Kral kelebeklerinin tırtılların vücut sıvılarını canlı canlı içtiği ortaya çıktı

Parantica cleona türü kelebek, bir tırtıla saldırırken kaydedildi (Yi-Kai Tea)
Parantica cleona türü kelebek, bir tırtıla saldırırken kaydedildi (Yi-Kai Tea)
TT

Kral kelebeklerinin tırtılların vücut sıvılarını canlı canlı içtiği ortaya çıktı

Parantica cleona türü kelebek, bir tırtıla saldırırken kaydedildi (Yi-Kai Tea)
Parantica cleona türü kelebek, bir tırtıla saldırırken kaydedildi (Yi-Kai Tea)

Endonezya'nın Kuzey Sulawesi bölgesindeki kelebeklerin, ölü ve canlı tırtılların vücut sıvılarını emdiği gözlemlendi. Bilim insanları bu davranışın kelebeklerde ilk kez belgelendiğini söylüyor.
Bölgedeki yetişkin kral kelebekleri, ayaklarındaki küçük pençeleri kullanarak tırtılların vücutlarında yaralar açıp, dışarı sızan sıvıyı içerken gözlemlendi.
Uzmanlar, erkekler tarafından gerçekleştirilen bu davranışın çiftleşme arayışıyla ilgili olduğunu düşünüyor.
Buna göre erkek kelebekler, Apocynaceae familyasındaki sütlü özsuyu olan bitkilerde üretilen ve kelebeklerin, dişileri çeken feromonlar üretmesini sağlayan bileşikleri arıyor.
Tırtıllar çiğnedikleri bitkilerin özleriyle dolu olduğu için dişileri kendisine çekmek isteyen erkek kelebekler için kolay bir hedef haline geliyor.
Bulgularını hakemli bilimsel dergi Echology’de yayımlayan araştırmacılar, kelebeklerin bebeklerin vücudunu emdiği sırada gözlemlediklerini şöyle anlattı:
"Tırtıl larvalar, yetişkinlerin onları ısrarla kazımalarını engellemek için vücutlarını hızla büküyordu. Ama bunlar nafile girişimlerdi."
500 metreden fazla bir alana yayılmış bitki örtüsünde tırtıllara saldıran birçok kelebek gördüğünü aktaran araştırmacılar, bunların yaralı tırtılların vücut sıvılarını saatlerce emdiğini belirtti.

(Yi-Kai Tea)
Araştırmacılara göre bir insan gözlemcinin dokunması bile hırslı yetişkin kelebeklerin dikkatini dağıtmaya yetmiyordu.
Bilim insanları üç gün süren gözlemler boyunca canlı ve ölü tırtılları ayaklarıyla kazıyan ve sonra sızan sıvıları yudumlayan 7 kral kelebek türü saydı. Ölü tırtılların aldıkları yaralar netincesinde ölmüş olabileceği tahmin ediliyor. Ancak kesin ölüm nedenleri bilinmiyor.
Sidney Üniversitesi Yaşam ve Çevre Bilimleri Fakültesi’nde görev alan, çalışmanın başyazarı Yi-Kai Tea, hangi bitki bileşiklerinin kelebekleri tırtıllara çektiği ve dünyanın diğer bölgelerindeki kelebeklerin de bu davranışı sergileyip sergilemediği gibi soruların henüz cevaplanamadığını söyledi:
"Bu basit gözlemler, ünlü kelebeklerin ekolojisine dair soruları gündeme getirerek gelecekteki araştırmalar için sayısız fırsat sunuyor."
Independent Türkçe, Livescience



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news