Orgazmın burun tıkanıklığına iyi geldiğini tespit eden araştırmaya Ig Nobel ödülü verildi

Kovid-19 pandemisinden önce Harvard Üniversitesi'ndeki Sanders Tiyatrosu'nda düzenlenen Ig Nobel'ın ismi, İngilizce bir söz oyunuyla "ignoble" yani "bayağı" ve "utanç verici" anlamlarına geliyor (Unsplash)
Kovid-19 pandemisinden önce Harvard Üniversitesi'ndeki Sanders Tiyatrosu'nda düzenlenen Ig Nobel'ın ismi, İngilizce bir söz oyunuyla "ignoble" yani "bayağı" ve "utanç verici" anlamlarına geliyor (Unsplash)
TT

Orgazmın burun tıkanıklığına iyi geldiğini tespit eden araştırmaya Ig Nobel ödülü verildi

Kovid-19 pandemisinden önce Harvard Üniversitesi'ndeki Sanders Tiyatrosu'nda düzenlenen Ig Nobel'ın ismi, İngilizce bir söz oyunuyla "ignoble" yani "bayağı" ve "utanç verici" anlamlarına geliyor (Unsplash)
Kovid-19 pandemisinden önce Harvard Üniversitesi'ndeki Sanders Tiyatrosu'nda düzenlenen Ig Nobel'ın ismi, İngilizce bir söz oyunuyla "ignoble" yani "bayağı" ve "utanç verici" anlamlarına geliyor (Unsplash)

Dünyaca ünlü Nobel Ödülleri'nin bir parodisi olarak düzenlenen Ig Nobel Ödülleri sahiplerini buldu.
ABD'deki Harvard Üniversitesi'nin ev sahipliği yaptığı 31. Ig Nobel Ödülleri, bu yıl koronavirüs pandemisi nedeniyle perşembe günü çevrimiçi düzenlendi.
Almanya'da çalışan Olcay Cem Bulut ve araştırma arkadaşları Dare Oladokun, Burkard Lippert ve Ralph Hohenberger, orgazmın burun tıkanıklığına iyi geldiğini tespit ettikleri araştırmayla tıp dalındaki ödülün sahibi oldu. 18 çiftin katıldığı çalışmada orgazmdan sonra yaklaşık 60 dakika boyunca burundan nefes alıp vermede iyileşme gözlemlendi.
Taşıma alanındaki ödülse veteriner hekim Robin Radcliffe ve araştırma ekibine verildi. Ekip, hayvan koruma çalışmalarında gergedanların hava yoluyla taşınırken ayaklarından bağlanıp aşağı sarkıtılmasının sağlık açısından daha iyi bir yöntem olduğunu ortaya çıkaran bir çalışma yapmıştı.  
Fransa'da çalışan Pavlo Blavatskyy ise siyasetçilerdeki obeziteyle yönettikleri ülkedeki yolsuzluk oranı arasındaki muhtemel ilişkiye dair incelemesiyle ekonomi ödülünü aldı.
Barış ödülü ABD'deki Utah Üniversitesi'nden Ethan Beseris, Steven Naleway ve David Carrier'a verildi. Araştırmacılar, sakalın yüzü koruma işlevi olduğunu belirten bir çalışma yapmıştı. Araştırmada sakal bırakmanın yüzün zayıf bölgelerinde darbelere karşı koruyucu bir tabaka oluşturduğu ifade edilmişti.
Biyoloji dalındaki ödülse insanlar ve kediler arasındaki iletişim üzerine çalışan Susanne Schötz'e verildi. Schötz, yıllardır kedilerin farklı durumlarda farklı bilgileri paylaşmak için çıkardığı sesleri bilinçli şekilde değiştirdiğine dair bir hipotez üzerinde çalışıyordu.
Ekoloji ödülü de kaldırımdan çiğnenmiş sakızları toplayıp genetik analizden geçirerek içindeki bakterileri inceleyen araştırmacılar Leila Satari, Alba Guillén, Àngela Vidal-Verdú ve Manuel Porcar'a takdim edildi.
İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi tarafından takdim edilen Nobel Ödülleri'nin ise ekimde verilmesi planlanıyor.
Independent Türkçe, Guardian, DW, Mashable



NASA, "tuhaf yörüngeli" bir ötegezegen keşfetti

TOI-1408 c, kendisinden daha büyük komşusunun yörüngesini etkiliyor (NASA)
TOI-1408 c, kendisinden daha büyük komşusunun yörüngesini etkiliyor (NASA)
TT

NASA, "tuhaf yörüngeli" bir ötegezegen keşfetti

TOI-1408 c, kendisinden daha büyük komşusunun yörüngesini etkiliyor (NASA)
TOI-1408 c, kendisinden daha büyük komşusunun yörüngesini etkiliyor (NASA)

Bilim insanları, beklenmedik hareketler sergileyen bir ötegezegenin, gezegen sistemlerine dair bilinenlere meydan okuduğunu söylüyor. 

Dünya'dan yaklaşık 455 ışık yılı uzaktaki bir yıldızın etrafında dönen TOI-1408 b adlı bir sıcak Jüpiter geçen yıl keşfedilmişti. 

Sıcak Jüpiter, Güneş Sistemi'ndeki Jüpiter'e benzese de yıldızına çok yakın yörüngelerle dönen gaz devlerini ifade ediyor.

NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu'nun (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) saptadığı gezegen, Jüpiter'in iki katı genişliğe ve kütleye sahipti. 

Gezegenin, TOI-1408 adlı yıldızına çok yakın dönmesi bilim insanlarını hayrete düşürmüştü. Ancak bu yıl yapılan başka bir keşif, şaşkınlıklarını daha da artırdı.

Lund Üniversitesi'nden araştırmacılar yine TESS'in yardımıyla, sistemde yıldıza daha yakın ve daha küçük başka bir gezegen tespit etti. 

Bulgularını The Astrophysical Journal Letters adlı hakemli dergide aktaran ekip, TOI-1408 c adlı küçük gezegenin aynı zamanda tuhaf bir yörüngeye de sahip olduğunu gözlemledi. 

Dünya'nın iki katı genişliğe ve 8 katı kütleye sahip ötegezegenin, gaz ve kaya karışımından oluştuğu tahmin ediliyor. Ötegezegen, Güneş Sistemi dışındaki gezegen anlamına geliyor. 

Araştırmacılar, TOI-1408 c'nin yıldızı etrafında dönme hızının beklenmedik şekilde değiştiğini gördü. 

Makalenin başyazarı Dr. Judith Korth, 5 Eylül Perşembe günü yaptığı açıklamada "Küçük gezegen çok sıradışı bir yörünge davranışı sergiliyor ve yıldızının önünden geçtiği zamanla ilgili ciddi farklılıklar sergiliyor; bu da genellikle görmediğimiz bir şey" diyerek ekliyor:

Küçük gezegenin varlığı, gezegen sistemlerinin oluşumu ve istikrarı hakkındaki mevcut teorilere meydan okuyor.

Bilim insanları alışılmadık bu yörünge hareketinden ve yıldızlarına yakınlıklarından dolayı sistemdeki iki gezegenin yörünge hareketlerini inceledi. 

Analizlerin ardından büyük gezegenin yıldız etrafında attığı her tura karşılık, küçük yoldaşının iki tur attığı sonucuna varıldı. 

Araştırmacılar, yıldızın etrafında "ritmik bir dans" içinde döndüğünü söyledikleri gezegenlerin bu sayede yakın yörüngelerde varlıklarını sürdürebildiğini buldu. 

Dr. Korth, Space.com'a yaptığı açıklamada "Hem TOI-1408 b hem de TOI-1408 c, Güneş Sistemi'ndeki gezegenlere kıyasla yıldızlarına inanılmaz derecede yakın. Jüpiter'in neredeyse her 4 günde bir (Merkür'ün periyodunun 20'de biri) Güneş'e çok yakın bir yörüngede döndüğünü düşünün" diyerek ekliyor:

Bu zaten yıldıza çok yakın bir yörünge ve yıldıza daha da yakın başka bir gezegen tespit ettik. Bu gezegen, büyük komşusuyla güçlü bir etkileşime girerek yörüngelerinin daha önce hiç görmediğimiz şekillerde sallanmasına neden oluyor.

Araştırmacılar ayrıca sistemde henüz keşfedilmemiş üçüncü bir gezegen de olabileceğini düşünüyor. Gözlemlenen tuhaf yörünge hareketlerinin bir açıklaması da bu gökcismi olabilir. 

Ekip, keşfettikleri nadir sistemin, gezegen sistemine dair çalışmalara katkı sunacağını umuyor. 

Dr. Korth "Elde ettiğimiz sonuçlar, gezegenlerin nasıl oluştuğu ve özellikle dev gezegenlerin bulunduğu sistemlerde birbirlerine çok yakın olduklarında nasıl davrandıkları hakkında daha fazla bilgi edinilmesine fayda sağlayabilir" diyor. 

Independent Türkçe, Space.com, Debrief, Lund Üniversitesi, The Astrophysical Journal Letters