Türk akademisyenler Antarktika'da omurgasız hayvanlar üzerine çalışma yapacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Türk akademisyenler Antarktika'da omurgasız hayvanlar üzerine çalışma yapacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Türkiye'deki çeşitli üniversitelerden akademisyenler, hazırladıkları proje kapsamında Antarktika'da yaşayan omurgasız hayvanlarla ilgili araştırma yürütecek.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Külköylüoğlu'nun yürütücüsü olduğu "Antarktika TAE-6 Kutup Bölgesi Omurgasızlarının Belirlenmesi ve Sedimantolojik Analizler" projesi, TÜBİTAK KUTUP 1001 çağrısı kapsamında destek almaya hak kazanan 9 projeden biri oldu.
Projede, Mersin Üniversitesinden Prof. Dr. Süphan Karaytuğ, Balıkesir Üniversitesinden Prof. Dr. Serdar Sak, Orta Doğu Teknik Üniversitesinden Prof. Dr. İsmail Ömer Yılmaz, Adıyaman Üniversitesinden Doç. Dr. Serdar Sönmez ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığından Dr. Oğuzhan Mülayim de görev alıyor.
Proje kapsamında, dünyanın en önemli soğuk habitatlarından Antarktika'ya yapılacak TAE-6 bilimsel seferi kapsamında, sefer rotası üzerinden ve Horseshoe Adası'ndaki Türk Bilim Üssü çevresindeki göl, akarsu ve deniz gibi sucul alanlarda yaşayan omurgasız hayvanlar belirlenerek analizlerinin yapılması hedefleniyor.
Prof. Dr. Külköylüoğlu, AA muhabirine, projenin kabul edilmesinden memnuniyet duyduklarını, ülkeye güzel sonuçlar getireceğine inandıklarını söyledi.
Proje kapsamında yürütecekleri çalışmalara değinen Külköylüoğlu, şöyle konuştu:

"Kutup araştırmalarında özellikle de Antarktika'da 'TAE' dediğimiz alanda, yani Türkiye'nin araştırma yapabileceği yerde çalışma yapacağız. Araştırmamızda Antarktika bölgesinde gerek karasal gerekse denizsel ortamdaki bazı organizmaların toplanması, bunların teşhisi, bu organizmaların suyla ve içinde yaşadıkları toprak ve suydaki sediment (tortu) birikimiyle ilişkilerine bakacağız."
Külköylüoğlu, "Büyük olasılıkla çok yeni türlerin burada teşhis edileceğini şimdiden söyleyebiliriz. Geniş çaplı bir örnekleme yaparak su ve sudaki çökel ya da sedimentle olası ilişkiler ortaya çıkarılarak bu ortamlardaki limnoekolojik özelliklerin hangi yönde olduğunu belirlemeye çalışacağız. Böyle bir yaklaşım literatürde bu bölge için ilk kez ülkemiz adına gerçekleştirilecektir" ifadelerini kullandı.
Çalışma sonucu elde edilecek verilerle bu türlerle ilgili ekolojik tolerans ve optimum değerlerini de ilk kez belirleyebileceklerini anlatan Külköylüoğlu, şunları kaydetti:
"Tür, su ve sediment yapısı arasındaki bu yapılar ve olgular arasındaki modelleme ortaya çıkarılacak. Böyle bir modelleme şekli geliştirme yine projemizin önemli bir yeni yaklaşımıdır. Söz konusu modeller gelecekte olası habitat değişimlerini ve boyutlarını tahmin edebilmemizde yardımcı olabilecektir. Bu da olası habitat değişimlerine karşı önlem alınması, planlarının daha sağlıklı yapılabilmesine yardımcı olabilir. Gelecekte iklim koşullarının kutuplarda başta olmak üzere nasıl etki yaptığını, yapabileceğini ve bunun olası neticelerinin ne tür bir genel sonuca ulaştırabileceğini görme imkanına da sahip olunması söz konusu olabilir."



Dünya'nın bir uydusu daha oluyor

Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)
Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)
TT

Dünya'nın bir uydusu daha oluyor

Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)
Uzmanlar, yeni çalışmanın Dünya'nın çevresinin ne kadar yoğun bir güzergah olduğunu gösterdiğini söylüyor (ESA)

Dünya, uzaydaki bir göktaşını yakalayarak iki ay boyunca uydusu yapmaya hazırlanıyor. 

Gezegene yaklaşan asteroitler bazen atmosfere girmeden uzaklaşıp gidiyor, bazen de Dünya'ya çarparak yanıyor.

Fakat bazen de gezegenin yörüngesine takılıp kısa süreliğine Ay'a eşlik ediyorlar. 

NASA'nın fonladığı Asteroit Karasal Etkili Son Uyarı Sistemi (ATLAS) teleskoplarını kullanan gökbilimciler son sınıfta yer alan bir asteroit keşfetti. 

7 Ağustos'ta gözlemlenen gökcismine 2024 PT5 adı verildi. 

Madrid Complutense Üniversitesi'nden Carlos de la Fuente Marcos ve Raúl de la Fuente Marcos, 2024 PT5'in 29 Eylül'den 25 Kasım'a kadar Dünya'nın yörüngesinde döneceğini tespit etti. 

Research Notes of the American Astronomical Society adlı hakemli dergide yayımladıkları çalışmada, yaklaşık 10 metre çapındaki asteroidin 56,6 günün ardından tekrar Güneş'in yörüngesine girerek yolculuğuna devam edeceğini aktardılar. 

Dünya'nın yörüngesine bu şekilde giren asteroitlere mini uydu adı veriliyor. Ancak zaman zaman uzay çöpleri gibi yapay cisimler de mini uydu sanılabiliyor.

Raúl de la Fuente Marcos "Ne zaman yörüngesi Dünya'ya bu kadar benzeyen bir cisim keşfedilse, onun aslında bir uzay enkazı olma ihtimali var" diyor. 

Fakat yapılan gözlemlerin 2024 PT5'in doğallığına "şüphe bırakmadığını" ekliyor. 

Diğer yandan bazı bilim insanları, bu küçük asteroidin aslında mini uydu olmadığını savunuyor. Mini uyduların Dünya'nın çevresinde en az bir tam tur atması gerekiyor ve 2024 PT5, tam bir daire çizmeden yörüngeden ayrılacak.

İlginç bir şekilde Ay'ın kısa süreli yoldaşının kendisinden kopmuş olma ihtimali de var. 

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'ndan Paul Chodas, asteroidin geçmiş hareketlerinin, Ay'ın geçirdiği bir çarpışmadan kopmuş bir parça olabileceğine işaret ettiğini söylüyor. Fakat bu kesin bir şekilde doğrulanmadı.

Kasımda Dünya'nın yörüngesini terk edecek 2024 PT5'in Ocak 2025'te geri dönmesi bekleniyor. Bu ziyaretini daha kısa tutacak asteroit, muhtemelen 2055'te tekrar gelecek.

2024 PT5, küçüklüğü ve pek ışık yaymaması nedeniyle muhtemelen amatör teleskoplarla gözlemlenemeyecek. 

Independent Türkçe, IFL Science, New York Times, Research Notes of the American Astronomical Society