FAO)

Sadece Afrika'da 307 milyondan fazla insan açlık çekiyor ve bu, kıtanın nüfusunun yüzde 20'sinden fazlasını oluşturuyor. Batı Asya'da da 39 milyondan fazla insan, yani nüfusun yaklaşık yüzde 12,7'si kronik açlık çekiyor. Genel eğilim bazı bölgelerde ilerleme gösterirken, diğer bölgelerde, özellikle uzun süreli krizler ve çatışmalarla karşı karşıya olan bölgelerde gerileme gösteriyor.

Raporda, 2030 yılına kadar yetersiz beslenenlerin sayısının 512 milyona ulaşacağı ve bunların yaklaşık yüzde 60'ının Afrika'da olacağı tahmin ediliyor.

Gıda enflasyonu çocukları etkiliyor

Rapordaki en önemli mesajlardan biri, gıda fiyatlarındaki artış ile çocukların yetersiz beslenmesi arasındaki doğrudan ilişki. Bu durumu ‘endişe verici’ olarak nitelendiren Laborde, gıda fiyatlarındaki yüzde 10'luk artışın, beş yaşın altındaki çocuklarda genel zayıflık vakalarında yüzde 2,7 ila 4,3 arasında, şiddetli zayıflık vakalarında ise yüzde 4,8 ila 6,1 arasında bir artışla ilişkili olduğunu belirtti.

Laborde, zayıflamanın hayatı tehdit eden bir durum olduğunu ve çok ciddi bir beslenme yetersizliğinin göstergesi olduğunu ifade etti. Fiyatlar yükseldiğinde, aileler daha ucuz ve besin değeri daha düşük gıdalara yöneliyor ve bu da çocukların sağlığını doğrudan etkiliyor.

Raporda ayrıca, erken çocukluk döneminde yetersiz beslenmenin uzun vadeli fiziksel ve zihinsel hasara yol açabileceği ve bu durumun gelecekteki büyüme, eğitim ve ekonomik üretkenliği engelleyebileceği konusunda uyarıda bulunuldu.

Dayanıklılık kapasitesindeki farklılıklar

Küresel zorluklara rağmen, tüm ülkeler süreçten aynı derecede etkilenmedi. Bazı ülkeler, etkili sosyal koruma sistemleri, esnek ticaret politikaları ve veri ve altyapı yatırımları sayesinde daha fazla dayanıklılık gösterdi. Buna karşılık, sıkı fiyat kontrollerine başvuran ve mali alan darlığı, zayıf güvenlik ağları ve gıda ithalatına büyük ölçüde bağımlılık gibi yapısal farklılıklar gösteren ülkeler, piyasalarda bozulmalar ve gıda güvenliğinin bozulmasıyla karşı karşıya kaldı.

Raporda, en etkili önlemlerin temel mallara geçici vergi muafiyetleri, enflasyona göre ayarlanan sosyal koruma programları (nakit veya ayni transferler gibi) ve tarım, lojistik, araştırma ve geliştirme, depolama ve ulaşım altyapısına yapılan uzun vadeli yatırımlar olduğu ortaya konuyor.

2030'a beş yıl kaldı

Son olarak, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için sadece beş yıl kaldığını belirten Laborde, raporun önümüzdeki dönem için sekiz ana öncelik belirlediğini ifade etti. Laborde, açlık ve gıda güvensizliğinden en çok etkilenenler için bu öncelikleri şöyle sıraladı: Zayıf nüfus gruplarını korumak, sosyal koruma sistemlerini güçlendirmek, mali ve parasal politikaları uyumlaştırmak, esnek gıda ve tarım sistemlerine yatırım yapmak, verileri ve pazar şeffaflığını iyileştirmek, piyasayı bozan politikalardan kaçınmak, stratejik gıda rezervlerini korumak ve yapısal eşitsizlikleri gidermek.